Ferrit Nüve Yanlış Olan Nedir? Neyi Gözden Kaçırıyorum?

Başlatan HAKKITANIR, 22 Ağustos 2017, 18:07:05

HAKKITANIR

Ferrit Trafo Primer Sipir Sayısı;
Vp = 535 V. DC
B = 500 Gauss (400 kHz. için)
AC = 6,125 cm2.
f = 400 kHz.
Np = ? (primer sipir sayısı)
Np = 11 Sipir

Primer Sargının İndüktansı;
AL value = 3195 nH.
Np = 11 Sipir
L = ? (primer sargı indüktansı)
L = 387uH.

Bu verilere göre primer sargının indüktif reaktansı;
XL = 973 Ohm

Ip = ? (primer sargı akımı)
Vp = 535 V. DC
Rp = 973 Ohm. (XL değeri)
Ip = 0,54 A.
Pp = 289 W. (primer sargıdan geçen gerilim ve akımdan/nüve- transformatör gücü)

Yukarıdaki hesaplamalar doğru mudur? Gerçekten primer sargıdan bu kadar az akım mı akar? Güç bu kadar düşük mü çıkar?
Bu nüveyi çok ama çok daha büyük güç değerleri için satıyorlar. Güç Hesaplama Formülü de beklenilen neticeyi veriyor. Nüve gücü hesabındada sorun çıkmıyor.
Ama Endüktif Reaktans XL niye bu kadar büyük hesaplanıyor. Bu büyük olunca ferrit nüve beklenen gücü veremez ki. Bu böyle değil mi?
Bir şeyi atlıyorum ama nereyi. Yanlışım nerededir?

tunayk

Atladığın nokta, güç hesabını yaparken trafo olduğunu unutmuş ve sanki şönt reaktör olarak çalışacakmış gibi hesap yapmışsın. Senin asıl çekilecek gücün sekonder tarafında. Çıkış gücünün girişe yansıması + mıknatıslanma akımı da primerde göreceğin güç olacaktır.

Zoroaster

1) Anahtarlamali calisan guckaynagi trafolarinda enduktif reaktans gibi buyuklukler olmaz. Bu buyukluk voltajin sinusel oldugu durumlar icin gecerlidir.
2) Yapilacak hesaplamalar dogrudan guc kaynagi topolojisi ile alakalidir.

Seytan deliginden kacti.

HAKKITANIR

doğrusu henüz sekonder tarafını işin içine dahil etmedik daha doğrusu edemedik,
nedeni de primer de dehşet büyüklük de bir direnç ve buna karşın çok az akan akım değerleri ile düşük bir güç tüketimi hesaplaması ortaya çıkınca, sekonder bu durumda ne yapsın,
primer vermiyor ki sekonder ne yapabilir diye düşündük.
amaç primerli sekonderli her iki tarafın sargılarının birbirinden elektriksel olarak tam izole olduğu, toroid ferrit nüveli trafo yapmak. nüvede air gap tarzı kesik hava boşluğu bulunmayacak. tam kapalı gövde.
şönt reaktör falan yapmak istemiyoruz hesabı onun için yapmışsak yanlış olmuş. yalnız güç hesaplamasını ve primer sargı sipir sayısı hesabını transformatör için tam olarak dört dörtlük doğru yaptığıma yüz de yüz eminim.
çünkü hesaplamaları nüvenin üreticisinin trafo hesaplamaları diye yayınladığı belgedeki formüller ve katsayılar üzerinden Full H köprü topolojisi için yapıldı. değişik kaynaklardan da bu tür hesapların sağlamasını doğruladık.
nüvenin üreticisi ve başka firmalar da indüktans faktör hesaplama diye bir kısım var. Biz bu kısımdan toroid nüveye saracağımız belirli sipir sayılı bir sargının AL ve L değerlerini otomatik yazılımla hesaplattık.
Aslında AL değeri katalogda verildiğinden L ve XL kolayca formülden de elle kolayca hesaplanabiliyor. Bu hesaplarda doğrudur.

Hatamız şur da olmuş olabilir bunu kabul ederim;
Biz bu AL, L ve XL sonuçlarını trafo için kullanıp kullanmayacağımızı tam olarak bilmiyoruz. Bu hesaplar bizim yapacağımız tarzda bir trafo yapımında kullanılmalı diye bir bilgimiz yok.
trafo primerine Full H Bridge ile duty saykıl oranı değişken olacak alternanslı kare dalga vereceğiz. sinüs dalga vermek gibi bir niyetimiz gerekmiyorsa yok.
anahtarlama var primere sinüs değil de kare dalga verilecek. Bu durumda primer sargı için bulduğumuz AL,L ve XL değerleri geçersiz mi oluyor? Bunlarla işimiz yok mu? Peki bu durumda primer sargı direnci hesabı nasıl yapılabiliyor yada primerden geçebilecek akım değeri bulunabiliyor mu?


HAKKITANIR

Alıntı yapılan: Zoroaster - 23 Ağustos 2017, 12:25:35
1) Anahtarlamali calisan guckaynagi trafolarinda enduktif reaktans gibi buyuklukler olmaz. Bu buyukluk voltajin sinusel oldugu durumlar icin gecerlidir.
Bunu bilmiyordum işte. Büyük sürprüz oldu. Gerçekten durum böylemi.
Sinüs ve kare dalga fark etmez alternanslı bir gerilim değişimi varsa hatta tek bir alternans da da gerilim var yok şeklinde bile değişse, ve işin içinde bobin tarzı bir sarım varsa, burada primer bobin olmuş oluyor. indüktans ve indüktif reaktans olur diye biliyordum. Sinyal sinüs formunda olmasa da AC bir sinyal sonuç da. Yönü ve şiddeti değişip duruyor.

üst de ki şekillerden anlatayım;
soldaki sinyal sinüs sinyal,
sağdakiler ise en üst de %90 duty, altındaki %50 duty ve onun altındaki de %10 duty oranına sahip kare dalga sinyaldir.
tüm sinyallerin +V ile -V si aynı voltaj büyüklüğüne sahiptir 535 Volt tur. ve yine tüm sinyallerin frekansları eşit 400 kHz. dir.
Sağdakilerin anahtarlama topolojisi Full H Bridge dir.
Bu sinyallerin tümü aynı bire bir özdeş trafoların 2 uçlu tek bobinli primer sargılarına uygulanıyor olsun.
Bu durumda soldaki sinüs sinyalin uygulandığı trafonun primer sargısı için L ve XL dolayısıyla akıma karşı büyük bir omik direnç mevcut.
Akım sekonder de ki yük ne olursa olsun primer den akamadığından trafo istenilen gücü veremiyor. Çünkü primer sargı direnci aşırı fazla büyük.
Sağda ki sinyaller için  ise L ve XL söz konusu olmadığından akıma karşıda büyük bir direnç söz konusu değil, yalnızca sargının çok küçük mili ohm seviyelerinde bir bakır özdirenci mevcut.
ve bu direnç kablo uzunluğu ve kalınlığıyla değişken. Ama ufacık göz ardı edilecek bir direnç bu. Primer den akan akıma zorluk göstermiyor.

Bu gerçekten böyle midir? Ben bu şekilde anladım.

OptimusPrime

@Zoroaster
Kare dalganında sinüsden oluştuğunu düşünürsek teziniz çürümüş gibi duruyor. Endüktif reaktans oradada olmalı.
https://donanimveyazilim.wordpress.com || Cihân-ârâ cihân içredir ârâyı bilmezler, O mâhîler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler ||

HAKKITANIR

form sakinleri genelde tatil de veya tatil mudun da galiba 2 gün sonra bir 10 günlük mod daha gelecek doğal olarak.
eylül ekim ayında yazsam konuyu çok dan aydınlanmıştı mesele.

primer sargı hesaplamada maksimum 15 sipir çıkıyor, hatta 5-7 sipire kadar düşen trafo hesaplaması da mevcut elimizde.
anladığım kadarı ile bu nüve ile trafoyu yüksek güçler elde edilecek şekilde sürende var. Burada Zoroaster 'i haklı gösteren bir durum gibi duruyor.
bizim hesaplamada ise L ve XL yüksek çıktığından, bobinin direncinden dolayı bir prüz olacak gibi gözüküyor.
toroide gerçek de bu sipirde sargı sarıldığında L metre aynen indüktans (L) değerini formüldeki gibi gösteriyor.
XL yide biz kendimiz formülden hesaplıyoruz. XL ölçümü yapan bir cihaz bulamadım. burda sinyal kesintisiz sinüs değil kesintili ve kesinti oranı değişken kare dalga,
bu durumda XL nasıl değişim yapıyor yada gerçek den XL var mı bunu bilemiyorum. bunu bilen olsa iş çözülecek belki de.
formülde ve gerçek ölçümde bir L değeri var, işin içine birde 400 kHz. alternanslı ama duty oranı değişken bir kare dalga gerilim giriyorsa XL de olacaktır herhalde diye tahmin ediyoruz şimdilik.

denemeyi gerçek haliyle yapacağımda şu XL primer sargı direnç olayını biraz aydınlatsaydık iyi olacaktı. devre daha sağlam kurulurdu. şimdi nasıl bir devre olacağı meçhul.
yok mu işi bilen bu alanda çalışma yapmış olan bir form sakini? at dan düşen birisinin takviyesi lazım bize.

Zoroaster

Yanlis anlasilmisim.

Bobin sinusel dalga formundaki voltaj altinda calisacaksa empedansi (enduktif reaktansi)  XL=2*Pi*F*L bagintisi ile hesaplanir.

Eger dalga formu sinusel degilse artik bu baginti gecerli olmaz ve akima gosterecegi zorluga sadece empedans deriz. Enduktif reakstans demeyiz.
(Kafa karismasin eger sinusel voltaj altinda iken bobine seri ya da paralel bir baska devre elemani gelirse gene esdeger zorluga empedans deriz)

Mesela yarim dalga dogrultucunun cikisina bobin baglanirsa frekans ne olursa olsun akim bir sure sonra sonsuza gider. Eger enduktif reaktans olsaydi akim sonsuza gitmezdi.

Eger degeri L olan bobinin empedansi nedir derseniz  Z=L*(a+jw) gibi komplex bir sayidir.

Sinusel formlu voltajlarda a=0 olur ve empedans Z=jLw dir.

Burada w=2*pi*F olur ki Z ye zaten bu sartlarda enduktif reaktans diyoruz. Yani bobinin sinusel formdaki empedansina enduktif reaktans diyoruz.

Gene yanlis anlasilmadan ek aciklama yapayim. Eger bir bobine seri yada paralel R ve/veya C  baglarsak bu durumda artik sadece empedansdan bahsederiz. 

Empedans AC devrelerde akima gosterilen zorluktur ve komplex bir sayidir.

Bu komplex sayinin reel bileseni sifir olursa artik reaktansdan bahsedilir.

Umarim kafa karistirici olmamistir.

Ote yandan

Bir transformatorun primer empedansina bakarak guc hesabi yapamayiz.

Sokup elinize aldiginiz trafonun primer tarafindan olctugunuz empedans trafonun primer tarafinin miknatislama bobinine ait empedansdir.
Trafo yuklendiginde bu empedansa paralel olarak yuk empedansi x donusum oraninin karesi yansir.

Transformotorlerde sekonder yuke binince neden primer akimi artar sorusuna cevaben bir youtube vidosu hazirlamistim. Bu video muhtemelen ilk sorudaki kafa karistirici duruma cevap olacaktir.

https://www.youtube.com/watch?v=5Id21XhG9JY
Seytan deliginden kacti.

HAKKITANIR

anladım sekondere bağlanacak yük den akacak akımın miktarına bağlı olarak primer den akım geçişi olacak.
sekonder den geçen akım arttıkça, primer sargıdan akım geçişi artacak.
sekonder den geçen akım azaldıkça, primer sargıdan geçen akım da azalacak.
bu konuda son bir kısmı daha öğrenmek isterim;
şimdi bizim ferrit toroid transformatörün sekonderinde hiç yük olmadığını, sekonder sargı uçlarının boşta olduğunu bir yere bağlanmadığını düşünelim.
bu durumda sekonder den akım akamaz. primerden akım akması da azalmalıdır. hatta en az akım akacak seviyede olmalıdır herhalde.
primer sargı en fazla 15 sipir ve kesiti kalınca, hatta yüksek frekans olduğundan bolca litz teli ile sarılmış olacak. tel uzunluğu ise en fazla 1,5 metre.
böyle bir sargıyı full H köprü sürücü modüle direkt bağlıyoruz. ve modül dc bara beslemesi 600V. kadar.
ve anahtarlama esnasında bu yüksek voltajı kesiti kalın ve kısa bir tele veriyoruz. normalde bu teli toroide sarmadan H köprü modüle girsek modül çıkışı kesin kısadevre olur ve bozulabilir.
videoda sanki anlatılıyor gibi, bu tel toroide sarılınca ne oluyor da H köprüden sonsuz akım çekmeyip modül kısadevreye düşmeyip bozulmuyor. bunu aklım almıyor.
sanki yine kısadevre olacakmış ve modül çıkışı bozulacakmış gibi hissediyorum. hiç direnç olmayacakmış gibi geliyor bu seferde. hiç direnç olmaması da iyi değil galiba.

Zoroaster

Videodaki anlatimda bobine miknatis yaklastirilip uzaklastirildiginda voltaj enduklendigini goruyorsun.

Bobinin ortasina magnetik bir malzeme demir civi vs taksan ne olur?

Miknatisi bobine yaklastirirken normalde bobinin gobeginden akamayan miknatisin civarindan kisa devre olan aki cizgileri artik demir cividen gecerek bobini etkiler miknatisin kucuk hareketinde bile voltaj enduklenmesine neden olur.

Mesela musu 100000 olan demir parcasi olsun.

1v enduklemek ayni miknatisi ayni miktarda ileri geri hareket ettirirken  nuve kullanmayip 100000 sarim sarmak yerine nuve kullanip 10 tur sarmak ayni etkide bulunur. Yani bobinden artik 100 bin kat daha fazla magnetik aki cizgisi akmaya baslar. Nuve kullanmasaydik bu akilarin buyuk bir kismi bobini kesmeyecekti. Bu yuzden de voltaj enduklemek icin miknatisi cok hizli hareket ettirmemiz gerekecekti.

Burada 100000/10=10000 demek havaya gore 10000 kat buyuk 'mu' se sahip nuve kullandik demektir.

Bu dusunce tarzini trafoya uygularsan nuve taktiginda primerden akacak akimin nuve konmasi durumunda cok cok azalacagi sonucuna varabilirsin.

Seytan deliginden kacti.

asma

Merhaba
Yalnızca konuyu takip eden izleyiciyim , ne pratik ne de teorik olarak destek verecek kadar yeterli değilim.
H köprüsü ilk anda ve yüklenmelerde kısadevre olur ve tahrip olur. Bu tüm hesap ve ölçümlerinizin doğru olduğu durumda bile olur.
Önlemek için soft start ve dead time uygulamaları can simidi gibi kullanılıyor.
Hatta güç yüksek değilse half bridge yapısı daha güvenlidir bu konuda. (filika gibi)
Hem filtre (blok) kondansatörleri hem de sargıya seri kondansatör aşırı yüklenmeye izin vermez sanıyorum.


Kolay gelsin.

HAKKITANIR

Bende konuya çok hakim usta birisi değilim, büyük güçlü bir uygulamayı ilk kez yapmak istiyorum, uygulamayı yapmadan önce aklıma takılan şüphelendiğim kısımları öğrenme ve daha az hata yaparak işe başlama peşindeyim. yalnız son mesajda benim anlatmak istediğim bir kısmı benden önce söylemişsiniz. Full H köprü ile daha önceden birkaç uygulamayı devreye almaya çalıştım. Bunlar yalnızca düşük voltajlı ferrit çubuk rod nüveli taransformatör ve düşük voltajlı DC motor kontrolüydü. TO220 kılıf IRF540n IRF640 adlı mosfetlerle çalışmalar yaptım. Full H Köprü ile yalnızca dc motor hız ve yön kontrol devresinde başarılı olabildim. uygulamam da dc motora elektriksel frenleme yaptırmam gerekmedi, ama gerekseydi Full H köprü devre devre bunu da yapabiliyordu. rod nüveli transformatörde ne yaptıysam yapayım Full H köprü mosfet topolojisiyle işin içinden çıkamadım, her türlü şeyi denedim. denemediğimiz bir şey kalmadı. ama her seferinde mosfetler aşırı akımdan çok fazla ısındı. hatta duty % 2-3 yapıyorum yine ısınıyorlar yok böyle bir şey. kesinlikle aşırı akım çekiyordu transformatör primeri. sekonderinde yükün ne olduğu farketmiyordu. cayır cayır ısısınıyordu mosfetler. çünkü primerin 20 sipir 1 mm. kesitli telden 1 metre kadar boyu vardı telin. tel bile ısınıyordu. primer ile Full H köprü arasına seri direnç girdik mi mosfteler açısından sorun kalmıyordu. ama bu seferde primere gerilim kalmıyor, direnç üzerinde fazla gerilim düşümü oluyor trafo iş görmüyordu. dirençlerde ısınıyor metal soğutmalı kullanılıyordu. taş direnç fazla dayanamıyordu. çok araştırdım bu tür devrelerin tamamı half bridge yarım köprü denilen sizin bahsettiğiniz topoloji ve diğer bir kaç yöntemle daha yapılmış. ama kesinlikle Full H köprü ile yapabilen yok. ne yaptıysak yapalım bizde başaramamıştık zaten. kesinlikle topolojinin suçuydu bu. en baştan yöntem yanlıştı.
bu uygulamada yarım köprü topolojisinin güzel bir şekilde çalışması ve diğer yönteme göre ucuz olmasından dolayı işimize de geldi, bunu kullandık. bu uygulamada transformatör gücü çok düşüktü. bu güç ve nüve için hem Full H köprü hemde Yarım H köprü de tavsiye ediliyordu. yarımla gördük işimizi.

şimdiki uygulamamız içinde yarım köprüyle işi yapmak aklımızdan geçti, hatta bu konuyu burada yazmadan çok önce. bu yöntemle mosfet modülün zarar görmeyeceğinden ısınmayacağından eminim.
devasa 10 bin-20 bin uf. kondansatörlerde var. kondansatör voltajı için 450-500 voltlara kadar gereğinden yüksek çalışma voltajları da mevcut.
bu yöntemle iş olur olmaz bilemiyorum, ama kesin bildiğim noktalar şunlardır;
en başta yüksek güçlü transformatör uygulaması için sadece Full H köprü topolojisi varyasyonlarıyla birlikte önerilmiş. kesinlikle yarım H köprü ve idğer topolojilerin önerildiği bir yere araştırmalarımda ben rastlamadım.
diğer durumda yarım H köprüde transformatörün primerinin besleme voltajını yani dc bara voltajını ikiye bölerek çalışmış oluyorsunuz. yani primer normalde 535 V. dc gerilim görmüyorda 268V. nominal dc gerilim ile çalışmış oluyor yanlış değilsem. bu işimize gelmiyor. hatta bazı uygulamalarla dc bara voltajı 535 V. dan 800 - 850 V. lara çıkarılıyor zamanla belkide böyle bir uygulama bile gerekebilecek. birde kondansatörler bakalım o kadar yüksek enerjiyi primere basabilecekmi bunuda bilmiyorum. gerçi frekans aşırı derecede yüksek kondansatörler bu frekansda çalışabiliyorsa bu enerji sorununa iyi yönde katkı sağlar galiba. düşük frekansda çalışmaya göre.

şimdi benim aklıma şu geliyor ama işi bilmiyorum.
ZVS denilen yöntemle Full H Bridge devresi sürülüyorya belki bu tarz bir devreyle iş çözülüyor olabilir belki. primer elektriksel devresine seri bir bobin daha ilave ediliyor,paralel bobin ve seri kondansatör bağlayanlarda var. ama yüksek güçte genelde seri bazende seri ve paralel bobini primer devresine ilave ediyorlar. değeri nedir, mosfet modül kontrolü nasıl değişiyor geri besleme akım voltaj algılanıyormu bilemiyorum ama böyle bir uygulama var.
mosfet modül üreticisi hard switch için bir birim akım kontrol eder, ZVC için 2 birim ve ZVS için 3 birim akım kontrol eder diyede belirtmiş. ZVS ile modülün kontrol edeceği akım tüm şartlar aynı kalmak koşuluyla 3 misli artabiliyormuş. primere seri kondanstör kafama pek yatmadı ama primere seri ve seri+paralel bobin uygulamalarını araştırmalıyım. bu tür uygulamalarda mosfetlere birerde pararlel kondansatör bağlanıyor olarak görüyorum. aslında bir nevi yarım H köprü devresinide anımsatıyor. aslında primer seri bir bobin gibi dursada Full H köprüye, anladığım bu bobin sayılmıyor trafonun bir parçası olduğundan buna seri ve bazende paralel girilebilen bobinler ne yapıyorsa ZVS denen çalışmasıyla işi başarıyor olmalı.

Bu ZVS konusunu yalnızca primere seri veya hem seri hem de paralel bobin uygulamasıyla bilen var mı? kontrolü nasıl oluyor ne yapıyor bu bobinler biri anlatabilirse öğrenmek isterim. bu konu başlığıyla bir giriş yaptım ama şemalara bön bön bakmakdan başka henüz bir ilerleme kaydedemedim. voltajı sinyalleri kaydırıyorlar. acayip bir şey oluyor primere giden. tamam biz frekansla oynamayı gerekmiyorsa düşünmüyoruz ama duty oranıyla geniş sınırlar içinde oynamayı planlıyoruz. duty değişince nasıl olacak voltaj faz kaydırma olayı işin içinden çıkamadım. normalde duty sabitken de çıkamıyorum gerçi. bu yöntemde gerilim ve akımın durumunun ölçülmeside gerekiyor galiba.

HAKKITANIR


üst deki şemayı uygulamayı düşünüyorduk. iki adet faz leg mosfet modül, transformatör ve dc devre tarafı.
bu durumda sekonder akım kontrolü için sekonderden akım ölçmesi yapıp, sabit bir frekans için frekansın duty oranını değiştirmemiz yeterli olur düşüncesindeydik.
belki zamanla ilaveten dc devre tarafı düzenlenip, pfc - boost tarzı yada H köprü doğrultucu bir devre ile dc bara voltajı 300 V. kadar kadar daha ilaveten arttırabilir diye düşündük.
ama kontrol yine aynı sekonderden akım ölç duty ile oyna akımı sabit tutmaya çalış gibi.

bur da sıkıntılar şunlar olabilir;
bahsettiğimiz primerin kısadvereye düşme olayı.
modül bu tarz bir devrede hard svitch düşük akım akıtacak şekilde çalışabiliyormuş.

altdaki devreyi kopyaladım. hakkında pek bilgim yok, bazen çizmedim ama primere paralel bir bobinde takabiliyorlar.
bu devre ZVS (zero voltaj svitch) Full H köprü devresi olarak geçiyor. nerden ne gerilim ve akım geri beslemsi alınıyor,
mosfet modüller nasıl bir kontrol sinyaliyle kontrol ediliyor bilemiyorum ama yöntemle mosfet modüller 3 katı daha fazla akım akıtabiliyor.
Buda bir gerçek.

altdaki resimde en basitinden ilave 4 kondanstör ve bobinler ne işe yarar devrede anlatabilecek var mı?
kontrol sinyallerin tarzı ve devreden alınacak geri beslemeleride zamanla kavrarız artık.
önce pasif devre elemanları ne işe yarıyor orda nasıl çalışıyorlar bunları öğrenmek gerekli.

Zoroaster

Guc elektronigine bu sekilde paldir kuldur girilmez.

Gene H bridge devre yap ama be bileyim 50v da 1A anahtarlasin. Sonra ZVS yap. Devre yapilarini yeterince tanidiktan sonra voltaj ve akimi yuksek devrelere gecersin. Aksi takdirde bol bol devre patlatirsin.
Seytan deliginden kacti.

HAKKITANIR

şu anda ZVS PFC tarzı şeyleri bilseydim bile, ilk denemelerimi normal full H köprü ile düşük dc bara gerilimi ile yapacağım zaten.
bu düşük 3 fazlı gerilimi sardıracağım bir transformatör ile yapmayı planlıyorum akımda sınırlanacaktır burada.
Full H Köprü ve transformatörü bir düşük birde yüksek gerilim için ayrı ayrı yapamam. bu ekipmanlar normalde çalışacağı şartlar için yapılacak,
başlangıç denemeleri düşük gerilim ve akımla yapılarak ilerlenecek planım baştan beri böyleydi.
amacım sistemde çıkabilecek eksikleri gidermeye çalışmak. ben hala ZVS tarzı seri paralel bobin seri paralel kondansatörleri devreye ilave etmeden,
normal Full H köprü ile işin olabileceğini pek düşünmüyorum.
pimerin sargı direncinin geldiğimiz noktada çok ama çok düşük kalıp mosfet modülleri kısadevre çalışıyormuş gibi zorluyacağını düşünüyorum.
zannediyorum modüller anahtarlama esnasında açmada çok yüksek pik akımlarına kapatmada da çok yüksek pik gerilimlerine maruz kalacaktır diye tahmin ediyorum.
Bu sıkıntıları görüp ilerleme açısından baştan araya trafo ile düşük gerilim girmeyi planladım.
O kadar araştırmama rağmen yüksek güçler için ciddi bir kaynaktan sadece Full H Köprü ile yapılmış bir devre örneğini görmedim.
Tamamı ZVS ZVC ZVT ZCT tarzı yapılarday dı.Biz de eninde sonunda buraya gideceğiz gibi görünüyor ama dediğiniz gibi düşük gerilimden başlayıp pata küte gitmeden sindirerek gitmekde fayda var.
amacım üst mesajlardaki ksıımları araştırarak ilerlemek,