pre amfi tavsiyesi

Başlatan styx75, 15 Aralık 2019, 18:38:24

Epsilon

Alıntı yapılan: taydin - 16 Aralık 2019, 22:04:50Topla 10 tane odyofil, gözlerini bağla ve tıpatıp aynı ses sisteminde 500 dolarlık amfi dinlet, sonra da 50,000 dolarlık amfi dinlet. Hangisinin hangi amfi olduğunu bilemeyecekler ve işkembeden sallayınca da belki %50 doğru atacak, %50 yanılacaklardır ;D

Hocam o kadar da değil  bence ;D 
Mesela benim dandik kulaklığa bile fena gelmiyor bunlar



taydin

#16
O iki sistem arasında fark yok demiyorum. Sistem TIPATIP aynı, hoparlörler aynı, mekan aynı, CD çalar aynı, kablolar aynı, şarkı aynı. Sadece 500 dolarlık amfiyi çıkarıyorsun, onun yerine 50,000 dolarlık amfiyi takıyorsun. Volümü de aynı ayara getiriyorsun.

Böyle çok testler yapıldı. Bizim filler hep çuvalladı :D

Hatta şöyle bir test de yapıldı: binlerce dolara satılan RCA kabloları var (odyofillerin paralı olanları bunları çok sever). Gene TIPATIP aynı ses sistemi, odyofillerin gözleri bağlı. Önce bu altın kaplama, titanyum konnektörlü, %99.99999 saflıkta bakır kullanılan kabloları takıyorlar ve eseri dinletiyorlar. Sonra RCA kabloları söküyorlar. Telden yapılmış elbise askısının telini söküp bu tellerden kablo yapıyorlar. Gene aynı eseri çalıyorlar. Ve beklendiği üzere odyofiller yanılıyor. Ama birkaçı kafadan atıp doğru tahminde buluyorlar. Zaten yazı tura atarsan da %50 doğru bulursun  ;D
Timur Aydın (mekatronik.org)

Epsilon

O saçma detayları tabiki bende kabul ediyorum .Ama kaliteli ampli ve hoparlör  her yerde kendini belli eder.
 
Linkte ikinci videodaki işyerinin sahibi olan japonla yapılan 1 saatlik röportaj var.
Adam çok önemli izahlar yapıyor,örnek müzikler dinletiyor.Son örnekteki sesin kaynağı PC bir önceki müziğin kaynağı CD wav dosya ve aralarında çok büyük farklar yok gibi

Örnek Müziklerin yerleri
16'28"
27'22"
35'39"
53'48"

taydin

Ses kalitesi anlamında iyi amfi veya kötü amfi kendini sadece ölçümlerde belli eder. Onun dışındaki özelliklerde, mesela cihazın kutusunun endüstriyel tasarımı, veya o amfiye 50 bin dolar vermiş olmanın, o paraya sahip olduğun için ayrıcalıklı oluşunun sana verdiği manevi haz :D bunları ölçüp değerlendiremeyiz.

Alırsın iki cihazı, audio analizör ile frekans cevabına bakarsın, 1 KHz sinüs verip THD+N ölçümü yaparsın. Hiç sinyal vermeyim arka plan gürültüsüne bakarsın, crosstalk ölçümü yaparsın. Bunlara göre hangisinin teknik anlamda daha iyi olduğu hemen ortaya çıkar.

Lambalı amfilerde bu ölçümleri yaptığımız zaman neredeyse tamamında daha kötü sonuçlar alacağız. O yüzden diyorum, ölçülebilen teknik kriterler bazında, transistörlü amfiler lambalılara göre daha iyi. Ama manevi ve odyofil kriterleri açısında ne desek yalan olur :D

Bazı uygulamalarda lambalı amfi kullanmak bir zorunluluktır. Mesela 50 bin kişilik bir konserin seslendirme sisteminde gereken güç ancak lambalı bir amfi ile sağlanabilir. Ayrıca lambalı amfiler voltaj şoklarına, ani yük değişimlerine ve aşırı ısıya çok dayanıklıdır.
Timur Aydın (mekatronik.org)

Epsilon

Neden çok bilinen klasikleri izah ediyorsunuz?Yada karşıdaki hiçbir bilgiye sahip değilmiş gibi imalarda bulunuyorsunuz?

Ben belki yıllarca Nachamichi ,Marantz dinledim nereden biliyorsunuz?

Bestecilerin,orkestra şeflerinin kulaklarının hassasiyetleri ,müziğe olan heveslerinden dolayı bu meziyetlerin bir kısmını, bu insanalarda kazanmış olamazlarmı?

Öyle ellibin dolarlık cihazlarda değil bunlar ayıca.Amerikada 400 dolara cillop  gibi Marantz ampli alırsınız.

Bu konudaki son mesajımdır.Uzatmayada gerek yok




   

Sozuak

#20
Konserlerde  binlerce wattlık tüplü anfiler kullanılmıyor. Kabin sayısı ile orantılı olarak çok sayıda yüksek güçlü transistörlü anfi kullanılıyor ki program esnasında  bir ikisi bozulsa da çok fark etmiyor. Ayrıca ses bandlarına ayrılıp farklı kabinlerden veriliyor. Subbass - low-mid-Hi diye. Bunun için de de  faz farklarını kompanze eden  prosesörler var farklı yön ve uzaklıkları dengelemek  ve bandlar arası kontrol için.

Lambalı amplilerin band genişliği dardır. O nedenle güç spektrumunu modern transistörlü anfiler  gibi 20KHz lere kadar yaymaz. Dolayısıyla fat sound denilen doyurucu sesi verir. Elektronik müzik aletlerinde (synth-klavye) eski olanların bazıları hala tutulur. 20-30 yıl öncesinin teknolojisidir ama 32KHz örnekleme ile 16KHz band genişliği sunarlar.

Şu da var tabi lambalılar  transistörlere göre daha yüksek voltajla çalışırlar dinamikleri de yüksektir. O nedenle ses sinyalinin yükselen kenarlarına da  uyum sağlarlar.

Bir sürü faktör var. Yani adamların bazıları dar band genişliğinden hoşlanır bazıları da band genişliği 100KHz lere çıkan ray başına 100.000uF lik kondansatörlerle destekli 100.000 usd lik amplileri beğenir. Gerçek olan birşey de şudur ki  insan kulağı %1 distorsiyona kadar  bozulmayı hissetmez ama hoparlörlerin distorsiyonları Bu düzeydedir. Yani Siz istediğiniz kadar %0.00001 distorsiyonlu ultralineer megaherkül anfi kullanın o ses dalgalarına dönüşürken zaten  bozulacak.

Bir diğer olay da katı hal elemanlarında transistörlerden dirençlere kadar akan akımı oluşturan elektronlar mikro arklar çıkartırlar. Bu da beyaz gürültü denen hışşş sesinin kaynağıdır. Kazanca bağlı değişir ama lambalılarda bu daha azdır.  Belki de gaz ortamından geçen elektronlardan tutun (besleme voltajının da elektron tüp diyotlarından doğrultulmuşu makbuldür) geniş kesitli dirençler belki avantaj sağlıyordur.

Hatta trafodan kurtulmak adına elektrostatik hoparlörlü direkt  yüksek voltajla sürülen hoparlörler de mevcut biliyorsunuzdur.

Rahmetli babamın lambalı anfiler üzerinde büyük tecrübesi vardı. Kafadan direkt lambayı bağlar bias ayarlarını yapar anfi hazırlardı. Çocukluğum lambalı cihazlarla geçti. Şu anda çok çeşitli alanlarda kullanılan  eski yeni elektron tüp kolleksiyonum var. Sanırım binin üzerindedir. Yer nedeni ile tasnif edemedim hiçbirini kutularda saklıyorum. Bu elektron tüpleri benim  hayatımda özel bir yer işgal ediyor.

taydin

Alıntı yapılan: Epsilon - 16 Aralık 2019, 23:50:30Neden çok bilinen klasikleri izah ediyorsunuz?Yada karşıdaki hiçbir bilgiye sahip değilmiş gibi imalarda bulunuyorsunuz?

Ben belki yıllarca Nachamichi ,Marantz dinledim nereden biliyorsunuz?

Bestecilerin,orkestra şeflerinin kulaklarının hassasiyetleri ,müziğe olan heveslerinden dolayı bu meziyetlerin bir kısmını, bu insanalarda kazanmış olamazlarmı?

Öyle ellibin dolarlık cihazlarda değil bunlar ayıca.Amerikada 400 dolara cillop  gibi Marantz ampli alırsınız.

Bu konudaki son mesajımdır.Uzatmayada gerek yok

Nerede negatif bir imada bulundum yahu? Bu teknik bir tartışmadır ve senin bilgi seviyen veya elinde bulunan ekipmanlarla ilgili hiçbir şey yazmadım. Seni tanımıyorum, neyi bildiğini, neye sahip olduğunu bilmiyorum, nereden bileyim?

Yabancı teknik forumlarda böyle konular çok daha sert tartışılıyor ve kimse böyle söylenenleri kişisel olarak değerlendirmiyor. Tartışaım konuyu ki, sen biliyorsan belki başkası bilmiyor ve senin veya benim yazdığımdan birşey öğrenecek. Veya belki birisi yanlışımızı belirtecek.

Benim dediğimin özeti, ancak ölçümlerle teknik karşılaştırma yapılabilir. Senin dediğin ise sadece teknik karşılaştırma kriter değildir, insanların müzikten zevk almasını sadece teknik verilerle açıklayamayız.

Her konuda aynı düşünmek zorunda değiliz, ama konuları tartışabilmeliyiz.
Timur Aydın (mekatronik.org)

taydin

#22
Alıntı yapılan: Sozuak - 16 Aralık 2019, 23:55:46Konserlerde  binlerce wattlık tüplü anfiler kullanılmıyor. Kabin sayısı ile orantılı olarak çok sayıda yüksek güçlü transistörlü anfi kullanılıyor ki program esnasında  bir ikisi bozulsa da çok fark etmiyor. Ayrıca ses bandlarına ayrılıp farklı kabinlerden veriliyor. Subbass - low-mid-Hi diye. Bunun için de de  faz farklarını kompanze eden  prosesörler var farklı yön ve uzaklıkları dengelemek  ve bandlar arası kontrol için.

Bu konuda benim bilgim biraz eskilerde kalmış demekki açıklama için teşekkürler.

Alıntı yapılan: Sozuak - 16 Aralık 2019, 23:55:46Gerçek olan birşey de şudur ki  insan kulağı %1 distorsiyona kadar  bozulmayı hissetmez ama hoparlörlerin distorsiyonları Bu düzeydedir. Yani Siz istediğiniz kadar %0.00001 distorsiyonlu ultralineer megaherkül anfi kullanın o ses dalgalarına dönüşürken zaten  bozulacak.

İşte odyofilliğin en tutarsız tarafı :D. Birde işin hoparlör tarafı var. Ancak 100 bin dolarlık bir hoparlör alarak hoparlörün kendi distorsiyon seviyesini %0.5 e düşürebiliyorsun. Ama adamlar bunu tamamen görmezden gelip binlerce dolara 220V kablosu alıyor. 500 dolara amfi güç kaynağının içine takılacak CAM SİGORTA alıyorlar, binlerce dolara RCA kablo alıyorlar.

Belirttiğin kadar düşük olmasa da, çok düşük distorsiyonun gerekli olduğu uygulamalar var. Ses amfiye verilmeden önce belli sayıda cihazdan geçiyorsa, her birisinin distorsiyonu birbirine ekleneceğinden, her birisinin distorsiyonunun düşük olması istenir.
Timur Aydın (mekatronik.org)

Sozuak

O distorsiyon değerini mübalağa olsun diye yazdım tabi :)

Biz distorsiyon diyoruz da kaç çeşit distorsiyon değeri var örneğin : intermodülasyon distorsiyonu, harmonik distorsiyon , geçiş distorsiyonu, faz distorsiyonu vs

Sonuçta müzik bir çok frekansta ses dalgasının birleşimi. Tutup saf sinüsle test edip işte benim cihaz % bilmem kaç  distorsiyon demek birşey ifade etmiyor.

Her kaynağın karakteristik sesi  ana frekansa ek farklı genlikteki harmoniklerin bileşimi ile oluşuyor. Bir müzik eserinde  de solist, ritm enstrümanlar, bass, en azından 2 farklı ana esntrüman ve harmonikleri deyince iş karışıyor.

Yabancı forumlarda da tartışmalar var elbette ama burada ille de kendi dediğimizi kabul ettireceğiz yada başkasınınkini kabul etmeyeceğiz şeklinde bir durum yok. Kişisel almamak lazım. Benim kulağım farklı birşeyi duyar yada zevk alır diğerininki farklı. Ben odyofil değilim. Şu anda Sony STR-DA5300 serisi stereo da da başarılı bir AV alıcı kullanıyorum. Bana yetiyor. Baktığınız zaman bu cihazlar analog girişi dijital hale getirip basını tizini dijital olarak düzenleyip analog hale getirip analog çıkış katına basıyor. Yani berbat bir durum ama bana yetiyor. Kısmet olursa ileride elimdeki trafo-lamba vesaireleri bir şasiye toplayıp lambalı birşeyler de yapacağım ama dediğim gibi vakit bile yok müzik dinlemeye av alıcım yetiyor.

Eski cihazlar demişken şu da var o cihazlar 30-40 yıllık  artık kondansatörlerine kadar kurumuş, çalışma noktaları kısmen kaymış cihazlar. Amerika kaynak olduğundan  orada piyasada 1000 tane varsa burada 3-5 tane var onu da saçma sapan fiyatlara satıyorlar.

Hatta ev pazarı için üretilen 2-4 kanallı makara teypler burada profesyonel stüdyolarda  kullanılıyordu. O haldeyiz yani.

JOKERAS

Vatandaş PreAnfi sormuş.Sorduğuna pişman olmuştur herhalde:))

Sozuak

Milletçe huyumuz böyle havadan sudan başlayıp nerelere getirebiliyoruz lafı. Fena mı oldu kaynattık biraz.:)

power20

Bu huy, adres sorana yapılan tarif ile benzerlik gösteriyor. Adresi bilen de bilmeyen de bir şey tarif eder. Navigasyon çıktı da huzura erdik biraz

elektronik

Alıntı yapılan: Epsilon - 16 Aralık 2019, 22:17:14Hocam o kadar da değil  bence ;D 
Mesela benim dandik kulaklığa bile fena gelmiyor bunlar


Direk kaynağından dinlemiyorsunuzki aradaki fark anlaşılsın. ilk kaynak lamba olabilir ama kayıt cihazı, internet ortamı, pc, ve ses kartı v.s derken kaynak lamba olabilir ama elektronik devrelerden geçiyor ses lambadan çıktığı gibi size ulaşmıyorki.

Epsilon

Bilimsel bir tartışma olsun istiyorsanız buyrun Kendrick Sound un konuşmasını tartışın.
Adam orada oldukça önemli şeyler anlatıyor.Adam mühendis falanda değil ama dünya paraya o kabinleri müzisyenlere bile satıyor.

JOKERAS

Alıntı yapılan: Sozuak - 17 Aralık 2019, 21:03:20Milletçe huyumuz böyle havadan sudan başlayıp nerelere getirebiliyoruz lafı. Fena mı oldu kaynattık biraz.:)
Yok,fena oldu demiyorum.Güzel oldu:)Aslında bu tür tartışmaların her biri çok değerli.
Yorumlar Konunun özünden çıksa da okuyan,yorum yapanlar doğru ve yanlışlarını görmüş oluyor.
Ne tür olursa olsun Doğru bilgi her zaman Muhtaç olduğumuz bir olgu.
Bunun sınırı da yok ayrıca.Bilgi Bilgidir.İlla lazım olacak diye bir Kaide yok.
Bu gün lazım olmaz belki,ama bu bilgilerin toplamı İnsanın Ufkunu genişletiyor.