Ne Olacak Bu memleketin Hali?

Başlatan muhittin_kaplan, 03 Ocak 2013, 18:25:33

ilhan_mkp

hocam ben linkteki malzmeyi göremedim  ama işinizi görecek hızlı sigorta gibi bir malzeme kullanan bir abim var yarın nerden almış öğrenicem.

tasarladığımız kartlara çıkışlara aşırı akım korumaları beslemelere aktif filtre koyma alışkanlığımız hiç yok.

bu konuyu irdeleyelim isterseniz ben bir filitre tasarlayayım dedim ti filter pro indirdim kurdum yok arkadaş ben hala kör cahilim tasarlayamadım neden memleket mesele okudum bu yaşa kadar.

konu açmakta istemiyorum artık cvp gelmiyor güncelliği geçip gidiyor kayboluyor.

muhittin_kaplan

hocam dorukanda mevcur polysiviç var.  Bu Zavazingoları besleme hattına mı koyacağız Tamam Orayı Yaptık ben Datalarıda korumak istiyorum ne yapcez

ilhan_mkp

 besleme gittiğinde işlemcinizin beslemesini dataları eproma yazacak kadar idare edecek kondansatör ekleyin
mesela besleme 7805 ile çıkışına bol kondansatör
giriş kısmından önce bir bölüme bu elemanı
gerilim kesilince bir mini rölenin nc kontağından eproma yaz emrini verirsiniz
biraz karışık oldu ama böyle korunur diye düşünüyorum

tyildizak

Alıntı yapılan: jrcapa - 03 Ocak 2013, 19:35:07
Oscar Fingal O'Flahertie Wills Wilde (16 Ekim 1854, Dublin - 30 Kasım 1900, Paris), İrlandalı oyun yazarı, romancı, kısa öykücü ve şair.

İğneli uslubu ile geç Victoria dönemi Britanya'sının en başarılı ve ünlü yazarları arasına girdi. Bir dava sonucu fiili livata ve ahlaksızlıktan suçlu bulununca büyük bir düşüş yaşadı ve doğduğu ortamla tam bir zıtlık içinde Paris'de fakir bir otel odasında öldü.Konu başlıkları  [gizle]
1 Doğumu ve gençliği
2 Evliliği ve ailesi
3 Estetizmi ve felsefesi
4 Siyasi Fikirleri
5 Cinselliği
6 Davası, Hapis Hayatı ve Reading Zindanı'na Transferi
7 Salıverilmesi ve ölümü

Doğumu ve gençliği [değiştir]

Oscar Wilde İrlanda'nın tanınmış göz cerrahlarından olan Sir William Wilde ve başarılı bir yazar, genç İrlandalı devrimcilere örnek bir şair olan Jane Francesca Wilde'ın ikinci çocuğu olarak Dublin'de doğdu. Babası 1864'te tıp bilimine hizmetleri nedeniyle şövalye unvanı almıştı.

Haziran 1855'te aile lüks bir bölgeye taşındı. Wilde'ın kardeşi Isola burada doğdu. Jane Wilde burada cumartesi akşamları Sheridan le Fanu, Samuel Lever, George Petrie, Isaac Butt ve Samuel Ferguson gibi isimleri davet ettiği partiler düzenlerdi. Wilde 9 yaşına kadar evde eğitim gördükten sonra Portora Kraliyet Okulu'na kaydoldu. Yazları aileyle geçiren Wilde kardeşler George Moore'la oyunlar oynardı.

Portora'dan mezun olduktan sonra Dublin'deki Trinity Kolejinde 1871'den 1874'e kadar eğitim gördü. Sıradışı bir öğrenciydi, Trinity öğrencileri için en büyük ödül olan Berkeley altın madalyasını, ve aynı zamanda Oxford Üniversitesi Magdalen Koleji'nden bir burs kazandı. Burada 1874'den 1878'e kadar eğitimine devam etti ve en önemli ilkelerinden biri hayatı sanata yaklaştırmak olan estetik akımının bir parçası oldu. Magdalen'deyken 1878 Newdigate Ödülü'nü Ravenna şiiriyle kazandı. Bu şiiri Encaenia'da okuyup kaybetmiş, fakat ödülü daha sonra Tarihsel Eleştirinin Yükselişi makalesiyle almıştı.
Evliliği ve ailesi [değiştir]

Oxford'dan mezun olduktan sonra Wilde, Florence Balcomb ile tanışacağı yer olan memleketi Dublin'e gitti. Fakat Florence, yazar Bram Stoker ile nişanlanınca Oscar, ona İrlanda'yı terk edeceğini yazdı. 1878'de İrlanda'dan ayrıldı ve buraya küçük ziyaretler gerçekleştirmek için, sadece iki kez döndü. Sonraki altı yılını Paris, Londra ve ABD'de geçirdi.

Londra'da kraliçenin danışmanlarından olan Horace Lloyd'un kızı Constance Lloyd ile tanıştı. Wilde ve Lloyd 29 Mayıs 1884'te Paddington, Londra'da evlendiler. Constance'ın 250 sterlinlik maaşı ikisinin de lüks bir yaşam sürmesini sağlıyordu. Çiftin bu evlilikten iki çocukları oldu: Cyril (1885) ve Vyvyan (1886). Babalarının yankı yaratan davasından sonra Constance ve çocuklar Holland soyadını aldılar. Constance 1898'de geçirdiği belkemiği ameliyatından sonra öldü. Cyril ise I. Dünya Savaşı'nda Fransa'da savaşırken öldü. Vyvyan uzun süre çevirmenlik ve yazarlık yaptı. Anılarını 1954'te yayımladı. Vyvyan'ın oğlu Merlin dedesi hakkında araştırmalar yaptı. Wilde'ın yeğeni Dolly, yazar Natalie Clifford Barney ile yaşadığı lezbiyen ilişkiyle tanınmaktadır.
Estetizmi ve felsefesi [değiştir]

İrlandalı oyun yazarı, şair ve öykücü Oscar Wilde'ın, 1882 dolaylarında ABD'li litografyacı ve fotoğrafçı Napoleon Sarony tarafından üretilen portresi. Dönemin ünlü simalarını, alışılagelmişliğin dışına çıkan pozlarıyla sergileyen Sarony, Wilde'ın Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunduğu bu dönemde bir dizi fotoğrafını çekebilme fırsatını yakaladı.

Magdalen Koleji'ndeyken Wilde estetizm hareketindeki fikirleriyle tanındı. Saçlarını uzattı, "eril" sporlara karşı küçümsemesini her fırsatta dile getirdi ve odasını papatya, lale ve benzeri objelerle dekore etti.

Söylentilere göre bu hareketi ona River Cherwell'de bir boğma girişimine ve odasının dağıtılmasına yol açtı, fakat estetizm fikri halk arasında daha tanıdık ve olağan bir hale geldi. Springfield Republican gibi bazı yayınlar, Wilde'ın Boston gezisi sırasındaki estetizm ile ilgili konuşmalarından sonra onun anlayışının, güzelliğe ve estetiğe övgüden çok şöhret amacıyla yapılan bir hareket olduğuna karar verdi. Ayrıca Wilde'ın giyim tarzı da Higginson gibi eleştirmenlerin odak noktası haline geldi. Higginson, Unmanly Manhood gazetesine yazdığı mektupta Wilde'ın dişiliğinin erkek ve kadınların davranışlarını etkileyeceğinden ve şiirinin erkekleri dişil züppeliğe yaklaştıracağından endişe duyduğunu belirtti. Ek olarak Wilde'ın edebiyatı, eşcinselliği ve kişisel imajını inceleyerek onun hayat tarzını ve eserlerini ahlaksız bulduğunu açıkladı.

Wilde, John Ruskin ve Walter Pater'dan derin anlamda etkilenmişti. Bu iki edebiyatçı sanatın hayattaki yeri üzerine makaleler yayımlamışlardı. Wilde daha sonra ironik bir biçimde Pater'in depresif duyguları hakkında yorum yapacaktı: Pater'in ölüm haberi üzerine "O hiç yaşamış mıydı ki?" demişti. Pater'in üslubuyla Dorian Gray'in Portresi'nde "Bütün sanatlar aslında kullanışsızdır." demişti. Bu yorum edebi anlamda okunmalıydı çünkü filozof Victor Cousin tarafından oluşturulan "Sanat sanat içindir." ideolojisini içinde barındırıyordu. 1879'da Wilde, Londra'da estetizm dersleri vermeye başladı.

William Morris ve Dante Gabriel Rosetti'nin okulunun tanıttığı estetizm, İngiliz mimarisinde büyük yer edinmişti. İngiltere'nin önde gelen estetik sanatçısı Wilde zamanının en göze çarpan simalarından biri oldu. Yine de zaman zaman paradoksları ve esprili sözleri nedeniyle garipsendiği de oluyordu.

Estetizm, genel olarak Gilbert ve Sullivan'ın operası Patience (1881)'ta karikatürize edilmişti. Patience, New York'ta büyük başarı sağlamışken; Estetizm, Amerika'nın kalan kısımları için hala anlamsız bir isimdi. Bu nedenle Richard D'Oyly Carte, Wilde'ı Amerika'da yapılacak bir konferanslar serisine davet etti. D'Oyly Carte bu gezinin Patience'ın başarısını daha da artıracağına inanıyordu. Bu gezi Wilde'ın 3 Ocak 1882'de SS Arizona gemisiyle Amerika'ya varmasıyla başladı. Bu olaya ait bir kanıt olmamasına rağmen, Wilde'ın bir gümrük memuruna "Deham dışında beyan edecek hiçbir şeyim yok." dediği rivayet edilir.

Amerika ve Kanada'ya yaptığı tur sırasında Wilde birçok kasaba eleştirmeni tarafından ayıplandı. The Wasp Wilde, estetizmi küçümseyen bir karikatüre gazetesinde yer verdi.

İngiltere'ye döndükten sonra Wilde, Pall Mall Gazette'de 1887'den 1889'a kadar köşe yazarlığı yaptı. Daha sonra Woman's World dergisinin editörü oldu.
Siyasi Fikirleri [değiştir]

Wilde hayatının büyük bir bölümü boyunca sosyalizmi destekledi. Ayrıca özgürlükçü yanını da Sonnet to Liberty şiiriyle gösterdi. Wilde ayrıca bir pasifistti. Ve "Özgürlük kanlı elleriyle geldiğinde onunla el sıkışmak zor olacak." demişti. Politika hakkındaki ana yazısı "Sosyalizmin Etkisindeki İnsan Ruhu" dışında Daily Chronicles'a hapishane reformunu destekleyen yazılar yazmıştı.

Lady Florence Dixie'nin 1890'da yazdığı Gloriana ya da 1900 Devrimi adlı romanda Hector l'Estrange kılığındaki Gloriana'nın Avam Kamarası'na seçilmesiyle kadınlar oy hakkı kazanıyordu. Dixie'nin l'Estrange karakterini yaratırken Wilde'ı temel aldığı açıktır.
Cinselliği [değiştir]

Oscar Wilde ve Lord Arhur Douglas, 1893

Wilde çoğu yerde biseksüel olarak nitelendirilmesine rağmen kendini Yunan kültüründen gelen bir erkek aşkı geleneğine bağlıyor ve Sokratik olduğunu iddia ediyordu. Şu kişilerle birliktelik yaşamıştı (kronolojik sıraya göre): Frank Miles, Constance Lloyd (karısı), Robert Baldwin ve Lord Alfred Douglas. Wilde ayrıca birçok jigoloyla da beraber olmuştu.

Tarihçiler genellikle Wilde'ın homoseksüelliğinin farkına 17 yaşındaki Robert Ross'a âşık olduktan sonra vardığını söylerler. Neil McKenna'nın The Secret Life of Oscar Wilde adlı biyografisinde Wilde'ın homoseksüelliğinin farkına 16 yaşındayken başka bir genç erkeği öptüğünde fark ettiği yazar. McKenna'ya göre Wilde 1874'te Oxford'a vardıktan sonra cinselliğin keşfetti ve daha çok esmer ve sıska erkeklerden hoşlandığını öğrendi. 70'lerin sonlarına doğru Wilde eşcinsel aşkı konusunda kendisiyle aynı düşüncelere sahip bir arkadaş grubuna sahipti ve bu sıralarda Walt Whitman'la tanıştı. Bir arkadaşına Whitman'ın cinsel tercihini açık edecek biçimde "Walt'ın öpücüğü hala dudaklarımda" dediği bilinir. Wilde tüm bunlara rağmen hayatından çok da mutlu olmamış olacaktı ki, kendini iyileştireceği umuduyla 1884'te Constance Lloyd ile evlenmişti.

Wilde, Ross'la ilk tanıştığında kendi cinselliği konusunda hala tam olarak bilgili değildi. Ross, Wilde'la tanışmadan önce de ona hayrandı ve Victoria döneminin katı ahlak anlayışına karşı ilgisizdi. Sonraları Ross, Lord Douglas'a Wilde'ın ilk erkeğinin kendisi olduğunu söyleyerek aralarında büyük bir kıskançlık başlattı. Wilde kısa zamanda içinde genç erkeklerin bulunduğu bir hayata atıldı. Ona göre ilişki panterlerle ziyafet çekmek gibiydi ve tehlike zevkin yarısıydı. Hemcins aşkı ilk kez Bay W.H.'nin Portresi adlı yapıtında işledi.

1891 yazında Lord Douglas onu şair Lionel Johnson'la tanıştırdı. Aralarında büyük bir dostluk başladı. Bu ilişkinin cinsel bir içeriği olmadığını, sadece entelektüel seviyede olduğunu daha sonraları Lord Douglas söyleyecekti.
Davası, Hapis Hayatı ve Reading Zindanı'na Transferi [değiştir]

Bir süre sonra Wilde'ın Lord Douglas ve Alfred Taylor'la ilişkileri basında yer etmeye başladı. Aktör Charles Brookfield'in de yardımıyla polisler Wilde'ın Londra suçlularıyla olan ilişkisini açığa çıkardı ve Wilde dava edildi.

Dava halkın büyük ilgisiyle 3 Nisan 1895'te başladı ve aynı şekilde 25 Mayıs'ta Wilde'ın büyük ahlaksızlık suçu nedeniyle iki yıl kürek hapsine çarptırılmasıyla bitti.

İlk başta Pentonville'de ve sonra Wandsworth'te yatan Wilde en sonunda Reading Zindanı'na transfer edildi.

Bundan sonra mahkûm C.3.3. olarak bilinen Wilde'a ilk başta kalem kâğıt bile verilmemişti; fakat daha sonra bu ihtiyacı karşılandı. Hapis günlerinde Douglas'a 50.000 kelimelik bir mektup yazdıysa da gönderme şansı bulamadı. Ölümünden sonra mektup Ross tarafından kısaltılarak De Profundis adıyla basıldı. 1962'de tam haliyle Oscar Wilde'ın Mektupları adı altında yayımlandı.
Salıverilmesi ve ölümü [değiştir]

Hapis hayatı Wilde'a hiç yaramamıştı ve hayatının kalan üç yılını beş parasız bir halde geçirdi. Yine de hızlı bir biçimde eski zevklerine döndü. Reading Zindanı Baladı bu yıllarda yayımlandı. Son yıllarını geçirdiği Hotel d'Alsaceta, daha önce hiç yapmadığı kadar cüretkar şeyler yaptığı söylenir.

Wilde, 30 Kasım 1900'de Ben Barnes'de menenjitten öldü. Ölmeden hemen önce Peder Cuthbert tarafından Katolikliğe tekrar kabul edildi. Ölürken otel sahibi ve papaz yanındayken ünlü "Ya duvar kağıdı gider, ya ben." sözünü söylemiştir. Vefatının ardından Cimetiere de Bagneur mezarlığına gömüldüyse de, daha sonra yine Paris'teki ünlü Pere Lachaise'e taşındı ve Sir Jacob Epstein tarafından tasarlanan ve üzerinde erkek melekler olan mezartaşının altına gömüldü. Mezarı bugün bile hayranlarının öpücük izleriyle kaplıdır.

Konuyla ilgili diğer Wikimedia sayfaları :
   

Commons'ta Oscar Wilde ile ilgili çoklu ortam dosyaları bulunmaktadır.
   

VikiKaynak'ta Oscar Wilde ile ilgili belge kayıtları bulunmaktadır.
   

Vikisöz'de Oscar Wilde ile ilgili özlü sözler bulunmaktadır.

[gizle]
g · t · d
Oscar Wilde




kimse de demiyor ki aga bu nedir

hgs

Tasarımda hatalar vardır, mcu durduk yere bozulmaz. Fuse oluşabilecek bir yan etkiyi gidermeye yönelik, bence burada gerekmeyen bir koruma tekniği.

CLR

#20
Alıntı yapılan: XX_CİHAN_XX - 03 Ocak 2013, 19:39:46
hocam bu resettable fuse denilen malzeme bildiğimiz ptc mi oluyor. Daha doğrusu ptc den farkı ne?

Resettable fuse, bir çeşit bimetal sigorta yani sigorta ısındığında metal plakalar açılır(açık devre), uygun soğumada tekrar kapanır(ON). Mesela 1A resettable fuse aldınız ve devrenize bağladınız, sigorta üzerinden 1A geçtiğinde bu sigorta atmaz çünkü ısınması lazım(metal plakaların ayrılması için), hızlı atması için 1,5A yakın bir akım akması lazım ama bu asla işlemcinin yanmazı kadar hızlı olamaz. Elektronik sigorta hariç hiç bir sigorta işlemci/yarıiletken kadar hızlı atamaz. Hiçbir profesyonel devrede port sigortası/işlemci besleme sigortası diye bişey bulamazsınız. Bunun değişik yöntemleri vardır.

Güzel tarafı şudur, power supply'ınız var peak olarak 5A'e kadar destek veriyor ama 5A'de bir süre sonra bozuluyor. Power çıkışına 3A resettable fuse kullanırsanız max 3,5A - 4A'de resetable fuse off olacaktır ve smps'inizi koruyacaktır.  Ama reset sonrasında aynı durum devam ediyorsa tekrar atar ta ki bu akım azalana kadar aç / kapa yapar.

İşlemci koruması için ise, portları doğrudan VDD veya GND'ye anlıkta olsa kısadevre ve/veya yüksek akım/gerilime maruz olmayacak şekilde kullanmak gerekir. Mesela akım sınırlaması yapmak veya port girişi adc girişi ise VDD'nin yeterince altında olacak şekilde dizayn etmek gerekir.  Bu noktada analog + dijital bilgi birlikte çalışmalıdır.
Knowledge and Experience are Power

Klein

Link verdiğim sigortalar bimetal tip değil. PTC tipi. PTC'den farkı hızlı olması.  Bu modellerde kısadevre kalkana kadar resetlenme olmaz.

muhittin_kaplan

Alıntı Yapkimse de demiyor ki aga bu nedir
çok sıkıcı bir yazı. ama evet neden yapıştırdınız :)

CLR

Alıntı yapılan: Klein - 04 Ocak 2013, 12:02:39
Link verdiğim sigortalar bimetal tip değil. PTC tipi. PTC'den farkı hızlı olması.  Bu modellerde kısadevre kalkana kadar resetlenme olmaz.

@Klein

PTC tipi Bimetal'den hızlı, haklısın ama PTC tipi'de işlemci korumaz sadece besleme çıkışına kullanırsın kısadevre olduğunda veya akım yükseldiğinde direnci yükselir, akımı keser biraz soğudunda akım yine biraz artar(sorun devam ediyorsa) sonra direnç yine büyür ve bir rezonansa gider. Bu direnç yükselmesi ısıya bağlıdır. Aşağıya verdiğin linkden bir malzemenin datasheet'in verilerini yapıştırdım 

http://www.farnell.com/datasheets/1678471.pdf

MC36211 componentini seçtim çünkü en hızlı olanı o ve voltaj ve akım olarakta düşük

Hold Current     Trip Current     Rated Voltage   Max.Current   Typical Power   Max. Time to Trip
    0.2A                  0.4A                    30V                   10A               0,4W            8 Amperde 0,1s   


Ben bu veriden şunu anlıyorum hatam varsa düzelt lütfen.
Ben 200mA'lik bir sigortayım, 200mA'de sorunsuz çalışırım hatta 400mA'e kadar 400mA benim için sınırdır (direncin yükseldiği sınır).
Ve bana 8A uygularsan 0,1s'de devreyi keserim.

Hatta belki özel olanları vardır, çok daha hızlı olanları, bunun için 100ms yerine 10ms veya hatta benden olsun 1ms yaptım zamanı.

1ms'lik bir sigorta bir işlemciyi ani akım artışında korur mu?

Bu malzeme PTC olsada mantık bimetal gibi olacaktır fakat farkı diğerinde metal aç/kapa yaparken PTC direnci yükselip azalacaktır ama belirli bir periyotta rezonansa girecektir.
Bu rezonans akımının bu datasheet için konuşuyorum (0,2A resettable fuse) 400mA'den büyük olacağı görünüyor sen ne dersin veya yazdıklarımda bir hata varmı?
Knowledge and Experience are Power

Klein

Tabi ki işlemciyi korumaz. İşlemci bozulursa güç kaynağını kurtaralım diye.

muhittin_kaplan

anakartlarda USB Portların önüne koyulan sigortalarda bunlardan sanırım.

@HGS
Hocam tasarım hatası derken nerede olabilir örneğin. bataryaya bağlı bir sarj regülatörü ve 6kv lık bir invertor var sistemde.(MCU sarj regülatöründe) epeyce sistem testinden sonra invertor devreye girince sistemin HALT olduğunu gördüm. MCU artık kısa devreydi.

Garip olan merkezi bir güç kaynağımız mevcut onda da bir dürü hata almaya başladık. Neredeyse Güç Kaynağıda Arızalanıyordu.
Siz Olsanız Bu Tür bir arızaya karşı Koruma Koymak İstermiydiniz ?

z

Latch-up olayı oluyor gibi görünüyor.
Bana e^st de diyebilirsiniz.   www.cncdesigner.com

muhittin_kaplan

O nedir neden olur, ilacı nedir hocam?

hgs

Şema pcb ayrıntılı incelemek gerek.

muhittin_kaplan

Hocam Esas Sıkıntıda Orada, Demonte halde (Her birim Ayrı Ayrı) Karşılaşacağımız probleri test ediyoruz. Malum MCU durduk yere gitmez, öngörüm bir deşarj anında gürültüden etkilenmesidir. Problem burada değil, Problem herhangi bir sebepten arızalanan MCU nun Kısadevre olması.