Picproje Elektronik Sitesi

DERLEYİCİLER => MikroC - PIC => Konuyu başlatan: carirt - 21 Kasım 2013, 18:59:21

Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: carirt - 21 Kasım 2013, 18:59:21
adam ne uğraşmış be
http://www.ekapija.com/website/en/page/725051 (http://www.ekapija.com/website/en/page/725051)


mesaj birleştirme:: 21 Kasım 2013, 19:19:55

Elektronik mühendisliğinde okurken pic geliştirme bordları yapmaya başlamış daha sonra pic ile ilgili kitap çıkarmış evde pic geliştime bordları yapmaya başladığı zaman cebinde 200 mark parası varmış
2012 yılındada ülkesinde en iyi ceo seçilmiş ilgili link
http://www.mikroe.com/news/view/577/mikroelektronika-s-ceo-pronounced-entrepreneur-of-the-year-2012-in-our-home-country/ (http://www.mikroe.com/news/view/577/mikroelektronika-s-ceo-pronounced-entrepreneur-of-the-year-2012-in-our-home-country/)

Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: engerex - 21 Kasım 2013, 20:40:32
 Adamı takdir etmişimdir. PIC, sdPIC, PIC32, AVR, STM32, Stellaris, 8051 için BASIC, C, Pascal compiler ve geliştirme boardları.
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: carirt - 21 Kasım 2013, 20:55:04
örnek alınması gereken insanlardan
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: run - 22 Kasım 2013, 09:03:32
Bizimkilere kalsa amerikayı yeniden keşfetmeye ne gerek var hala aynı kafadayız.

Türkçe derleyiciye ne gerek var adamlar yapmış
mcu-cpu yapmaya ne gerek var adamlar 32-64 bitliğini zaten yapmış
arama motoru yapmaya ne gerek var google yandex var
....
....
bu liste uzar gider
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: CoşkuN - 22 Kasım 2013, 09:39:30
Alıntı yapılan: run - 22 Kasım 2013, 09:03:32
Bizimkilere kalsa amerikayı yeniden keşfetmeye ne gerek var hala aynı kafadayız.

Türkçe derleyiciye ne gerek var adamlar yapmış
mcu-cpu yapmaya ne gerek var adamlar 32-64 bitliğini zaten yapmış
arama motoru yapmaya ne gerek var google yandex var
....
....
bu liste uzar gider

Tembelliğin bahanesidir bütün bunlar.

Her başarı hikayesinde ortak bir nokta var: Sıkı çalışma
""- Engineers worked in Balkanska , 15 people in 60 square metera. My flat was basically in the company, in one room. We worked every Saturday and Sunday for ten years. I slept four hours a day for seven years, I couldn't wait for the dawn to continue work.""
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: Mr.Java - 22 Kasım 2013, 10:31:51
Birde biografisini okuyup anlasak...
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: pwm.c - 22 Kasım 2013, 11:22:58
iş sadece derleyici yapmak değil, o yaptığınız derleyicinin tutulması lazım. yoksa nekadar başarılı olursa olsun ve nekadar kafa patlatırsanız patlatın işe yaramaz...
bu da biraz şans ve birazda işi bilme işidir.
çok eskiden hazırladığımız bazı basit ve önemsiz gibi görülen devreler binlerce kişinin işine yaradı. bunu beklemiyorduk ama oldu.
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: run - 22 Kasım 2013, 17:37:45
Alıntı yapılan: pwm.c - 22 Kasım 2013, 11:22:58
iş sadece derleyici yapmak değil, o yaptığınız derleyicinin tutulması lazım.

tutulmasını sağlamakta bana göre üretenin elinde
avr studio 4 hiç sevmezdim
atmel studio 5 ve sonrası adeta bağımlılık yaptı

bir ürünü yapmış olmak için yapmaktan ziyade kullanıcı dostu olması ve sürekli yenilenmesi gerekiyor.

elektronikle ilgili konuşalım
ülkemizde bırakın başarılıyı, daha başlangıcı yapılmış bir ürün göremiyorum. (kart, kit demiyorum)
ürün geliştirmeyle ilgili IDE,MCU,CPU
bir ara.com.tr vardı onu takip ediyordum epeydir oldukça da başarılı arama sonuçları vermeye başlamıştı sonunda oda gitti neden gittiğini bilmiyorum.

bilgisayar için program geliştirmekten zaten hiç bahsetmiyorum çünkü yok! neden yok!
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: Okan AKÇA - 22 Kasım 2013, 17:44:13
elektronik komplement işlemci filan üretmiyoruz ancak teknolojik cihazlar üretiyoruz. Bence buda başarıdır.
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: muhendisbey - 23 Kasım 2013, 00:30:27
Alıntı yapılan: cyclone - 22 Kasım 2013, 17:44:13
elektronik komplement işlemci filan üretmiyoruz ancak teknolojik cihazlar üretiyoruz. Bence buda başarıdır.
Ne gibi teknolojik cihaz yada cihazlar üretiyoruz?
Çünkü bana kalırsa başarı falan yok ortada.
MR cihazı mı üretiyoruz?
EKG?
Ya da Füze?
Otomobil?
Uçak?
Radar?
Uydu?
Uymadı.
Başlık: Ynt: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: skara1214 - 23 Kasım 2013, 01:28:56
Alıntı yapılan: muhendisbey - 23 Kasım 2013, 00:30:27
EKG?
petaş
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: z - 23 Kasım 2013, 02:37:37
Kisa bir donem Petas'da calistim. Sadece EKG degil daha pek cok elektronik tibbi cihaz uretiliyordu.
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: muhendisbey - 23 Kasım 2013, 10:46:38
Alıntı yapılan: z - 23 Kasım 2013, 02:37:37
Kisa bir donem Petas'da calistim. Sadece EKG değil daha pek cok elektronik tibbi cihaz uretiliyordu.
Ben üretilmiyor diye biliyordum.
Neyse, EKG zaten kriter değil. O an aklıma geldi. Yapısı belli. Demek istediğimin anlaşıldığını düşünüyorum.
Ülkemizde teknoloji yakından takip edilmiyor anafikrine gelirsek:
Güney Kore
bizden kaç yıl sonra kuruldu, aramızdaki fark ne kadar?
Önemli bir kriter.
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: mistek - 23 Kasım 2013, 11:08:29
Alıntı yapılan: muhendisbey - 23 Kasım 2013, 10:46:38
Ben üretilmiyor diye biliyordum.
Neyse, EKG zaten kriter değil. O an aklıma geldi. Yapısı belli. Demek istediğimin anlaşıldığını düşünüyorum.
Ülkemizde teknoloji yakından takip edilmiyor anafikrine gelirsek:
Güney Kore
bizden kaç yıl sonra kuruldu, aramızdaki fark ne kadar?
Önemli bir kriter.

Bizden sonra kurulan bütün devletler teknoloji olarak hep bizden ilerdeler.
Bana göre sebebi; Osmanlının kültürel yapısı sanayi devrimine hemen uyum sağlayamamış ve tarıma dayalı ticari faaliyetler teknolojinin gelişmesi için fayda sağlamamıştır. (Uçak yapmışız yakılmış, Araba yapmışız alay edilmiş vs.)
Farklı bişeyler yapmak isteyen bu toplumda barındırılmamış, gelişmesi istenmemiş.

Durum böyle olunca teknoloji trenide kaçtı, şimdi yetişmeye çalışıyoruz.
http://lagarihasancelebi.kimdir.com/ (http://lagarihasancelebi.kimdir.com/)

Bir işe sıfırdan başlamakla, elindeki hazır işi bırakıp yeni bir sürece uyum sağlamak bence daha zor.
Başlık: Ynt: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: a.zorba - 23 Kasım 2013, 11:43:43
Alıntı yapılan: muhendisbey - 23 Kasım 2013, 10:46:38
Ben üretilmiyor diye biliyordum.
Neyse, EKG zaten kriter değil. O an aklıma geldi. Yapısı belli. Demek istediğimin anlaşıldığını düşünüyorum.
Ülkemizde teknoloji yakından takip edilmiyor anafikrine gelirsek:
Güney Kore
bizden kaç yıl sonra kuruldu, aramızdaki fark ne kadar?
Önemli bir kriter.

güney kore ile türkiye kıyas ı hiç gerçekçi degil
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: OG - 23 Kasım 2013, 11:53:01
Alıntı yapılan: mistek - 23 Kasım 2013, 11:08:29

Durum böyle olunca teknoloji trenide kaçtı, şimdi yetişmeye çalışıyoruz.
http://lagarihasancelebi.kimdir.com/ (http://lagarihasancelebi.kimdir.com/)

Hasan Çelebi, daha sonra ulemânın baskısı ile yargılanmış ve Kırım'a sürgüne gönderilmiştir.
Hep aynı karalama zırvaları.
Önce kaynağı doğru seçmek sonra yol almak gerek.

Seyehatname cilt 1 sayfa 670 ise şöyle der imuş,


    "Lagâri Hasan Çelebi, Murad Han'ın Kaya Sultan nam duhteri pakizesi vücude geldiği gece akube şadmanlığı oldu. Lagari Hasan, elli okka barut macunundan yedi kollu bir fişeng iacad etti. Sarayburnu'nda Hünkar huzurunda fişenge bindi ve şakirdleri fişengi ateşlediler. Lagari, "Padişahım seni Hüda'ya ısmarladım" diyerek temcid ve tevhid ile evci asumana huruc eyledi...

    Denize indi...
    Yanında olan fişengleri ateş edip ruyi deryayı çeragan eyledi. Bam-ı felekde fişengi kebirinin barutu kalmayıp da zemine doğru nüzul ederken, ellerinde olan kartal kanatlarını açıp Sinanpaşa Kasrı önünde deryaya indi. Oradan şenaverlik ederek uryan huzurı padişahiye geldi. Zemini bus ederek selam verdi. Bir kise akça ihsan olunup yetmiş akça ile sipahi yazıldı. Sonra Kırım'da Selamet Giray Han'a gidüp orada merhum oldu. Rahmetli yar-i gaar-ı sadıkımız idi.



Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: Icarus - 23 Kasım 2013, 12:00:08
Benim azıcık tecrübem ve görüştüğüm bütün firmalardan edindiğim tek şey şu oldu.
Elektronikle ilgili tek bildiği şey prize parmağını sokmaması gerektiği olan ArGe müdürü: "Hemen çok hızlı geliştirelim A chip'nin alalım, B'e takalım" şeklinde düşünüyor. Önemli olan para kazanmak çabuk olalım diyor. Mühendislere para vermesek dahi olur.
Sonra ? Yüksek maliyetler rekabet gücünü azaltıyor.
(Not: Görüştüğüm bir elektronik firmasındaki(yeterince büyük) ArGe müdürü Elektronik devre ve pcb dizaynı ile ArGe'nin neredeyse hiçbir ilgisinin olmadığını söyledi)

Oysa bütün arge'nin amacı zaten piyasayı köşeye sıkıştırmak ve para kazanmak. Fakat "off the shelf solution" chip almak demek, başka bir firmadan Mühendislik + Üretim + Tedarik satın almak demektir. Eh sizede bir tek pazarlama + kurulum hizmeti kalır. ArGe'den para kazanamazsınız...
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: mistek - 23 Kasım 2013, 12:15:09
Alıntı yapılan: OG - 23 Kasım 2013, 11:53:01
Hasan Çelebi, daha sonra ulemânın baskısı ile yargılanmış ve Kırım'a sürgüne gönderilmiştir.
Hep aynı karalama zırvaları.
Önce kaynağı doğru seçmek sonra yol almak gerek.

Seyehatname cilt 1 sayfa 670 ise şöyle der imuş,


    "Lagâri Hasan Çelebi, Murad Han'ın Kaya Sultan nam duhteri pakizesi vücude geldiği gece akube şadmanlığı oldu. Lagari Hasan, elli okka barut macunundan yedi kollu bir fişeng iacad etti. Sarayburnu'nda Hünkar huzurunda fişenge bindi ve şakirdleri fişengi ateşlediler. Lagari, "Padişahım seni Hüda'ya ısmarladım" diyerek temcid ve tevhid ile evci asumana huruc eyledi...

    Denize indi...
    Yanında olan fişengleri ateş edip ruyi deryayı çeragan eyledi. Bam-ı felekde fişengi kebirinin barutu kalmayıp da zemine doğru nüzul ederken, ellerinde olan kartal kanatlarını açıp Sinanpaşa Kasrı önünde deryaya indi. Oradan şenaverlik ederek uryan huzurı padişahiye geldi. Zemini bus ederek selam verdi. Bir kise akça ihsan olunup yetmiş akça ile sipahi yazıldı. Sonra Kırım'da Selamet Giray Han'a gidüp orada merhum oldu. Rahmetli yar-i gaar-ı sadıkımız idi.

Lagari Hasan Çelebiyi daha önceden araştırmıştım kırıma sürgün edildiği iddaları asılsızmış, verdiğim bağlantının tamamını okumadım direk koydum hata bende kusura bakmayın.
Ama bişeyler yapabildiğimiz gerçeğini ve toplumda bir takım çevreler tarafından aşağılandığı gerçeğini değiştirmiyor.
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: OG - 23 Kasım 2013, 12:18:04
O çevreler her zaman olacaktır. Var olmasının önüne geçilemez.
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: subram - 23 Kasım 2013, 13:44:55
Alıntı yapılan: run - 22 Kasım 2013, 17:37:45
bir ara.com.tr vardı onu takip ediyordum epeydir oldukça da başarılı arama sonuçları vermeye başlamıştı sonunda oda gitti neden gittiğini bilmiyorum.

http://www.geliyoo.com/ (http://www.geliyoo.com/)
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: LukeSkywalker - 23 Kasım 2013, 15:11:10
Osmanlı zamanındaki ulemanın bilimin gelişmesinin önüne çıkan engeller konusunda katkıları baya büyük. Mesela Ebu-Suud efendi...

mesaj birleştirme:: 23 Kasım 2013, 15:25:30

Bunu tartışmak anlamsız, zira birkaç ileri görüşlü padişah dışında müspet ilime destek veren yok. Bunu Osmanlı çoktüğündeki okuma yazma oranı ile açıklayabiliriz; %20. Yani 100 kişiden yalnızca 20 kişi okuma yazma biliyor. İşte bilime verilen değer.  İstanbuldaki okuma yazma oranı 1895 yılında %40. Daha söylenecek birşey yok.  Göktürk imparatorluğunda bile oranın daha yüksek , %70-80 arası olduğu tahmin ediliyor.

Gelelim konuya. Mikroelektronika firmasının çok sayıdaki kitleri ve derleyicileri bu firmanın başarısının aslında birer özeti. Demekki tutuluyor ki adamlar habire yeni kitler ve yeni sürüm derleyiciler çıkarıyorlar. Bizim ülkemizde tutulmamasının bir sebebi distribütörün fiyatları yüksek tutması ve mikroelektronika'nın bir Sırp firması olmasıdır.
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: muhittin_kaplan - 23 Kasım 2013, 15:30:53
http://derindelimavi.wordpress.com/2012/12/02/vav-cizmek/ (http://derindelimavi.wordpress.com/2012/12/02/vav-cizmek/)
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: z - 23 Kasım 2013, 15:48:32
Ne cekiyorsak Osmanli zihniyetinin devamindan cekiyoruz.

Basari gorecelidir.

1- Digerlerine gore cok calisirsin.

2- Digerleri hic calismaz sen cok az calisirsin.


Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: muhittin_kaplan - 23 Kasım 2013, 15:51:37
Konu Kayıyor Ama Yazmadan Edemeyeceğim.
Bu İş Biraz Yaratılış Amacıyla Alakalı Sanki,

Osmanlıdan Kaynaklı İse
Selçuklunun, ve önceki Türk İmparatorluklar/Devletler/kavminin İnsanlık Tarihine Kattığı Yenilikler neler ?
Başlık: Ynt: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: muhendisbey - 23 Kasım 2013, 16:20:30
Alıntı yapılan: a.zorba - 23 Kasım 2013, 11:43:43


güney kore ile türkiye kıyas ı hiç gerçekçi değil
Peki sorayım neden gerçekçi değil? Yada farklı gördüğün yön neresi?

İşte kaybettiğimiz nokta aslında senin de takıldığın nokta
Yenilgiyi kabul edip yenilgiden ders çıkarmıyoruz. Yenildik deyip bırakıyoruz.

Araba yapmışız çalışmamış yenisini yapalım onda bu eksik yönü giderelim dememişiz. Dalga geçmişler, sırf birileri gülüyor diye destek kesilmiş birileri de küsmüş. Çok güzel.

Türkiye ile Güney Kore kıyas açısından evet bir değil. Bizim daha ileride olmamız gerekiyordu. 3 kıtanın ortasında denizlerin geçidi konumunda bir ülke.
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: muhittin_kaplan - 23 Kasım 2013, 16:24:32
Hocam Bencede Kıyas Yapılan Ülkeler Yanlış.
Bizde Bazı Ülkelerin manda yönetimini kabul etseydik , Japonya kore vb ülkeler gibi ilerde olurduk.
Konu Uzar Ama Bu Coğrafya bence lehimize değil aleyhimize sonuçlar doğuruyor. Çünki Böyle bir coğrafyada kimseyi rahat Bırakmazlar. ki bizim gibi imparatorluklar geçmişini özleyen bir milleti, asla.
Estonya, Letonya, Yada Papua Yeni Ginede Olsak Belki durum değişirdi.
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: magnetron - 23 Kasım 2013, 16:41:03
bence türkiye de elektronik sanayi gelişmesinin önünde
uygulanan ekonomik politikalar engel

enflasyon olmasın diye doların üstüne bastır türk lirası değerlensin
ondan sonra yabancı mallar daha ucuza gelsin piyasayı işgal etsin

çinliler enayi mi çin parasının değerini düşük tutuyorlar ?


Başlık: Ynt: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: mistek - 23 Kasım 2013, 16:54:32
Alıntı yapılan: muhendisbey - 23 Kasım 2013, 16:20:30
İşte kaybettiğimiz nokta aslında senin de takıldığın nokta
Yenilgiyi kabul edip yenilgiden ders çıkarmıyoruz. Yenildik deyip bırakıyoruz.

Araba yapmışız çalışmamış yenisini yapalım onda bu eksik yönü giderelim dememişiz. Dalga geçmişler, sırf birileri gülüyor diye destek kesilmiş birileri de küsmüş. Çok güzel.

Türkiye ile Güney Kore kıyas açısından evet bir değil. Bizim daha ileride olmamız gerekiyordu. 3 kıtanın ortasında denizlerin geçidi konumunda bir ülke.

1 milyon liralık bir proje yaptığınızı düşünün ve tübitak desteği ile işe başladınız 6 ay sonra ödeme kesildi ne olacak ?
O günün şartlarında araba üretmiş adamlar ama medya alay konusu etmiş böyle bir durumda devletin başındakiler keşke bırakmasaydı ama konu kapanmış. Medya kim? Rivayete göre dış güçler Türkiyenin gelişmesini istemeyenler... El kol bağlı.

Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: z - 23 Kasım 2013, 17:08:08
Alıntı yapılan: OG - 23 Kasım 2013, 11:53:01
    "Lagâri Hasan Çelebi, Murad Han'ın Kaya Sultan nam duhteri pakizesi vücude geldiği gece akube şadmanlığı oldu. Lagari Hasan, elli okka barut macunundan yedi kollu bir fişeng iacad etti. Sarayburnu'nda Hünkar huzurunda fişenge bindi ve şakirdleri fişengi ateşlediler. Lagari, "Padişahım seni Hüda'ya ısmarladım" diyerek temcid ve tevhid ile evci asumana huruc eyledi...

    Denize indi...
    Yanında olan fişengleri ateş edip ruyi deryayı çeragan eyledi. Bam-ı felekde fişengi kebirinin barutu kalmayıp da zemine doğru nüzul ederken, ellerinde olan kartal kanatlarını açıp Sinanpaşa Kasrı önünde deryaya indi. Oradan şenaverlik ederek uryan huzurı padişahiye geldi. Zemini bus ederek selam verdi. Bir kise akça ihsan olunup yetmiş akça ile sipahi yazıldı. Sonra Kırım'da Selamet Giray Han'a gidüp orada merhum oldu. Rahmetli yar-i gaar-ı sadıkımız idi.

Yabancilarin sehir efsanesimi değilmi diye bazi iddialari bilimsel olarak ele alan bir programi (MythBusters) vardi. Bu konu da ele alindi. Bir kac deney yapildi. Gunumuz barudlariyla hatta verimli kati yakirlariyla bile sozkonusu ucusun yapilamayacagi sonucuna vardilar ve sehir efsanesi dendi.

Veriler, kullanilan barut miktari, ortalama insan agirligi vs idi.

Diyelimki uctu. Osmanli komutanlari ne geri zekali adamlarmis ki bu teknolojiyi daha sonraki askeri uygulamalarda kullanmamislar. Kisa mesafeli de olsa ucma yetenegi askeri alanda onemli ustunlukler getirir.

Gene de su linke bakmakta fayda var.

http://www.princeton.edu/~achaney/tmve/wiki100k/docs/Lagari_Hasan_Çelebi.html (http://www.princeton.edu/~achaney/tmve/wiki100k/docs/Lagari_Hasan_%C3%87elebi.html)
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: olemiss - 23 Kasım 2013, 20:12:49
Alıntı yapılan: Fkarizmatik - 22 Kasım 2013, 10:31:51
Bir de biografisini okuyup anlasak.

Yeni bir üye olarak foruma benim de katkım olması için, ayrıca MikroElektronika şirketi takdir ettiğim bir şirket olduğu için, oturup söz konusu röportajı Türkçe'ye çevirdim, ekte iletiyorum:



MikroElektronika'nın sahibi Nebojsa Matic: "Sırbistan'daki en mutlu yöneticiyim"

16 Mayıs 2013

"Ben çevresini, içindeki cevheri uyandıracak insanlarla kuşatmış olduğu için çok şanslı olan, ortalama biriyim.  Bu insanlar olmadan ben bir hiçim; onlarla beraber ise, hayal ettiklerimin ötesinde işler başarabiliyorum.  Sırbistan'daki, hatta dünyadaki, en mutlu yöneticiyim."

"Kimsenin münakaşa etmediği" bir şirket olan MikroElektronika'nın sahibi ve yöneticisi Nebojsa Matic, hüsnüniyet (iyi niyet) tarihçesi hikayesine böyle başlıyor.

MikroElektronika, mikrodenetleyiciler için yazılım ve donanım sistemleri üretiyor; mikrodenetleyiciler araçlarda, buzdolaplarında, çamaşır makinelerinde, cep telefonlarında ve uzay gemilerinde, yani etrafımızdaki her şeyde, bulunmaktadır.  Şirket bu alanda öncü olarak Sırbistan'da bir çok kitap yayınlamıştır.

Matic yedi yıl boyunca günde dört saat uyudu; on yıl süresince tatil yapmadı.  İlk arabasını otuz sekiz yaşında satın aldı.  İş hayatını tek bir cümle yönlendiriyor: "Sahip olduğun şirket, senin çocuklarının severek çalışmak isteyeceği bir yer olmalıdır."  Hem balık tutma sevdalısı, hem de yirmi yıldır aynı kadına sevdalı.

"Ne biliyorsun ki sen?"

Novi Sad'daki Futoska pazarında son on markımı da harcamıştım.  Bir elektrik mühendisliği öğrencisi olarak vermem gereken birkaç sınav daha vardı.  Aynada kendime baktım ve "Ne biliyorsun ki sen?" diye sordum.  Biraz düşününce, sadece kürek kullanmayı bildiğimi farkettim.

Bunun üzerine birşeyler öğrenmem gerektiğine karar verdim.  İşte o sıralar pazara mikrodenetleyiciler çıktı ve benim de ilgimi çekti.  Fakat 1990'lardaydık, internet yoktu, soru soracak kimse yoktu, kitap yoktu, hiç birşey yoktu.

Lisede bir öğretmen bana yardımcı oldu.  Bir miktar parayı bir şekilde biraraya getirdim ve elektronik parçalar satın aldım.  Bir bilgisayardan kablolar söktüm, bunları kestim ve tüm bir gece boyunca küçük bir masa başında, dizlerimin üzerinde kabloları birbirine bağlamakla uğraştım.  Yaptığım karmaşık bir arapsaçıydı, ve çalışması da imkansızdı, ama çalıştı.

Hüsnüniyetin tarihçesi

MikroElektronika sıfırdan kuruldu.  Belgrad'a geldiğimde cebimde 200 markım vardı; bu para ile nasıl bir iş başlatabileceğimi düşündüm.  MikroElektronika isimli dergiyi başlatmaya karar verdim çünkü bir dergi, en ufak miktar parayla başlatabileceğiniz en büyük işdir.

Reklam vermek isteyen şirketler buldum, sonra da bir basımevine gidip sahibine, reklamlardan para gelince, kendisine ödeme yapacağım konusunda söz verdim.  Riski göze aldı ve kabul etti.  Bu kararın, hayatında vermiş olduğu en yerinde ticari karar olduğunu söyler çünkü hala bizim basım işlerimizi yapıyor.  İşte bu nedenle MikroElektronika'nın tarihinin, bir iyi niyet tarihi olduğunu söylerim.

Dergi yayımcılığına başladıktan sonra ilk kitabımı yazdım.  PIC mikrodenetleyiciler konusunu en açık olarak bu kitap sunmuştur.  Sırbistan'da dört basım yaptı ve 4 bin adet satıldı.  MikroElektronika daha sonra da birçok dile (İngilizce, Çince, Türkçe) çevrilen kitaplar yayınlamaya devam etti.

Yayımcılık işiyle birlikte ilk sistemlerimizi üretmeye başladık.  Babamın garajında el emeği ile imalat yapıyor ve günde on sistem satıyorduk.

Günün ağarmasını dört gözle beklerdim

15 mühendisimiz Balkanska'da 60 metrekare bir alanda çalışıyordu.  Yaşadığım apartman dairem şirketin bir odasıydı.  On yıl boyunca her cumartesi ve pazar günü çalıştık.  Yedi yıl boyunca günde dört saat uyudum; günün ağarmasını dört gözle beklerdim.

2005 yılında Visegradska'da şirket için çalışma ofisi satın aldık.  Çok uğraştık ve sonucunda başardık.  Fedakarlık etmeden birşey elde edemezsiniz, aksi bir hayaldir.  Bu gerçeği kavrayanlar ise her işte başarılı olurlar.

Bugün 60 çalışanımız var.  110 ülkeye (Avrupa'ya, Amerika'ya ve Japonya'ya) 300'den fazla ürün ihraç ediyoruz ve 38 ülkede distribütörümüz var.  Sürekli müşterilerimiz arasında Toshiba, Hitachi, Sony, NASA, Ferrari, Ford, General Motors, CERN, ve Toyota bulunuyor.  Her ay Google ile toplanıyoruz.  Dünyada sadece on şirket derleyici üretiyor ve MikroElektronika bunların en büyüklerinden birisidir.

Televizyon seyretmemek, iyi bir kahvaltı, aşk yapmak

Sürekli tekrarladığım mantram şudur: "Yeni başlayan biri iş hayatında nasıl başarılı olur?"  Öncelikle, televizyon seyretmemek gerek, çünkü çalışmak yerine kötü haberlerle vakit kaybetmiş olursunuz.  Kahvaltı yapmak gerek, böylece tüm sabahı sıkıntı içinde, öğle yemeğini bekleyerek geçirmemiş olursunuz.  Sonuncusunun nedeni ise stres ve gerilimi azaltması bakımından, zaten bariz.

Yönetim konusunda bildiğim herşeyi kendi başıma öğrendim.  Yöneticilik konusunda hiçbir kitap okumadım.  İşin esası organizasyonda, daha verimli, daha ucuz üretim için çabalamakta yatıyor.  Kaliteli olarak büyümek, üretimin kapsamını genişletmek ve çalışanları sürekli geliştirmek gerekiyor.  Bir kişinin kalitesini artırırsanız, şirketin kalitesini artırmış olursunuz; tersi ise geçerli değildir.

Şirketin durumu iyiye gidiyorsa, bunun sonucundan temizlik personeli bile faydalanmalıdır

Önemli olan kişinin eğitim derecesi değildir; önemli olan kişinin kendisidir.  İnsanlar maaş için değil, kişiliklerinin yönlendirdiğine göre çalışırlar.  Eğer kendine has bir kişilik iseniz, gerekirse işinizde bir dinara bile çalışırsınız.

MikroElektronika'nın istihdam politikası bunu temel alır.  Lajkovac'daki Üretim Şefim esasında bir lastik kaynakçısıdır; eskiden konusunda en iyisiymiş, şimdi ise en iyi Üretim Şefi, çünkü bu onun kişiliğinde var.

Bu demek değil ki maaşlar düşük tutulmalıdır.  Yılda dört defa ikramiye öderiz, 13 ve 14üncü maaş ödemelerimiz vardır, ve her şey yolunda giderse 15inci maaşı da veririz.  Bu önemlidir, çünkü ikramiyeler çoğunlukla yaratıcılık için verilir, maaş ise herkese ödenir.  Şirketin durumu iyiye gidiyorsa, bunun sonucundan temizlik personeli bile faydalanmalıdır.  Yönetici zenginken, o yöneticinin çalışanlarının çamaşır makinesi satın alacak parasının olmaması, ayıp bir durumdur.

İlk arabamı 38 yaşımda satın aldım.  Villalarım ya da yatlarım yok.  Bu şirket benim herşeyim ve bu çok önemli.

Balık tutmak beni başka çılgınlıklardan koruyor

Selimoviç'in Kale romanında şöyle yazar: "Balıkların peşinden git, Ahmet Sabo.  Balık tutmak muazzam bir saçmalık gibi görünebilir, ve belki de öyledir.  Fakat çok büyük bir tutku haline gelir, ve böylece kişiyi kendi çılgınlığından korur.  Etrafında dünya yıkılsa da sen kımıldamadan suya bakarsın.  Dünyadaki en büyük bilgelik, insanın gerçek bir çılgınlığı keşfetmesidir."

Her zaman tutku dolu bir balıkçı olmuşumdur.  Haftada iki defa, geceleri, balık tutarım.  Bu sırada düşünmek ve önceliklere karar vermek için fırsat bulurum.  Bu temmuz ayı için de geçerlidir, sıcaklığın sıfırın altında 15 derece olduğu ocak ayı için de aynıdır.

Yazın neden daha fazla insanın balık tuttuğunu hep merak ederim.  Bu insanlar aralık ya da ocak aylarında da balıkçı kimliğinde değil midir?  İşte bu, kişiliğin hikayesidir; ne kadar şımarmış olduğumuzun, Sırbistan'ın ne zaman daha refah günleri yakalayacağı sorusunun, hikayesidir.  Gece nehir kıyısında karlar içinde yürüyen bir ben varım, neden?  Çünkü hava başkaları için çok soğuk.  Onların da üşümediği gün geldiğinde, aralık ayında Kolubara nehrinde kalabalıkdan yer bulunmayan bir gün geldiğinde, bu ülkedeki herkes daha refah bir durumda olacaktır.

Biljana

Biljana'm Lajkovac'dayken lisenin en güzel kızıydı.  Ben inatçı bir adamım, 15 yaşımda onun peşine düştüm, 21 yaşında ona sahip oldum.  Yirmi yıl sonra ona hala aşığım.  Lena adında, sekiz yaşında bir kızımız var.

Neden daha fazla kadın programcı yok?

Bu konuyu ne zaman aleni olarak tartışmaya çalışsam, yüzüme gözüme bulaştırıyorum, fakat esasında çok basit bir şey.  Kadınlar sürekli programcılıkla uğraştıkları halde, neden daha fazla kadın programcı yok?  Kocası, çocukları, kreş, iş, yemek, giyecek, alışveriş, bahçe işi; bir kadın bütün bunları bir güne sığdırmak durumunda.  Evet, programcılık bir iş, ama aynı zamanda yaratıcılık içeriyor ve bu nedenle kadınlar için ideal bir iş, çünkü kadınların hayal gücü daha kuvvetli; bir şeyi düşünürken başka bir şeyi yaratabiliyorlar.  Ne zaman elime fırsat geçse, devlet yetkililerine bunu anlatmışımdır: Sırbistan kadınlara daha çok önem vermeli.  Benim hayalim, daha fazla kadının programcı olmasıdır.

İşyerimizi en kısa sürede Zemun'da bulunan yeni bir mekana taşımak için çaba sarfediyoruz.  Bu yer eskiden Belgrad Elektronik Sanayi'sine aitmiş.  Çok yatırım yaptık ama müthiş bir mekana sahip olacağız.  Bizim için büyük bir atılım olacak.  Sadece klima sistemi için bile yüzbinlerce Euro yatırım yaptık.  MikroElektronika'nın Dubai'deki otelleri aratmayan lüks bir katı olacak.  Elektronik sanayisini Belgrad'da diriltmek istiyoruz; hem bu tesisi eski şöhretine kavuşturmak, hem de bizi takip etmeleri için başkalarını teşvik etmek istiyoruz.

Ben kişisel olarak ne mi istiyorum?  Herşeyden önce, herkesin mümkün olduğunca mutlu olmasını istiyorum.  Herkesin dört çocuğu olması gerektiğine karar verdim!  Hatta üçüncü çocuk için ayda 200 Euro, dördüncü için ayda 400 Euro ödemeye söz verdim.

Milica Stevuljevic


Not: Çevirinin hakları PicProje.org sitesine aittir.
Başlık: Ynt: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: mistek - 23 Kasım 2013, 21:42:13
Çeviri için teşekkürler.


Azimli ve sıkı çalışanın elinden hiçbirşey kurtulamıyor.

Bizim başbakan ile ortak bir fikrede sahip :  Herkesin dört çocuğu olması gerektiğine karar verdim!  Hatta üçüncü çocuk için ayda 200 Euro, dördüncü için ayda 400 Euro ödemeye söz verdim. :)
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: olemiss - 23 Kasım 2013, 21:52:35
Alıntı yapılan: mistek - 23 Kasım 2013, 21:42:13
Çeviri için teşekkürler.

Azimli ve sıkı çalışanın elinden hiçbirşey kurtulamıyor.

Bizim başbakan ile ortak bir fikrede sahip :  Herkesin dört çocuğu olması gerektiğine karar verdim!  Hatta üçüncü çocuk için ayda 200 Euro, dördüncü için ayda 400 Euro ödemeye söz verdim. :)

Yararlı bulduğunuza memnun oldum.  O kısım beni de güldürdü. 

Röportajın orijinal İngilizce metni hatalarla dolu.  Örneğin "Selimovic Kalesi"nden bahsediyor, fakat esasında anlatılmak istenen yazar Selimovic'in "Kale" isimli romanı.


mesaj birleştirme:: 23 Kasım 2013, 21:58:43

Ayrıca yeni farkettim: Sitenin adı "ekapija" - galiba bu Türkçe kapı kelimesini içeriyor.  (Sırpça bilmiyorum.)
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: engerex - 23 Kasım 2013, 22:10:30
@sabuncu Eline sağlık.
Adam epey azimle çalışmış. Basımevi riski göze alarak kârlı çıkmış. Bunu dikkate almakta fayda var.
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: olemiss - 23 Kasım 2013, 22:15:32
Alıntı yapılan: engerex - 23 Kasım 2013, 22:10:30
@sabuncu Eline sağlık.
Adam epey azimle çalışmış. Basımevi riski göze alarak kârlı çıkmış. Bunu dikkate almakta fayda var.

Teşekkürler.

Ayrıca kitapların çevrildiği üç dil arasında Türkçe'yi özellikle belirtmesi de çok güzel bir nokta.
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: OG - 24 Kasım 2013, 01:43:29
Alıntı YapDiyelimki uctu. Osmanli komutanlari ne geri zekali adamlarmis ki bu teknolojiyi daha sonraki askeri uygulamalarda kullanmamislar. Kisa mesafeli de olsa ucma yetenegi askeri alanda onemli ustunlukler getirir.
Uçtuğunu sanmıyorum, adamı barut patlaması ile fırlatacaksın, o patlamanın ani itmesiye adamda ne bel kalır ne ayak. Evliya Çelebi'de gördüğü ve duyduğu şeyleri aktarır zaten. Öyle duymuş öyle aktarmıştır.

Alıntı YapBunu Osmanlı çoktüğündeki okuma yazma oranı ile açıklayabiliriz; %20. Yani 100 kişiden yalnızca 20 kişi okuma yazma biliyor. İşte bilime verilen değer.  İstanbuldaki okuma yazma oranı 1895 yılında %40. Daha söylenecek birşey yok.  Göktürk imparatorluğunda bile oranın daha yüksek , %70-80 arası olduğu tahmin ediliyor.
Atlantis'de okuma oranı %100 müş  ;)
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: CaFFeiNe - 24 Kasım 2013, 16:18:01
Benim çıkardığım sonuç adamın çalışkan ve inatçı olduğu, ayrıca gönlüde bol, ülkemizde ne zengin işadamları var ama hiç duydunuzmu 14. 15. Maaşı verecek, 3. 4. Çoçuğu yapın maaşınıza ek para vereceğim diyen, sırp mırp ama helal olsun adama, hep bana hep bana demiyor
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: Mr.Java - 24 Kasım 2013, 16:46:36
Çeviri için çok teşekkürler.Emek vermişsin çok eline sağlık.Röportajda ise yeri geliyor reklamlar yapılıyor,yeri geliyor mutluluk mesajları veriliyor,yeri geliyor çocuk mevzusuna giriyor.Fakat anafikir hedef belirle ve azimle ilerle.Hiçbirşeye kolay sahip olunmuyor.Tırnağıyla kazıya kazıya gelmiş helal olsun diyorum.Keşke bu mantıkta patronlar bizde de olsa...

Bu arada türkçe kitabının adı nedir ? Nereden temin edebiliriz ?
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: carirt - 24 Kasım 2013, 17:10:07
Gerçekten yerinde konu açmışım
Burası çok güzel;
"Bu demek değil ki maaşlar düşük tutulmalıdır.  Yılda dört defa ikramiye öderiz, 13 ve 14üncü maaş ödemelerimiz vardır, ve her şey yolunda giderse 15inci maaşı da veririz.  Bu önemlidir, çünkü ikramiyeler çoğunlukla yaratıcılık için verilir, maaş ise herkese ödenir.  Şirketin durumu iyiye gidiyorsa, bunun sonucundan temizlik personeli bile faydalanmalıdır.  Yönetici zenginken, o yöneticinin çalışanlarının çamaşır makinesi satın alacak parasının olmaması, ayıp bir durumdur.

İlk arabamı 38 yaşımda satın aldım.  Villalarım ya da yatlarım yok.  Bu şirket benim herşeyim ve bu çok önemli."
Başlık: Ynt: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: malpaslan1979 - 24 Kasım 2013, 17:45:30
Ekonomi Bakanlığı ile ilgili bir haber okumuştum. Cari açığın içerisinde önemli kalemlerinden birisi Motor sürücüler olarak görülüyor. Burada programcı, kendi işinin sahibi yada bu tasarımı yapabilecek abilerimiz, ustalarımız kardeşlerimiz var. Cari açığın azaltılması noktasında da ciddi teşvikler olduğu ifade ediliyor. Bir örnek üzerinden hareket etmek maksadıyla motor sürücü üzerinden sürekli gidiyorum. Biz neden motor sürücüsü yapmıyoruz. Bilgi var. Eğitim var. Para da var. (Hoş para herkeste yok tabi :) ) Neden çin tayvan vb. ülkelerden getiriyoruz?
Başlık: Ynt: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: engerex - 24 Kasım 2013, 18:10:03
Alıntı yapılan: malpaslan1979 - 24 Kasım 2013, 17:45:30
Ekonomi Bakanlığı ile ilgili bir haber okumuştum. Cari açığın içerisinde önemli kalemlerinden birisi Motor sürücüler olarak görülüyor. Burada programcı, kendi işinin sahibi yada bu tasarımı yapabilecek abilerimiz, ustalarımız kardeşlerimiz var. Cari açığın azaltılması noktasında da ciddi teşvikler olduğu ifade ediliyor. Bir örnek üzerinden hareket etmek maksadıyla motor sürücü üzerinden sürekli gidiyorum. Biz neden motor sürücüsü yapmıyoruz. Bilgi var. Eğitim var. Para da var. (Hoş para herkeste yok tabi :) ) Neden çin tayvan vb. ülkelerden getiriyoruz?
Büyük yatırım istiyor. Ürün çeşidi çok. Bunlarla uğraşmaktansa Çin'den kendi markanı getirmek çok daha kolay. Çok daha az kişiye maaş ödemek zorundasın. Kolayı bu.
Ama düşünmüyorlar ki Çin zamanı gelince fiyatlarda istediği gibi oynayacak. Gerçi o zamanda bir şey değişmeyecek. Bunlar yine al sat yapacaklar.
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: olemiss - 24 Kasım 2013, 19:10:21
Alıntı yapılan: Fkarizmatik - 24 Kasım 2013, 16:46:36
Çeviri için çok teşekkürler.

Bu arada Türkçe kitabının adı nedir ? Nereden temin edebiliriz?
Yararlı bulduğunuza memnun oldum.

Türkçe kitabın adını bilmiyorum ama MikroElektronika'nın Türkiye temsilcisi Beti Bilişim: http://www.beti.com.tr/ (http://www.beti.com.tr/)  Maalesef siteleri kalitesiz - kitap linkini tıklayınca boş sayfa çıkıyor.
Bu şirket aynı zamanda ElektroVadi alışveriş sitesinin sahibi.  O site daha iyi çalışıyor.
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: z - 24 Kasım 2013, 19:28:38
Alıntı yapılan: gerbay - 24 Kasım 2013, 18:18:12
Neden motor sürücüsü yaamiyoruz?

Çünkü Bülent ağabey (  @z ) gibi arkadaşlar yapmak yerine "yok arm için de assembly ile yazalim", "yok crc polinomu seçmenin felsefesini tartışalım" vb. Konular ile ugraşmayı daha cazip görüyor..   :-)

Hocam ileri teknoloji urun de yapiyoruz da satislar tatmin edici olmuyor. Ote yandan kici kirik devre yapiyorsun bu kez de yok satiyor. Zamaninda yapip satilmayan cihazlar da 4..5 sene sonra musteri talepleri  basliyor. Halbuki o urunun uretimi  coktaaan sonlandirilmis oluyor. Satici zihniyetinde olmadigim icin de uzerinde durmuyorum.

Bir de soyle bir durum var. Ben midemi elektronik harici islerden doyuruyorum. Yani elektronik hoby duzeyinde kaliyor. Hoby duzeyinde calisinca herseyi didikleyebiliyorsun. Yetistirmen gereken bir is olmuyor. Profesyonel hayatta bu didikleme islerini yapamiyorsun.

O yuzden benim sagi solu cok kurcalamama takilma.

Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: muhittin_kaplan - 24 Kasım 2013, 19:36:39
Gerbay Haklı, Ama Benim Durumumda Z gibi, Arada Kaldım Ne düşüneceğimi bilemedim.
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: LukeSkywalker - 24 Kasım 2013, 20:44:26
OG haklısın aslında dalga geçmekte. Gün geçtikçe insanların bilgi ve kültür düzeyi artacağına cahilleşiyorlar...
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: t2 - 24 Kasım 2013, 21:06:10
Mikroelektronika'yı kuran kişinin yanında çalışanlar  firmaya ortak olması gerek. ama çalışanlar maaşla yetinip mutlu olabiliyor verimli çalışabiliyorsa bu yönetimin becerisidir.
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: engerex - 24 Kasım 2013, 21:46:47
Alıntı yapılan: sabuncu - 24 Kasım 2013, 19:10:21
Yararlı bulduğunuza memnun oldum.

Türkçe kitabın adını bilmiyorum ama MikroElektronika'nın Türkiye temsilcisi Beti Bilişim: http://www.beti.com.tr/ (http://www.beti.com.tr/)  Maalesef siteleri kalitesiz - kitap linkini tıklayınca boş sayfa çıkıyor.
Bu şirket aynı zamanda ElektroVadi alışveriş sitesinin sahibi.  O site daha iyi çalışıyor.
Elektro Vadi de MikroE nin MicroC ve MicroBasic kitabı var. Bunlardan biri veya ikisi.
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: Ramiz - 24 Kasım 2013, 21:52:18
Alıntı yapılan: t2 - 24 Kasım 2013, 21:06:10
Mikroelektronika'yı kuran kişinin yanında çalışanlar  firmaya ortak olması gerek. ama çalışanlar maaşla yetinip mutlu olabiliyor verimli çalışabiliyorsa bu yönetimin becerisidir.

Nede kıskanç bir yorum yazmışsınız öyle.. :)
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: ground - 25 Kasım 2013, 12:50:24
Alıntı yapılan: z - 24 Kasım 2013, 19:28:38
Hocam ileri teknoloji urun de yapiyoruz da satislar tatmin edici olmuyor. Ote yandan kici kirik devre yapiyorsun bu kez de yok satiyor. Zamaninda yapip satilmayan cihazlar da 4..5 sene sonra musteri talepleri  basliyor. Halbuki o urunun uretimi  coktaaan sonlandirilmis oluyor. Satici zihniyetinde olmadigim icin de uzerinde durmuyorum.

Bir de soyle bir durum var. Ben midemi elektronik harici islerden doyuruyorum. Yani elektronik hoby duzeyinde kaliyor. Hoby duzeyinde calisinca herseyi didikleyebiliyorsun. Yetistirmen gereken bir is olmuyor. Profesyonel hayatta bu didikleme islerini yapamiyorsun.

O yuzden benim sagi solu cok kurcalamama takilma.

Valla Bülent abi sana geldiğimde tasarladığın lineer motoru görmüştüm.

O sene bir okula hazır bir lineer motor vermek istiyordum. Mekanik ve elektroniğini birleştirecek hatta malzemeleri verecek bir firma bulamamıştım.  Skf mekanik, siemens elektronik malzemesi.. Siemens e soruyorum mekanik seçmelisiniz skf den diyor. Skf daha o birim aktif olmadı diyordu. Ya da bana denk geldi bilmiyorum. Gidip lineer motor yerine lineer actuator vermek zorunda kalmıştım.

Yaptıklarından  ( sağını , solunu ) dolayı ben de Gerbay gibi düşünüyorum. Prof, ciddi ürünler çıkacağına eminim.
Başlık: Ynt: Mikroelektronika'yı kuran kişinin resimli hayat hikayesi
Gönderen: timpati - 26 Nisan 2014, 23:00:52
hani bazı ünlülerden laf açılınca birileri "haa, o mu? askerde beraberdik...birlikte çok yedik içtik..." gibi muhabbetler yapar ya... belki şimdi ona benzeyecek ama 2003 yılında henüz bir-iki dilde yayınlanırken web sayfası, Nebojsa Matic ile yazışıyorduk ve mikroelektronika'nın Türkçe de yayınlanması için benim biçilmiş kaftan (?) olduğumu düşünüyordu. sonra... bir şekilde devam edemedik işte. neyse belki böylesi daha hayırlı olmuştur. yanlış anlaşılmasın, buradan kendime değil, picproje müdavimi olarak siteye pay çıkarırım en fazla. iyi gidiyorsunuz, niye bizden de dünya çapında tanınacak elektronikçiler, tasarımcılar, çok veya yararlı iş yapan insanlar çıkmasın ki?