arkadaşlar programcılık sizce yapmış oldugunuz projeyi bitirip calıştırmakmıdır. yoksa yapmış oldugunuz projede daha az rom ram eprom kullanarak yapmakmıdır. bu zamana kadar bende bir cok mikro denetleyici programları yazdım ve pazarladım. ancak düsündümkine bu programları daha az kod üreterek yazmak programcılıktır. cünkü herkez alır eline kitabı yapacak oldugunu yapar. Bu noktada bende programcılıkla ilgili bildigimiz tecrübeleri paylasıp tek bir konu başlıgında toplayarak paylasırsak işte ozaman bu forumda amacına daha uygun olacagını düsünmekteyim.
programcılık herşeyi olması gerektiği gibi yapmak ve bunu yaparken minumum donanım desteği aramaktır
Alıntı yapılan: "KONYALI"programcılık herşeyi olması gerektiği gibi yapmak ve bunu yaparken minumum donanım desteği aramaktır
Aynen katılmakla birlikte ek olarak,
en verimli ve hızlı çalışan kodu yazabilmektir.
abim inşaat teknik lisesinde okurken (sonrasında mühendisliğini de okudu) öğrendiği veya karşılaştığı ilginç bilgileri anlatırdı. birgün kolon hesaplarıyla ilgili konuşuyordu:
"tam 3 gün boyunca o kesit hesabı, yok bu dayanıklılık testi, sertlik, eğilme, bükülme hesapları derken verilen ödevi milimi milimine hesapladık. aşağı yukarı aynı sonuçları bulduk diye sevinirken, öğretmen (hoca değil) bulduğumuz değeri 2 ile çarpmamızı istedi. "niye ki?" diye sorduğumuzda "emniyet payı" dedi."
neyse, konuya giriş için anlattım bunları. şimdi konumuz diyelim ki inşaat olsun. hendese okumamış biri malzemenin en kalitelisini, işçinin, ustanın en pahalısını alıp gelse, paraya kıyıp -atıyorum- 5 katlı bina için 1 metre kalınlığında kolonlar, 10 metre derinliğinde temel, ustanın/işçinin gördüğünün 2-3 katı demir kullanarak betonarme bina yapsa sağlam olmaz mı? bence olur.
mühendislik "optimum"u yakalama bilimidir. sağlam, estetik, ekonomik ve kullanışlılık konusunda en ideali yakalamak gereklidir. aynı şekilde, programcı başka biridir, iyi programcı başka biri.
bursadayken sanırım 1970'lerden kalma bir tekstil makinasının tamirine gitmiştik, şemalarını incelerken gördüğümüze hayran kaldık. o yıllarda bırakın lojiği, daha entegrenin adı yokken adamlar (almanlar) transistör ve diyotlarla lojik kapıları oluşturmuşlardı devre içinde. oysa bugün benzeri bir projede aynı şeyi yapmaya kalkana gülerler. çünkü;
1. daha çok yer kaplar.
2. maliyeti artırır.
3. ayarlanacak ve gözlenecek çok nokta olur.
4. tasarım uzun sürer.
5. servisi zor olur.
6. kolay kolay satamazsınız.
7. malzemeye ve tasarımcıya bağlı kalınmak zorunluluğunu beraberinde getirir.
bilmem, programcılığa da benziyor mu? 8)