Eksi artı eksi ("NPN") şeklindeki ucaysız bir geçirgeci ("transistör") test eden şu devre neden çalışmıyor acaba?
(http://farm8.staticflickr.com/7053/6862089027_842ca0a8fc.jpg) (http://www.flickr.com/photos/elektronikhobi/6862089027/)
Bu devreyi delikli montaj plakası üzerinde kuruyorum. Ama geçirgeci düz olan kısmı yukarı bakacak şekilde taksam da, aşağı bakacak şekilde taksam da her zaman led yanıyor :)
(http://farm8.staticflickr.com/7192/6862089149_300ba19b71.jpg) (http://www.flickr.com/photos/elektronikhobi/6862089149/)
Burada kullandığım geçirgeç BC547 (eksi artı eksi) türünde. Ama üzerinde C547B gibi bir şey yazıyor. Acaba geçirgecin çakma olmasından mı kaynaklanıyor :D
Led konusunda yüksek verimli ("high-efficiency") ya da çok parlak led ("ultra-bright") kullanmayın demişler. Benim kullandığım standart 5mm beyaz led.
Gecirgeci ters baglamissin. Birde beyz direncinin 1K, kollektor direncinin 470 ohm olmasi dogru olur.
(http://t3.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQSGUQyNgdDXzV04QO6YiwygnMq1T92vkqrjwKZKCRHoWO_K4LOKg) (http://t3.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQSGUQyNgdDXzV04QO6YiwygnMq1T92vkqrjwKZKCRHoWO_K4LOKg)
Eğer 2n2222 kullanırsan transistörün yönü doğru. 547 için yanlış. Ama benim bahsetmek istediğim konu bu değil. Bunu zaten bunalmıs hocam söylemiş. Base direncini de küçültmeni söylemiş, nedenini de ben açıklayayım.
Daha önce 8052 ile role çektiremediğinizden bahsetmiştiniz ben de bir açıklama yapmıştım. Aynı hataya burada da düşmüşsünüz.
Transistörün kazancı sınırsız değildir. Eğer kollektör-emiter arasından belirli bir miktar akım geçirmek istiyorsanız, bu akıma orantılı bir akımı da beyzden geçirmeniz gerekir. Bu oranı da bize Hfe değeri verir. Her transistörün datasheetinde bu bilgi bulunur.
Şmdi sizin devrenize bakalım. (transistör eşik gerilimini yok saydık,led için de 1.5V aldık)
Ledinizin direnci 1 k. yani led üzerinden akacak akım 7.5mA. transistörün yükseltme katsayısı max 300 .
CE üzerinden 7.5mA akım akıtabilmek için beyzden 7.5mA/300 =0.025mA = 25uA akması gerek.
Şimdi gelelim base tarafına. Base direncin 470K. Yüksek direnç kullanmak hem akım sarfiyatı hem de transistörün korunması adına iyidir. Ama bunun sınırını iyi hesaplamazsan başın ağrır. 9Voltta 470K dirençten akacak akım 19uA. olur. Kollektör akımı 19x300 = 5.7mA. Tabi bu değer en iyi şartta.
Eğer bu hesabı yapamıyorsan, 1-2K civarı bir direnç takarsan hemen her yükü ( küçük role, led vs.. ) rahatlıkla sürersin.
Ya kusura kalmayın ben sürekli yanlış direnç kullanıyormuşum.
Bu arada R2 ucuna 440Ω (470Ω direnç olmadığı için iki tane 220Ω taktım) R1 ucuna 1000Ω direnç takıp deneyince de olmadı. Maalesef geçirgeç doğru şekilde takılsa da yanlış şekilde takılsa da her iki durumda led yanıyor. Normalde eğer geçirgeç doğru takılırsa led yanacak aksi halde led yanmayacak.
Ama hatamı anladım 470k direnç yerine ben 470Ω direnç takıyormuşum :-[
Ama bende 470k direnç yok. Bu arada açıklamalar için teşekkürler. Çok faydalı oldu. Ancak ilkönce direnç alıp tekrar denemem gerekecek ;)
transistör bozuktur , ya da elindeki transistör BC547 değildir.
Bence yanlışlık yok. Aslında röle ile ilgili soruyu ben sormamıştım.
Ancak sizin açıklamalarınızı okuduktan sonra hata yaptığımı anladım. 470kΩ direnç yerine 470Ω direnç kullanıyormuşum :D
Hatta tam olarak ("base") ucundan 0.025mA akım geçmesi için tam olarak direncin de BC547 için 360kΩ olması gerekmez mi.
"Geçirgeç" kelimesi derste mi o şekilde kullanılıyor, kitapdan mı aldınız?
Alıntı yapılan: elektronikhobi - 12 Şubat 2012, 18:38:01
Bence yanlışlık yok. Aslında röle ile ilgili soruyu ben sormamıştım.
Ancak sizin açıklamalarınızı okuduktan sonra hata yaptığımı anladım. 470kΩ direnç yerine 470Ω direnç kullanıyormuşum :D
Hatta tam olarak ("base") ucundan 0.025mA akım geçmesi için tam olarak direncin de BC547 için 360kΩ olması gerekmez mi.
Hesaba göre öyle. Ama bu hesabın içinde kayıplar, kaçak akımlar , eşik gerilimleri vs.. yok. 5V için genelde 1-2K gibi bir değer kullanırız.
Evet ben okuduğum bir kitaptan aldım.
Prof Dr. Oktay Sinanoğlu Yeni Bilim Ufukları I sayfa 17
"Geçirgeç"in (yb. "transistör") keşfinden sonra, bilgisayar kocaman tüplerden, mâdeni mıknatıs halkalarından kurtuldu.
Gene Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'nun Fizik, Kimya, Matematik Ana Terimleri Sözlüğü var. Burada da aslında çok ilginç karşılıklar var.
capacity sığa
cathode eksiuç
conductor iletken
electrical charge kıvıl yük
electric field kıvıl alan
electrodynamics kıvıldevimbilim
electronegativity eksiçekerlik
polarity ucaylık
polarization of light ışık ucaylanması
photochemistry ışıl kimya
photoconductivity ışıl iletkenlik
superconductor üstün iletken
Yazılımcı olarak benim en hoşuma gidenler de şunlar:
çizit [İng. graph] : Bir dizi noktanın birbirine hangi bağlarla bağlandığını gösteren matematiksel biçim (organik özdecik yapı biçimleri gibi)
çizit kuramı [İng. graph theory] : Birkaç noktanın ikişer ikişer birbirlerine nasıl bağlandıklarını gösteren biçimlerin matematiksel özelliklerini inceleyen dal.
çizeylem [İng. computer program]: Bilgisayar bir işlemi yaptırmak için yazılan komutlar dizisi. Çizeylemler "yazılımı" oluşturur.
Ne yapıyorsun? Çiz eylerem :D
Aslında başka sözlüklere baktığımda buradaki kelimelerin orada da kullandığını görüyorum.
http://sozluk.bidb.odtu.edu.tr
Sanırım eskiden kullanılıyormuş bu karşılıklar ama kullanılmaya kullanılmaya unutulmuş ???
Sinanoğlu başımızın tacı. Ama bu iş ifrad tefrid durumuna gelmemeli düşüncesindeyim. Yoksa insanımızın mesleğe yakın olması zorlaşır. Teknolojiyi üreten onun isim babasıdır.
Ondan önce elden geçmesi gereken çoook kelime var, mesela kullandığımız nick'ler (takma isimler), mesela "elektronikhobi" gibi. Bu kelimeler en azından kendi kimliğimizi temsil eden bir isimdir.
Bu konuda aynı görüşte olduğumu söyleyemem.
Elektronik konusunda dünyanın en ileri ülkelerinden olan Japonlar bu kavramlar için tamamen kendi dillerinde yeni karşılıklar üretmişler. Ben yabancı dilden Türkçeye çevrilen kelimelerin kavramları ifade etmeleri gerektiğini düşünüyorum.
Örneğin İngilizcenin türetme yeteneği yok. Çoğu kelimeyi Yunanca gibi dillerden almışlar. Bir örnek vermek gerekirse. Fotosentez kelimesi.
φώτο [photo] ışık σύνθεσις [synthesis] bileşik oluşturma
Şimdi bu kelimeyi direkt olarak çevirince ne anlama geldiğini anlayamıyoruz. Ama ben bunu ışılbileşim olarak çevirirsem bunun ışık altında çeşitli maddelerden yeni bileşik oluşturma olduğunu herkes anlar.
Gene eksicik [elektron] [Jap. densi] ne kadar anlaşılır değil mi.
("photoresistor") kelimesinin karşılığı olarak da ışıldirenç. Buradan ışık altında direnci değişen bir devre elemanı olduğu çok kolay anlaşılıyor.
Yukarıda bağlantısını verdiğim Odtü'nün sayfasında da ("capacitor") için sığaç karşılığını kullanmışlar.
Hatta "Programming Game AI by Example" diye bir kitap okuyordum. Ben de acaba bu konu için Türkçe karşılık ne olabilir diye düşünürken açıkça söylemeliyim ki 'çizit kuramı' karşılığına hasta oldum. Bin yıl düşünsem aklıma gelmezdi :D
Alıntı yapılan: elektronikhobi - 12 Şubat 2012, 18:38:01
Bence yanlışlık yok. Aslında röle ile ilgili soruyu ben sormamıştım.
Ancak sizin açıklamalarınızı okuduktan sonra hata yaptığımı anladım. 470kΩ direnç yerine 470Ω direnç kullanıyormuşum :D
Hatta tam olarak ("base") ucundan 0.025mA akım geçmesi için tam olarak direncin de BC547 için 360kΩ olması gerekmez mi.
Hesap sonucunda beyz direnci yuzlerce K cikabilir. Siz isterseniz bu degerleri kullanabilirsiniz. Fakat uygulamada tercih edilmez.
Eger tek transistorden olusan anahtarlama devresinde beyz direncini yuzlerce K kullanirsaniz soyle sorunlarla karsilasirsiniz.
1. Anahtarlama sureniz uzar.
2. Nemli ortamlarda transistorun romatizmasi azar.
Alıntı yapılan: elektronikhobi - 12 Şubat 2012, 19:55:15
Bu konuda aynı görüşte olduğumu söyleyemem.
Elektronik konusunda dünyanın en ileri ülkelerinden olan Japonlar bu kavramlar için tamamen kendi dillerinde yeni karşılıklar üretmişler. Ben yabancı dilden Türkçeye çevrilen kelimelerin kavramları ifade etmeleri gerektiğini düşünüyorum.
Örneğin İngilizcenin türetme yeteneği yok. Çoğu kelimeyi Yunanca gibi dillerden almışlar. Bir örnek vermek gerekirse. Fotosentez kelimesi.
φώτο [photo] ışık σύνθεσις [synthesis] bileşik oluşturma
Şimdi bu kelimeyi direkt olarak çevirince ne anlama geldiğini anlayamıyoruz. Ama ben bunu ışılbileşim olarak çevirirsem bunun ışık altında çeşitli maddelerden yeni bileşik oluşturma olduğunu herkes anlar.
Gene eksicik [elektron] [Jap. densi] ne kadar anlaşılır değil mi.
("photoresistor") kelimesinin karşılığı olarak da ışıldirenç. Buradan ışık altında direnci değişen bir devre elemanı olduğu çok kolay anlaşılıyor.
Yukarıda bağlantısını verdiğim Odtü'nün sayfasında da ("capacitor") için sığaç karşılığını kullanmışlar.
Hatta "Programming Game AI by Example" diye bir kitap okuyordum. Ben de acaba bu konu için Türkçe karşılık ne olabilir diye düşünürken açıkça söylemeliyim ki 'çizit kuramı' karşılığına hasta oldum. Bin yıl düşünsem aklıma gelmezdi :D
Tamam, o zaman söylenende samimiyeti ispat gerek, dediğim gibi kullanıcı isminizden başladığınızı görmek isteriz. Yani kendinizden.
Ben yabancı dilden dilimize giren kelimelerin hepsini atalım, kullanmayalım demedim. Eski Türkçe'ye Farsça'dan, Arapça'dan farklı ülkelerden ve kültürlerden girmiş kelimeler var. Günümüzde de giriyor. Dil yaşayan bir varlıktır. Farklı kültürler arasında böyle etkileşimler normal.
Ancak bu tür etkileşimler eşitler arasında olur. Eğer tek taraflı olursa bunun adı kültür emperyalizmi, sömürgecilik olur. En büyük emperyalizm, en büyük sömürgecilik, bir ülkenin dilini yok etmektir.
Konu bu kadar hayati, önemli olduğu için Atatürk Türk Dil Kurumunu kurdu. Bakın o kurumun önünde mermerde ne yazılı:
"Ülkesini, yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır."
Mustafa Kemal Atatürk
Alıntı yapılan: elektronikhobi - 13 Şubat 2012, 23:52:25
Dil yaşayan bir varlıktır. Farklı kültürler arasında böyle etkileşimler normal.
Varılan nokta hep burasıdır zaten. Halka malolunca o halkın dili olur.
Atatürk de Güneş Dil Teorisi'nden o sebeple vazgeçti.