Heron’a karşı ‘Çaldıran'

Başlatan tyildizak, 01 Ekim 2009, 17:38:13

mcan

Basit de olsa bir yerlerden başlanmış ki bunun iç piyasada inşallah rakibi de çıkar. Ve rekabet ile gelişir...

Madem çok basit dandirik bişey sizde yapın ihaleye katılın. Neden dandirik bir şeyi yapıp siz zengin olmuyorsunuz?Çok basit yapmak ve  zengin olmak.

Zengin olmak işte bu kadar yakın haydi yapın bir dandirik uçak, "Çaldıran" dan daha iyi bişey katılın, belki ihaleyi kazanırısınız.Hatta sizin yapacağınız daha süper olacağından 4-5 uçak da kesin sizden alırlar....

KAZIMUGUR

Alıntı yapılan: "mcan"Basit de olsa bir yerlerden başlanmış ki bunun iç piyasada inşallah rakibi de çıkar. Ve rekabet ile gelişir...

Madem çok basit dandirik bişey sizde yapın ihaleye katılın. Neden dandirik bir şeyi yapıp siz zengin olmuyorsunuz?Çok basit yapmak ve  zengin olmak.

Zengin olmak işte bu kadar yakın haydi yapın bir dandirik uçak, "Çaldıran" dan daha iyi bişey katılın, belki ihaleyi kazanırısınız.Hatta sizin yapacağınız daha süper olacağından 4-5 uçak da kesin sizden alırlar....

Elleme hocam.
Alma bebelerin ellerinden oyuncaklarını.

Ağlayıp zırlamak , kendine kendine tedavinin bir parçasıdır.

Salih

Arkadaşlar hemen önyargılı olmayalım. Karamsarda olmayalım. Ülkemizde iyi niyetli çalışkan dürüst insanlarda var. Öylelerini destekleyelim.

Aşağıdaki linkte bu projenin sahibi hakkında bir yazı var.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/12609180.asp?yazarid=42

Erol YILMAZ

Bence Harika bir gelişme bu,
İlla ki başlangıçta eksiklikler yanlışlıklar olacaktır ama,
orada yetişen genç beyinler,
yeni güncel tasarımlar olacak ve bence en önemlisi de Türk insanının
kendisine olan bakış açısı düzelecektir.
Bu başlangıcın olası yol haritasını düşününce durumu küçümseyebilmek
hiç mümkün değil.

Teknoloji onunla oynayanlar için; "güzel bir oyuncak",
Onu tanımayanlar içinde "korkunç birşey" olma yolunda hızla ilerliyor :D

Bu işi organize edenleri, emek ve destek verenleri tebrik ediyorum.
Bu tarz oyuncaklarımızı yapmamız lazım artık, :P

hasangurlek

Alıntı yapılan: "OG"
Alıntı YapTürkiye Amerikan yazılımını kullanıyor
Bu konudada gönlünüz rahat olsun. Küçük bir ipucu vereyim, bir büyüğümüzün firması bu işi Türkiye'de yapıyor. Donanım ayrı bir firmada, yazılım ayrı bir firmada.

Bir google araması : f16 düşman tanıma sistemi konusunda bir aramaki aselsanda intihar ettiği söylenen 3 mühendisle bağlantısından bolca bahsediliyor. Bu yazılımı ve donanımı üreten yerli firmaların linkini paylaşırsanız cahilliğimizi gidermiş olursunuz.

Alıntı yapılan: "mcan"Basit de olsa bir yerlerden başlanmış ki bunun iç piyasada inşallah rakibi de çıkar. Ve rekabet ile gelişir...

Madem çok basit dandirik bişey sizde yapın ihaleye katılın. Neden dandirik bir şeyi yapıp siz zengin olmuyorsunuz?Çok basit yapmak ve  zengin olmak.

Zengin olmak işte bu kadar yakın haydi yapın bir dandirik uçak, "Çaldıran" dan daha iyi bişey katılın, belki ihaleyi kazanırısınız.Hatta sizin yapacağınız daha süper olacağından 4-5 uçak da kesin sizden alırlar....

Sıradan firmaların basit işler hariç devletten ihale almaları hala imkansızdır. Ama devlette iyi tanıdıklarınız varsa batık bir firmada olsanız, yeterliliğe sahip olmasanızda kapsamlı ihaleleri bile alırsınız, hatta çok sağlam bir bünyeniz olsa bile çürük raporu alıp askerlikten yırtarsınız ve hatta kokain satışına aracılık yaptığınız ve bu teknik dinleme kayıtlarında kesin bir biçimde yer aldığı halde tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırsınız.

Hatta ve hatta sayıları binleri geçen kayıp çocukların durumu acı bir vahamet tablosu oluştururken yasal olmayan organ naklini iyi miktardaki bıçak parası karşılığı bir üniversite hastanesinde yapar, iş ortaya çıktığında diğerleri gibi sahip olduğunuz saygı ile anılması gereken ünvan nedeniyle kameralar karşısında hiç birşeyden haberiniz yokmuş gibi davranabilirsiniz ve hatta MKE nin askeriyeye sattığı silahları nizamiyeden çıkartabilir evinizin bahçesine gömersiniz. İrlanda AB ne girelimmi girmeyelimmi diye refarandum yaparken biz peşlerinde koşarız.

İran nükleer çalışmaları nedeniyle Dünya'ya meydan okurken biz gerici diye küçümseriz ve Rusya gibi ülkelerle bırakın nükleer silahı bir santral yaptırmak için görüşmeler yaparız. İtalyada üretilen helikopteri ilk yerli helikopter diye tanıtırız.

Bir milyon euroluk bütçeye sahip ve içinde yerli hiç bir malzemesi bulunmayan 1kg ağırlığındaki kamera ve radyo verici modülünden oluşan BASİT bir aygıtı bilmem kaç tane ayrı cihazla Hindistan yörüngeye oturttu diye ilk Türk uydusu diye tanıtır ve ayrıca seviniriz. Fransa'da yapılan ve Brezilya'nınki ile yörüngesine gönderilen uyduya Türksat3-A adını verir askeriyemizin iletişiminide Fransızlara emanet ederiz.

Suriye'ye su satmadığımız için düşman olur ama bu suyu karşılıksız İsrail'e veririz. Irak'a müdahale için topraklarımızı binlerce mil ötedeki Amerika'ya kullandırırız ama dibimizdeki Ermenistan Azerileri katledip, topraklarını ele geçirirken sesimizi çıkartmayız.

Çünkü burası Türkiye'dir ve herşey mümkündür, bizlerde kral çıplak demedikçe, bunları alkışlayıp, pohpohladıkça bu durum değişmeyecektir.

Bunlar bir işin başlangıcı değil devamıdır. Türksat1-A, Türksat1-B, Türksat1-C, Türksat2-A ve Türksat3-A yaklaşık 20 yıllık bir dönemde yaptırılan uydulardır. Türksat1-A ile doğan bir bebek şimdi üniveriste 2. sınıftadır, eğer Türkiye Türksat1-A dan beri 20 senedir birşey öğrenemediyse ve hala uydularını yurt dışında yaptırıyorsa herşey boşadır ve yukarıda yazdığım gibi inek kadrosu şarttır. 20 senede en azından ot yeyip, geviş getirmeyi öğrenir süt vererek topluma faydalı olmayı sağlayabilirdik. Gelip giden yönetimler ve üst kademe yandaşları sağıp faydalanacağına ailelerimiz sağıp faydalanırdı :)

Kanunlarımıza göre ihraç kayıtlı bir ithalat yaparsanız yani ihraç etmek üzere bir hammadde/yarımamül/mamülü yurt dışından alırsanız bu malı işlemeden veya işleyip yurt dışına satmak zorundasınız ve ürettiğiniz ihraç edilmeye hazır üründe en az %50 oranında ithal ettiğiniz malzemeyi kullanmak zorundasınız. Aksi takdirde ürettiğiniz mal millileşir ve ihraç kayıtlı ithalat yapmamanız ve KDV ile ithalat vergilerini ödemeniz gerekir. Bu durumda bir mala yerli üretim diyebilmek için o malı oluşturan birimlerin en az %50 si yerli üretimler sonucu elde edilmiş olmalıdır. Aksi takdirde o malın adı Türk malı değil Türk montajı olur. Herhangi bir elektronik üründe %50 den fazla Türk malı komponent kullanıldığını bilen varsa buraya yazsın da bizde üreticilerimizi tanıyalım.
http://www.cyber-warrior.org, Although they like whiteness, sometimes twilight is required...  Hala evlilermi bilinmez ama kesinlikle artık uygun değiller !!!

OG

#20
Alıntı YapBir google araması : f16 düşman tanıma sistemi konusunda bir aramaki aselsanda intihar ettiği söylenen 3 mühendisle bağlantısından bolca bahsediliyor.
Hocam konu Burada da geçmişti. Normaldir bu gibi işler.

Alıntı YapElleme hocam.
Alma bebelerin ellerinden oyuncaklarını.
Ağlayıp zırlamak , kendine kendine tedavinin bir parçasıdır.
Yanlış, katılmıyorum.
Ümraniye sanayi bölgelerini gezdiğinizde ciddi teknoloji işi yapan birçok firmaya rastlarsınız ki aralarında "Teletaş'tan atıldım, Netaş'tan atıldım" diyenle karşılaşmamanız imkansızdır.

"Zamanında atanlara ve siyasetçilere kızmıştık ama gayret olmadan birşey yapılamıyormuş" derler. Yani müteşebbis ruh olmadan başlangıç da olamıyor. Biryerlerden başlamalı.
FORUMU İLGİLENDİREN KONULARA ÖM İLE CEVAP VERİLMEZ.

Tom

Arkadaşlar bu casus uçak projesine ve türklerin yapmaya başladıkları diğer teknolojik cihazlara  tepki gösterip bu forumda inanılmaz kelimeleri yazan arkadaşları öncelikle kınıyorum.
neymiş parçalarını dışarıdan alıyolarmış, ilk başta nereden alacaklardı madem o kadar biliyodunuz siz verseydiniz ya, hayatta herşey gelişmeye tabidir, mutlaka bir noktadan başlamak gerekir.Japonya ve diger gelişmiş ülkelerde tamamen bunu yaptılar.
 Size birde düz mantık yürüteyim, madem başka bir türk ün cihaz geliştirmesini veya buluş yapmasını bu kadar içine sindiremiyen arkadaşlarımız var aramızda , o zaman onlarda hiç proğram yazma işi ile uğraşmasınlar otursunlar ilk evela kendi chip lerini üretsinler ondan sonra içine proğram yazsınlar., olmazmı?

mcan

Alıntı yapılan: "Tom"hiç proğram yazma işi ile uğraşmasınlar otursunlar ilk evela kendi chip lerini üretsinler ondan sonra içine proğram yazsınlar., olmazmı?

Çok yanlış düşünüyorsun ordan burdan alınan bakır,silisyum vsvs... bunları yurt dışından alarak ordan burdan toplama malzemelerle kendi çipini yapamazsın. En önce bakır maden ocağı bulmalıyız,ve silisyum bulup kristal üretim tesisleri kurmalıyız. Buradan aldığımız ham maddeler ile çipi üretmeliyiz ki tam olarak bize ait olsun haa şuda var maden ocağı ve kristal üretiminde kullanılan araçlarıda kendimiz üretmeliyiz fakat ozaman sonsuz döngüye giriyor.... :)

Her tip sanayi kurulsun kurulsun fakat amaca yönelik olsun.Elalem kendi insanını aylık 50 dolara çalıştırmayı problem olark görmüyorsa biz koskocaman ayrık yarı iletken fabrikası kurup 45 dolara işçimi çalıştıralım?
Neden patates üretmek yerine patates cipsi üretmeyi seçmeyelim?
Hep diyoruz biz hammadde satıyoruz adamlar işleyip geri bize 20 katına satıyorlar... Soruyorum bu kadar ucuza insanları çalıştıran bir çin varken çip üretmek hammade üretmekden ne kadar uzak?Hindisdan gibi neden yazılım geliştirmeyelim neden yüksek teknolojiye yönelmeyelim? Olsun arge olarak çip fabrikalarımız gerektiğinde iş başa düştüğünde kullanacğımız çip üretme kristal geliştirme tesislerimiz olsun ancak bu kadar büyük bir halk köleleşmişken biz neden köle olalım? Bana göre ordan burdan alıp fizik matematik algoritma vs vs. gibi şeyleri barındıran yüksek teknoloji ürünleri üretip satmak çip üretmekden çok daha mantıklı.
Önemli olan yenilikçi fikirler bulmak,ürettirilecek yer zaten hazır.
Bir casus uçak yapıp maliyetinin 1000 katına satıcaz diye silisyum tesisinden mi başlamak gerek?

KAZIMUGUR

@OG hocam , yanlış anlaşıldım sanırım.

İzninizle biraz açayım.
Bu ülkede çok güzel işler yapan dünyanın gelişmiş ülkelerini kıskandıran insanlar var.Hemde öyle sanıldığı gibi 3-5 tane değil.
Kendileri başarılı olamayan siyasetciler ve bazı menfaat odakları bilerek ve ya bilmeyerek (bence fark etmez aynı sonuç ) bir oyunun içinde yer alırlar.
Kendini aciz görmek , başkalarını büyük göstermek-görmek emperyalizmin sık başvurduğu ve her zaman kanacak ahmaklar bulduğu bir oyundur.
Hekimler buna aşağılık kopleksi diyor.
Aslında çoğu kimsede vardır da bazıları bunu çeşitli kabiliyetler-hizmetler geliştirerek tatmin eder ve aşar.
Bazılarıda ağlar zırlar.
Yapılan her gelişim (ufak büyük farketmez ) onları şiddetle rahatsız eder ve ağlar-zırlarlar.
Bunların tedavisi yok.
Çözüm , bozuk ürünler gibi imha edilmeleri olabilir ama inancım izin vermiyor.
Kendi başarılı olamayan , başarılı olanların seviyesine çıkamayan , tıpkı aciz kedinin mundardı demesi gibi , yererek , kendini kurtarmaya çalışır.
Dediğim gibi bir şey yapmak mümkün olmadığından ancak Allah ıslah etsin demek düşüyor.

Geçtiğimiz günlerde o dışarıdan alındı denen şeylerin tüm yazılımları yerli olarak ve orijinallerinden çok daha mükemmel olarak yapıldığı haberleride vardı ama kaynadı gitti.

Sitemim yerenlere idi.
"Çaldıran"da olsa çaldırmayanda olsa bir şeyler yapan-yapma gayretinde olanlara asla ....

-------------

Eleştirilerimin değdiği kimselerde , lütfen biraz daha ince ve sık-sıkı düşünün.
Hemen dolmuşlara binmeyin.

İçerisinde siyaset olan hele ulusları ilgilendiren konuların basında görüldüğü gibi olmadığını bilin.

Mesela heronları alalım  uğraşmayalım diyenlere , heronların parası verildi , zamanı geldi teslim edilmedi , bakan bile gitti ama yan yattı çamura battı falan filan.
Hoş tanıtım yaptıklarında atı alan üsküdarı geçmişti ya . :roll:

--------------------

Yıllardır Libya ya Kaddafi ye çamur atılır.
Lakin her hükümet illa bir gider.Muhalefette iken dediklerinin tersine gider.
O yavşağın kompleksi bu.Yoksa vermez müteahhitlerin ödeneklerini , onlarda sıkıştırır hükümeti.

Aralarındaki rehine - hemşire - Lockerbi gibi olaylara rağmen UK nın başbakanı gider huzurunda diz çöker  ve ya ülkesinde bahçeye çadır kurmasına ses edemez.
Gidip başına yıkamazmı çölü sanki , Arjantine yaptığı gibi.
Lakin para kimde ise itibar o kerizedirki , şekeri alasın elinden.Bu sayede refah içinde olan kendi halkın olur , bunun içinde her şeye katlanılır.

İşte işin sırrı burada , halkın bunu bilir ve koşulsuz destekcindir , muhalefette olsa.
Bilirki gemi aynı gemi , dibini delmek salaklık.

Bizim ülkemizde de bu işi çözenler oldu.
Hala ayak direyenlerde var elbette.Eee olacak tabii düzen değişince ikbalde değişir.

---------------
Bazı yerleri gözünüzde büyütmeyin.Japon mucizesi denilen şey Amerika 2 ( 3 değil ) 2 gün çık dediğinde yerlerde sürünür.
Hindistanlı çok mu iyi , oradaki iş bilir sanılanlar büyük firmaların temsilcilikleri sadece.Yerli değil.Hindistan farkında ama menfaati de bu yönde.Tıpkı çin gibi.

--------------------------
Çeşitli krizleri , iç ve dış engelleri daha hafif atlatıyorsak , bunun en önemli sebebi diğerlerinin bizden daha kötü durumda olmasıdır.
Bir zamanlar tüm komşularımızla kötü idik.İçimize kapatılmıştık.
Giya haklı sebeplerle avuttular.
Şimdi türkilere satıyoruz, ermenilere satıyoruz irana satıyoruz suriyeye ıraka satıyoruz bulgara romene satıyoruz hele gominist rusa hem satıyoruz hem alıyoruz , araba - mısıra satıyoruz.
Oralarda yaptığımız işi yapabilecek az ülke var.
Maması elinden gidenlerde hasetden çatlıyorlar.Hoş o çatırtı sesleri içeridende geliyor ya olsun , büyük denizler köpek işemekle mundar olmaz.
Yoksa açlıkdan işsizlikden kırılırız.Bu ülkenin toprakları öyle dendiği gibi kendimize yetmez.

Bunlar çokmu salak da bizden bir şeyler alıyor yoksa bizde bir şeyler yapabiliyormuyuz ? Ne dersiniz.

------------
Çok mu sert oldu , dedim ya , başarılı bir okulumuzun öğrencilerinin organizasyonunu küçümseyenleri imha (yoksa itlaf mı demeli ) edemeyeni hoş görün canımmm.
-----------------
Bu hamur daha çoook su götürür .  :roll:
Bendeki su taşıma değil kaynak.
Yaşadığım yıllar ve ihtiyarlığın avantajları bunlar.
Kuru sıkı doldurulamayız.

mihri

Başlıkta yazılan her cümleyi okudum. Herkes vatanını milletini sevdiği için kendince sitemlerde bulunmuş.
Boş tartışmalarla vakit harcamayalım. Hepimizin gönlünde aynı hedef var.
"Eppur si muove!"

hasangurlek

Evet muhtemelen hedefler aynı, bakış açıları farklı. Forum yeri değil ama konuyla ilgili son yazım;

Güneydoğuda birkaç il hariç Rizenin Korganı, Artvinin Şavşatı, Vanın yüksekovası, İzmirin Kuşadası vs. vs. memleketimin hemen her kasabasına gittim. Rusların kurtuluş savaşı sonrası destek için 1967 yılına kadar kurduğu tesislerden, Osmanlıdan miras kalan demiryollarından,  gelen her siyasi partinin yöre halkına seçim öncesi verdiği sözlere istinaden temeli atılmış bazen binası tamamlanmış ama büyük çoğunluğu tamamlanamamış tesislerden ve insanımızın samimi misafirperliğinden başka birşey görmedim.

1991 yılı körfez krizi gece saat 01:00, İzmirde askerlik yapmama rağmen üssün 1.derece alarmları çalıyor. Yinemi tatbikat ! Bu sefer değil, alarm gerçek. İzmirde biz ne yapabiliriz ? İngilizlerin ürettiği ve bize kakalanan Rapier bataryalarımız var ki dosta emniyet düşmana korku. İzmirden Mardine, Konyadan Malatyaya her hava üssünde kurulu. 5 km irtifa 8 km. menzil, 30 G manevra kabiliyeti, 2.5 mach hız. Tatbikatlarda ufacık insansız hava aracına kilitleniyor ve ne kadar kıvrak manevraya sahip olursa olsun hedefini yakalıyor. Bizim rapier bataryaları destek amaçlı Muşa gönderildi, radarları mükemmel çalıştığı halde füze rampaları çalışmadı. Sebebi ise hava sıcaklığının düşük olmasıydı. Kısaca dışardan aldığımız İngiliz malı savunma sistemi bizim ülkemiz şartlarına %100 uyumlu değil. Değildide bu bilinmiyormuydu ? Niçin kışları karasal iklime sahip Mardinede bu sistem kurulmuştu ? İzmirden Muşa bu kadar nakliye masrafı niye yapılmıştı ?

Cumhuriyetimizin 86 yılı geride kalmış. Yıllar boyu tek bir km. demiryolu yapamamışız ! Bazıları kamyon, otobüs, otomobil satmış, köşe olmuş. Yıllar boyu binlerce can alan yollarımız daha yeni yeni çiftleniyor.

Peki ne yapmışız ? Soğuk savaş bizi ilgilendirmez USA-SSCB arasında ama öyle olmamış, binlerce mil ötedeki müttefikimiz; SSCB kominist ve ateist, İran terörist, Irak diktatörlük, Suriye ve Yunanistan ezelden düşman, Bulgaristan yüzüne güler arkadan vurur bunlara yaklaşmayın denmiş, SSCB dağıldıktan sonra bile dibimizdeki onlarca ülkeyle ilişki kurmamışız.

1.dünya savaşında çarpıştığımız halde "Düşmanımın düşmanı dostumdur", "Türkler emperyalizme karşıdır", "Ruslar dünyada tek başına kalmamalıdır" gibi ilkeleriyle Kurtuluş savaşında ve sonrasında bize en büyük desteği veren SSCB ki Buharadan gelen 100 milyon altın rubleyi üstüne yatmak yerine Yusuf Kemal beye teslim etmişler ve ülkemize gelmesini sağlamışlardır, ayrıca bundan 6 ay sonra 40 milyon altın ruble daha göndermişlerdir. Ayrıca istiklal harbi sırasında Azereycana 3 yıl süre ile bağımsızlık sağlamışlar ve Azerilerdende büyük destekler almamızı sağlamışlardır. Daha sonra ise hibe olarak Sümerbank fabrikaları dahil pek çok fabrika kurmuşlardır. Biz ise tavsiyelere uyarak herşeyi bir kalemde silip İstiklal Harbinde savaştığımız Osmanlı mirası topraklara konan düşmanlarımızın kurduğu NATO'ya katılmışız.

Bize uzak durun diyenler bu ülkelerle ticaret yapıp malı götürmüş. Petrolü dibimizdeki Irak yerine Amerikadan almışız ama petrol Iraktan gelmiş. Sonra birileri çıkmış benzin varda bizmi içtik demiştir. Dostumuzu düşmanımızı tanıyamamışız. Daha düne kadar ilişkilerimiz iyi olan tek komşu ülkemiz olmamıştır.

Şimdi bize kötülenen ülkelere bir bakalım; Rusya: doğalgaz kaynakları nedeniyle Avrupaya kök söktürüyor, kril alfabesine rağmen en iyi hekırlar ruslar,  İran: nükleer çalışmaları nedeniyle tüm dünyaya meydan okuyor, Türk vatandaşından vize istemeyen nadir ülkelerden biri, Bulgaristan: Biz debelenirken onlar AB de, Yunanistan: Her fırsatta çelme takıyor, Irak : Amerikan politikalarını uygulamamız ve müdahaleleri nedeniyle kıyım içinde, Suriye : Yine Amerika politikaları ve ambargoları nedeniyle yerinde sayıyor, daha 1 ay öncesine kadar çizilen sınırlar nedeniyle ayrılan akrabalar birbirlerini bayramdan bayrama görüyordu ve karşılıklı vize uyguluyorduk.

Başka ne yapmışız ? Sağ sol olayları yaşamışız, Alevi Sunni çatışmalarına tanık olmuşuz, Kürt Türk ayrımına seyirci kalmışız. İnsanlarımız korkusundan okula bile gidememiş.

Siyasi yöneticilerimiz ne yapmış ? Birbirlerini yemişler, ülke adına değil kendi hırs ve menfaatlerine hizmet etmeyi gaye edinip, doğruyu yanlıştan ayırmadan ülkeyi kaostan kaosa sürüklemişler.

Ordumuz ne yapmış ? Ülkeyi kaostan kutarabilmek için darbe üstüne darbe yapmış.

Daha neler yapmışız ? Namaz kılan, oruç tutanları islami terörist olmakla, içki içenleri kafirlikle, başörtüsü takanları gericilikle, dekolte giyinenleri o...pulukla  suçlamışız.

Bu puslu ortamlarda vatan hainleri ne yapmış ? Devleti soyup köşeyi dönmüş !

Diğer ülkeler ne yapmış ? 2.dünya savaşında harap olan ülkelerini altyapıdan başlayarak yeniden kurmuşlar. Vatandaşlarını olduğu gibi kabul edip el üstünde tutmuşlar, kimseyi fişlememişler, iç çatışmalara sebep olabilecek herşeyden uzak durmuşlar.

Biz 3 yıl süren kurtuluş savaşından çıkalı 87 yıl olmuş, çok can kaybetmişiz ama 2.dünya savaşının diğer ülkelere ağır bombardımanlar sebebiyle verdiği tahribat kadar ülkemiz tahrip olmamış. 2.dünya savaşına katılan ülkeler 6 yıl süren savaşlar boyunca 73.000.000 'a yakın can kaybetmiş ve hava saldırıları nedeniyle şehirlerde taş üstünde taş kalmamış. Onlar savaştan çıkalı ise 64 yıl olmuş.

Sonuç olarak savaş sonrası milat kabul edilirse diğer ülkelerden 23 yıl ilerde olmamız gerekirken, 30 yıl geri kalmışız. Düzenli olarak yapılan darbeler ve ortaya çıkarılan suni ekonomik krizler, yönetimlerin vatandaşa güvenmemesi, at gözlüğü takmışçasına futbol takımı tutar gibi parti tutmak ve bu doğrultuda oy kullanmak geri kalmamızın sebepleridir ve hepsi bilinçli bir şekilde yapılmıştır. 40 yaşındayım, 1980 öncesi sağ sol olayları ve kıtlık, 1980 ihtilali, 1991 körfez krizi, 1994 5 Nisan kararları, 2001 kitap atma krizi hatırladıklarım. Şimdiki global krizi saymazsam ömrümün her 8 yılına bir kriz denk geliyor.

Şimdiki bir üniversite öğrencisinin bunları yaşamamış olması elbette bakış açısını değiştirecektir.

Mini etekle, türbanla, sakalla uğraşmaktan yorgun düşen üniversitelerimizin durumu ise içler acısıdır. Mezunlarının çok büyük iş imkanına sahip olduğu en başarılı üniversitelerimizden, İTÜ dünya sıralamasında 390., ODTÜ 438., İÜ 472. ve Bilkent 479. sıradalar.

İTÜ Dünyanın en eski 5. üniversitesidir. Dünyanın ilk üniveristesi ise Oxforddur ve 12.yüzyılda kurulmuştur. Oxfordu Cambridge izler. Geçmişi yüzyıllarla ifade edilen üniversiteler ilk 10 içindedir. Tek fark İstanbul Teknik Üniversitesidir ve listede hayli geridedir. Çünkü bizlerin araştırma ve eğitimden daha önemli uğraşlarımız vardır; öğrencileri görünüşlerine göre değerlendirmek ve ailesi dahil araştırıp fişlemek, siyasi iktidarın kafasına göre eğitmen/personel atamak, hastalık-mazaret-düğün-nişan vs. kullanılabilecek en fazla sayıda günü izinde geçirmek kalanındada yönetimsel toplantılara katılmak, nasıl olsa daha dünkü mezun asistan gerekli eğitimi verir-araştırmaları yapar, okuldan atılmayı gerektimeyecek derecede maksimum devamsızlık, uyduruk şeylere buluş adı vermek, yurt dışında imal edilen ürünleri yerli malı olarak tanıtmak, bugünün işini yarına bırakmak ve hatta mümkünse hiç yapmamak, bitmeyen işi yatmak halleder gibi.

Kurtuluş savaşını kazanmışız çünkü teknoloji yokmuş ve cesaret ön plandaymış. Çoğu cephede süngü savaşları yaşanmış, dedelerimiz şehit olmak arzusuyla cesurca savaşmış. Ama şimdi durum böyle değil. Allah memleketime zeval vermesin ama şimdiki müttefiklerle ve bu teknoloji ile 2.dünya savaşı gibi uzun süren bir savaş yaşarsak yurt dışından alınan herşeyin ne yedek parçasını bulabilir nede üretebiliriz. MKE, Aselsan ve İmanımızdan başka güvenecek birşeyimiz kalmaz.

Genç arkadaşlara nacizane tavsiyem yakın tarihimizden geriye doğru araştırma yapmalarıdır. Başbakanlık, bakanlık yapmış insanların sudan sebeplerle idam edildiği, solcu diye insanların hayatları hiçe sayılıp faili meçhullere eklendiği halde 30.000 den fazla ana kuzusunun şehit edilmesine sebep olanı besleyen bir ülkeyiz.

Buraya kadar sabırla okuyabildiyseniz sonsuz teşekkürler. Hadi yine iyisiniz, ben size ayakkabı fırlatmayacağım :)
http://www.cyber-warrior.org, Although they like whiteness, sometimes twilight is required...  Hala evlilermi bilinmez ama kesinlikle artık uygun değiller !!!

assist

Arkadaşlar, buradaki yazılanların hepsini okudum. Hepinizin haklısınız. Birşeyler yapabilmek bir okadar kolayken bir o kadarda zor.
Daha üniversiteden çıkar çıkmaz bir şirket kurdum çok umutluydum.ürettiğimiz projelere havada kapılıyordu (fikir olarak). fakat gel gör ki, üretim aşamasında hiçbirşey istendiği gibi yürümedi. kanunlar, gereksiz vergiler çok basit işler için bile dünyalar dolusu masraf. yapmak istediğinizi anlayabilecek seviyede insanlar bulamıyorsunuz. ya en basitinden bir çivi çakacak malzemeye bile ihtiyacınız var. destek kredileri tekmer kosgeb vs hepsi yalan.

demek istediğim şu,  heron çaldıran yada başkası fikirde çok kolay ama üretimde zor. bu ürünleri baştan aşağı yapacak kaç firma vardır türkiyede. bi kısmını alıp bi kısmını imal edebilecek varmı, yada malzemeleri temin edilirse mi yaparsınız. yada maaşınız yatarsa mı uğraşırsız?
hiçbirşey emek vermeden olmaz. emekte boş yere harcanmaz.

teknoloji ve geliştirme konusunda devlet destekleyici yönde çok radikal adımlar atmalı. teşvik emeli. herkesi değil tabi. en azından üniversitelerde masabaşı projelerine değil uygulama projelerine prototip uygulamalara vs. ve sıkı takipçisi olmalı.

saygılar

bayelektronik

haberi okuduğum kadarıyla yazılımı ve tasarımı bize ait deniyor.ancak sizlerin yorumlarını okuduğumda ise sanki hiçbirşeyi bize ait değilmiş gibi görünüyor.
bir firma veya şahıs bir şey tasarlayıp ürettiğinde onun içinde kullanılan tüm malzemeleri kendisi üretmesi gerekmiyor hatta onun bir türk firması tarafından üretilmesine de gerek yok.- üretilse gerçekten iyi olur ama ne yapalım yok - önemli olan onun tasarlanması ve başarı ile uygulamasının gerçekleştirilmesidir.
yapılan çalışmalar bence çok olumlu ama çok yetersiz 70 milyonluk ülkede sadece bir kaç firma bu güç ve yeteneğe sahip.herşeye olumlu yaklaşırsak bu gelişmeler daha da büyüyecektir.eğer olumsuz davranırsak -ki bunu her zaman yapıyoruz- yapılan çalışmaları beğenmeyip yerine biz daha iyisini koyamıyorsak sorunu kendimizde aramamız gerekir.
saygılarımla..

muhittin_kaplan

Bu işle Çok Yakından İlgilenen Takip eden biri olarak, Sadece Ucağı Yapıp Uçurmakla Olmuyor.
birincisi yerdestek Birimini iyi kurmak gerekiyor. yani aldığı video yada fotogafları merkez üsse göndermek ve bu bilgilerin istihbarat mı değil olduğuna karar vermek gibi işlerden bahsediyorum. yerdestek birimi bence daha önemli.

cenkishan

Yurtdışından gelen değişik bir cihazı çalıştırıp gördüğümüzde vay be adamlar yapmış denir.Bravo adamlara Kafaları çalışıyo denir.Aklımıza onu bizimide yapabileceğimiz aklımıza gelmez.Öteki insanlardan farkımız nedir hiç bir farkımız yok.O cihazı denemeye yapmaya bizi engelleyen şey nedir ?

İlk önce bunu öğrenmemiz gerek adamlar yapmış demektense bizde yaparız demeyi öğrenmeliyiz.Olay bu ? Türk ten samuray da olur yankee de
Bir bit olsam dolaşsam C de byte byte