Bravo bu arkadasa. Digital, elektronik muzik....

Başlatan bunalmis, 15 Nisan 2011, 02:11:39

Klein

Şimdiki dizilime göre öyle. mi-fa , si-do arasının yarım ses olması normal. Benim merak ettiğim dizilim neden böyle.  neden mi-mi#-fa şeklinde gitmiyor.

şimdi cevap yazarken bir teori ürettim.
Batı müziğinde majör kalıp 2 tam 1 yarım 3 tam 1 yarım şeklinde gidiyor. Do ilk nota olduğu için  söylenme ve yazılma kolaylığı açısından , notaların dizilimi bu kalıba göre yapıldı ve bu yüzden böyle bir tablo çıktı. Eğer  mi-fa arası tam ses olarak alınsaydı  do gamı doğal kalıp olmaktan çıkacaktı.  Bu durumda majör kalıp neden 2 tam 1 yarım 3 tam 1 yarım şeklinde gidiyor? sorusu gündeme geliyor. Muhakkak seslerin uyumu , müziğin matematiği ile bir ilgisi vardır.

@Ersin
Link açılmadı.  Sanırım yukarıdaki soruya cevap vardı bu linkte.

z

#46
     Do#       Re#      Mi#(Fa)         Sol            La          Si
Do         Re         Mi               Fa#         Sol#        La#      Si#(Do)


Benim gibi muzikten anlamayana notalari diz deselerdi klavyeye boyle dizerdim.

Fakat asagidaki gibi dizilmis.

     Do#       Re#               Fa#        Sol#          La#     
Do         Re         Mi     Fa           Sol           La          Si


Frekanslarin oranlarina ve farklarina bakalim belki bir sey yakalariz.

Frekanslarin dogrusal degil de ustel gittigini biliyoruz. Bunun da bir ipucu olmasi lazim.
Bana e^st de diyebilirsiniz.   www.cncdesigner.com

My75

#47
Hafta sonuna denk geldi uzak kaldım,forumda müziğe bu kadar yatkınlık ve merak çok hoş bir şey zaten çoğu elektronikçi içinde herzaman müzik ruhu vardır bizim orkestramız 5 kişiydi 4'ü  terazi burcu 2'si ise aynı zamanda  elektronikçi idi..Hepimiz türk batı tabanlıyız 60'lı 70'li yıllardan bir başlardık herkes kendinden geçerdi..Ne günlerdi çok özlüyorum... ;D


Aslında yarım tam diye bir dizilim sadece anlatımdan ibaret,karar sesi la olup ilerleyişler yarım ses olarak devam eder.Akor dediğimiz olay aynı anda bir çok notanın tınlamasıdır,bu notalar rastgele olmaz dereceleri vardır mesela..

Do minör açılımı

kod Cm 'dir.Major ve minör kalıp 1. 3. 5. sesler den oluşur..Cm=Do,re#,sol... 3. derece notanın yarım ton düşmesi minör ve major farklılığı verir.

C=Do,mi,sol
Cm=Do,re#,sol

Akorlar bunlardan ibaret değildir,C,Cm,C7,Cm7,C6,9,11,dominant,7'lisi eksilmiş,4'lüsü eksilmiş,sus2 v.s diye oldukça zengindir ve bunları basmak insanın tamamen ruh zenginliği ile alakalıdır..

Bu arada bu anlattıklarımı hiç biryerden bakıp anlatmıyorum yani eksiğim ve hatam olabilir çünkü uzun zaman oldu o yüzden bunları referans almayıp araştırın derim.Aklımda kalanlar sadece,ben klavye çaldığım için zengin bir akor hakimiyetimiz vardı,klavye ve gitar dışında her akoru her enstrüman vermez..Çünkü polifoni denen çok seslilik olması lazım,mesela bu devreyi yapan arkadaşı tebrik ederim,neredeyse 10 parmak akor basıyor ve hepsini duyabiliyoruz..Profesyonel aletlerde bende Pa80 vardı 61 tuş polifoni idi yani hepsini aynı anda basabilirsiniz fakat 10 parmağımız olduğu için bu tabiki zor.. :)

 



Tomurcuk için çaba göstermeyen dal,odun kalmaya mahkumdur...

Ersin

@Klein link çalışıyo.
my75 e katılıyorum, sadece major ve minor değildir.Yazdığı orneklerden kat kat fazla türevleri var, bazıları neşeli ve hareketli tınlayabilir bazıları da karanlık ( korku filmlerinde arka planda çalan müzik )  bir etki yaratabilir.

Mucit23

Nasıl yapıldığını merak edenler için izlemesini tavsiye ederim. Gerçekten çok ilginç.

samuray84

Alıntı yapılan: z - 16 Nisan 2011, 17:14:44
Fn=440 x 2^[(n-49)/12] bagintisina tekrar goz atalim.

Herhangi bir oktav ile bir ust oktav arasinda kac nota vardir? (12 oldugunu biliyoruz ama gene de hesaplayalim)

F=440 x 2^[(n-49)/12]

Bir ust oktavdaki tusun numarasi x olsun

2F=440 x 2^[(x-49)/12]

oranlarsak

2=2^[(x-49)/12]  / 2^[(n-49)/12]

2=2^[(x-n)/12]

(x-n)/12=1
x=13

Demekki n numarali notayi 1 diye sayarsak 13 e geldigimizdeki nota 1 numarali notanin tam iki kati frekansdadir ve bir oktav ileridedir.

O halde 1 oktavda 12 nota vardir.


Bu sihirli formul aslinda 1 oktavin 12 notadan olusacagi kuralindan ortaya cikmistir.

Buradaki sihir bu formul değil, formulun 2 nin kuvvetini iceriyor olmasidir.

Tarihler boyunca mirildanmalar, sarki sozlerinin 440Hz civarindaki frekanslarla ifade edilebilecegini gostermistir. (Kulagin yapisi geregi)
Bunun iki kati yada ikinin kuvvetleri kadar dusuk yada yuksek bolgeler ise ince sesli yada kalin sesli kisilerin sarkilarina eslik etmesine uygundur.

Acaba frekanslara ofset verebilirmiyiz. Benim sesimin baslangici, teorik LA ile baslamaya uygun değil, 2 katina da uygun değil, aradan bir yerden girersem sesime cok uyumlu oluyor dersek, bir baska sihirle karsilasiriz.

Bir baska deyisle soyle anlatayim.

Her insan ses tellerine sahiptir. Fakat bu ses telleri diyapozonla akord edilmiscesine ayni değildir.

Birimiz laaaaaa dedigimizde frekans f1, bir digerimiz laaaaaa dediginde f2 olur.

f1 ve f2 arasindakı oran. 2 yada 2 nin kuvvetleri kadar olabilecegi gibi oran  1....2 araliginda da olabilir.

Eee ne olacak simdi? Bu kizcagiz yada adamcagiz teorik frekanslara akordlu calgilar esliginde bagirip cagiramayacakmi?

Bu sihir nedir?  Muzisyenlerden cevabi bekliyelim.

hocam güzel açıklamışsın, soruna gelince, her insanın sesi belli aralıktadır.Aşağı yukarı aynı frekanslar aralığında yani. teknik olarak incelemedim ama yıllarca müzisyenlik yaptığımdan bunu söyleyebiliyorum. ortalama 2 oktav genişliğindedir ve şimdi merak edip baktığım bi sitede 85-1100hz arasında olduğu yazıyor. Kadınlarınki biraz daha dik tabi, bir kadından 85 hz ses cıkarmasını beklemek garip olurdu:) Ancak bas karakterli bir insan bu frekansta sesi cıkarabilir.
E peki herkesin frekans aralığı aşağı yukarı aynıysa(bazı 3 oktav +kafa sesi kullananları saymazsak:)) neden herkesin sesi farklı?

Bu da tını dediğimiz olay. alıntı yapıyorum:
Sesler arasındaki tını farkı, renk farkıdır. Ses, kendine özgü olan bu rengi, taşıyıcı bir
titreşimin (asal dalganın) üzerine "oranlı" olarak, yan titreşimlerin (harmoniklerin) binmesiyle oluşan karmaşık titreşimlerin sonucu sonucunda kazanır. Frekansı oluşturan saniyedeki periyot sayısı, ne kadar fazla olursa ses o kadar tiz, periyot sayısı ne kadar az olursa, o kadar bas olur.

yani benim anladığım, insan ses teli dediğimiz organ 2 adet açılıp kapanabilen kas yapısı, nasıl ki her düşen kar tanesi birbirinin aynısı değilse, hiç bir insanın ses teli de diğerinin aynısı değil, kalın ince, uzun kısa olmasının yanında hücre sayısı veya şekli bire bir aynı değil. Kadınlarınki daha uzun olduğu icin daha ince birde.

teknik bi açıklama olmasa da faydalı bişeler söylemişimdir umarım.

z

Ben hâla diyez notaları anlamış değilim.

Notaları Do, Re, Mi, Fa, Sol, La, Si, Do şeklinde çaldığımızda mükemmel bir uyumu farkediyoruz.

Fakat işin içine diyezleri de katarsak sıralı çalımda ahenk bozuluyor.

Do, Do#, Re, R#, Mi, Fa, Fa#, Sol, Sol#, La, La#Si, Do

Halbuki diyezlerde işin içinde olduğunda komşu notaların frekanslarının birbirine oranı hepsinde de 2^(1/12) oluyor.

Do# ve Re# diyezi atlayıp ardından  Mi, Fa, Sol çalarsak ahenk oluyor.  Halbuki diyezleri atlamakla 2^(2/12) oran kullanırken Mi ardından Fa çaldığımızda oran 2^(1/12) oluyor.

Yani ahenk oluşması için bu oranı bozmamız gerekiyor.

Galiba bu kulağın fizyolojisi ile ilgili. Ben başka bir açıklama bulamadım.

Sizin varmı?
Bana e^st de diyebilirsiniz.   www.cncdesigner.com

z

 Sorum mu anlaşılmaz yoksa cevap mı bilinmiyor?
Bana e^st de diyebilirsiniz.   www.cncdesigner.com

mufitsozen

#53
Ustadlar, cok ilginc bir konu ve bende katkida bulunmak isterdim ama bu konuda iyi bir dinleyici olmak disinda bilgim tin-tin.

Fakat sayin @z'nin mukemmel sorulari benim merakimi celbetti ve biraz arastirinca  "Music: A Mathematical Offering" diye Cambridge University Press'den bir kitap oldugunu farkettim.

bunun ebook olanlarida var http://cloudzer.net/file/70is6o14/ma0521853877_fbs.pdf
Alıntı YapSince the time of the Ancient Greeks, much has been written about the relation between mathematics and music: from harmony and number theory, to musical patterns and group theory. Benson provides a wealth of information here to enable the teacher, the student, or the interested amateur to understand, at varying levels of technicality, the real interplay between these two ancient disciplines. The story is long as well as broad and involves physics, biology, psycho acoustics, the history of science, and digital technology as well as, of course, mathematics and music. Starting with the structure of the human ear and its relationship with Fourier analysis, the story proceeds via the mathematics of musical instruments to the ideas of consonance and dissonance, and then to scales and temperaments. This is a must-have book if you want to know about the music of the spheres or digital music and many things in between.

Faydali olacagini umarak buraya ekledim.

Kolay gelsin.
Aptalca bir soru yoktur ve hiç kimse soru sormayı bırakana kadar aptal olmaz.

berat23

yorumum o ahenk denilen işin,aslında işin sanatlı kısmı olduğu şeklinde. mesela o do re mi..diye giden bizim klasik müzikte çargah makamıdır.  mesela do-re b-mi-fa sol-la-si b ise meşur saba. sizde kendinizce ahenk kurun,bülent makamı olsun. belki arada matematiksel bir korelasyon da olabilir ,aslında güzel bir araştırma konusu.

z

@Berat23

Yorumun süper.

O zaman Do, Re, Mi, Fa, Sol, La, Si notalarının çalınmasındaki ahenk aslında ardışıl seslerin dizilişi olmadığından
bu dizilişe özel bir melodi demek doğru olacak.

Keza sizin verdiğiniz notaları çalınca da bir ahenk var.

Fakat hâla anlamadığım;

piyano klavyesinde notaların diziliş şekli.

    
     Do#     Re#          Fa#     Sol#      La#
Do       Re        Mi  Fa      Sol        La          Si    Do


Daha önce de yazmıştım

    
     Do#     Re#       Fa         Sol          La          Si    
Do       Re         Mi        Fa#       Sol#      La#        Do
   

şeklinde dizilmeliydi. :) Bir bunu anlasam bitti bu iş.

@Mufitsozen hocam, dokuman için teşekkürler.


mesaj birleştirme:: 15 Ocak 2013, 20:37:11

Aslında tam sese ve yarım sese nasıl karar verilmiş bunu anlamak istiyorum.

Nota frekanslarının oranı belli iken tam ve yarım tanımında bir terslik var. Zaten bu terslik, klavyedeki tuşların yerlerinin de ters olmasına neden oluyor.
Bana e^st de diyebilirsiniz.   www.cncdesigner.com

peko


@z

Hocam ben bu işin sonu nereye gidecek onu merak etmeye başladım şimdiden :)

https://320volt.com/stm32-midi-16-parca-duzenleme-ve-morph-sequencer-arpeggiator/

Böyle birşey kesin derim işin sonunda.
" Bazıları zeka'sını iş'i zorlaştırmak için, bazıları ise kolaylaştırmak için kullanır.. "

berat23

hocam aslında bizim türk müziğinden ilerlersek daha iyi olur zira bizde yarım değil daha ufak ses aralıkları var.ben pek bilmediğimden bu andan sonra fazla birşey söyleyemem. epey makam var ve bu makamların birçoğu duygularla eşleştiriliyor,mesela hicaz,hüzzam hüzünlü,uşşak adı ile maruf, acem aşiran neşeli gibi. aynı şekilde saba ise oldukça ağırdır,bildiğim en neşeli saba şarkı sallasana mendilini. bunlar bilindiğine göre mesele makamları tanıtacak bir feature bulmak ve sınıflandırmak. sonrasında yeni makamlar bile türetilebilir,artık makam çıkmaz diyen kelli felli üstadlara matematiksel makam dersi verilebilir :) yani mutlaka bir pattern var bence.

piyano,batı enstrumanı olduğundan dizilimin öyle olması tesadüf değil. piyanoya yerli alternatif kanun verilebilir,orda gözükür çeyrek sesler.

frederic

Kemanımı denek olarak kullanabilirim hocam aklınızda bulunsun =), çok sevdim bu konuyu notalar müziğin temelidir,bu konuya ağırlık vermeniz çalacağınız enstürman ile yapacağınız müziğin kalitesini şimdiden belli ediyor.

mufitsozen

#59
Alıntı yapılan: berat23 - 15 Ocak 2013, 19:00:27
yorumum o ahenk denilen işin,aslında işin sanatlı kısmı olduğu şeklinde. mesela o do re mi..diye giden bizim klasik müzikte çargah makamıdır.  mesela do-re b-mi-fa sol-la-si b ise meşur saba. sizde kendinizce ahenk kurun,bülent makamı olsun. belki arada matematiksel bir korelasyon da olabilir ,aslında güzel bir araştırma konusu.

Bence muzıktekı ahenk muhakkak ki insanin yaratilisindan geliyor.

Sayin @OG buyuk ihtimalle yine benim eksiklerimi tamamlayacak ama, Kuranda Muminun suresı 78 syle der:
Alıntı YapHalbuki O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri yaratandır. Ne kadar az şükrediyorsunuz!

Konunun tabiattaki Golden Ratio, Fibonacci serisi ile ilintili oldugunu dusunuyorum.



Bunlarda insanda mevcut İAltin Orandan (Golden Ratio) bazileri soyle:







Aptalca bir soru yoktur ve hiç kimse soru sormayı bırakana kadar aptal olmaz.