Hersey kontrol altında mı?

Başlatan Erol YILMAZ, 22 Temmuz 2006, 05:36:46

Erol YILMAZ

Nette yapılanların kontrol altında olduğunu cok duyduk.
Ama kağıt üzerinde oynanan oyunları duymamıştık değil mi?
Buyrun !!!

OG

Takip için Windows yetmezmi.
FORUMU İLGİLENDİREN KONULARA ÖM İLE CEVAP VERİLMEZ.

haciman

Windows Update başlı başına bir ispiyoncu değilmi?
“Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir.”  (Şu’arâ Sûresi 109)

e3

Hiçbirşeyimiz saklı değilki.Telekom bile her erişiminizi kayıt altına aldıktan sonra Windows'a gerek kalmıyor. :D Ben ilk ADSL modemi aldığımda makine daha sonra ayarları kurcaladığım için nete girmez oldu.TT'yi aradım.Adam bana "Ama beyfendi bilgisayar ekranına kullanıcıadı@ttnet yazmamışsınızki " dedi. 8O  yaptım tabii. :D Sen dedim nasıl oluyorda ekranımı görüyorsun.O da dediki sistemlerimiz böyle çalışıyor. :P Onu külahıma anlatın.Asıl hackerlık yapmak isteyenler TT'ye başvurabilirsiniz.Herkesin bilgisayarı açık nasıl olsa. :lol: Saygılar.İyi günler.
.eem.

murbay

Amerika ile Rusya arasındaki soğuk savaş yıllarında Rusya, Amerikadan yıllarca fotokopi makinesi almış. Tabiki bu fotokopi makinalarını yıllarca her alanda kullanmış. Daha sonraki yıllarda anlamışlar ki bu makinalar çekilen fotokopileri bir verici yardımıyla bir yerlere gönderiyor:)

Bu olaylar çok yaşanıyor arkadaşlar.
Ben bazen bu konularda çok senaryo yazarım kafamda. Örneğin Amerika ve İsrail bizim uçaklarımızı, tanklarımızı modernize ediyor. Hepimiz elektronikten anlıyoruz değilmi:) Anlıyorsan sizlerde senaryo üretin... Düşünün İsrail ile savaşa girdiğimizi! Bir F16 mız İsraile doğru gidiyor, aniden elektronik sistem bozuluyor ve bombaları yolda herhangi bir yere bırakıyor??? olamaz mı?

Windows taki izleme işin basit kısmı bence
Açıklayıcı olun, gizemli yazmak maharet değildir...

murbay

Bu olaylar yüzünden bir çok ülke kendi işletim sistemini üretme yoluna gidiyor arkadaşlar...
Türkiye de de bu konuda çalışma yapan gönüllüler var.
Pardus bunun bir ürünü....
açıkkaynak kod diye bir arama yaptırın bakın neler çıkıyor karşınıza...
Açıklayıcı olun, gizemli yazmak maharet değildir...

Erol YILMAZ

Evet Murbay,
Dediğini ben de pek cok defa dusundum. Ve Israil de calısan teknik eleman olsam kesinlikle Turkiye den gelen ucak ve tanklara bir radyo alıcısı koymanın yolunu bulurdum. Hatta çok katlı bir PCB nin arası bile olabilir bu yer.

Biz de TR olarak modernize ettirdik. PEH :))

OG

Güvenmenin bu kadar aptalcası demi...
Veya basiretsizliğin.

Bir Anı...
Medyada çalışırken "Ekonomi ...." isimli bir programımız vardı. Parantez içinde yazayım, TV işi yapıp da TV yayınlarının bu kadar gereksiz olduğunu düşünen biri daha herhalde yoktu ki zaten vicdanen dayanamayıp yıllarımı verdiğim bu sektörü terkettim. Bu sebeple, içinde çok az seyredilir programa sahip bu sektördeki bu tip programları takip etmek bana ciddi bir haz veriyordu.

Bu program veya benzerleri hem yurt içi hem de yurt dışındaki Türklerin girişimlerinin hikayelerini anlatmaktadır. Firmaları genelde kuruluşundan bu güne kadar inceler ve gerekli ayrıntıları mercek altına alır. Uzun bir tanıtım programı olması sebebi ile de ilgili firmadan bir reklam bedeli alır.

Yine birgün programı izlerken USA'da yaşayan bir Türk'den bahsedildi. Bu kişi Askeri Silah Sistemlerinin elektronik kontrollerini üretmeye başlamış ve işi kısa zamanda ciddi boyutlara getirmiş. Teknolojide zirve yapmış. Fakat US yönetiminin boyunduruğuna girmek zorunda kalmış. Neticesinde Cruise-Tomahawk füzelerinin kontrol sistemlerini imal ediyorlarmış. Hani gps, kamera yön tespitli mükemmel cihazlar, hatırlarsınız. Çekim ekibi firmanın üretim sahalarını falan gezdiler. Bazı noktalardan ileri gidemiyorlardı, buraları FBI koruyordu. Tokat asıllı bu Türk işadamı ile röportajlar, tanıtım filmleri falan ağzım açık izledim. İnanamıyordum. Soluksuz izledim. Bandın yayını bitince alıp bir kenarda tekrar izledim.

Birkaç gün sonra programı yapan arkadaşları bina içinde yakalayınca sordum, bu kimdir, bu şahsı nasıl buldunuz, nereden buldunuz? Cevap çok ilginçti, bu şahsı Özal bulmuş ilgilenmiş, diğer taraftan da tanıtın demiş. Bunu duyunca Özal'ın işadamlarını toplayıp da yurt dışına götürmesini hatırlamıştım. Hani bazı angut gazetecilerin "bir başbakan işadamları ile görev seyahati yaparmı" eleştirileri ile ortalığı ayağa kaldırdığı 80'li yıllar. Hani daha sonrasında büyük yatırımlara sebep olacak işlerin ilk adımları. Diğer taraftan da F-16'ların %10 gibi (tam hatırlamıyorum) bir kısmını üretebilen ve gerisinde dışarıya bağımlı olan TAI kurulduğunda kopan yaygaraya karşı "her işin bir başlangıcı vardır, başlamadan fazlasını yapamazsınız" dediğinde buna akıl erdiremeyen angutları hatırladım. Yanlış hatırlamıyorsam yerli üretim oranı bugün %70 leri bulduğudur.

Bu program beni çok etkilemişti. Aradan 3-5 ay geçti. Normal bir çalışma günü. Üst makamdan telefon geldi. "Misafirimiz var, stüdyoları gezmeye uygun halde tutalım". TV stüdyoları bu tip misafir gezmelerine alışık yerlerdir. Devlet Başkanlarından sıradan bürokratlara kadar çok yaşanan bir iştir. Stüdyolar alışıktır, çalışan ekipler alışıktır. Şöyle bir genel kontrolden sonra yayın stüdyosundan çağırdılar, VTR cihazında bir problem varmış. Gittim. Onunla meşgul iken misafirler geldiler. Ben kimdir diye bile dikkat etmeyip VTR cihazı ile uğraşırken misafir ekibi yanıma kadar geldi. İçini açtığım cihaza dikkat ettiğini farkedince ben de "bu meraklı kim ola ki" düşüncesi ile dönüp baktım. O an şok oldum. Karşımdaki şahıs malum iş adamı idi, bakışlarım çok içten olmalı ki o da etkilendi ve biz birbirimize sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi sarıldık. Kendisi yaşlıca, elini de öptüm. Normalde misafire yalnızca saygı içinde "hoşgeldiniz" demek ev sahipliğindendir. Bizimki ise çok garip sanki eski dostluk gibi birşey oldu. Ben usulca dedim ki "hayranlık içinde programı izledim, neden bu işler ülkemizde yapılmıyor". Bana usulca, her şeyin vakti var dedi.

Ayak üstü yaşanan sanki yıl boyutundaki saniyelerden sonra kendilerini uğurladık.

Program yapımcısı arkadaşlar ile sonraki karşılaşmamızda siz sanki tanışıyordunuz, deyince gözlerim doldu. Biz birbirini tanımadan özlem duyanlardanız dedim.

Konu ile ilgisi olduğu için ve belki bazı kardeşlerimize bir tecrübe aktarımı olur düşüncesi ile yazamadan geçemedim.
FORUMU İLGİLENDİREN KONULARA ÖM İLE CEVAP VERİLMEZ.

murbay

"her şeyin vakti var"
bu cümlede çok şey gizli gibi görünüyor
umarım geç kalmayız...
Açıklayıcı olun, gizemli yazmak maharet değildir...

engin_

Telekom sadece bizim veri trafiğimizle yetiniyordur. Şifremizi onlara yolluyoruz ne yolladığımızı bilmeleri gayet doğal. Burdan şu tavsiyeyi yapabilirim. PPPOA protokolunu kullanın. Paket boyu küçük olduğu için içinde ne olduğunu anlamaya çalışmak daha can sıkıcı olabilir ayrıca daha hızlıdır (En azından mantıken).

"her şeyin vakti var", bu sözü iyi veya kötü manada ne tarafa çekerseniz çekin her yönüyle oldukça acınası bir durum.