Işığın unutulan dahisi

Başlatan ibrsel, 19 Kasım 2006, 13:53:02

ibrsel

Elektrik teknolojisine ilişkin çalışmaları sürekli göz ardı edildi. O, göz kamaştıran bir zekânın sahibi olmakla birlikte, Edison'un gerisinde kalmış adsız bir kahramandı.


Uzun boyu, zayıf bedeni ve seçkin tavırlarıyla iğneyle kuyu kazan bir adam. Ancak, bilinen işçilerden çok farklı olduğu ilk bakışta seçilebiliyordu. Geçmişiyle yaşadıkları birbiriyle bağdaşmıyordu. Bir Hırvat rahibin oğlu olarak dünyaya gelen bu kişi, elinde mühendislik diplomasıyla, umutlarını gerçekleştirmek için 1884'te ABD'ye göç etmiş; ama, iki kat iş ve aldatmacayla karşılaşmıştı. Dişini tırnağına takıp çalıştığı o zor günler 3 yıl sürmüştü.

Nikola Tesla, birkaç ay içinde kendini, dünyayı dönüştürecek teknolojik devrimin merkezinde buldu. O, parlak bilimsel zekâsını mühendislik yeteneğiyle birleştirerek, ışığın milyonlara ulaşmasını sağlayan kişi olarak tarihe geçti. Keşifleri Faraday'ınkilerle aynı düzeydeydi ve başarılarının çağımıza etkileri ise, Edison'u bile geride bırakacak düzeyde. Öyle ki, günümüzde pek çok araştırmaya esin kaynağı olması nedeniyle "Çağdaş Prometheus" diye adlandırılıyor. Tüm bunlara rağmen, çok az kişi Tesla'nın kim olduğunu biliyor. Onun öyküsü, pek çok başarıya imza atan, yalnız başına ölmek zorunda kalan, sade yaşamı mum ışığı gibi sönen bir bilim adamının trajedisi.

Anlatılanlara göre, annesi her günkü gibi çalışmaya giderken, Hırvatistan'ın küçük köyü Smiljan'da şiddetli bir fırtına patlak vermişti. 10 Temmuz 1856 gününün gece yarısı, köye şiddetli bir yıldırımın düştüğü sırada Tesla dünyaya geldi. Ebe, eline aldığı bebeği dışarı çıkararak şöyle demişti: "Nikola, fırtınanın oğlu olacak."
Tesla, doğum hikâyesine uygun bir biçimde, çok küçük yaşlardan itibaren elektrikle ilgilenmeye başladı. Gençlik yıllarında bu tutkusunu akademik alana taşıdı ve Avusturya'da, Graz Teknik Üniversitesi'nin mühendislik bölümüne girdi.

Burada, en önemli buluşlarına ilham kaynaklığı edecek bir elektrik cihazıyla karşılaştı. "Gram dinamosu" olarak bilinen bu cihaz, manyetik alan içinde sarılı teller yardımıyla bir motor gibi çalı-şıyordu. Aynı zamanda, elektrik akımından doğan hareketle jeneratör görevi de üstleniyordu. 22 yaşındaki Tesla, profesörlerine dinamoların yetersiz tasarımlarını kökten değiştirebileceğini söyledi. 4 yıl sonra da bu isteğini gerçekleştirdi ve iki "alternatif akımlı" (AC), motora gücünü vermek için döner manyetik alan yaratan dahiyane tasarımını gerçekleştirdi. Yüksek verimli bu yeni "AC indüksiyon motoru"nu sergilemek arzusuyla yanan bilim adamı, "Continental Edison"da çalışabilmek için Paris'e taşındı. Şirket, Edison'un teknolojik imparatorluğunun Avrupa'daki ayağıydı. Orada buluşunun gücünü kanıtlayabilir ve icat ettiği indüksiyon motoru, Edison'un şirketinin Strasbourg'da imzalayacağı prestijli ışıklandırma anlaşmasını tamamlamasına yardımcı olabilirdi.

Sonunda amacına ulaştı ve 1884'te, Edison'dan kendilerine katılması için bir çağrı aldı. İlk bakışta, bu gelişme Tesla için cennetin kapılarının açılmasıyla eşdeğerdi: Edison güçlü bir pratik zekâya ve ticari öngörüye sahipti. Ancak, teorilere yönelik ne sabrı ne de anlama yeteneği vardı. Teslay'a göreyse, yeni keşifler için, fizik yasalarının derin bir şekilde incelenmesi gerekliydi. Bu iki farklı mizaç bir araya gelebilir miydi? Sonuçlara bakıldığında sorunun yanıtı kolayca görülüyor. Kısa bir süre sonra azılı birer düşmana dönüşeceklerdi.

Aslında her iki taraf da suçlanabilir. Edison, kendi buluşu olan elektrik ampulü üzerinde odaklanmış ve bunu geliştirmesi için de Tesla'ya büyük rakamlarda paralar vaat etmişti. Tesla bu teklifi kabul etti, Edison'un istediği gibi buluşu geliştirdi; ama, kendisine söz verilen primleri alamadı. Öte yanda, Edison'un büyük yatırım yaptığı ışıklandırma teknolojisini Tesla'nın sırtına dayayıp, sonra onu yarı yolda bırakacağı açıktı. Tesla, aslında sonucu bile bile lades demişti.
Bu değer bilmezlik karşısında, 1887 yılında Edison'un şirketi için çalışmama kararı aldı ve canını dişine takmaktan vazgeçti. Bu aynı zamanda "Akımlar Savaşı"nın da başlangıcıydı.

Çalışmasına ara verdiği bir sırada, ustabaşına, fikir ve projelerini tek başına geliştirmesine izin verilmesi halinde, elektrikle nasıl harikalar yaratabileceğine ilişkin hikâyeler anlattı. Ustabaşı, yeni yatırım olanakları üstünde duran bir kişinin varlığından bahsetti ve hemen bir toplantı ayarladılar. Birkaç ay içinde şansı dönmeye başladı. Tesla Elektrik Şirketi adı altında kendi şirketini kurdu ve alternatif akıma dayalı yeni elektrik teknolojisinin tüm gereklerini karşılayan anahtar buluşların patentlerini alma yarışına girdi.

Tesla'nın büyük atağı, tam da Edison'un doğru akıma dayanan teknolojisinde yaşadığı sıkıntılı döneme denk geldi. Doğru akım, basitliğine karşın çok önemli bir kusura sahipti. Görece olarak daha düşük voltaj üretiyor ve tel üzerinde yol alan akım, yaklaşık 800 m. sonra gücünü yitiriyordu. Bu nedenle Edison, voltajı 100 volta yükseltmek için her 900 metrede bir güç istasyonu kurmak zorunda kalıyordu. Tesla'nın AC teknolojisinde bu tür sorunlar yaşanmıyordu. 300.000 volt ve üzerine çıkabilen AC trans-formatörleri, büyük miktarlardaki elektrik kuvvetinin kilometrelerce uzağa taşınmasına olanak tanıyor ve diğer tranformatörler de, kuvveti aynı seviyede tutuyordu. Böylece kuvvet kaybı yaşanmıyordu.

AC sisteminin belirgin üstünlüğüne rağmen, Edison'un doğru akım üzerine yaptığı yatırımlar, Tesla'nın sistemi karşısında çabuk pes etmeyeceğinin göstergesiydi. Akımlar Savaşı 1888'de alevlendiğinde, meydana yeni bir rakip daha çıktı: Edison'un bir başka azılı düşmanı sanayici George Westinghouse...

Ancak, teknolojik yetersizliğini kapatabilmek için ilk kanı Edison dökmüştü. İlk işi, yüksek voltajlı alternatif akımı karalama kampanyası başlatmak oldu. O dönemlerde sokaklardaki kedi ve köpekler, Westinghouse'un geliştirdiği alternatif akım kullanan metal çubuklarla, elektrik verilerek öldürülüyordu. Ayrıca New York eyaleti yeni bir idam cezası yöntemi bulmuştu: elektrikli sandalye. Bunda da alternatif akım kullanı-lıyordu. Edison, kamuoyuna AC'nin kötü amaçlarla kullanıldığı ve olumsuz bir gelişme olduğu izlenimini vermeye çalışıyordu.

Westinghouse ise, buna misilleme olarak Edison'un doğru akımının bir bifteğin tek tarafını 100 saniyede pişirebileceğini kanıtladı. Bu bir strateji ustalığıydı. Ancak, 6 Ağustos 1890'da bir katilin idamında kullanılan elektrikli sandalyenin etkisini unutturamadı.

Westinghouse, medyadaki olumsuz imajı delmek için bir kumar oynamaya karar verdi. Tesla'nın alternatif akımını kullanarak yüzlerce madencinin hayatını kurtaracaktı. Colorado'daki "The Gold King" madeni, ekonomik olmadığı gerekçesiyle kapatılma tehdidi altındaydı. Herkes, madenin yakınındaki bir nehirden ucuz hidroelektrik ener-jisinin sağlanabileceğini ve bunun da madenin kapanmasını engelleyebileceğini biliyordu. Ancak nehir 3,5 km. uzaklıktaydı. Yani, Edison'un doğru akım teknolojisi bu konuda yeterli olmayacaktı.

Westinghouse, alternatif akım sisteminin bunu başarabileceğini kabul ettirdi ve 1891 yılında, Tesla'nın endüstriyel desteği madene elektrik taşıdı. Edison karşısındaki bu başarıdan sonra, Westinghouse ikinci planını hazırladı. Chicago'da 1893'te yapılacak Dünya Fuarı'nın ışıklandırma anlaşmasını imzaladı. Tesla, izleyenlerin şaşkın bakışları arasında vücudundan güvenli bir şekilde geçen alternatif akımla parmaklarının ucundaki elektrik ampullerini yakınca, ikinci zafer de perçinlenmiş oldu. Edison, doğru akımın gözden düşmesiyle, bu konudaki rekabeti durdurdu ve başka ilgi alanlarına yöneldi. Şirketi, Tesla'nın AC teknolojisini elde etmek için Westinghouse'la anlaşma imzaladı. İki eski düşman kuruluş, Niyagara Şelalesi'nin hidroelektrik enerjisinden yararlanmak için birlikte çalışmaya karar verdi.

1895 yılında güç istasyonunun açılmasıyla "Akımlar Savaşı"na son nokta kondu: Tabii ki Tesla'nın kesin zaferiyle.
Ancak, bir türlü istediği hakkı alamıyordu. Şimdi de Westinghouse şirketi onun sırtından geçiniyor ve milyonlarca dolar kazanıyordu. Ve bir kez daha araştırmaları için gerekli parayı elde edememişti. Bu nedenle, elektromanyetizma gücünden yararlanma konusundaki amaçlarını gerçekleştirememişti.

Tesla, 1890'ların başında pek çok ilginç keşfe daha imza atmıştı. Dünya Fuarı'ndaki gösterisi bunlardan sadece biriydi. Bu keşifler arasında, floresanlı gaz lambası, X-ışınlarıyla deneyler, radyonun keşfinden çok önce radyo dalgalarıyla ilgili (ABD Yüksek Mahkemesi 1943 yılında radyonun Marconi değil Tesla tarafından keşfedildiğini açıkladı) araştırmalar bulunuyor.

Ama aralarında en önemlisi, yüksek frekansta elektrik akımı üretmesine olanak tanıyan ve "Tesla bobini" diye anılan buluşuydu. Tesla, alternatif akım elektriğinin ilginç özelliklerini keşfetmişti. Yüksek frekanslı AC, "yüzey etkisi" denilen özelliği nedeniyle, tellerin sadece dış yüzeylerinde yol alıyordu. Dünya Fuarı'nda vücuduna sardığı tellerden geçen yüksek voltajlı AC'nin kendisine zarar vermemesinin nedeni buydu. Dahası, Tesla bobini, radyo ve TV yayınlarının kapısını da araladı. Yine şaşırtıcı çalışmalarından bir başkası da, havada elektrik kuvvetinin iletilmesini incelediği deneydi.

   
Colorado'daki laboratuvarda, yüksek frekanslı elektromanyetik alan oluşturmak için devasa bir bobin inşa etti. Ve 40 km. uzaklıktaki 200 ampulü yakmak için 10.000 watt gücündeki elektriği hava yoluyla göndermeyi başardı.

Tesla, elektrik kuvvetini tüm dünyaya taşıyabilmesini sağlayacak çığırı açan tarihi bir buluş gerçekleştirdiğinin farkındaydı. Ancak, bunu kanıtlayabilmesi için paraya ihtiyacı vardı. 1900 yılında, ünlü sermayedar John Piermont Morgan'ın desteğini arkasına aldı ve patentlerinin kontrolünü elde etme imkânı sağladı.

Ama, yine maddi çıkarların kurbanı olmuştu. Morgan, AC teknolojisini kullanan elektrik şirketleriyle büyük yatırım ortaklıklarına girişmiş; Tesla'nın yeni telsiz güç sistemini hayata geçirmesine olanak tanımamıştı. Morgan, dört yıl boyunca dahiye para ödedikten sonra projeden mali desteğini çekti. Böylece, Tesla'nın telsiz güç rüyası da suya düştü. 50 yaşındayken, parasız ve işsiz bir durumda en başa döndü.

İlerleyen yıllarda, otel odalarında yalnız başına yaşayan Tesla'nın durumu acınacak haldeydi. 5 ya da 8 Ocak 1943'te geçirdiği kalp krizi sonucunda, New York Oteli'nde hayatını kaybetti. Belki de, Edison'la o amansız yarışa girmeseydi, şimdi büyük buluşlar anıtındaki yerini alabilirdi. Onun yerine, adı sadece manyetik alanları ölçmekte kullanılan birime verildi: "tesla". Bu, insanlığa büyük bir armağan sunan Prometheus gibi, ışığı günlük yaşama taşıyan Tesla'nın tek tesellisi.


Tesla ve ışık topunun gizemi.
Tesla'nın elektrik ve ışık konusundaki başarılarından söz edip bir konuyu göz ardı etmek, ona haksızlık olur: ışık toplarının kökeni. Yıldırım düşmesi sırasında yerden sıçrayan ışık toplarının tartışması 200 yıldır sürüyor. 30 cm. çapında ve güç sağlayıcısı olmadan 100 watt'lık bir ampulün gücünde ışık yayan küçük toplar. Bu, genellikle yıldırımlara bağlanıyor, ancak, nadiren ışığın yansıması şeklinde de açıklanıyor. Teoriyi ileri sürenler, herhangi bir sıcaklık yaymadığını ileri sürüyorlar. Oysaki, bu ışık toplarının camı erittiğine ilişkin raporlar var.
Tesla, benzeri çelişkiler yığınıyla ilgilenmeye 1899 yılında, Colorado'daki elektrik laboratuvarında başladı. Özel olarak tasarlanmış cihazlarıyla, doğal yıldırımda meydana gelen 100 milyon voltluk elektriği üretebiliyordu. Tesla, ürettiği bu yüksek voltajlı elektriğe rağmen ışık toplarını oluşturmayı başaramamıştı. Ancak, tahta malzemeler gibi organik maddelerle temas halinde ortaya çıkan elektrik boşalmasını gözlerken sonuca ulaştı. Yıldırım, bu tür maddelere çarptığında onları buharlaştırıyor, bir sıcaklık yaratıyor, elektrik yüklü madde de toprak zemin üzerinde süzülüyordu.
Her zaman olduğu gibi, bu kez de düşüncelerinde haklıydı. Ancak, bu keşfi zaman içinde unutuldu. 2000 yılının şubat ayında, Yeni Zelandalı bilim adamları, bu tür ilginç bilimsel deneyleri gerçekleştirdiler. Bunlardan biri de ışık toplarıydı. Ve Tesla'nın çok önceleri açıkladığı gibi, bu toplar yıldırımın maddeyi buharlaştırması sonucu doğu-yordu.

omenek

Yazı için sağol.Tesla nın bukadar önemli işler gerçekleştirdiğini bilmiyordum.İsminin sadece manyetik alanları ölçmede kullanılan bir birime verilmesi,bukadar önemli bir bilim adamı için yetersiz kalmış.Ticari anlamda üstün yetenekli olanlar köfteyi götürmüş.Yazık.

ibrsel

Tesla hakkında başka bir siteden aktarılan bilgiler..Sabırla sonuna kadar okuyun lütfen..

NOT :http://www.netpano.com/makale sitesinden alıntıdır..

Nikola Tesla Ve Gerçekler

P>Simdi bircogunuzun bu da kim dedigini duyar gibiyim hatta ve hatta bilimsel gelismelerle yakindan ilgili bircok kisi icin dahi ismi cok az gecen bir bilim adami Nikola Tesla... Size biraz ondan bahsetmek istiyorum. Kimdir bu adam? Ne yapmis, bilimseler calismalari neler, bir dahi mi yoksa dikkate alinmamasi gereken tarihin derinliklerinde kaybolmasi gereken bir bilim adami mi? Burada anlatmamizin asil sebebi ne, bilimsel sahsiyetinin onemi mi yoksa kiyamet senaryolarinin nasil gerceklestigini anlamamizi saglayacak kisi mi?

Tesla, 9 Haziran 1856 yilinda Arnavutlukta dogmus Sirp asilli bir bilim adami. Hayati tamamen mucadele ve bilim alanina yeni seyler katmakla gecmis. Fakat 7 Ocak 1943 yilinda patenti kendisine ait olan tam 700 bulusla tarihe gecmis olan TESLA bir otel odasinda yalniz basina bes parasiz olarak olmuştur... Hatta ve hatta oldukten sonra dahi bilim alaninda yaptigi onca bulusa ragmen ne hikmetse gizli bir el tarafindan adi ve calismalari ders kitaplarindan bile silinmeye calisilmistir...

Ancak o siradan bir bilim adami değil bugun halen gunumuzde bir cok alanda hatta ve hatta kimine gore elektrik ve elektronik cagi kimine gore de uzay cagi dedikleri gunumuzde halen onun buluslarindan yararlanmakta ve hergun onun bilimsel olarak ifade ettiklerini gunumuzde "cok gizli" ibaresi altinda bir cok devlet arastirip-gelistirmekte daha dogru bir ifadeyle onun insanligin hizmeti icin kullanilmak amaciyla yaptiklarini kendi amaclari icin kullanmaktalar...

TESLA`NIN BULUSLARI

AC Akim Jenaratorleri ve Motorlari, Radyo, Florasan, Radar, MRI, Laser Teknolojisi, Robot Teknolojisi, Deprem Makinasi ve daha niceleri aslinda bu bilimi adami sayesinde gunumuzde kullanilabilmekte.

Sirp asilli olan bu dahi bilim adami aslinda bir elektrik muhendisi ve gunumuzde kullanilan AC motorlari ve akim jenaratorlerinin muciti. Tesla ilk olarak Graz Universitesi`nde fizik ve matematik uzerine calismaya baslamis daha sonra Prag Universitesi`nde felsefe egitimi almistir. Macaristan`da ve degisik Avrupa ulkelerinde elektrik muhendisi olarak calismis ancak buluslarinin anlasilmamasi uzerine 1884 yilinda Amerika Birlesik Devletlerine gelerek calismalarini burada surdurmustur... Kisa bir donem Edisonla da calisan Tesla burada kendisini hazmedemeyen Edison tarafindan bir dusman ilan edilmistir... Daha sonra calismalarina degisik kisi ve kuruluslarca destek verilmesiyle hiz veren Tesla Niagara`da bulunan ve halen faaliyette olan ana enerji santralinin kurucusudur... Gunumuz elektrik santrallerinin ilk kurucusu Tesladir ve hala dunya onun sistemiyle aydinlatilmakta yani AC Akim Jenaratorleri ile...

Ancak Tesla hicbir zaman bu buluslari nedeniyle on plana cikartilmamis veya kasitli olarak calismalari son derece gizli tutulmus değil elbette, onun calismalari aslina zamaninin cok otesinde yani gunumuz icin de kullanilan teknolojinin ta kendisidir... Yaptigi her bulus ile gazetelerde ve bilim dunyasinda yakindan takip edilen bu bilim adami ne hikmetse gunumuzde yeterince tanitilmiyor. Sanki gizli bir el olumunun hemen ardindan onu ve buluslarini dunyadan silmek istemis gibi...

Aslinda bircogumuzun dusundugu gibi Edison ampulu bulmus olmakla elektrigin babasi sayilimakta ancak tarih bize bunun yanlis ogretildigini ve gunumuzde kullanilan elektrik ve elektronik teknolojisinin aslinda babasi TESLA`dir diye adeta haykirmakta... Dunya uzerinde ilk defa elektirigin bir yerden bir yere kablosuz ve cok yuksek miktarlarda iletebilecegini soyleyen Tesla bunu yaptigi buluslarla da defalarca ispat etmis ve patentlemis ancak zamanin en buyuk elektrik isletmecisi olan General Electric`in arkasındaki güç J.P Morgan Tesla`nın kablosuz enerji iletim projesi; enerjinin ücretsiz ve kablosuz olarak doğal ortamlar üzerinden iletilmesi durumunda para kazanamayacak olmasini anlar anlamaz ona sagladigi finansman destegini kesmesiyle bu konuda gelinen basarili noktayi adeta bitirmistir... Eger bu olmamis olsaydi bugun dunyanin heryerinde insanlar elektirigi ya son derece ucuz veya ucretsiz ve yine kablosuz olarak kullanabiliyor olacakti...

Yine Tesla yaptigi calismalarla dunyada ilk defa dunyanin katmanlarindan iyonosferin insanligin yararina kullanilabilecegini soyleyen ve bunu da kanitlayan bilim adamidir. 19. yuzyilda kesfedilen Iyonosfer tabakasi dunyanin uzerinde bulunan ucuncu sira katman olup elektrik enerjisinin ve radyo,ses ve elektro manyetik dalgalarinin kablosuz olarak cok uzak bir noktadan bir diger noktaya tasinmasinda en buyuk rolu oynar. Bu yuzden Tesla iyonosferle ilgili bircok calisma yaparak dunyada yine bir ilke imza atar ve bu amacla dunyadaki ilk radyo yayin merkezi ve kablosuz elektrik tasima merkezi olarak nitelendirebilecegimiz Shoreham, Long Island da 1901-1905 yillari arasinda Wardenclyffe Kulesini insa eder ve bu kule halen ayakta.

Ayrica uzaydaki hayatin varligi ile yakindan ilgilenen Tesla dunyada ilk defa 1899 yilinda kendi labaratuarindan uzaya ses dalgalari godererek uzaydan kozmik ses dalgalari kaydini yapan bir bilim adami. Bunu dunyaya duyurdugunda ise ona bilim dunyasindan hic kimse inanmamisti cunku o zamanlar kosmik radyo dalgalarindan dunya bilim camiasinin haberi yoktu. Yine bundan bir yil once dunya da ilk defa uzaktan kumanda ile kontro edilen bir araci Mayis 1898`de Madison Square Garden`da dunyaya tanitti. Bu arac ozel yapilmis suda uzaktan kumanda ile yonetilen bir bottu. Tanitim sirasinda bircok kisi Tesla`nin bunu beyniyle kontrol ettigini dusunurken Tesla tanitimin sonunda bulusunu nasil kontrol ettigini acikladi ve bunun uzerine New York Times gazetesinin bir yazari Tesla`nin bir uzaktan kumanda ile yonetilen silahli bir denizalti yaparak savasta kullanilmasini onerdiginde Tesla gazeteciyi duzelterek "Orada uzaktan kumanda ile yoenetilen bir torpido gormuyorsunuz, orada ilk robot irkinin temsilcisini yani insanligin hizmetinde kullanilabilecek onlarin islerini azaltarak yapacak mekanik adamlari goruyorsunuz" der.

Iste bu bulus sayesinde uzayda dahi uzaktan kumanda ile kontol edilebilen uzay mekikleri, uydular ve cesitli silahlar gelistirildi.Bugun uzaygemisi uzaktan kumanda merkezleri Tesla`nin prensipleri dogrultusunda islemekte. Yani Tesla elektrigin babasi olmakla yetinmemis ayrica radyo astonomisinin babasi unvanini da bu sebeple kazanmis olmasi gerekiyor. Tesla radyo dalgalari ve uzaktan kontrol sistemlerinin kesfedeni olarak dahi bugunku astronomi ilminin babasi konumunda ve aslinda gunumuzun astonomi ilmi onun calismalarinin bir devami niteligini tasimakta ancak ne hikmetse bu bilim adami dunya uzerinde yeterince taninmiyor acaba niye?

Hala bugun birisine radyonun mucidi kim diye sordugunuzda alacaginiz cevap patent Marconiye ait olursa sasirmayin cunku bunca yil bu boyle ogretilmesine ragmen Radyonun mucidi de yine Tesla`dir ve bu 1943 yilinda Amerika Anayasa Mahkemesi tarafindan ancak onun olumunden birkac ay sonra duzeltilmis ve radyo Tesla adina patentlenmistir... Ayrica florasanin ve radarin kasifi de Tesla`dir.

Biliginiz gibi gunumuzde bircok gizli operasyon ve gizli bilimsel calismalar yapilmakta ve birgun birisi size gelip yeryuzundeki buyuk olumcul depremler, iklimlerdeki ani degisiklikler, yerkurenin bir anda isinip sogumasi, tsunami felaketleri, yeryuzunde konustugumuz herseyin birileri tarafindan kaydediliyor olmasi, birilerinin bunlari gerceklestiriyor dediginde ona gulup gecmemeniz icin size Tesla`yi ve calismalarini kisaca anlattim.

Tesla`nin calismalarina gore elektromanyetik dalgalar ile cok yuksek miktarlarda enerji bir yerden bir yere transfer edilebilir, yine bu dalgalar sayesinde yeryuzunde cesitli iklim degisiklikleri ve depremler (!) meydana getirilebilir ki Tesla bunu gerceklestirmisti... Iste gunumuzde olan bir cok doga olayinin arkasinda birilerinin bu gizli planlari buyuk rol oynamakta ve bu da yuzbinlerce insanin olumune sebep olmasina ragmen hickimse tarafindan ya da en ufak seyi bir anda cok buyuk bir olay olarak gozler onune seren medyada nedense bu konular konusulmamakta veya konusmak isteyenler felaket tellali ilan edilemekte... Tesla`nin bircok calismasi ve notlari olumunun hemen arkasinda FBI tarafindan alinarak hickimseye gosterilmemis olmasi acaba onun calismalari birileri tarafindan devam ettiriliyor mu sorusunu sormamizi gerektiriyor. Ve bu belgeler halen aciklanmamis ve yokedilmis(!) belgeler olarak tarihteki gizemini korumakta... Birilerinin insanligi cok buyuk felaketlere suruklediklerini soylemek belki de cok inandirici gelmeyebilir size ancak bakin o birilerinden ABD Savunma Bakanı William Cohen; 1997, Georgia Üniversitesi "Terörizm, Kitle İmha Silahları, Kitlesel İmha ve ABD Stratejisi" üzerine konferansta ne diyor bu konuda "Bazılarının; elektromanyetik dalgalar yolu ile iklimleri değiştirme, depremler yaratabilme , volkanları harekete geçirebilme yeteneğine sahip silahlar geliştirdiğini biliyoruz."
/P>

Artik gerisini dusunmek size kalmis...[/b]

kirli heri

Bir yerde okumuştum, edison ampulü bulmadan önce teslanın flöresan ampulle odasını aydınlattığını,
eğer o olmasaydı belkide biz edisonun inadı yüzünden şu anda DC gerilimlerle uğraşıyor olacaktık

hatta hatırlıyorum ailemizin ilk lambalı radyosu pilli idi 100 volta yakın bir şeydi pil bitince mahalledeki veletlerle söküp içine bakardık

SpeedyX

Bu konu daha önceden çok defa yazıldı, yapıştırdığınız yazıların kaynaklarınıda yazarsanız daha iyi olur.
Forum çöplüğüne yakışır bir konu daha....

ibrsel

SpeedyX , sevgili dostum;mesajın başında alıntı yaptığım siteyi zaten eklemişim..
(NOT :http://www.netpano.com/makale sitesinden alıntıdır.. )
Buda yazıyı okumadan beni eleştirdiğin anlamına gelir..Ben ilgimi çeken bir konuyu sadece paylaşmak istedim..Forum çöplüğüne yakışır kelimesinin biraz kaba ve kırıcı olduğu kanısındayım..

SpeedyX

Alıntı olduğu yer milliyet gazetesiydi sanırım ve sitedeki yazıda Birazda gülelim bölümü ile birlikte silinmiş olacak. Yazıyı defalarca okudum ve benzerlerinide tabi, çok eskiden beri Tesla hayranıyım, kendi web sayfamda da yayınlamıştım, yazıya bişey dememiştim. Sitede olan bir konunun ikincisinin yeri forum çöplüğüdür tabiki. Tekrar baktımda biraz kırıcı olmuş sanırım, afedersin. Kusura bakma.

ibrsel

Sevgili dostum,hepimizin amacı burada birşeyler paylaşmak,arkadaşlarımıza yardımcı olmak..Benimde yaptığım buydu..Zamanımız yeterli olmadığı için daha önce verilen linklerin ve dosyaların hepsini incelemek mümkün olmuyor..Bu yüzden daha önce verilmiş dosya veya linkleri tekrar vermiş olabilirim..Bu yüzden sizlerde kusura bakmayın..

Ayrıca duyarlılığın için tekrar teşekkür ederim..Sevgiyle kalın..

Saygılar..