TV denilen yaratık

Başlatan timpati, 24 Temmuz 2008, 00:58:16

timpati

başlangıçta teknik bir içeriği yok gibi görünse de bu yazıyı yazmam gerek. kimseyi yormadan hemen aklımdakini söyleyeyim:

biliyorsunuz TV, bir alıcıdır, monitörse (CRT) bit katot tüpü, elektron tabancasından oluşur vs. vs. yani televizyona bakarken biz sadece "aldığımızı" (veya bize verilenlerden seçtiklerimizi) tüketiriz. Peki ya bu TV'ler aynı zamanda verici (ses-görüntü için) olamaz mı?

soruyu cahilce sormuyorum, ben bir elektronik (ve haberleşme) mühendisiyim, şu an yaşım 41. soruş şeklimden beni paranoyak falan da sanmayın. lütfen yanlış anlamayın, böyle olduğunu veya kötü niyetli birileri tarafından yapıldığını veya yapılmış olacağını falan kastetmiyorum. bu forumda, bu başlıkta böyle bir şeye kalkışılsa ortaya çıkabilecek teknik engellerin, sosyal ve adli sonuçlarının neler olabileceğini tartışmak istiyorum.

bilen bilir, 1948 yılında G. Orwell tarafından kaleme alınan "1984" adlı roman o dönemde sansasyon yaratmış. bu kadar gürültü kopmasının nedeni anlattığı ütopik dünyanın hiç de ütopik olmayacağından dolayı. her evde dinleme ve görüntülemenin yapıldığı, komşunun komşuyu hatta çocukların kendi ebeveynlerini devlete şikayet ettiği bir toplum...

90'lı yıllarda bütün dünya içinde bir israilde bir de nedense TCde gündeme gelen bir "kart"laşma olayı vardı. geçmişi bilen medya sayesinde başlatılmadan sona erdirildi. tüm kimlik kartı, para, yolculuk, giriş çıkış izinleri için herşey tek bir sayısal karta dönüştürülecekti ve tabii tüm bilgilerin saniyesinde gideceği tek yer pentagondu. neyse, uzatmayalım. konumuz televizyon veya monitörü, vericiler alıcılar, görüntüler, sesler.

bence hiç de zor değil, evimizin bir köşesinde (başköşe  8) ) kendince çalışıp duran cihaz aslında kolaylıkla "içerdeki casus"a dönüşebilir. şimdi işgüzar teknisyenler, bunun mevcut yapıyla olamayacağını, eklense bile antenin veya kabloların tek yönlü çalıştığından falan sözedecek. anten hattına ne gerek var, elinizden ayırmadığınız telefonlar nasıl çalışıyor sanıyorsunuz? basit bir RF vericiyle al görüntünü, sesi yolla gitsin. nasılsa 50 metrede bir GSM antenleri var çevremizde. bunlar verici de olur, alıcı da.

aria, aycell'le birleşip avea olmadan önce bu aycell özellikle kamu personelini ücretsiz konuşturuyordu kendi arasında. öyle az, bi gıdım, küçücük konturcukla falan değil, basbayağı ÜCRETSİZ. tabii polis amcalarım da cep telefonlarını kulaklarından indirmiyorlardı. birine yanaşıp (lütfen telefonu kapadıktan sonra, ama gözü hala ordayken)
-"niye böyle ücretsiz biliyor musun?" dedik.
-"niyeyse, niye. ben konuşuyorum bol bol"
-"işte bu yüzden. sen konuşmaya devam et, sen nerdesin, kimle, ne konuşuyorsun, hepsi biliniyor da ondan. sen rahat rahat konuş şimdi konuşabilirsen"  :twisted:

nedir şimdi bu sizce? ütopik bir fikir mi? kaç kişi televizyon şasisinden anlıyor, kaç tamirci hibritlerin içini görmüş ve çözmüş?

"her yeni çıkan teknolojik ürüne "görmemiş" gibi atlayan bu insanları dinlesek ne olur, dinlemesek ne olur? zaten içi geçmiş insanlığın ya, ne gerek var?" mı diyorlardır yoksa böylesi bir plan gündemde midir? değilse yılanı uykusundan uyandırmış (fikir vermiş) mi oluyorum? diyelim, böylesi bir işe niyetlenildi, ne tür sorunların aşılması gerekli önce? "kurbanlar" bu durumu nasıl anlayabilir, anlayabilir mi?

bir yanıt lütfen.
why mr. anderson, why ?

fatihvelid

Televizyonda bunun için bir mikrofon olmalıydı. Şu ana kadar mikrofonu olan bir TV görmedim. Bilmediğim bir yapıda bir mikrofon kullanıyorlarsa bilmiyorum.

Ama mikrodalga üzerinden sinyal göndermek çok kolay. Yüksek frekansta yanlış bir lehim bile yayın yapmasını sağlar. Ama yine aklıma gelmiyor değil, TV yayın yapıyor olsaydı şu ana kadar farkedilirdi diye düşünüyordum.
Kainatta her canlı "DNA" diliyle yazılmış bir programdır...

KAZIMUGUR

Alıntı yapılan: "fatihvelid"...Şu ana kadar mikrofonu olan bir TV görmedim...

Hoparlörü olan gördünmü ?  :)

mihri

Evet hoparlör mikrofon gibi kullanılabiliyor. Diyafonlarda öyleydi.

Biz oldukça paranoyak bir toplumuz yada bu bize karşı uygulanan paranoyaklaştırma amaçlı psikolojik bir savaş. Başımıza ne gelse amerikadan biliyoruz. Buda amerikayı olduğundan daha güçlü kılıyor. Amaç toplum olarak  kendimize olan güveni kırmak olsa gerek.  :roll:
"Eppur si muove!"

ayhani

:lol:  :lol:  :lol:

Demekki bizim arkadaş gibi düşünenler varmış. Bizim bir arkadaşta hep bunu söylerdi, bizi televizyonlardan izliyorlar diye. Bu topiği ona kesin göstereceğim. Ama bence mümkün değil

Yinede benim mümkün değil demem mümkün olmadığını göstermez. :roll:
Bu lafta pek felsefi oldu.

Çünkü bir zamanlar atomu parçalamakta mümkün değil deniyordu.
En iyi bildiğim şey hiçbir şey bilmediğimdir.

files

Apartman kapı diyafonu beklemedeyken sizce ne yapıyor.? Tüm dairelerdeki sesleri psikopat olan kapıcıya veya başka birine iletiyor olabilir mi?

DAhası var
Efendim malum telekomdan telefon hatları binaya gelir ve aşağıda bir kutuya çirkince bağlanır. buralardan dairelere yayılır.

her daireden en az 2 hat için kablo gelmektedir. bu tellerden bir çifti adamın normal hattı için kullanılırken diğer çiftini de bari boşa gitmesin diye komşunun hattına paralel çekilerek başka bir daireye kötü amaçlı kişiye ulaşır.

oraya koyacağı bir kayıt cihazı ile komşuyu veya önemli saydığı kişiyi hiç kıllandırmadan dinler. filimlerden görünen paralel telefon gibi ilkel ve farkedilebilir şekilde olması gerekmez.


Daha başka bir konu ise şudur. aynı mahallede başka bir daire tututlur. telekomdaki kişi kafaya alınır. saha dolabından gelen dinlenecek konuta ait telefon hattının bir paraleli de aynı mahalledeki başka bir konuta paralel gidebilecektir. uzun vadede şüphe çekmemesi için paralel kablodan hiç bir zaman arama yapılmaması gerekir.

bunlar teknik imkanlardır. kötü niyetli kişiler kullanabilir.

KAZIMUGUR

Tv şemaları açık ve tamdır.Tam olarak uyar ne eksik ne fazla.
Şema okumayı kısıtlı öğretmek de komplonun bir parçası olabilirmi.
Yasal olmayan işler içerisin de iseniz zaten bir takım kontraları biliyor olmanız gerekir.
Yasal işlerinizin takibi için zaten başvurular yapmış olmalısınızki yasal olsun.
Geriye kişinin ev mahremiyeti kalır. :oops:
Peki ya kişi ülke menfaatlerine zarar verici eylemler içerisinde ise...

Bizi ilgilendiren tarafı teknik olarak olup olamayacağı ise iş mümkündür derim.
Tv sadece belirli kısımlar için olabilir ev genelinde işe yaramaz.
Zor ve kalitesiz olur.Hoparlörü öylesine söyldim.Mikrofona göre dinamikleri çok daha büyüktür.Çoğullamalı kullanırsanız bir an tv sesini verirken bir sonraki adımda düşük ses titreşimlerini elektriğe çevirebilmesi için dinamiklerinin sıfır olması gerekir.Düafonlardaki tuş gibi.
İlla derseniz bir önceki tv sesi verirken hareketlenmiş haldeki mebran bobininden , ses alırkenki sinyali demodüle etmek gerekir.Zor ama zevkli iş.
Görüntü işini unutun.Tüp , hoparlör gibi tersinir bir obje değil.

Eskiden olmayan işler zaman geçince illa olacak diye bir fizik kuralı yok !

ayhani

İşin teknik kısmına gelince illaki olur bir çözüm üretilir. Ama şu an tv'lerin böyle bir işe yaradığını düşünmüyorum. Çünkü gereksiz.

Yani Amerika oturup 70 milyonluk bir ülkede saatlerce tv'ye boş boş bakan Ayşe, Fatma,Ali yi ne yapsın?
Hem bu kadar gizli iş yapan kaç kişi oturupta tv'nin karşısında yapar bu işi.

Gereksiz çünkü böyle birşeye gerek yok. Adamlar zaten dinleyeceklerini vs vs. halledebiliyorlar.

Zaten uçağını tankını topunu radarını Amerika'dan almıyormusun?
Senin uçağının bilgisayar programını sana açık kodlarını veriyormu? Hayır.

Eee o zaman. Adam senin uçağını havadayken uydudan göndereceği tek bir komutla düşüremezmi? Düşürür.
Mesela geçenlerde düşen yolcu uçağımız ne oldu? Neden rotasından şaşmış bir açıklama duyanınız oldumu?
Neden kimse yahu orada bir sürü bilim adamımız öldü bu kaza niye oldu diye bir araştırma yapılmıyor. Hadi biz balık hafızalıyız tüm gazete ve televizyonlar neden balık hafızalı oldular birden?
Mesela Aselsan'da sanırım helikopterlerin yazılımlarını yerlileştirmeye çalışan 3 mühendis neden intihar ediverdi birdenbire. Nasıl oluyorda intihar eden  mühendislerden biri hem bileklerini hem boynunu kesiyor.

Sonuç olarak arkadaşlar bahsettiğiniz olay illaki istenirse yapılır. Ama bence bu zahmete girmezler. Mesela bu yazdıklarımızı çatır çatır okuyabilrler.

Üstelik tv'lerin hepsini Amerika üretmiyor. O zaman bir japon firması niye Amerika'ye kendini dinletsin oturur dünyayı kendisi izler
En iyi bildiğim şey hiçbir şey bilmediğimdir.

fatihvelid

Alıntı yapılan: "KAZIMUGUR"
Alıntı yapılan: "fatihvelid"...Şu ana kadar mikrofonu olan bir TV görmedim...

Hoparlörü olan gördünmü ?  :)

Üslübünüza dikkat edin lütfen.
Kainatta her canlı "DNA" diliyle yazılmış bir programdır...

mucitotomasyon

yıllarca tv tamirciligi yapmış birisi olarakta standart bir tv nin bunu yapması imkansız yapsadahi icinde vericiler olması gerekmektedir.

KAZIMUGUR

O cümle hoparlöre dikkat çekmek içindi.
Bir alt mesaj da @mihri bu yönde algılayıp cevap yazmış.
Bu forumda bilgi paylaşımı için varız ve bunu yaparken kimseden bir beklentim olmadığı gibi kimseye hakaret etmeye niyetim yok.

Buna rağmen o cümle sizi rahatsız etti ise özür dilerim.

microcozmoz

Okurken aklıma Cem Yılmaz'ın" Zeki Müren'de bizi görecekmi?" sorusu geldi :)

Bence herşeyin altında ABD veya İsrail'i aramak bizim acizliğimizi gösterir. Tabiki bazı şeyler doğru ve amaçlarda belli ama ben televizyondan izleme yapılacağını sanmıyorum..Televizyondan izleme yapmak yerine insanların kafalarını boşaltacak cinsten yayınları doldurmak , bir an bile düşünmeye itmemek sizce daha zararlı bir eylem değilmi?
"Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler."

controller

Alıntı yapılan: "microcozmoz"Okurken aklıma Cem Yılmaz'ın" Zeki Müren'de bizi görecekmi?" sorusu geldi :)

Bence herşeyin altında ABD veya İsrail'i aramak bizim acizliğimizi gösterir. Tabiki bazı şeyler doğru ve amaçlarda belli ama ben televizyondan izleme yapılacağını sanmıyorum..Televizyondan izleme yapmak yerine insanların kafalarını boşaltacak cinsten yayınları doldurmak , bir an bile düşünmeye itmemek sizce daha zararlı bir eylem değilmi?

işte bu.

televizyondan yapılan yayınlar zaten halka fazlasıyla zarar verirken biz hala öküz altında buzağı arıyoruz.

microcozmoz arkadaşım, sana sonuna kadar katılıyorum.
Hesabım OG tarafından haksız bir şekilde pasif yapılmıştır.

timpati

şu ana kadar yapılmış olduğunu veya olabileceğini söylemedim. yapılabilirliliğini tartışıyoruz. teknik olarak çok uzak değil, kravat iğnesi boyutuna indirgenmiş vericili kameralar mümkünken TV gibi devasa bir aletin herhangi bir yerine kolaylıkla konabilir bu. gerisi, farkedilmesin diye küçük yapılan aletin kodlanması ve görece zayıf sinyalin nasıl geri toplanacağına kalıyor. her sokakta alıcı istasyonu kurmak fikri biraz saçma, cep telefonu için kullanılan antenler veya doğrudan uydulardan almak mümkün. adresleme de gerekecek, sadece tehlike potansiyeli olan mekanları izleme amaçlı filtreleme yapmak için.

ankaradan geçerken "savunma bakanlığı" binasını da gördüm. çatı katı, camilerdeki gibi kurşun bloklarla kaplıydı, ya da bu benim paranoyam.

ama şuna kimsenin karşı çıkacağını sanmıyorum: herşey mümkün, yeter ki istensin. bunu prototip olarak ben yapsam eylemim tekil kalacak, ya kitlesel olarak yapılmaya kalkılırsa diye önlem (verici bulucu, parazit oluşturucu, sinyal takibi, amca-dayı bağlantılarıyla şikayet, ramboculuk vs) almak da gerekecek.

benim kendimi nimetten saydığımdan değil, öyle yasadışı bir eyleme de karışmışlığım yok ama "mahremiyetim"e el atılması fikri beni bir seri katil adayı yapabilir. türlü reklam ağlarıyla, iletişim yollarını elinde bulunduran medya ve devlet/devletvari kurumların tekellikleriyle, hatta elektriğin, suyun, doğalgazın (günlük yaşamın elzem araç-gereçleri) kaynak tarafından keyfi verilmesiyle ... yeterince kıskaç altındayız. sadece şehir yaşamı değil bizi köle gibi yaşatan, ulaşabildikleri heryere baskılarını götürüyorlar. onların istediği gibi düşünüp onların istediği gibi yaşamalıyız. yoksa yerimiz ya hapishane, ya eşek gibi çalışmamız gereken ortamlar, ya da yerin 2 metre altı oluyor. biraz aklı olan aklını kaçırıp bu ortamdan kendini soyutlayabiliyor. gücü (cesaret, para, tanıdık, hedef-bilgisi) olansa kendi "ütopya"sını bulmaya gidiyor. sırf bu ortamın gerginliğini görüp namaza-niyaza sarılanların bile olduğunu sanıyorum. belki doğru yapıyorlar, bilemem. çözüm "başka bir yer"de değil bence, çünkü yeterince "lekelenmişiz" zaten, gittiğimiz yere üzerimize yapışan "pislik"i de götüreceğiz.

yanlış anlaşılmasın, ben ne "yıkıcı" düşünceler içindeyim ne de "sırf karşı koymak olsun"cuyum. mutsuzum ve bunun kaynaklarını tek tek bulup, önce "açığa çıkarma" sonra "dönüştürme" niyetindeyim. bizler "modern dünyanın büyücüleri"yiz. sizi bilemiyorum, bana kolay gelsin.
why mr. anderson, why ?

ground

Mucitik , bilim adamlığı hep aykırıyı , farklıyı düşünebilmektir, sorgulamaktır..
⌒╮'╭⌒╮⌒╮.
╱◥██◣                  
| 田︱田田|              
╬╬╬╬╬╬╬╬╬

Picproje - Sözde değil özde paylaşım..