Zaman makinesi

Başlatan ground, 28 Nisan 2004, 18:28:30

ground

Senelerdir merak ederim.. Birçok filme konu olmuştur zaman makinası. Aya yolculuk kitaplara filmlere konu oldu çıkılmadan evvel.. Cep telefonları çıkmadan hatırlıyorum uzay yolundaki kaptanın elinde bulunuyordu. Bunun gibi birçok örnek var..

Zaman makinasıda birçok filmde ana tema olarak ele alındı.. Benim merak ettiğim böyle bir makina yapılabilirmi? Yapılırsa ne gibi sonuçlar doğurur.. Yapılabilmesi için ne gibi şartlar gerekir..  

Hepde kafama şu soru takılıyor..

- Yapıldı diyelim..
2010 yılındaki ground karşıma çıksa beni vursa? ne olur ?

(tırlattınmı demeyinde..)
⌒╮'╭⌒╮⌒╮.
╱◥██◣                  
| 田︱田田|              
╬╬╬╬╬╬╬╬╬

Picproje - Sözde değil özde paylaşım..

Erkan Gench

bu konuda "geleceğe dönüş" serisini tavsiye ederim. çok güzel bir başvuru kaynağı.

mesela filmde esas oğlan geçmişe gidiyor ve annesi esas oğlana aşık oluyor. böylece eleman yavaş yavaş yok oluyor. hatta aile fotoğrafından siliniiyor.

doktorun dediğine göre bırak gelecekteki halimizin bizi öldürmesini bizi görse bile zaman kırılması oluyormuş hatta evren yokolabiliyormuş.

:lol:  :lol:  :lol:  :lol:  :lol:  :lol:  :lol:  :lol:  :lol:  :lol:  :lol:  :lol:  :lol:  :lol:  :lol:
Zorluklar, zamanında yapmamız gerekip de yapmadığımız kolay şeylerin birikmesiyle oluşur. Henry Ford ----------- Ya Rabbi Filistin'deki ve dünyanın her tarafındaki Müslüman kardeşlerime yardım et.

Libertador

Gecen gun  "Planet of Apes - Maymunlar Gezegeni" seyrettim. Bu tur sorular kafanizi kurcaliyorsa mutlaka seyredin. Cevaplari bulamayacaksiniz ama kafanizda yeni boyutlar acacak. :)
Ozellikle sonunda...

ground

Nası yani beni öldürmeye gelen 2010 daki ground beni öldürdüğü anda yok mu olacak?.. Eğer ben ölürsem gelen kişi kim?????

Daha açık konuşalım..
⌒╮'╭⌒╮⌒╮.
╱◥██◣                  
| 田︱田田|              
╬╬╬╬╬╬╬╬╬

Picproje - Sözde değil özde paylaşım..

Erkan Gench

ya ground sen heralde ciddisin  :?  

ben bu konunun pek üzerinde durulmaya değecek bir konu olduğunu sanmıyorum zaten aya gidilmesi veya cep telefonunun çıkması falan bu konuyla karşılaştırılamayacak birşey.  çünkü ayı görebiliyorduk uzak ta olsa belli bir yerde idi. cep telefonu yoktu ama radyo vardı ve cep telefonu o kadarda ütopik bişey sayılmazdı o zaman.

fakat konu zaman olunca zamanın varlığını bile açıklayamıyoruz. sadece var olduğunu biliyoruz ve ölçebiliyoruz o kadar. yani kontrol bizde değil.

zaten üzerinde düşündükçe bunun mantıksız olduğu ortaya çıkıyor. hatta ne kadar düşünürsen o kadar mantıksız geliyor. verdiğin örnek bile yeterli zaten.

zaten geleceğe dönüşün sonunda söylüyor (dedim ya başvuru kaynağı :) ) geçmiş geçti gelecek ise daha yazılmadı. önemli olan şu anda ne yaptığımız. hem yarının olacağını kim garanti edebilir?
Zorluklar, zamanında yapmamız gerekip de yapmadığımız kolay şeylerin birikmesiyle oluşur. Henry Ford ----------- Ya Rabbi Filistin'deki ve dünyanın her tarafındaki Müslüman kardeşlerime yardım et.

ground

Konu izlenen film le alakalı değil..

Dostum yarını düşünmeden , hayal kurmadan bugün yaptığının anlamı varmı..

Örn.. adamnın biri ışık hızından daha daha hızlanırsan zaman kavramı şuankinden çok farklı gelişir demiş..

Bilmiyorum bu konular mantıksız gibi görünebiliyor. Ama biraz araştırınca biraz düşününce insan çeşitli olaylara, hatta yazdığın algoritmalara bakışını bile değişiyor..

Burda amaç fikir fırtınası yapmak.. Şaçma değip, yada yarının ne olacağını bilemezsin diyip kestirip atmak yanlış bence..

Neyse konu burda bitti sanırım. Ben kendi çapımda düşünmeye devam edeyim..
⌒╮'╭⌒╮⌒╮.
╱◥██◣                  
| 田︱田田|              
╬╬╬╬╬╬╬╬╬

Picproje - Sözde değil özde paylaşım..

Erkan Gench

böyle sinirleneceğini bilseydim hiçbişey yazmazdım heralde.

aslında ben bu olaya direkt saçma deyip işin içinden çıkmaya çalışıyor değilim. kesinlikle dediğin gibi hayal kurmak düşünmek lazım aslında ben bu konuda çok hayal kurdum çok düşündüm ve burada bahsettiğim şeyler bu düşünceler sonunda vardığım sonuçlar.  tabi birden bu iş mantıksız değince sanki kestirip atıyor gibi oldu ne yazıkki.

ama bide şunu düşünün eğer zaman makinesi gelecekte yapılabilecekse, gelecekte bu makineyi yapanlar bununla geçmişe gelirlerdi ve biz şu anda bu makineyi görürdük hatta bu olay bundan binlerce yıl önce gerçekleşirdi ve şu anda hayatımızda zaman makinası diye birşey çok olağan olarak var olurdu. bunu bi düşünün buda vardığım sonuçlardan sadece biri.

ancak bu konuda bir beyin fırtınası yapılması iyi sonuçlar doğurabilir. yani bazı şeyler kafamızda daha net olarak oturur. bunun için fikirleri olanların katılmalarını isterim.

dostum kızma bu kadar bak bende üzüldüm şimdi  :(
Zorluklar, zamanında yapmamız gerekip de yapmadığımız kolay şeylerin birikmesiyle oluşur. Henry Ford ----------- Ya Rabbi Filistin'deki ve dünyanın her tarafındaki Müslüman kardeşlerime yardım et.

ground

Dün OG arkadaşımızla msn de bu konu hakkında biraz konuştuk..

Sonuçta şu çıktı..

Elektronikle uğraşan insanların bu tür konularlada ilgilenmesi gerekiyor.. Neden ülkemizde dünyada çığır açacak bir icat çıkmıyor.. ? Salt elektronik teknik bilgiyle olmaz.. Bu olayı zaman makinesi ile sınırlamamak gerek.. O sadece bir araç ! Amaç değil..  Amaç değişik konularda enteresan fikirler görmek..

Yüzyıllarca doğru kabul edilen bazı konular kimi insanlarca çürütülmedimi..

Ground amma sallıyorsun burada icat mı yapacaz gibi sesler duyabiliyorum şimdiden.. Ama olay o değil hiçbirşey yapılmasada belki aramızda bir yada birkaç insan bu tür fikir ürünlerinden yararlanıp çeşitli işlerde başarılı olurlar..

Bu boardun felsefelerinden biride benim gördüğüm ülkemizde bulunan eğitim karmaşasının , bilgiye ulaşma zorluğunun üstesinden gelmek olduğunu düşünüyorum..

iyi çalışmalar
⌒╮'╭⌒╮⌒╮.
╱◥██◣                  
| 田︱田田|              
╬╬╬╬╬╬╬╬╬

Picproje - Sözde değil özde paylaşım..

cozturk

Bence sadece zaman makinası değil, mekan makinası da yapılmalı. aynı anda süratle mekan değiştirmek müthiş bişey olsa gerek.
Not:  İnsanlara zamanın yetmemesi kıyamet alametlerindenmiş.

ground

NASA ‘İzafiyet uydusu' fırlattı
Alıntı YapUZAY-ZAMAN BÜKÜLMESİ
      Einstein'a göre, gezegenler, yıldızlar ve kara delikler zamanın daha yavaş akmasına neden olarak uzay-zamanı büküyorlar. Ayrıca, evren karşılıklı yerçekimi sayesinde yerinde duruyor. Yer çekimi olmasaydı, Dünya insanları, Güneş Dünya'yı, galaktik merkezler de yıldızları çekmeseydi, kısaca evrende yaşanan tüm maddelerarası çekim gücü olmasaydı, evren dağılır giderdi.
      Einstein uzay-zaman sonsuzluğunun evrendeki tüm maddelerin çekim güçlerinin toplam sonucu olarak sekteye uğradığını ve büküldüğünü savunmuştu.

Haberin devamı
http://www.ntvmsnbc.com/news/266461.asp?cp1=1

Işık hızı sabit olmayabilir
http://www.ntvmsnbc.com/news/168734.asp?cp1=1
⌒╮'╭⌒╮⌒╮.
╱◥██◣                  
| 田︱田田|              
╬╬╬╬╬╬╬╬╬

Picproje - Sözde değil özde paylaşım..

ground

Işık hızı hakkında kısa bi yazı

Alıntı YapGökteki bir jet uçağının gürültüsünü işitip, elimizde olmadan sesin geldiği yöne doğru baktığımız olmuştur. Uçağı sesin geldiği noktadan çok daha ileride görmüşüzdür. Uçağın gerçek yerini kestirirken kulaklarımızdan çok gözlerimizi inanırız. Niçin gözlerimize inandık? O kadar uzaktan sesin bize ulaşması için epeyce zaman geçeceğini, ayrıca ışığın sesten çok hızlı yayıldığını biliyoruz. Uçağın, gördüğümüz noktadan daha geride olabileceğini düşünmedik, çünkü ışığın gerçekten çok hızlı yayıldığına inanırız.
Galileo ışığın hızını ölçmek için sesin hızını ölçmekte kullandığına benzer bir yöntem önermişti. Bu yöntemde; iki adam, ölçülmüş bir uzaklığın birer ucunda, ellerinde örtülü birer fenerle dururlar. Birinci adam fenerinin örtüsünü kaldırırken bir kronometreyi işletir, ikinci adam birincinin fenerinden gelen ışığı gördüğü anda kendi fenerini açar. Birinci adam bu sefer ikincinin fenerinden gelen ışığı görür görmez kronometreyi durdurur. Galileo bu metotla ışığın birinci adamdan ikincisine gidip gelmesi için geçen zamanı ölçmeyi ummuştu. Işık pek hızlı yayıldığını için bu metotla ışık hızı ölçülemedi. Fakat, bu deney büsbütün başarısız sayılmazdı. Bu deney ışık hızının kısa uzaklıklarda, o zamanın kaba kronometreleriyle ölçülemeyecek derecede büyük olduğunu açıkça gösterir.
Işık hızının sonlu olduğu hakkındaki ilk kanıt, 1676 yılında Olaf Roemer tarafından, Jüpiter gezegeninin uydularının hareketinin gözlenmesi sonucunda elde edildi. Bu uydular her dönüşte bir defa Jüpiterin gölgesinde kaybolup yine görünür.  Uydulardan herhangi birinin iki ardışık tutulması arasındaki zaman onun bir dönme süresidir. Bu dönme sürelerinin sabit olmadığı gözlenmişti. Periyotlar (uyduların dönme süreleri), Yerküre Güneş çevresindeki yörüngesinde Jüpiterden uzaklaşırken  büyük; Yer Jüpitere yaklaşırken ise biraz küçük görünüyordu. Remer şöyle düşündü: Yerküre jüpiterin uydularının hareketlerini etkilemez; fakat Yer Jüpiterden uzaklaşırken uydunun ardışık iki tutulmasından kurtulduğu anlarda Yerküreye gelen ışık. Yerküreye ulaşıncaya kadar daha fazla yol alır. Fazladan alınacak yolun yine fazladan zaman gerektirmesi, ışığın bir anda yayılmadığını, ışık hızının sonlu olduğunu gösterir.Bu, Roemer'in büyük katkısı idi. Bununla beraber o zaman, ışık hızının sayısal değeri iki nedenden dolayı kesinlikle hesaplanamadı. Birinci neden, Roemer ışığın Yerkürenin yörüngesini geçme zamanını hatalı ölçülmüştü, ikinci neden de Yerkürenin yörüngesinin çapı kesinlikle bilinmiyordu.
Tutulma zamanındaki gecikmelerin daha sonraki ölçüleri ışığın Yer yörüngesini geçme süresinin 16 dak 20 s olduğunu gösterdi. Yerin Güneşten ortalama uzaklığı 1,47 X l 011 m olarak bilinir. O halde,, ışığın hızı

        C = 2 X 1,47 X 1011 m / 980 s = 3,00 X l 06 m/s bulunur.
⌒╮'╭⌒╮⌒╮.
╱◥██◣                  
| 田︱田田|              
╬╬╬╬╬╬╬╬╬

Picproje - Sözde değil özde paylaşım..

ground

Hız kanunları

1- Işık hızının altındaki hızlar
2- Işık hızı
3- Işık hızının üstündeki hızlar

Işık hızının altındaki hızlar, kinetik enerjiyle elde edilen hızlardır. Işık hızının kinetik enerjiye ihtiyacı yok. Işık hızı, kendi enerjisini kullanır ve bu enerji, onu mutlaka ışık hızıyla hareket ettirir. Biliyorsunuz;

E=mc2.
Yani Enerji=Kütle x Işık Hızının Karesi.



  "Eğer bir kütle kinetik enerjiyle ışık hızına ulaşabilseydi , bu kütle sonsuz olurdu." Einstein
⌒╮'╭⌒╮⌒╮.
╱◥██◣                  
| 田︱田田|              
╬╬╬╬╬╬╬╬╬

Picproje - Sözde değil özde paylaşım..

DumrulBey

Alıntı yapılan: "ground"Işık hızının altındaki hızlar, kinetik enerjiyle elde edilen hızlardır. Işık hızının kinetik enerjiye ihtiyacı yok. Işık hızı, kendi enerjisini kullanır ve bu enerji, onu mutlaka ışık hızıyla hareket ettirir. Biliyorsunuz;
Bana üç yaşındaki bir çocuğun anlayabileceği şekilde "Kinetik Enerji" kavramını açıklayabilir misiniz? :)

Alıntı yapılan: "Erkan Gench"...eğer zaman makinesi gelecekte yapılabilecekse, gelecekte bu makineyi yapanlar bununla geçmişe gelirlerdi ve biz şu anda bu makineyi görürdük hatta bu olay bundan binlerce yıl önce gerçekleşirdi ve şu anda hayatımızda zaman makinası diye birşey çok olağan olarak var olurdu...
Her ne kadar zaman makinası konusundaki düşüncelerine katılsam da, bu düşünceye şöyle bir cevap verilebilir: Belki zamanda yolculuk yapılıyordur da bizim haberimiz olmuyordur.

Zira filmlerden gördüğümüz ve insana mantıklı gelen "zaman kırılması" olmaması için çok dikkatli davranılıyordur. Zaten bu dikkati zaman makinası keşfeden toplumun göstermesi doğal olmalı.

Alıntı YapGalileo ışığın hızını ölçmek için sesin hızını ölçmekte kullandığına benzer bir yöntem önermişti. Bu yöntemde; iki adam, ölçülmüş bir uzaklığın birer ucunda, ellerinde örtülü birer fenerle dururlar. Birinci adam fenerinin örtüsünü kaldırırken bir kronometreyi işletir, ikinci adam birincinin fenerinden gelen ışığı gördüğü anda kendi fenerini açar. Birinci adam bu sefer ikincinin fenerinden gelen ışığı görür görmez kronometreyi durdurur. Galileo bu metotla ışığın birinci adamdan ikincisine gidip gelmesi için geçen zamanı ölçmeyi ummuştu.
Galileo Galilei'de çok safmış canım.:)

Işık hızı yavaş olsa ve hava koşulları çok mükemmel olsa dahi insanın gözlerinin algılayıp elinin hareket etmesindeki gecikme, ölçmeyi geçersiz kılar! Her seferinde farklı bir değer çıkar ki bu deney sonucuna itibar edilmezdi.

Ben Galileo'nun yerinde olsaydım aynı devirde yaşamış olan Johannes Kepler'in çalışmalarını örnek alırdım. Amcam gezegenlerin uzaklıkları üzerine çalışmış. Bu tür bir deney güneşten gelen ışığın kaç dakikada dünyaya ulaşmısıyla daha kolay yapılabilirdi. Yanılıyor muyum?

Bu arada konuyla çok ilgili olmasa da, çok sevdiğim bir yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. Gelecek belki Bahadır Çolak'ın yazdığı gibi olacak ne dersiniz?

Alıntı yapılan: "Bahadır Çolak"Zamanda Yolculuk

1989 ile 9710 arası fantastik bir yolculuğa ne dersiniz?

• Yıl 1989 sanırım, 256 KB'lık XT bilgisayarımın başında çalışırken bir arkadaşımla resmen geyik muhabbeti yapıyoruz:

- Duydun mu, Fatih abi'de 8 MB RAM'lı bir 386DX bilgisayar varmış.
- Hadi canım saçmalama, NASA mı bu? imkansız.
- Adam ciddiyim dedi, hatta gelip görün bile dedi.
- Tamam gidelim.

Diyoruz ve gidiyoruz. Adam masanın üstünde yan duran büyük bir bilgisayarı (mini tower) açıyor. O da ne? Aman Allah'ım!, makine resmen bir 386 ve açılışta 8 MB RAM sayıyor. Biz şaşkınlıktan küçük dilimizi yutacak gibi olurken, Fatih abimiz Windows adlı bir zavazingoyu çalıştırıyor. Biz tam felç oluyoruz, grafik düğmeler, pencereler, Allah'ım ne muhteşem görüntüler (3.0'dan bahsediyorum ona göre). Hem de renkli!. Ekran adresine doğrudan yazan assembly programlarımızı çalıştırarak ekranı bozabileceğimizi iddia ediyoruz. Hemen deniyoruz ama hiçbir şey olmuyor! (O zamanlar 286 ve protected mode gibi şeyler duymuştuk ama ne bilelim böyle işe yarayacağını).


• Yıl 1996, 48 MB'lık Pentium 166'ların başında yine geyik muhabbeti yapıyoruz:

- Ya Bahadır, artık Dual Pentium Pro 200'lere geçmenin zamanı geliyor sanırım.
- Daha erken, biraz daha bekleyelim fiyatların düşmesini.
- Baksana 3D Studio Max 2'de çıkmış, 17 inch ekran da çok küçük kaldı artık, 21 inch yapalım şunları.
- Yaparız.


• Yıl 2003 (yine 7 yıl geçer), 512 MB'lik Pentium 5'lerin başında yine geyik muhabbeti yapıyoruz.

- Bahadır abi nedir bu yavaşlık ya? Bu makinelerle Virtual Windows 2000 saniyede sadece 500 trilyon işlem yapabiliyor.
- Haklısın cidden, şuraya baksana 4000x4000 bir karenin en yüksek kalitede hesaplanması 1 saniyeyi geçiyor. Sıkıntıdan ölmek üzereyim.
- Bari hafızayı 1 GB'a çıkartsak, şu yeni protein hafızalardan alalım. Hani 1 GB'i 2$ olanlardan.
- Yok yok, onlar yavaş, 5 nanosaniye. Azıcık paraya kıyıp 2,1$'a 1 nanosaniye olanlardan alalım.


• Yıl 2010 (yine 7 yıl), fiziksel hafıza sınırı olmayan sıvı bilgisayarlar olan Liquidium Tetra'ların başında yine geyik muhabbeti yapıyoruz:

- Ya Berke, bu virtual reality kasklar da sıkıyor be, ağız tadıyla Tahiti'de bir gezemedim gitti.
- Hocam sen de benim gibi yap, yen şu korkunu, korteks'ine bir çip taktır, inan hiç acıtmıyor bak.
- Hayır abi, en son gazetede okumadın galiba, virus bulaşan adamın halini.
- Dediğin 2 ay önceki eski modeldi, bunda virus koruması var.


• Yıl 2710 (700 yıl geçmiştir), galaksiler arası geyik muhabbeti yapmaktayız. Bilgisayar filan yok, gerek de yok:

- Alfa 812 abi be.
- Yine ne var?
- Ya abi, bir maruzatım olacaktı.
- Söyle bakalım.
- Abi şu benim gemi var ya?
- Eee?
- Onu bir upgrade etsek diyorum, 5 ışık hızını aşamıyorum bununla da.
- (3 sn sonra) Tamam ettik, fazla hızlı gitme. Sıradakii...


• Yıl 9710 (7000 yıl geçmiştir), bilgisayar filan olmadığı gibi, geyik muhabbeti filan da yoktur. Her şey telepatik iletişim yolu ile halledilmektedir. İletişimde olanların nerede oldukları ise önemsizdir.

- Mmmmm (telepatik iletişim efekti).
- XY718271872Z abi be, neydi eski günler ya. 486'lar filan yani. Mmmmm.
- Mmmm. Doğru diyosun. Mmmm. Şu halimize bak, ne bilgisayar kaldı ne virüs. Olayların zevki kaçtı be.
- Mmmm. Evet tabii ya, en iyisi 1996 sonlarına ışınlanıp yine 486'lar, Pentium'lar kullanalım. Mmmmm.


Sonuç:
Bunun sonu filan yok aslında. Kıyamete kadar bu böyle gider. Ne kadar hızlı donanım çıkarsa çıksın, onu zorlayacak yazılım da mutlaka çıkacaktır. Ancak insanlık olarak şansımızı yeterince zorlarsak sıradaki bilgisayarımız "Abakus-166"lar da olabilir elbette.
_________________________________
Bahadır Çolak
BYTE, Kasım 1996, Sayfa 272
Sevgiler, saygılar...
Bilgi paylaştıkça bir bakmışız; kar topu olmuş ve çığ gibi üzerimize geliyor...:)

ground

Alıntı yapılan: "DumrulBey"Bana üç yaşındaki bir çocuğun anlayabileceği şekilde "Kinetik Enerji" kavramını açıklayabilir misiniz? :)

Cisimlerin hareketlerinden dolayı oluşan enerjidir..
⌒╮'╭⌒╮⌒╮.
╱◥██◣                  
| 田︱田田|              
╬╬╬╬╬╬╬╬╬

Picproje - Sözde değil özde paylaşım..

ahmoli

sevgili arkadaşlar yapmış olduğunuz geyiğe ben de katılmak istiyorum :D .öncelikle olaya ilginç bir yaklaşımla bakarak diyebiliriz ki bize çarparak yansıyan ışınlar gök kubbeye doğru ışık hızıyla gider.eğer biz ışık hızından daha hızlı hareket edersek sırayla zamanda geriye yolculuk yaparız ancak geçmişe müdahele söz konusu olamayacaktır. çünkü biz ancak bizden yansıyan ışınları görebiliriz. benzer şekilde geleceğe gitmek içinse farklı bir hız analyışıyla geleceğe gidiş söz konusudur bu da hayatın durmasıdır. buna müatkip ebedi hayat başlayacak ve o hayattan günümüze geçiş yanlızca hindistanda bulunan uydurmaca kast sisteminde ki  reenkarnasyon inanışında vardır. büyük üstad CEM YILMAZ ne demiş? "Onlar zannediyor öbür tarafta turnike var." " geri gelenlere sor ((ben çardım  ben çariçeydim)) zaten hiç or.spu olan yokki" diyerek bu konuya son noktayı koyarak tartışamalaru bitirmiştir. neyse uzzzzun lafın kısası zamanda yolculuk vardır. geçmişe gidebilir ancak müdahele edemezsin geleceğe gidersen geri gelemezsin :idea:
çok kıyak çok disipilinli ve çakı gibi olamlıyız her zaman birbirimizi ve kendimizi kollamalıyız.