Uzay

Başlatan t2, 19 Nisan 2013, 12:26:54

t2

Dünya durmadan dönüyor, galaksiler gezegenler hepsi dönüyor. buradan bir ışın göndersen zzt deyip kayacak yerine varamayacak. gelen ışına bakayım desen şimdi geldi sonra kaydı daha bilmemkaç yüz bin sene sonra tekrtar gelebilir belkide asla denk gelmez. teleskopun baktığı yer ve  dünya  birbirine göre sabit değil. sürekli yeri değişiyor,

bu gözleme işi nasıl oluyor ?

Alıntı Yap1200 ışık yılı uzaklıktaki 5 gezegenli Kepler-62 güneş sisteminde yer alan 'Kepler-62e' ile 'Kepler-62f' gezegenlerinin de Dünya'ya benzedikleri ve akıcı su barındırdıkları düşünülüyor.

Kabil ATICI

Gözlem için birkaç yöntem var;
görünür dalga boyu için optik teleskoplar, gerçi mercekli sistem ancak amatör sitemlerde kullanılıyor ama daha  çok Newton teleskobu diye bilinen aynalı teleskoplar kullanılıyor.

Görünmez dalga dalga boyları için kızılaltı, mor ötesi ve çok geniş aralık için kamera sistemleri kullanılıyor. Hatta kızıaltı için soğutma sistemli kameralar kullanılıyor (termal kamera)

Radyo dalgaları sınıfındaki gözlemler için radyoteleskoplar hatta gözlem çözünürlüğünü artırmak için radyo teleskop dizisi kullanılıyor.

Gelen ışığın tayf analizi ile  baskın malzeme tespiti bile yapılabiliyor. Helyumun güneş ışığı icelemesi ile bulunduğu gibi.

Tabii ki gelen tüm bu sonuçlardan bilgisayar analizi ve  modellemesi ile sonuçlar çıkarılması.

Işın gönderme olayı genellikle dünya ile ay arasındaki mesafe ölçümü için kullanılıyor. Apollo projesi esnasında aya  bazı aynalar yerleştirilmiş bu aynalara laser ışığı ile mesafe ölçümünde kullanılıyor.
Laser ışığı özellikle dünya yüzeyindeki  gözlem teleskoplarında atmosferin ışığı kırma miktarını ölçme ve gözlem verilerini düzenleme için kullanılıyor.

Birde dünya yörüngesine yakın gök cisimleri için yörünge ve mesafe tespiti için radar benzeri bir sistem kullanılıyor.

Bildiğim kadarıyla uzaya ancak canlı varlıklarla iletişim kurmak için radyo dalgaları gönderiliyor.
Aynı zamanda uzay canlı hayatı tespiti için gözlemler var ki çoğunlukla SETI olarak biliyoruz.

ambar7

z

#2
Gezegenler birbirinden binlerce kat hızlı dönmüyorlar. Yıldızların yada gezegenlerden yansıyan ışıklar da noktasal değil. Yani laser gibi hüzme değil.
Böyle olunca bir yıldız yada gezegene teleskopla baktığında görüntü bir süre için yakalanabiliyor. Görüntünün teleskop aynalarında kalma süresi gezegenlerin relatif hızına bağlı.

Zaten bu yüzden yörünge izleyen pahalı teleskoplar yapılıyor. Son derece boşluğu az dişli sistemine ait motor redüktörlü sistemlerde görüntüde kayma farkedildiği anda motor hep görüntü aynalarda kalacak şekilde teleskopu hareket ettiriyor.

Bir de sürekli olarak uzayın fotografı çekiliyor. Daha sonra bu fotograflar inceleniyor. Ne nereye gitmiş diye.
Bana e^st de diyebilirsiniz.   www.cncdesigner.com

fractal

eğer dikkat edilecek olursa bilim kurgu filmlerindeki çoğu şey gerçek oldu.hatta 80 li yılların dersek nerdeyse hepsi hatta dahada fazlası..ama ışınlama ve uzaylılar hariç....

artık uzaylıları bekliyoruz..setide bulamadı gitti.okadar büyük evrende tek başımıza olamayız..
Restantum cogniscutur Quantum deligutur

muhittin_kaplan

Aklıma Takılan Bir Bir Konu,
Işık Nasıl Karadeliklerden Kaçamıyora (Çekim Kuvveti) Bir Kaçyüzbin Işık Yılı Uzaktaki Bir Yıldızın Yaydığı ve  Gözlemlediğimiz bu Işık Diğer Gezegen Ve Yıldızların Çekim Kuvvetinden Etkilenmiyor mu ?

z

#5
Işık çekim kuvveti etkisinde eğiliyor.

İkiz yıldız olarak görülen bazı yıldızlarda, yıldızla aramızda bir başka büyük kütle (yıldız yada karadelik emin değilim) oluyor. Yıldızdan çıkan ışıkların bir bölümü bu büyük kütlenin sağından bir kısmı da solundan geçiyor. Kütle bu ışıkları eğiyor ve bize yönlendiriyor. Bizde aynı yıldızın iki görüntüsünü görüyoruz.
Bana e^st de diyebilirsiniz.   www.cncdesigner.com

Bloodofvol

Etkileniyor.Zaten gördüğümüz yıldızlardan gelen ışık etrafındaki büyük kütleli cisimler tarafından bükülüyor , yani gördüğümüz yıldız gördüğümüz yerde değil aslında :D.
Albert Einstein nı en ünlü kılan deneyde buydu aslında, belirledigi yıldızın yerini belirliyor ve daha sonra güneş tutulmasında aynı yıldızın yerini belirliyor.Sonuç olarak olarak ayın değişen konumundan dolayı , ışık bir önceki kadar kütleden etkilenmiyor ve sonuç olarak beklenen yerinden daha farklı bir bölgede örülüyor.

Yani biz gökyüzüne bakıp gözle görebilicegimiz tüm yıldızları görsek muhtemelen geceleri gökyüzü gündüz gibi bembeyaz olurdu , ama biz o yıldızların sadece bize bükülmeden gelenlerini görüyoruz.

t2

Galiba teleskop süper çözünürlüğe sahip kamera olarak düşünülmeli. bir an fotoğraf çekiyor sonra onu büyütüp yorum katıyor isim ekleniyor. periyodik çekilen resimlerden yörünge tutturmaya çalışıyorlar. halbuki yörünge formülünü belirlemek için yüz bin sene gerekebilir. :P

muratdu

Ben hep şunu merak etmişimdir. O uzaktaki yıldızın ışığı bize mesela atıyorum 2 milyar yılda geliyorsa, peki şu anda o yıldızın durumu nedir? Muhtemelen ömrünü tamamlayıp patlamıştır vs. Hepsinin durumu böyleyse yani biz devamlı geçmişi gözlüyorsak o zaman uzaklarda gördüğümüz herşey aslında şu an yok. Kıyamet oralarda kopmuş bize mi geliyor?

z

Evet biz naklen yayın değil banddan yayını izliyor gibi bir durumdayız.
Bana e^st de diyebilirsiniz.   www.cncdesigner.com

MC_Skywalker

#10

muhittin_kaplan

Hepsi iyi güzel, Cenneti, Cehennemi, Gezegenleri, Yıldızları, Karadelikleri, Pulsarları sorsam herkesin Görselinde birşeyler oluşuyor. Bunlar bize biryerlerden Tasvir ediliyor vs.
Peki Uzayın Bittiği Yerde Ne Başlıyor. Uzayın Dışında (Dış Uzay Demiyorum) Ne Var ? :D

kantirici

Uzayı düşününce iş gerçekten içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Kavramlar hayal gücünün sınırlarını geçiyor. Yıldızlar gezegenler galaksiler katrilyonlarca km'lik mesafeler, onbinlerce derecelik sıcaklılar ve kütleler. işin enterasan tarafı ise uzayın aslında canlı oluşu.Yani sürekli yıkım ve yapımın devam etmesi.Uzay bir fabrika gibi sürekli işliyor.

magnetron

uzayın dışı derken bizim evrenimizin dışında ne var demek istiyorsunuz sanırım

orda da başka evrenler olduğu tahmin ediliyor

hatta yakın zamanda yapılan bir gözlem bizim evrenimizdeki bizden
2.5 milyar uzaklıktaki galaksilerin bizim evrenimizdeki güçlerle
açıklanamayacak şekilde belli bir yöne doğru çekildikleri gözlemlenmiş

( "universe being pulled" diye artırsanız )

bilim adamları bu yüzden tek bir evren değil bir "multiverse" yani birçok evren olduğu sonucuna varıyor

muuzoo

Alıntı yapılan: magnetron - 19 Nisan 2013, 19:22:23
uzayın dışı derken bizim evrenimizin dışında ne var demek istiyorsunuz sanırım

orda da başka evrenler olduğu tahmin ediliyor

hatta yakın zamanda yapılan bir gözlem bizim evrenimizdeki bizden
2.5 milyar uzaklıktaki galaksilerin bizim evrenimizdeki güçlerle
açıklanamayacak şekilde belli bir yöne doğru çekildikleri gözlemlenmiş

( "universe being pulled" diye artırsanız )

bilim adamları bu yüzden tek bir evren değil bir "multiverse" yani birçok evren olduğu sonucuna varıyor

Bu mesajların sonu sicim teorisine oradan da " m teorisi" ne gidiyor. 11 Boyut paralel evren v.b.  :)
gunluk.muuzoo.gen.tr - Kişisel karalamalarım...