Ayaklı sandalye

Başlatan Ziya, 26 Nisan 2006, 20:58:44

Ziya

Sakatları yürütebilen robot...
Bugün, 18:01
Japonlar, basın toplantısıyla tanıttıkları bir insanı taşıyabilecek iki ayaklı yürüyen prototip robotla, tekerlekli sandalyeye mahkum fiziksel özürlülerin yüzünü güldürmeye hazırlanıyor.

--------------------------------------------------------------------------------

''WL-16'' kod adlı prototip robot, Tokyo'nun saygın üniversitelerinden Waseda'nın mühendislik bölümü ile merkezi ülkenin güneyinde bulunan Kita Kyuşu kentindeki robot yapımcısı ''tmsuk'' arasındaki ortak proje kapsamında iki yılda geliştirildi.
Pille çalışan robot, azami 60 kilogram ağırlığında bir kişiyi taşıma kapasitesine sahip. Yassı plakalardan oluşan ayaklar üzerindeki iki teleskobik direk üzerine yerleştirilen alüminyum sandalyeden oluşan prototip, bir kişiyi taşırken öne, arkaya ve yanlara hareket edebiliyor.
Prototipi geliştiren Waseda üniversitesi mühendislik bölümünden profesör Atsuo Takanişi, düzenlenen basın toplantısında şunları söyledi:
''Tekerlekli sandalyeden ziyade iki ayaklı yürüyen sandalye demeyi tercih ettiğim bu iki ayaklı robotun, fiziksel özürlülerin merdivenleri inip çıkmasına yardımcı olacağına inanıyorum.'' Robot yapımcısı ''tmsuk'' başkanı Yoiçi Takamoto da basın toplantısında, prototipin üzerinde en az iki yıl daha çalışılması gerektiğini vurguladı.

Kaynak: http://www.haberx.com/n/252349/sakatlari-yurutebilen-robot.htm
Bu günden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyranda Türk dilinden başka dil kullanmaya. (13 Mayıs 1277) Karamanoğlu Mehmet Bey

ground

Bence ülke olarak 10 fırın ekmek yememiz gerekiyor..

Üniversitelerimizdeki hocalar hala 6502 , 8051 , Pic anlatmaya devam etsin..

Ülkedeki baskıdevre firmaları multilayer baskı çıkartmak için çin i kullansın.. Bizde deneme , ar-ge yapmak için bu baskı devrelerin prototipine 400-500 dolar verelim.

Yurtdışında geliştirme kiti isteyelim. Gümrüklerimizden içeri sokamayalım.



Bu işlerin sonu nasıl olacak düşünemiyorum..

Hayırlısı..
⌒╮'╭⌒╮⌒╮.
╱◥██◣                  
| 田︱田田|              
╬╬╬╬╬╬╬╬╬

Picproje - Sözde değil özde paylaşım..

YARGICH

Kesinlikle katılıyorum, hala ithal chip getirebilen büyük firmaların eline bakıyoruz. İsmi lazım değil bir kaç büyük firma o chipi getirirse alıyoruz getirmezse alamıyoruz. Yaptıkları en iyi iş ithal etmek onu bile tam anlamıyla yapmıyorlar. **** marka chipin sitesinden beğendiğim modellerden bir tanesini bile getirmiyorlar, onlar kötü veya önermiyoruz diyerek geçiştiriyor. Siz önerin o zaman diyorum, **** ın elinde kalmış dandik modellerden satmaya çalışıyor. Dediğiniz gibi kart için 400-500 dolar veriryorsak, bir şeyler üretmeye çalışan insanların önü bariz bir şekilde kesilmiş oluyor. Bu gün bu forumda ARM9 un yeterli anlamda konuşulmamasının ve bir kaç örneğini yapanların çıkmamasının en büyük sebebi belkide PCB. Kimse o PCB yi yaptırmak istemiyor. Neyse canım. Her ülke kendi çapı kadar iş yapsın o zaman :x Bir japonyanın üniversitesinde dövüş yapabilen, tek ayak üstünde duran ve kişileri isimleriyle tanıyabilen robotlar deneriken, alternatif yakıtlı araçların prototip yarışmaları yapılırken, Amerika da uydu kontrollü araç yarışmaları yapılırken, bizim ülkede bir üniversitede de ki ben de o üniversiteye gitmek istiyorum :D hala çizgi izleyen robot yarışması yapıyorlar. O robotlarda çizgiyi de tam anlamıyla izleyemiyor ya neyse. İnşallah iyi şeyler olurda bizimde halk olarak göğsümüz kabarır. Ama kendi alanında en iyisi olan türkler yok mu? var. Mesela dünyaca ünlü kalp cerrahı. Gerçekten helal olsun, amerikada doğup büyümesine rağmen ülkesini ve dilini unutmamış biri. Keşke herkes ürettiği ürünün piyasadikilerin en iyi olması için çalışsa. Toshiba gibi, Mitsubishi gibi, Bosch gibi markalarımız olsa. Tabi maliyet gibi ve Çin gibi büyük bir engelin olmasına rağmen :roll:



İyi Çalışmalar.
Uçurtmalar, rüzgarın kuvvetiyle değil, rüzgara karşı koydukları direnç ile yükselirler.

OG

İş adaletle başlar.

Her işte, her konuda, herkese karşı adil olmakla.

Adalet, yalan söylememektir.
Adalet, herkese hakkını vermektir.
Adalet, işi ehline vermektir.
Adalet, yakını da olsa haksıza "haksızdır" diyebilmektir.
Adalet, adam kayırmamaktır.
Adalet, başkasının hakkına el uzatmamaktır.
Adalet, haklarına karşı herkesi eşit tutmaktır.
Adalet, kafatasçılık, kavimcilik yapmamaktır.
Adalet, ...
Adalet, ..

Varın gerisini siz sıralayın.

Adaletin zıttı zulümdür. Zulüm olan topluluklar cezasını  yani zulmünün sonucunu çok hızlı görür. Toplumları en hızlı uçuruma götüren faktör zulümdür.

Kendimize, ailemize, komşumuza, bakkalımıza, mahallemize, milletimize baktığımızda ne görüyoruz?

Bu ülkenin kurum ve kuruluşlarında ne görüyoruz?

Bu ülkenin yargı organlarında ne görüyoruz?

Eğer ki gördüğümüz adalet ise hiç endişe etmeyin. Yok eğer gördüklerimiz zulüm ise işte o zaman gerçekten korkun.

"Bu ülke ilelebet yaşayacaktır" naraları atıp duran diğer taraftan masum kafaları ezip duran ahmaklar görmüyorlarmı?

Bu milletin reisicumhur forsundaki 16 yıldızı görmüyorlarmı?



















Nedir bu 16 yıldız? Türk devletleri mi? Hayııır. Bunlar Büyük Türk Devletleri. Küçükleri sayılmıyor bile. Ya nerede bu devletler? Yaşıyorlarmı? İlelebet yaşayacağız demekle yaşanabiliyormu?

Adaletli olduğun kadar yaşarsın. Gerisi küllahıma bile anlatılmayacak kadar boş.

Hah işte, bunları söylediğim için bazıları bana kızdı şimdi. İşte bu anda da adaletli ol ve bu adam doğrumu söyler yoksa uydururmu diye aklına ve vicdanına sor, çünkü, hayvandan farkın budur. Önce adil olup bunu yap sonrasında da varsa yanlışım düzelt. Beyin fonksiyonlarını "takım tutma kalıbı"ndan kurtar, muhakemeni ona göre yap, seveceksen doğru olanı sevmeyi öğren. Kazanan herkes olacaktır.

Vesselam.

.
FORUMU İLGİLENDİREN KONULARA ÖM İLE CEVAP VERİLMEZ.

YARGICH

Alıntı yapılan: "YARGICH"Her ülke kendi çapı kadar iş yapsın o zaman :x


@OG, hocam böyle söylediğim için mi bu yazınızı yazdınız. Eğer öyleyse benim ordaki çaptan kastım bilgi idi. Büyüklük değil. Türk devletlerinin büyük olduğunu inkar eden bu dünya üzerinde yaşamıyor. Dünyanın bir ucunda "Türk" dediğiniz zaman oturup bir kez daha düşünüyorlar. Deniz fenerinin bir ülkede fakir bir yaşlı adama yardım yaptıktan sonra, "amca biz Türkiye'den geldik, biz Türküz" dediği zaman yaşlı adamın gözleri boşuna dolmuyor. Osmanlı ayakta kaldığı sürece tüm dünya Osmanlı'nın adaletinden bahsediyordu. Bu konuda da çok haklısınınz.

Ama inşallah bu sözlerinin bana ithafen değildir. Bana karşı vatanı savunmuyorsunuzdur inşallah. :?:

Ben derdimi anlatamadım galiba, bu ülkenin teknoloji durumu ortada. Daha iyisi olsun diye bunlardan bahsediyoruz. Daha iyisi olsun japonya gibi işin ehli olalım. Burda japonyayı Türkiye'nin yanında büyültmüyorum, sadece bakın japonya gibi bir örneği var demeye çalışıyorum. Yapılamaz olmadığını göstermeye çalışıyorum.

Ama gelin görün ki güzel ülkemizde üretime verilen destek ortada. Kosgeb den felan bahsediyorlar ama buralardan yardım almakta bir zulüm. Ayrıca ithal parça getirirken, getirtmeye çalıştığımız parçalara konulan yüklü miktardaki masraflar bişeyler üretipte halkına satmak isteyen kişilerin iş yapmalarını engelliyor. Ben tanesi 100 euroluk bir parça getirmeye çalışıyorum. Bana maliyeti olacak 150-200 euro. Ben şimdi bunu ve bunun gibi diğer parçalarında gümrük masraflarını ekleyince, doğrudan ithal edilen diğer ürünlerdan daha pahalıya mal etmiş oluyorum. Ayrıca içeri sokarken ödediğim vergi ile bitmiyor, kar payı, stopaj gibi vergileride ürünün maliyetine eklemeye çalışınca ürünü ürtemenin bir anlamı kalmıyo. Şu an biz üretmeye çalıştığımız üründen vazgeçtik. japon malı ve amerikan malı ürünlerin sedece yedek parçalarını getirerek para kazanmaya çalışasacağız. Şimdi böyle olması daha mı iyi. Bütün yazılımını hallettik, PC driver sorununuda çözdük ama gelin görünki maliyeti kurtarmıyor. Belki o japon ve amerikan malı ürünlerde çinde üretimi yaptırıyordur. Orasını bilemiyorum :roll:  Ne olurdu bizde "Türk Malı" damgalı ürünümüzü üretsek de önce yurt içi sonra yurtdışına satsa idik. Büyük ihtimalle üretim olmayacak gibi görünüyor. Biraz daha fiyat araştıracağız, oldu oldu olmadı bizde al satçı olacağız gibi görünüyor.

Bu arada bir olayı anlatmak istiyorum. Türkiye'den bazı hocalarımız japonyaya eğitime gidecekleri zaman, japonyadan bir tercüman ve eğitimi düzenleyen kişilerden birisi hocalarımızı götürmek için Türkiye'ye geliyorlar. Hocamız diyorki, adam japonyadan geldi elinde bir notdefteri. ve not defterinde japonyadan kaçta çıkacağı, Türkiye'ye kaçta ineceği, lojmanlara kaç saatde geleceği, geri kaçta gideceği gibi bütün aşamaları önceden belirlemiş. ve ekliyor, biz japonyada otele girdiğimiz zaman bir baktık tam da adamın belirlediği saatde oradayız. Ve oradaki maceralarını anlatırken, japonların çok çalışkan olduğundan ve o çalışma temposuna bir müddet ayak uyduramadıklarından bahsetti. Ama şimdi gelin görünki, o hocalarım belli bir yaşa gelmelerine rağmen, buradaki okullarında en çalışkan hocalar olması, oradan birşeyler kazanmış olduğunu gösteriyor. Japonyadan gelen hocalarımız kendilerini çok belli ediyorlar, heryere hızlı adımlar ile ve koşarak gidiyorlar, hazırladıkları planlardan hiç taviz vermeyip eksiksik yerine getiriyorlar.
Ders esnasında hocamız idari kısımdan çağırıldı. biz dersten yırtdık diye sevinirken, hocamızın gözünde bir pırıltı, 5-10dk kadar gelirim fazla sevinmeyin dedi. Benim 10-15dk kada gidip geleceğim idari binasına, koşarak gitti işini halletti ve koşarak geri dersine geldi. Biz camdan onu izledik. Yorulmuştu, nefessiz kalmıştı ama 5-10dk içerisinde gelmiş ve görevine geri dönmüştü. Biz dersten yırtsa idik, o da anlatmaktan yırtacaktı ki bazı hocalarımız idari binadan çağırılınca sallana sallana gidiyorlar, gelene kadar ders bitiyordu.
Hocamıza neden bu kadar çok çalışıyorsunuz diye sorduğumuzda, birileri bizi japonyaya kadar götürdü, japonca gibi bir dili çok iyi bir şekilde öğrenmemizi sağladı, bize fazladan eğitim verdiler ve bizde yapılan bu iyiliklerin karşılığını veriyoruz, japonlara verdiğimiz sözü tutup sizi  eğitmeye çalışıyoruz.
Hocam kaç yıl olmuş, sözünüzü tutmuşsunuz işte yeter dediğimzde, ben bu görevi yaptığım sürece sözümü tutmuş sayılmam diyor.
Hocam, bu yetiler japonyaya gitmeden kazanılmıyor mu? kazanılır ama, öyle bir yetiye sahip olduğunuz görmüyosunuz veya öyle düşünmüyorsunuz. Yani bu yeti bizde var, ama biz bunları kazanabileceğimizi japonya da gördük.

Bu hocalar tek başlarına Türkiye'yi kurtarmasada, çok büyük buluşlar yapmasada, kendi alanlarında en iyisini yapmaya çalışıp, vatan içerisindeki görevlerini tamamlıyorlar. Herkes kendi görevini en iyi şekilde yapsın ki ülke ileriye doğru gitsin. Stopaj vergisi niçin sadece yabancılar içini sıfıra çekliyor. Ankara ticaret odası başkanı, "Bu ülke iyice yabancı yatırımcıların parasına mahkum oldu" diyor. Haklı da. ( Siyaset yapmıyorum. Yine yanlış anlaşılmayayım. Bizi ilgilendiren bir konu!  )



Saygılar, İyi Çalışmalar.
Uçurtmalar, rüzgarın kuvvetiyle değil, rüzgara karşı koydukları direnç ile yükselirler.

z

Japonyadan bahsettiniz ve aklıma TV den bir sahne geldi. Magazin türü yayınları çok nadiren izlerim. Bir gün TV de mankenleri konuşturuyorlardı.

Kamereman yemek yiyen Japon mankene (ülkemizde mankenlik yapıyor ve Türkçeyi çat pat öğrenmiş) odaklanmış sunucu ise salak salak konuşuyordu.

Kıza princi çokmu seviyorsunuz tabaktaki pilavı son tanesine kadar bitirdiniz dedi.

Manken: Ülkenizde Kaç milyon insan var?
Sunucu: Yaklaşık 70 milyon.
Manken: Her bir kişi tabağında 1 prinç tanesi bıraksa, çöpe kaç çuval prinç atmış oluruz?

Sunucu ne dedi hatırlamıyorum  ama mankenin verdiği cevap gözlerimi doldurmuştu.

Aile eğitimi, ilk okul eğitimi tam olursa vatan sevgisi, millet sevgisi tam olur, bunlar olunca devam eden eğitimler iyi olur ve her konuda teknik anlamda iyi oluruz gibime geliyor.
Bana e^st de diyebilirsiniz.   www.cncdesigner.com

OG

Hayır Sevgili YARGICH, benim derdim kişisel değil. Burada yazan herhangi bir arkadaşa da değil. Bu bir özeleştiri, kendimize, kendi insanımıza. İşadamına, bürokratına, esnafına, memuruna, çöpsüne, siyasetçisine.  Bu gemiyi yürüten personel hepimiziz, hepimize.

Edit;
bunalmis güzel örnek vermiş. Şunu başa koymak gerekirmiş unuttum. En başta medyasına.
FORUMU İLGİLENDİREN KONULARA ÖM İLE CEVAP VERİLMEZ.

engin_

Yazılan iyi niyetlere katılmakla birlikte, bir iki arama yaptım. İlk önce bir türk devletlerini dünya üzerinde gösteren bir harita aramaya başladım.

10-15 dakikalık bir arama sonucu buradaki haritayı bulabildim.
http://www.geocities.com/turkfolkloru/harita.html
Bilmiyorum devletimizin bu konuda bir çalışması yok mu derken.  
http://www.ttk.gov.tr/faaliyetler/proje1.htm
Bununla karşılaştım. 1995 yılında başlamış ve 1999 da devam etmemek üzere ara verdiler herhalde.