almanlarin mekanikteki yeri

Başlatan Karamel, 25 Aralık 2014, 23:32:43

Karamel

merhaba. su siralar 2. dunya savasinda kullanilmis tanklar, ucaklar, silahlar kisacasi o zamandaki tum mekanik seylere merak sardim. bunlari incelerken almayanin mekanik uygulamalarda ileri oldugu kanisina ulastim. hocalarimada danismak istedim. almanyanin mekanik ve mekatronik konusundaki durumu nedir?

asagida ikinci dunya savasi sirasinda tasarlanmis bir helikopter var. kuyrugunda pervanesi yok. buyuk pervanenin yarattigi dairesel donus hareketini nasil yendigini arastirirken farkettim ki ana pervane tek gibi gorunen ama aslinda 2 pervanenin ic ice gecirilmesi ile olusturulmus bir yapi. bu o yillara gore cok zekice değilmi?
http://http://www.aviastar.org/foto/gallery/flettner/flettner_kolibri_4.jpg]http://www.aviastar.org/foto/gallery/flettner/flettner_kolibri_4.jpg

(maket ama 1-1 yapilmis)
http://http://www.hyperscale.com/features/2001/images/fl282do_1.JPG]http://www.hyperscale.com/features/2001/images/fl282do_1.JPG

http://en.wikipedia.org/wiki/Flettner_Fl_282

Kabil ATICI

#1
Sadece Almanların değil savaşa katılıpta kendi ülkesinde savaşmayan her ülkenin, savaşta gelişmeler sahip oldu.
Nedeni de savaş ekonomisi denen bir yaklaşım. Normal zamanda insanların elindeki kaynakları alıp kullanamazsın, ama savaş zamanında insanların elindeki kaynakları alabilir, kullanabilir hatta insanları özel bir amaç için çalışmaya zorlayabilirsin (şu sıkça yapılan vatan, millet, Sakarya gibi)

Şu anki teknolojinin büyük bir kısmının 2. dünya savaşından elde edilen bilgilerle üretildiğini düşünürsek, bedeli aslında milyonlarca insanın hayatı oldu.

Ne yazık ki insani yönden bakarsak bu iyi bir yaklaşım değildir, ama teknolojik açıdan savaşlar her zaman atılım olmuştur.

Savaşta insanların ilaçlar,ilk yardım, sahada tedavi, taşıma, araçlar, iş makineleri, haberleşme, radar, silahlar, gibi birçok alanda Dünya çapında gelişme sağlandı. Bu bilgilerin bir kısmı paylaşıldı, bir kısmı paylaşılmadı.

Bu sıkça kullanılan sırlardan biri, ama bazen sorarım, Alman teknolojik olarak o kadar ileri idiler savaşı neden kaybettiler? Aslında o teknolojilerin büyük bir kısmı savaşın sonuna doğru üretildi ama savaş çoktan kaybedilmeye başlanmıştı ve yapılabilecek bir şey kalmamıştı. Artık savaş Almanya topraklarına taşınmıştı.

O helikopterde senkron kaçırdı mı ayvayı yedi.
ambar7

Karamel

#2
hocam almanlarda sanirim hayal gucu ve teknik bilgi cok fazla. suan inceliyorum. kanat seklinde ucak yapmaya calismislar.



tanklarini inceliyorum. tanklarda devrim niteligi tasiyan ozellikler onlarda. silahlarda da oyle. mesela mg42. ayrica  stg44 suanki kalasnikof yani ak47 nin atasi. namlu kismindan barut gazini alip silahi yeniden kurmak yi ilk bu silahta dusunmusler.

kanatlarini cirpip ucabilen mekanik kus almanlardan cikti.

hocam genel olarak inceliyorumda. almanya ilk olarak yapiyor. malzeme kaya gibi oluyor. devrim yaratici oluyor. sonra amerikalilar kalitesiz ama cok yakisikli versiyonunu kopya ediyorlar. reklaminida guzelce yapinca akillara amerikan icadi gibi kaziniyor. benim boyle bir tespitim oldu. ne derece dogru bilemiyorum tabiki.



mesaj birleştirme:: 26 Aralık 2014, 02:59:01

Triebflugel - The History Of Focke-Wulf's Vertical Take-Off & Landing (VTOL) Project Of Late WW2

mesaj birleştirme:: 26 Aralık 2014, 03:03:04

WW2: "Fritz X" German Radio-Controlled Dive Bomb 1946

ipek

Silahlanma teknolojisi ve otomotiv sanayisi yanında tıp ve ilaç geliştirme hamlelerinin yanında,ırkçı bulduğum almanlar ne yazıkki dünyanın en milliyetçi ve sağlam buluşları olan bir millet,bunu gözümle görüp şahit oldum ,hep ön yargı ile yanaştığım bu topluma saygı duymak zorunda kaldım,bir çoğunuz 80'li yıllardan hatırlar Alman movie teknolojisinin sex furyası filimlerinin tavan yaptığını ,genç kesimin önemli yüzdesinin uyuşturucu bağımlısı olduğunu ve yaşlı kesim'in ise bar müptelası olduğunu,ön yargılarımı kaldırıp at gözlüklerimi çıkarttıktan sonra bu adamlarım yaptığı tıbbi cihazları ,pres yada otomotiv robotlarını ,kalite kontrolün saatler aldığını en küçük hata sinyalinin hemen değerlendirildiği üretim bantlarını,kısaca baş döndüren dünya pazarının çok büyük bir kısmını hala elinde barındırdığı aşikar.

en basitinden bir alman cihazını söktüğünüzde sadece PCB'yi görmeniz anlattıklarımı anlamaya yeterli olacaktır, otonuzun ne marka alduğu önemli değil üşenmezde kaputu kaldırır iseniz ,LUCAS VALEO ve BOSCH logolarını görüyorsunuz ,son şık olan alman üretimi olan beyin ünitesi diyelim geçelim,nerede ise tüm markalarda standart olmuş,uzadı ama böyle bir millete hemen bir şapka alıp çıkarmaktan başka bir şey gelmiyor içimden.

LukeSkywalker

Hitler'in felsefesi buydu zaten, evrimsel yaklaşım. Evrimsel düşüncenin dayanak noktası da çatışmanın gelişimi getireceğidir.  Almanlar teknolojik olarak çok üstündüler fakat bütün dünyaya karşı savaştılar. Savaşı kaybetmelerinin sebebi buydu.  Ölen asker sayısına baktığımızda Alman askerlerinin kayıplarının, ABD ve Rus kayıplarına göre çok daha az olduğu görülecektir. Hammadde ve insan yetersizliğinin yanısıra Hitler'in iyi sayılamayacak komutası  Alman başarısızlığının sebepleridir.

Almanların königstiger tanklarında kullandıkları mekanik ve elektronik sistemler o günün çok ilerisindeydi.

Wernher von Braun gibi SS subayları savaş sonrası gizlice ABD'ye ve SSCB'ya kaçırılıp NASA gibi ünlü kurumlarda çalışmışlardır. Bu  ülkelerin teknolojik ilerlemelerinin asıl sebepleri de Alman bilim adamlarıdır.

ahmetbudak

Bir üretimin arkasında (özellikle elektronik mekanik ve elektromekanik) Alman varsa sağlamlığından güvenliğinden endişe etme oranı çok azdır 30 yıl önce ürettikleri FM vericilerini halen problemsiz işletmekteyiz ürettikleri cihazlarda personel hatasını dahi en aza indirecek tedbirlerini almışlar ayrıca teknik dökümanlarında her ayrıntıyı anlatmışlar.

Sozuak

Uzun yıllar tıbbi cihazlar konusunda distribütör firmalarda teknik servis müdürlüğü yapıp eğitimler verdim. Alman cihazları ile çok çalıştım. Ona keza 7-8 yıl kadar Alman-Türk ortaklığı olan bir savunma sanayii şirketinde belli cihazların tek sorumlusu oldum.
Askeriye  her zaman teknolojik atılımların kökeni olmuştur. Özellikle dedeniz kuvvetleri sonra da hava kuvvetleri teknolojinin ilerlemesinde öncüdürler çünkü ihtiyaç duyulan ekipmanlar en ağır şartlarda bu bölümlerde kullanılırlar. Zamanında askeri olan teknoloji eskidikçe halkın kullanımına geçer. Almanlar gerek askeri gerekse medikal cihaz üretiminde sanki hepsi uzaya çıkacakmış gibi karmaşık ve malzemeden ödün vermeyen yüksek yoğunluklu üretim anlayışına sahiptirler ve tedbiri her zaman elden bırakmayacak tasarımlar yaparlar. Yine başıma gelen aslen Yugoslav ama Alman kültürü ile büyümüş bir arkadaşla başımdan geçen bir olayda bana büyük ders oldu ve prensiplerim arasına yerleştirdim genç yaşta.
Türkiye'de başka bir şehirde bir üniversite hastanesinde o zamanki değeri ile 500.000 mark geçen fiyata satılan bir tıbbi cihazın entegrasyonunu gerçekleştiriyorduk. Cihazın Türkiyedeki sorumlusu bendim. O nedenle her türlü detayında işin içinde bulunuyordum. Cihazın tomografi cihazı ile bağlantısında yazılımsal bir uyum işi için cihazın manuali gerekti. Bizim Yugo ile aradı buldu. Cihazın (Shimadzu) teknik referans manualini kendisine bir kopya şeklinde alıp alamayacağını sordu bende elbette dedim. Orijinali de (10 yıllık) bir kenara atmışlar zor bulunmuştu. Onu da ben kendi kütüphaneme alayım dedim ki bana ne yapıyorsun o cihazın yanında duracak istersen sana da bir kopya yapayım dedi ve üşenmeden gitti koca manuali bir daha fotokopi çektirip bana verdi. O zamandır da asla benzer bir iş yapmam.
Ayrıca bu disiplinin yanı sıra Almanlar bir iş yapılacağı zaman önce detaylıca bilgi sahibi olup ondan sonra işe başlarlar ve o işi yapmak için gereken tüm alet edevat malzeme tam olmadan bizdeki gibi kaba tabir antin kuntin işlerle o işin aksayan kısmı varsa devam ettirmezler. Takım mı eksik illa tamamlanacak, malzeme yetişmedi mi beklenecek. Bu seferlik böyle olsun mantığı yok. Bizde bir işi doğru yaparız, aynısını bir daha yaparken birşey eksikse bu seferlik te böyle yapalım yada o asla öyle olmaz denir fakat sıkıntı çıkınca o kural esnetilir maalesef.
Örneğin askeriyede bir tamir yapılırken herşey orijinal olmak zorunda eğer orijinal parça yoksa işler beklemeye sokulur ve 1 yıl da sürse o parça beklenir. Kullanılan yağa kadar 1 damla bile gerekiyor olsa olması gereken olmalıdır.
Tıbbi cihazlarda da asla malzemeden kaçılmadığı gibi Amerikan sistemlerinde kullan at felsefesi, Almanlarda en azından birkaç defa kullan at felsefesi vardır. O nedenle Alman malı Amerikan malından (sarflı cihazlar) daha pahalıdır.
Tabi bunu artık tüketici elektroniğinde maalesef daha az görebilmekteyiz orası da global rekabetten etkilenip Çin malı Alman kökenli ucuz ürünleri kullanır olmaya başladı.
Kafanızı ağrıttım ama bir ÇOK ÖNEMLİ gerçek ise savaş zamanı Almanyadan kaçan Yahudi kökenli (Werner Von Braun gibi) birçok bilim adamı önce Türkiye'ye gelmiş ama maalesef elimizde tutamamışız böyle değerli bir hazineyi Amerika kapmış.
Yine yıllar önce telsiz merakım olduğu zamanlarda 15 yaşlarında iken CB telzisle tanıştığım 2 arkadaşla İvedik hurdacılar sitesine gidip meclisin dinleme amaçlı kullandığı lambalı radyolardan almıştık. Radyo dediğime bakmayın boyutu 2 tüplü 72 ekran tv kadar kat kat (rack mount) bir katı osiloskoplu alınan sinyali her türlü  eklenmiş veriye karşı inceleyebilmenizi sağlayan kat, frekans ayarı yapılan asıl alıcı katı, Anten uyumlama katı, besleme katı şeklinde Telefunken imalatı lambalı cihazdı. Cihaz 1950 model civarıydı ve 90 lı yıllarda hala çalışıyor uzun dalga (150 KHz) den başlayıp 30 MHz ye kadar AM/FM/SSB modülasyonlarını çözüp gösterip dinletiyordu.
Yİne hayatımda gördüğüm Lambalı renkli TV alıcısı ise Alman Blaupunkt markalıydı.

Kabil ATICI

Uzun zaman önce anlattıkları bir fıkra;(bazı kelimeler farklı olabilir)

Savaş zamanında Alman erinin saati bozulmuş. Bulunduğu şehirdeki saatçiye götürmüş.  İşgal altındaki şehirde yaşayan saatçi korka korka saati açmış, ölü bir bit. Saatçi korka korka biti Alman askerine uzatarak göstermiş,
-kaput, kaput demiş.
Alman askeri bakmış kendince yorumu yapmış,"Ha, saatin makinisti ölmüş".
ambar7

sayment

Bir dönem bu insanlar ile birlikte yaşama ve üniversite okuma fırsatım oldu. Gözlemlerimden bir kaçını paylaşmak isterim.

Öncelikle şunu belirtmek isterim Almanlar müthiştir, üstündür diye bir şey yok. Fakat muazzam disiplinli, verimli, az ve dakik çalışıyorlar. Bu da müthiş kanısını kısmen doğruluyor sanırım. Herkes görevini ne bir eksik ne bir fazla yapıyor. En küçük şehirlerde bile saat gibi işleyen ulaşım ağları var ve hala dakiklikten şikayet ediyorlar..

Bir diğeri ise oluşan Almanlar çok zekidir, dehadır kanısı. Tam aksine çoğunluğu kafasız. Kısa sürede anlayıp konuşabilmeme çok şaşırıyorlardı. Bu da bana çok garip geliyordu. Çünkü adamlar bizim gibi hızlı atı oynayıp seyrek ürün vermiyor malesef. Her şeyi gününde, azar azar, hazmederek, planlı ve tam yapıyorlar. Bu sistemde afedersiniz aptalı dahi alim yapıyor. Muazzam bir sistem, saygı ile eğilirim.

He bir de özgüven mevzusu var. Pasif biri değilimdir ama bu adamlardaki özgüveni kimsede görmedim, yok böyle bir şey. Staj başvurusu yaparken hocam gelip: "Böyle küçük firmalarla neden uğraşıyorsun, gel direk Google'a başvuralım" dediğinde, ya İngilizcem okadar iyi değil kem küm ettim, "Saçmalama mükemmel öğrencisin, ne aptalları alıyorlar işe bunu kaçırmamalısın" demişti. Tabi apışıp kaldım. Muhtemelen bu da eğitim sistemimizden kaynaklanıyor. Kötülemek istemem ama soru sorduğumuzda azar yiyip, aşağılanıyoruz bazen. Bu da bir eziklik oluşturuyor ister istemez. 

Derinden saygı duyduğum bir kaç özellikleri daha var.
Şöyle ki:
-Güne çok erken başlıyorlar. Dersler 7-7.30'da başlıyordu. Harika bir şey. Rızkı erken saatte arayıp verimi tavan yaptırıyorlar!
-Çılgın gibi spor yapıyorlar ve ailecek 2 yaşından itibaren bisiklet ile gidiyorlar her yere.
-Dakiklik ile kafayı bozmuşlar. Çok dikkat ederim bu mevzuya fakat benim dahi fırça yediğim oldu.
-Kütüphaneleri çok severim ve bu adamların kütüphanelerine ve kütüphane kültürlerine aşık oldum diyebilirim. En küçük üniversitelerin bile muazzam kütüphaneleri var. Google Map'e 'bibliothek' yazdığımda karşınıza çıkan sonuca hayret edersiniz. Her yer kütüphane dolu ve sadece kağıt kalem sesi var içeride. Pazar günleri daha boş yer bulmak baya zor..
-Onlara şu işi en iyi yapan Almanlar değil, şu daha iyi yapıyor dediğinde, yüzleri asılıp hemen konuyu değiştiriyorlar. Bizdeki gibi biz onu nasıl yapalım, bizim neyimize, 'şark kafasıyla benzin koymayı unuttuk' gibi aşağılık psikolojileri yok.
-Akademisyenleri muazzam kibar, başarılı, bilgili ve tevazu sahibi. Bu beni derinden yaralıyor. Müslüman olan biz olmamıza rağmen kibir bizimkilerde. Bu da İslam'ı adam gibi yaşamamamızdan ötürü hiç şüphesiz..
-Şunları da eklemek isterim: Bisiklet, araba, kalem ve tabiki çikolata!

Son olarak bir diğer ön yargıyı da yıkmak isterim. Almanlar çok katıdır, hiç tolerans göstermezler, istisna yapmazlar diye bir şey kesinlikle yok. Dinleri-imanları olan para söz konusu olduğunda istisnanın kralını yapıp tüm tabuları yıkarlar!

Velhasıl, bunlar görüş ve gözlemlerim, katılmayabilirsiniz. Kim olursa olsun, işini iyi yapana derinden saygı duyarım. He sevmediğim yanlarını sayacak olsam bunun gibi on tane metin olur, Türk yahut İslam milliyetçiliği yapma diye şikayet edersiniz.

berat23

ben farklı açıdan bakmak isterim.

almanların mühendislik başarısı vs. tartışılmaz bile ama savaşın ortasında düşmanından adam devşirip (von braun) ondan amerikan tarihine hatta dünya tarihine geçecek işler yaptırmak bence apayrı bir başarıdır. alanlar belki mükemmel işler yapıyor ama mükemmel planlar yapmıyor.

LukeSkywalker

#10
Alıntı yapılan: berat23 - 26 Aralık 2014, 11:29:13
ben farklı açıdan bakmak isterim.

almanların mühendislik başarısı vs. tartışılmaz bile ama savaşın ortasında düşmanından adam devşirip (von braun) ondan amerikan tarihine hatta dünya tarihine geçecek işler yaptırmak bence apayrı bir başarıdır. alanlar belki mükemmel işler yapıyor ama mükemmel planlar yapmıyor.

Almanların belkide en iyi yaptıkları iş planlamadır. Ayrıca savaşın ortasında devşirilmedi Alman bilim adamları. Savaşın sonuydu ve çoğunun ensesindeydi ölüm. Mesela von Braun istekli bir SS'tir. Yahudi asıllılar daha Hitler iktidara gelmezden kaçmaya başlamışlardı bile Almanya'dan. ABD'nin en iyi yaptığı şey sömürmektir. Bunun adı devşirmek ise ne ala..

ahmetbudak

Herhalde bu konuda herkesin olumlu veya olumsuz anlatacağı çok şey vardır ve konu uzayıp gider.Ben de Alman disiplinine  bir fıkra ile vurgu yapayım.

İki Türk arkadaş bir kaza sonucu ölürler Fıkra bu ya , öbür dünyada zebaniler bu arkadaşları karşılar ve günahlarının çok olduğunu ve cehenneme gideceklerini söylerler bizimkiler de zaten durumlarını bildiklerinden kabullenirler.Zebaniler, bizim arkadaşların bu itirazsız durumlarını dikkate alarak onlara seçenek sunmaya karar verirler seçenek şu dur: an itibariyle ülkelere göre göre ayrılmış cehennem odaları vardır ve Türk cehennemi ile Alman cehenneminde boş yer mevcuttur istedikleri cehennemi seçebilirler.Bizim arkadaşlar cehennemler arasında Fark olup olmadığını sorduklarında ise zebaniler şu cevabı verir ; Alman cehennemindeki ceza uygulaması her gün yarım bardak b.k yemek,Türk cehenneminde ise her gün bir kova b.k yemek.Bizim arkadaşlardan  biri belki milliyetçi duygularından (belkide uyanıklığından) yiyeceğimiz bir kova b.k da olsa kendi ülkemin cehennemini seçiyorum , diğeri yarım bardağın cazibesine kapılarak Alman cehennemini istiyorum demiş ve cezalarını çekmek üzere ayrılmışlar.Bir zaman sonra (belkide bir ay sonra) kapılar açılmış ve 1günlük istirahat verildiği duyurulmuş  Alman cehennemindeki arkadaş perişan bir vaziyette arkadaşının durumunu görmek üzere Türk cehennemine koşmuş kapıdan içeri baktığında herkesin neşe içinde keyif sürdüğünü hayretle görmüş, Arkadaşı da bunu görünce hemen yanına gelmiş ve ne bu halin perişan vaziyettesin diye srmuş Alman cehenneminde olan arkadaş ;
- sorma birader her gün saat 10:00 da 1 dakika sapmadan yarım bardak b.k yiyoruz ben artık dayanamıyorum , demiş ve eklemiş;
- siz burada nasıl bir kova b.k yiyerek böyle neşe içindesiniz?
bizimkisi anlatmaya başlamış;
- yav birader burası Türk cehennemi birgün kova bulunuyor b.k bulunmuyor diğer gün b.k buluyor kova bulunamıyor , sanırım cezamızın bitimine kadar 1 gram bile yemeden buradan ayrılacağız.


sağlıcakla kalın..

yldzelektronik

Alıntı yapılan: FxDev - 26 Aralık 2014, 15:09:53
... Bu konuşmaların mantığı yok. Konuş konuş boş iş icraat yok. Ayrıca kendini övenden, öne çıkarandan, diğer insanlara tü kaka diyenlerden nefret ediyorum.

Bu kısımda hem fikiriz.Linki göremedim.Bi de şu iş yerinde her yer bloke olmasa ne güzel olurdu ya...
Kişinin başına gelen hayır Allah'tandır. Kişinin başına gelen şer nefsindendir. Nefislerimizle kendimize zulüm ediyoruz.

cann

almanların mekanik ürünlerine anladığım kadarıyla kimse itiraz etmiyor, herkes kabulleniyorsa tartışmayı şuraya buraya getirmeye gerek yok. zaten buranın dışında konular. İngilizleri unutmamak gerekir.

bu kalitenin nedeni anlayışdan geçiyor. bir ürün ortaya çıkarmak için
-yapmak
-dayanıklılığı güvenirliliği sağlamak
-kullanışlılığı sağlamak
gibi en temel olayları gerçekleştirmek gerekir.
Çinliler be bizler gibiler yapmak aşamasını gerçekleştiriyor.
nereden arıza çıkar veya nasıl daha rahat kullanılır aşamasına ya ekonomik yada anlayış nedeniyle gelinmiyor.
"beraber mezara mı gidecek bozulursa yenisi al" mesela yada " adam gibi kullanırsan bir şey olmaz, fazla ittirip çektirme" gibi.....