Otomotivde yüzde 20 tasarruf sağlayan Türk buluşu

Başlatan seyityildirim, 31 Ekim 2015, 17:54:00

esensoy

Alıntı yapılan: JOKERAS - 02 Kasım 2015, 15:06:39
Aha buldum işte.
Arabanın yan taraflarına yada üstüne iki adet tirübin koyuyoruz,bunlar araba hareket halindeyken rüzgar sayesinde dönüyor
ve aküleri şarj ediyor.Aküler şarj olduğunda sistem bunu otomatik algılayıp Aküye geçiş yapıyor.
Aküler boşaldığında benzin yada gaza geçiyor,bu döngü devam ediyor bu şekilde bir depo benzinle
1000 değil 2000 km yol yapıyoruz.Herkes mutlu.
Al işte Orta Doğuda savaşlar bitti.Hayret bir şey yaa:)

O değilde buna benzer bir olayı 10 yıl olmuştur sanırım iki vatandaş bir tv programında savunmuş,
uçaklara uygulayarak çok büyük oranda yakıt tasarrufu sağlayacaklarını iddia etmişti.
Pgm'da prof'un biri ulan çılgın çocuklar,bu tribünlerin rüzgara gösterdiği direnç doğal olarak uçağın daha fazla yakıt tüketmesine neden olacak
bu nedenle değişen bir şey olmaz dediğinde prof'u neredeyse döveceklerdi.Sen nasıl prof'sun diye:)


Transa geçtim şu an başka fikrim geldi...

Özellikle Otobanlarda bariyerlerin üzerine yada asfaltın altına sıra ile monte edilmiş Seconder bobinleri,
Arabalarda da mecburi hale gelmiş monte edilmiş mıknatıslar,otobanlarda araçlar hızla giderken
bu bobinleri indükler,indüklenen bobinin ürettiği enerji Akü ve Led ile yapılmış otoban aydınlatmalarının
akülerini şarj eder.Bedava otoban aydınlatması.
Yahu şaka maka tam patentlik bir alet düşündüm haa,dahi çocuk:)
Dur hemen patent başvurusu yapayım bari:)

Çok güzel fikir, ben biraz geliştireyim senin fikrini, sekonder bobini yine yere döşe,
Mıknatıs ta olsun ama oynak olsun,
yani frene basınca mıknatıs sekondere doğru yürüsün, bırakınca geri gelsin,
alsana enerji,
tam tersini yap, arabanda kullan,
En tehlikeli an "zafer" anıdır.

ramazan10

Son 10 yılımız DC Depola AC cevirip kullanmaya, çalışmakla geçti. Neredeyse bütün bulduk, bulduk diyenlerin hepsi projesini, çeviri mantığına dayandırıyor.

Güç elemanlarını satmıyoruz derlerse işimiz kötü.   :P

Artık gerçekçi pratik uygulanabilecek işler üretmek gerek , ortalık konserve kutusu gibi elektrikli  arabadan ve yanında verilmiş pozlardan geçilmiyor.
Farklı bir şeyler yapmak lazım.  şey yapmak lazım.


esensoy

#32
Alıntı yapılan: ramazan10 - 02 Kasım 2015, 16:28:02
Son 10 yılımız DC Depola AC cevirip kullanmaya, çalışmakla geçti. Neredeyse bütün bulduk, bulduk diyenlerin hepsi projesini, çeviri mantığına dayandırıyor.

Güç elemanlarını satmıyoruz derlerse işimiz kötü.   :P

Artık gerçekçi pratik uygulanabilecek işler üretmek gerek , ortalık konserve kutusu gibi elektrikli  arabadan ve yanında verilmiş pozlardan geçilmiyor.
Farklı bir şeyler yapmak lazım.  şey yapmak lazım.


Ben akü dedim arkadaşlar hikaye dedi, siz şey derken ne demek istiyorsunuz biraz açın bence:)

Dip not 1 : güç elemanlarını keşke satmasalar, yarı iletken fabrikası falan kurulurdu belki,
Dip not 2 : olur da bir şekilde konunun gidişatı memleketi kurtarmaya dönerse, ben daha yazmam ona göre
En tehlikeli an "zafer" anıdır.

ramazan10

Alıntı yapılan: esensoy - 02 Kasım 2015, 16:41:03
Ben akü dedim arkadaşlar hikaye dedi, siz şey derken ne demek istiyorsunuz biraz açın bence:)

Dip not 1 : güç elemanlarını keşke satmasalar, yarı iletken fabrikası falan kurulurdu belki,
Dip not 2 : olur da bir şekilde konunun gidişatı memleketi kurtarmaya dönerse, ben daha yazmam ona göre

@esensoy buldum derken sizi kastetmedim . Daha doğrusu amacım birilerini hedef almak değil.

sadece  basit bir ironi...

OG

FORUMU İLGİLENDİREN KONULARA ÖM İLE CEVAP VERİLMEZ.

Okan AKÇA

Bencede akü gerisi hikaye
Tesla araçların belgeselini izlerken aracı alüminyum alasimdan yaptılar  ve bunu özel olduğunu anlattilar bende gerçekten beğendim.
Bugün  aracimiz ariza açınca sanayide yaptirmaya gittik usta tabiki araci soktu ve aracın  karasorunun aleminyum olduğunu  farkettim ( turkiyede uretilen  arac)

Sonuc olarak bunu bir Türk firmasi yaptiysa gerisi zaten yapilir. 
Akü  problemi çözüldüğü anda  gerisi zaten  hikaye 
Birçok arkadaşımız arac elektroniği  yapacak konumda  ve kaliteli ürünlerde üretenler mevcut



JOKERAS

Bak şimdi yine aklıma yeni icatlar geldi.
Araç çok hızlı giderken ani frende durması gerektiğinde frene bastığı anda
Rf sinyal göndererek Otoban altındaki Seconderlere sıra ile enerji uygulayacak sistemi harekete geçirir.
Bu şekilde oluşacak manyetik alan ile hızla giden aracın merkez kaç kuvvetini absorbe edip aracın yoldan
çıkmasını ve fren mesafesini kısaltılmış olur,araba yola yapışır kalır.Çok işlevli hale getirdik sistemi.
Şimdi bazı arkadaşlar bunları ütopya olarak nitelendirebilir,ütopik olup olmadığını zamanı gelince görürüz.

Binalardaki Hasansörler,boşu boşuna yukarı aşağı inip duruyor,halbuki bir düzenek ile bu hareket enerjisi bir yapıda depolanabilinir.
Depo edilmiş enerji,elektrik kesintilerinde merdiven lambaları,kapı otomatiği,zil gibi aletlerin çalışmasına katkı sağlamış olur.
Dahi çocuk iş başında:)Durmadan patent üretiyor:)

engerex


esensoy

Hızlı şarjların olayı nedir?
Akülere ömür açısından negatif etkisi vardır diye biliyorum, doğru mu?
En tehlikeli an "zafer" anıdır.

tunayk

Hocam Hızlı Şarjın Olayı temel olarak akü şarj esnasında henüz ısınmadan iyi bir akım basmaktır. İkinci konu da pulse şeklinde akım uygulanmasıdır  Özellikle 1000ms peryotlu akım darbeleri uygulanarak şarjın daha verimli olması sağlanır.
Gerek kurşun asit temelli gerekse Li ve Türevi olan akülerde gerilim ve sıcaklık çok önemlidir. Eğer gerilim ve sıcaklık belirli değerlerin üstüne çıkarsa aküye ciddi zararı dokunabiliyor.  Bu nedenle, şarja yeni bağlandığında doğal olarak henüz sıcak olmadığından kritik ısı eşiğine kadar iç bağlantıların elverdiği ölçüde yüksek akım uygulayabilirsiniz. 
Genellikle %80 şarja 2 saatte ulaştığı söylenir.  Lakin kalan %20yi tamamlamak isterseniz yaklaşık 4-6 saate ihtiyacınız var.  Eğer sürekli %80 ile dolaşırım dereseniz bu da aküde sülfatlaşma dediğimiz bozulmaya yol açar.  %80'in olayı da , bu dolulukta akü kritik gerilim ve sıcaklık sınırına dayanmış oluyor.  Bu nedenle yüksek akım ile devam edemiyorsunuz. E bu durumda da akünün şarj hızı yavaşlamış oluyor ve şarj süresi de giderek uzuyor.
Pulse tekniği akünün reaksiyon hızına uygun uygulanabilirse daha az ısı daha kısa şarj süresi elde etmeye imkan verir.

esensoy

Ama fluence ze için evde 6 saat, renault serviste 30 dk diyor,
Dediğiniz gibi ise bu değerler doğru değil demektir,
En tehlikeli an "zafer" anıdır.

tunayk

30dk da şarj edildiğinde %100 dolum ihtimali yok.  Li türevi pillerde şarj akımını anma kapasitesi değerinde uygulayabiliyorsunuz.  Kurşun Asitlerde %20 den fazlası önerilmezken LiOn pillerin bu yönü avantajlı. Ancak yüksek akım, voltajın ve ısının da aynı şekilde hızlı artması anlamına geldiğinden 30dk da tam dolum mümkün değil.  Bununla birlikte pili soğutucu içinde tutarak ısıyı kontrol altına alıp şarj uygulamak da bir çözüm olabilir.

Hasılı, 30dk şarj ortamı ve dolum yüzdesine bağlı olarak değişken bir değerdir.

t2

Biri yüksek gerilim ile dolduruyordu. Devletten destek bekliyordu.
Böylece dolma süresi kısa olacakmış. 50kV ile bilmemkaç dakakada dolabilir. 100kV yapsak daha kısa sürer

muhendisbey

Hızlı şarj hem bir özellik, hem de değildir. Kısa vadede şarj edersiniz bunu avantaj sayarsınız, batarya ömrünüz de aynı ölçüde kısalır, 2 yıl gidecek bir batarya bakmışsınız 6 ayda ömrü dolmuş.
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem; Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.

engerex

#44
 Deşarj ve şarj hızı batarya teknolojisine göre değişkenlik gösterir. Özellikle hobi araçların bataryalarında 1C, 5C, 20C gibi deşarj hızı değerleri görürsünüz. Tekrar şarj edilebilen kalem pillerde de 2600 mAH gibi değer pilin kapasitesi değil deşarj kapasitesini gösteriyor. Kapasite genelde yazmaz yada bir köşeye ufak tefek yazılarla kıstırmışlardır.
Tabi şarj cihazının yeteneği şarj hızı değerlerin altında veya üzerine şarj edebilmesini etkiler.