Evrenin Clock Frenkansını

Başlatan fractal, 25 Nisan 2009, 23:57:11

fractal

aklıma takıldı her devrenin bir saat frekansı var evrenin saat freknası varmı?varsa kaynağı nedir?şimdi tüm atom ve atom altı parçacıklar kuarklar ,mezonlar, qluoanlar, highs ler filanlan falnlar zamanın en kücük birimi bölünemez parçası anda bir durumda iken diyelimki clock darbesi geldi sonraki ana gecekler....bu iş böylemi oluyor acaba...acaba bu anlarda nasıl oluyorda bir sonraki durumunbilgisi saklanabiliyor.cünkü birşeylerin sürekli değiştiği bariz..herşey titreşiyor..
Restantum cogniscutur Quantum deligutur

eLectronbLue

Sicim teorisini açıklamaya mı çalıştın anlamadım  :?

fractal

:)..keşke açıklayabilecek kadar bilgim olsaydı.sadece sorduğumu sanıyordum..merak ettiğim şeyi sordum.sicim teorisini okudum ama  hatırlamıyorum.düşünsenize clock darbesini birisi durdursa evrenin ne olur.işlemci gibi uyku modunamı gecer acaba...yada evrenin herhangi bir yerinde-- şayet böyle bir clcok darbesi ile çalışıyorsa evrenimiz--o bölgede frekansı artırsak ne olur acaba.yada bir insan üzerindeki maddenin ...bu adam hemen yaşlanırmı?yada şakk diye tohumdan armut elde edebilirmiyiz?
Restantum cogniscutur Quantum deligutur

Salih

Biraz daha karıştıralım  ;) Evrenin gözlemleyenden bağımsız olmadığıda söyleniyor. Aslında iş çok daha karmaşık.

fractal

şimdi  everen derken bizim onun dışında olamamız düşünülemez.bizim gözlemimiz etkileyebilir.kuantum fizği ve ışığın yapısı gibi.bilindiği gibi ışığın konumu belli olduğunda parçaçık hızı belli olduğunda dalgacık oluyordu...
Restantum cogniscutur Quantum deligutur

eLectronbLue

Bana göre herşey bir adet arayüz ve arkaplan programcığından ibaret... Neyin ne zaman nerede ve nasıl olduğu konusunda asla bir karara varılamıyor, çünkü program tek satırda sonsuz sayıda IF donguleriyle dolu, her IF dongusu kendi içerisinde başka IF donguleri ile bağlanıyor.

Hiçbir zaman IF X=Y diye gitmiyor
Defalarca tekrarlanan IF X=Y then IF A=B döngüleri ile dolu...

Gördüklerimiz ve duyduklarımız ise beynimizin çalışma frekansı ile sınırlanmış hızda olan bir ADC... Ve bu adc'nin hızı ise ZAMAN.

Farklı evrenler ise farklı frekanslarda çalışan farklı çözünürlükteki ADC'lerdir de denilebilir.

Hiçbirşeyin somut bir cevabı yok.

Biz kırmızıyı kırmızı görüyoruz, en azından beynimize gelen renk kodlaması olarak atıyorum 00ff 'i kırmızı diye adlandırıyoruz.
Hayvanların çoğu renk körü onlar zaten Allah'lık durumda...
Bazı hayvanlar bizim kırmızı gördüğümüzü mavi olarak görüyor, onların beynine de 22ff olarak gidiyor kodlama.
Peki ben mantık çerçevesinde soruyorum bu ışık yansımasının orjinali nedir?...


Madem mutlak soğuk -273.15 derece , bu sıcaklığa varıldığında bütün dalgaformlar yok oluyor, soğuktan hiçbir canlı ya da cansız varlık stabil iş göremiyor, bunun mutlak soğuk olduğu nasıl ispatlanıyor? Nasıl deney yapılabiliyor ? İspatlanıyorsa net rakam nasıl bulunuyor? Dünya üzerinde en büyük sayı kümesi reel sayılar olduğuna göre hangi dayanağa güvenerek -273.15 söyleniyor.

Aslında bir anda bütün bir meseleyi düşününce herşeyin pozitifi ve negatifinin içinde olduğumuzu anlayabiliyoruz ama bu evrende birtek "evet" ya da "hayır" yanıtı olabilseydi yargılanmanın bir manası kalmazdı. Bunu bir oyunda hile kodlarının elinizde olması gibi düşünebilirsiniz.

İyi Çalışmalar

fractal

diyelimki sizin modelleminiz gerçeğe en yakınki peki bu if lerin yapısı nedir?bu if leri yada şartları oluşturan şey nedir ve bu şartlrın(iflerin)kaynağı neidir?zaman "an"lardan oluşmuş ise.asıl sorun şu ozaman diyelim tüm "anlar" bu if yapıları ile bağlı..peki if yapıları nerde bu anların içindemi yoksa başka bir yerdemi?ve bu if ler kendilerininda şartlarını oluşturumu?kendi kendini yönlendirebilirmi?

mutlak soğuk demek titreşimin olmadığı atom da denebilir.titreşim yoksa cekirdek kendi içine doğru büzüşür ve cöker.bu mutlak sıcaklığı veren teori ve onun ispatında bu sonuca nasıl ulaşıldığı görülür.

ispatlanmış bir durumda reel sayılar kümesi tam sayılar kümesiden büyüktür...

kuantumdaa zaten olaylar evet yada hayır değildir.belli bir olasılık dahilindedir.zaten kuantumda uzay öklidin uzayı değik fizikte newtonun fiziği değildir.lobacevski uzayı ile einsteinın fiziğidir ..

schröderin kedisi paradoxunu duymayan kalmamıştır.kedi aynı anda hem canlı hem ölüdür.dolanık parçaçılarda mekandan bağımsız olarak haberleşirler.biri evrenin bir köşesinde diğeri en uzak yerinde olsa dahi birini etkileyen olay anında diğerinide etkiler..
Restantum cogniscutur Quantum deligutur

eLectronbLue

Her bir IF'in programın Run komutu aldıktan sonraki hali kendisini oluşturuyor diye düşünüyorum.

Yani anlatmak istediğim şu:
IF'leri farklı renklerde üst üste konulmuş bir kutu olarak kabul edelim, aralarda tabi ki de aynı renke üst üste gelmiş kutular da var. Kocaman bir matris düşünün. Her üst üste gelen aynı renkteki kutuları, döngüden çıkartırsak bu durumda geriye kalan kutular birbirlerinin üstüne düşecek ve  farklı yapıdaki IF'leri oluşturmuş olacaktır. Bu da kendi kendini oluşturması anlamına geliyor.

He şu da diğer bir düşüncedir ki, işte bu IF yapılarının RUN komutu almadan önceki halini ben Kader olarak tanımlıyorum.

Kader: Olacakların önceden Allah tarafından bilinmesi ve belirlenmişliğidir. Bu, şuanda bu paragrafı hazırlamam gibi birşey değil. Önüme gelecek seçenek sayısının diğer IF'lerle bağlantılı olması ve Allah'ın da bu IF yapılarını oluşturmuş olmasıdır.

daekim

Yani anlatmak istediğim şu:
IF'leri farklı renklerde üst üste konulmuş bir kutu olarak kabul edelim, aralarda tabi ki de aynı renke üst üste gelmiş kutular da var. Kocaman bir matris düşünün. Her üst üste gelen aynı renkteki kutuları, döngüden çıkartırsak bu durumda geriye kalan kutular birbirlerinin üstüne düşecek ve  farklı yapıdaki IF'leri oluşturmuş olacaktır. Bu da kendi kendini oluşturması anlamına geliyor.

(BLOCKAZOİD )

fractal

if yapısı ile ..gritli önermesini cözemessin daha bir evren paradikması için çok basit dğilmi...çünkü..

tüm giritliler yalancıdır önermesini elealdığımızda
bunu söyleyenin doğru yoksa yalanmı söylediğini nasıl bileceğiz.oysa bu önermenin tersi en az bir giritli doğru söylerdir.

uzun yıllar metamatikteki ve/veya ve bunların zıtları araştırılmıştır.yukardaki önermeyi if ile çözemessin...yine kuantuma gelicem..postmodern bir açıklama olucak ama...kuantumda parçaık orda değilse şurda şurda değilse orda dadır dan ziyade %79 orda dır yada %20 olasılıkla ordadır...ayrıca kaos kuramıda bunun karşısına cıkacaktır.nonlinersistemler..musluktan düzensiz bir şekilde damlayan suyu evrenin ağzından if yapısyla çaıklayabilirmsin...
Restantum cogniscutur Quantum deligutur

eLectronbLue

IF'ler fizik kuralları ile beslenirler. Bütün açıklaması budur. Ayrıca sadece başkalarının görüşlerini yani bu konuda çalışma yapmış olup birtakım teorileri geliştirmiş kişileri öne sürüyorsun arkadaşım. Ben bu konudaki senin düşünceni merak ediyorum, sana göre nedir bu clock palsinin tanımı?

Salih

Bir görüşe göre evren sonsuz sayıda frekanslı bir dalgalar denizi. İnsanların beyni bir decoder görevi görerek kendi decoderımızın  yani beynimizin kapasitesince, bu dalga okyanusunu anlamlandırıyor,  Dolayısıyla bizler aslında evrende bir gözlemciyiz de diyebiliriz. Olayları düzenleyesende bu dalgalar okyanusunu dalgalandıran boyut olmaktadır. Dini terminolijideki adı meleki boyut. Beynimizin kapasitesi çok az olduğu için evreni tam olarak anlamlandırmamız ve anlamamız mümkün olamamaktadır. Aslında bizler evrenin en kısıtlı ve alt boyutunu algılamaktayız (Dini terminolide esfeli safilin). Yani gökdelenin bodrumunda yaşamaktayız. Bodrumdaki imkanlarla bütün gökdeleni anlamaya çalışıyoruz.
Kimse yanlış anlamasın bu yazdıklarım benim anlayabildiklerim. Sadece sizlerle paylaşmak için yazdım. Gayet tabi çok saçma bulanda olabilir.
Saygı duyarım.

eLectronbLue

Alıntı yapılan: "salih"Bir görüşe göre evren sonsuz sayıda frekanslı bir dalgalar denizi. İnsanların beyni bir decoder görevi görerek kendi decoderımızın  yani beynimizin kapasitesince, bu dalga okyanusunu anlamlandırıyor,  Dolayısıyla bizler aslında evrende bir gözlemciyiz de diyebiliriz. Olayları düzenleyesende bu dalgalar okyanusunu dalgalandıran boyut olmaktadır. Dini terminolijideki adı meleki boyut. Beynimizin kapasitesi çok az olduğu için evreni tam olarak anlamlandırmamız ve anlamamız mümkün olamamaktadır. Aslında bizler evrenin en kısıtlı ve alt boyutunu algılamaktayız (Dini terminolide esfeli safilin). Yani gökdelenin bodrumunda yaşamaktayız. Bodrumdaki imkanlarla bütün gökdeleni anlamaya çalışıyoruz.

Tamamen aynı düşünceye sahibim.

erkan614

benim bildiğim frekans yok direkt noktalar dizisi olarak çalışıyor matematikteki limit tarzı bişi yani biz anlık olarak var olup an geçtiğinde yok oluyoruz sonra ikinci anda tekrar yaratılıyorz ve tekrar ve tekrar her an geçtiğinde ise yok oluyoruz, işte öyle bişi
burda tazelenme hızı diye bişi var işte o çooook küçük bir zaman dilimi evren olarak bunu ölçebilecek bir birim belirlemek imkansız o sebepten an olarak bildirilmiş (ve/veya tanımlanmış) bir afaki bir ölçü var. sanırım senin sorduğun bu eğer "an'ın" çarpmaya göre tersini alabilirsen frekansıda bulursun buda büyük ihtimalle yan sekiz olucaktır

esfeli safilin konusuna katılmıyorum o mertebeye insanın algılaması ile değil yaptıkları (ve/veya yapmadıkları) ile düşülür

fractal

erkan614 dediği doğrudur.madde planck sabiti süresi kadar zamanda atımlar yada enerji paketleri halinde var olmaktadır.quantum kelimsei yunancada ne kadar anlamını verir.nekadar 1 paket kadar:))E=hv=hc/λ ve h sabiti, önemli evrensel sabitlerdendir ve değeri 6.626 0693(11)•10-34 J•s kadardır. Planck zamanı 10-43 saniyedir ve bu bir kronon olarak da adlandırılır.şimdi madde hem enerji  nerjide maddeye dönüeşebilmektedir.maddeye enerji verildiğinde madde enerjiye dönüşür.ısıtılan bir madde eninde sonunda tamam enerji olur.ama enerji nasıl madeye dönüşür?bir ışığı nasıl maddeye dönüştürüsünüz.ışığın yapısı fotonlar ise zaten foton parçaçık değil eneji paketleridir ki nasıl madde olur....?

sayısız biribiri içine geçmiş evrenlerdende bahsedildiğini duymuşunuzdur.boyut kavramı artık en ilkel şekli bile nerdeyse 4 boyuttan cıktı.boyut sayıları nı berlirleyen evren modelleri bile oluşturulmuştur...

Yaydan çıkmış, ilerleyen bir ok hayal edelim. Zaman içindeki her anda, ok belirli bir konumdadır. Eğer an belirli, tek bir nokta ise o anda okun hareket etmeye zamanı yoktur ve durağandır. Bu nedenle gelecek anların hepsinde de durağan yani hareket etmeyen şekilde olması gerektir. Böylece ok her zaman durağandır ve hareket etmez; hareket imkânsızdır.bu yüzden aslında hareket de bir illüzyondur

ilginç birşey ise beynin kendisinin yada aklın neyi bilip bilemeyeceğini kendine bildirmesi konusudur.insan evrenin belli bir kısmını bilebilir ondan sonrasını aklı almaz önermesi.hiç bir zaman doğrulanamaz bir önermedir.
ve çelişiktir çünkü bu önermenin doğru olduğunu kabul ettiği zaman kendisinin bu kavramcayak bir yapıda olduğunu ispatlamasıda gerekir....
Restantum cogniscutur Quantum deligutur