Picproje Elektronik Sitesi

SERBEST BÖLGE => Bilim Teknik => Konuyu başlatan: uveren - 20 Aralık 2012, 22:11:18

Anket
Soru: GÖKTÜRK-2 nin yüksek oranda yerli üretime sahip olduğuna inanıyormusunuz ?
Seçenek 1: Evet oylar: 31
Seçenek 2: Hayır oylar: 71
Başlık: GÖKTÜRK-2
Gönderen: uveren - 20 Aralık 2012, 22:11:18
HAYIRLI OLSUN

Aşağıdaki gazete başlıkları 2 gündür dikkatimi çekiyor;


  • Yaparız dedik ve yaptık
  • İlk Yerli Uydu Göktürk-2
  • Yerli uydu uzayda saat gibi çalışıyor...
  • Ülkemizin yüksek çözünürlüklü yerli imkanlarla yapılan keşif uydusu Göktürk-2...
  • Yüzde 80'i yerli yapım olan Göktürk-2 keşif uydusu...
  • Türkiye'nin yüzde 100 yerli ilk uydusu. Türkiye, yüzde 100 yerli ilk uydusunu tasarladı. TAI ve TÜBİTAK Uzay tarafından Göktürk-2 Projesi ...

Ve sonucunda bu soruları kendime sormadan edemiyorum;


  • Bu uydu %80 mi yerli yoksa %100 mü ?
  • Eğer ikisinden biri doğru ise niçin başka bir ülkeden kontrol ediliyor ?
  • Ve yine eğer ikisinden biri doğru ise bu uyduda kullanılan direnç, kondansatör, transistör, çipler vb. nereden temin edildi ? Niçin perakende elektronik komponent satıcılarında biz yerli üretilen bu ürünleri bulamıyoruz ?
  • Eğer bu tür elektronik komponentler kullanılmadıysa nasıl bir teknoloji kullanılmış olabilir ?
  • GÖKTÜRK-1 sonuçlanmadan GÖKTÜRK-2 mi tamamlandı ?

Yerli üreticiler hakkında hiç bir bilgi bulamadım. GÖKTÜRK-1 hakkında iddialar var ama bulabildiğim resmi tek bilgi https://www.tai.com.tr/tr/proje/gokturk-1 (https://www.tai.com.tr/tr/proje/gokturk-1) adresindeki açıklama;

Alıntı YapGÖKTÜRK-1 Programının amacı; coğrafi kısıtlama olmaksızın dünya üzerinde herhangi bir bölgeden askeri istihbarat amaçlı yüksek çözünürlüklü görüntü elde edilmesine imkan tanıyacak aynı zamanda orman alanlarının kontrolü, kaçak yapılaşmanın takibi, doğal afet sonrası en kısa sürede hasar tespiti, ürün rekolte tespiti, coğrafi harita verilerinin üretilmesi gibi pek çok sivil faaliyet alanında da görüntü ihtiyacını karşılayacak bir uydu sisteminin tedarik edilmesidir.

Bu amaçlara ek olarak proje ile TUSAŞ'da 5 tona kadar tüm uyduların entegrasyon ve testlerinin yurtiçinde gerçekleştirilebileceği uluslar arası standartlarda bir uydu montaj, entegrasyon ve test merkezi de kurulacaktır.

GÖKTÜRK-1 projesine ait sözleşme, Milli Savunma Bakanlığı Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile TELESPAZIO arasında 13 Temmuz 2009 tarihinde imzalanmış ve 19 Temmuz 2009 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

TELESPAZIO Ana Yükleniciliği'nde yürütülen projede TUSAŞ, TELESPAZIO'ya karşı sorumlu olduğu iş paketlerine doğrudan katılım sağlamaktadır. Doğrudan katılım dışında, GÖKTÜRK-1 Uydusunun bazı bileşenleri de TUSAŞ tarafından üretilmektedir.

GÖKTÜRK-1 Projesi kapsamında uzay ve uydu sistemlerine yönelik teknoloji, uzman insan gücü ve alt yapı geliştirilmenin yanı sıra Ülkemizin gelecekteki gözlem ve haberleşme uydularının yurtiçinde üretilmesine yönelik kritik bir altyapı olan Uydu Montaj, Entegrasyon ve Test Merkezine sahip olması projenin stratejik hedefe haiz kazanımları arasında tanımlanabilir.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: Stylas - 20 Aralık 2012, 22:16:51
Hocam inan bu soruları bende soruyorum.Ama bence doğru düzgün bir cevap bulamayız.Bence Türk Malı olan tek şey tasarımıdır.Geri kalan herşey yabancı kaynaklı.Kullanılan komponentler zaten yerli malı olsa Trkiye bu durumda olmazdı benim görüşüm böyle.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: kudretuzuner - 20 Aralık 2012, 22:20:21
Merhaba
facebookta şöyle bir makaleye rastladım.Buyrun.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/22196121.asp?yazarid=249&hid=22197314 (http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/22196121.asp?yazarid=249&hid=22197314)
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: 94220039 - 20 Aralık 2012, 22:29:55
Göktürk 2'nin test işlemlerinde kullanılan ve Türkiyede üretilen DC Güç kaynaklarının Programlarının Güncellenmesi işlemini yapmıştım. Bu DC Güç kaynakları 300 Volt 8 Amper ve 50 Volt 3 Amper şeklinde 2 farklı model idi.  Bu DC güç kaynaklarından toplamda  yaklaşık 100 kadar vardı. Tek bir PC ile MODBUS üzerinden Kumanda edilmeleri gerekmekteydi. Bunların ayrıca manual kumanda edilebilmeleri için Easyview Renkli grafik ekranlı bir uzaktan kumanda ünitesi yapmıştım.
(http://resimyukleyin.net/images/96176651738522166110.jpg)


Herhalde sorunsuz bir şekilde çalışmasını isteyenlerden biride benimdir.


Yüksek oranda yerli üretim olmadığını orada çalışanlar söylemişti.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: Stylas - 20 Aralık 2012, 22:37:21
Alıntı yapılan: kudretuzuner - 20 Aralık 2012, 22:20:21
Merhaba
facebookta şöyle bir makaleye rastladım.Buyrun.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/22196121.asp?yazarid=249&hid=22197314 (http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/22196121.asp?yazarid=249&hid=22197314)
Hocam daha sabah okudum güle güle okudum.Siyasetle işim olmaz ama harbi saçmalık millet kandırılıyor.Kahvedeki adam vay be uydu yapmışız helal olsun adamlara diyor :)
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: muratdu - 20 Aralık 2012, 22:43:24
casper PC ler gibi birşey olsa gerek.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: uveren - 20 Aralık 2012, 22:48:33
Ülke için ne bu uydunun nede başka birşeyin başarısız olmasını arzulayan vatan hainidir.

Alıntı yapılan: Stylas - 20 Aralık 2012, 22:16:51
Kullanılan komponentler zaten yerli malı olsa Türkiye bu durumda olmazdı

Rusyada bir dalı elektronik olan rusnano diye bir holding var, 2007 de kurulduğu söyleniyor ama geçen yıl seyrettiğim bir belgeselde firmada granit konusunda (granitten çok büyük ebatlarda dokunmatik paneller üretiyorlar) "search" kelimesinin başına 3 defa "re" eklenmiş birim olduğunu gördüm. Yani konu araştırılmış ve proje tamamlanmış ardından tekrar araştırılmış ve bu döngü 4.defaya kadar çıkmış. Bilimsel araştırmaların çok uzun sürdüğü düşünülürse ki özellikle elektronikte, tıpta ve nükleerde asistan olan biri emekli oluyor ama araştırma hala bitmiyor bundan dolayı 2007 de kurulan bir firma için bu araştırmaların imkansız olması lazım. Hani diyorum bizde de derin yapılar çok ya, acaba filmlerdeki gibi yeraltlarında falan bizimde gizli tesislerimiz olabilirmi ? Çünkü bir ara yerli savaş uçağı falanda deniyordu ? Doğrusunu isterseniz apaçık YALAN diye bağırmak istiyorum ama ne yaparsın vatan sevgisi engelliyor !
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: ayhani - 20 Aralık 2012, 23:07:51
Alıntı yapılan: Stylas - 20 Aralık 2012, 22:37:21
Hocam daha sabah okudum güle güle okudum.Siyasetle işim olmaz ama harbi saçmalık millet kandırılıyor.Kahvedeki adam vay be uydu yapmışız helal olsun adamlara diyor :)

Hımmmm!

Vuralım abalıyada, niye vuralım?  Yılmaz ÖZDİL burada şimdi ne demek istedi?
İyi kötü çaba gösterip parçaları vs dışardan olsada iyi kötü uydu tasarımı yapmaya çalışmak kötümü şimdi? Yani bunları yapmaktansa, bu konularda hiçbirşey yapmayıp, cumhuriyetin 100.yılına yaklaşırken hala "onyılda ördük ülkeyi demir raylarla "dizelerini söyleyip kendimimizimi avutacağız?
Yılmaz ÖZDİL'in burada söylemek istediği  anlayan varsa izah etsin.

Evet doğrudur, parçlarının tamamı yabancıdır. Fakat siz olsanız uydu tasarlayacak olsanız tüm parçaları dışardan almak yerine tek tek kendinizmi yapardınız. Elektronikte böyle bir dünyamı varda biz  bilmiyoruz? O zaman İPHONE sanırım ekran vb parçlarını samsungtan alıyor diye aslında iphone kuzey kore malımı diyeceğiz. Tabiki gönlümüz, birçok parçasını kendi ürettiğimiz bir uydu vs yapmak ister. Ama sırf parçlarını dışarıdan alıyoruz diye gösterilen çabaları acımasızca kahve ağzıyla eleştirmek bizim gibi ülkelerde iyi yazar yapıyor insanı.

Devrim arabalarını  HYUNDAİ'den 5 yıl önce motoru dahil sıfırdan üreten bir ülkeyiz. HYUNDAİ kurulduğunda motorunu MİTSUBİSHİ'den alıyordu.

Yılmaz ÖZDİL gibi tipler KORE'de olsa "Bunun motoru japon neresi yerli der hyundai diye bir marka bırakmazdı". Allah Korelileri korumuş.

İşte bizde böyle tipler yıllar önce koskoca DEVRİM arabalarının yapılışını görmeyip, benzini bitti diye alaya ederek, bir efsanenin başlamadan bitmesine sebep olmuşlar.

Haydi birlikte vuralım abalıya arkadaşlar. Belki bu mühendis arkadaşlardan biri burayı takip ediyordur, hevesini kırarız hadi gayret.
Türk'ün Türk'ten başka düşmana ihtiyacı yok!


NOT: Burada mikroişlemci ile devre tasarlayıp %100 yerli diyen arkadaşlar, bundan sonra kendi  işlemcinizi yapmadan sakın böyle bir ifade kullanmayın.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: ayhani - 20 Aralık 2012, 23:24:16
Alıntı yapılan: gerbay - 20 Aralık 2012, 23:20:11
hocam dizayn da sana ait değil, üretim de..


Bu bilgiyi bu kadar net nereden ulaştınız? Üretim dışarıdandır diyelim tasarımın yerli olmadığını nereden bu kadar net öğrendiniz?

NOT: Bu uydu ilk fırlattığımız uydu değil. Bundan öncekileri neden biz yaptık demedilerde özellikle bunu sahiplendiler birde bunu açıklarsanız merakımı gidermiş olursunuz?
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: esensoy - 20 Aralık 2012, 23:30:28
Alıntı yapılan: ayhani - 20 Aralık 2012, 23:24:16
Bu bilgiyi bu kadar net nereden ulaştınız? Üretim dışarıdandır diyelim tasarımın yerli olmadığını nereden bu kadar net öğrendiniz?

NOT: Bu uydu ilk fırlattığımız uydu değil. Bundan öncekileri neden biz yaptık demedilerde özellikle bunu sahiplendiler birde bunu açıklarsanız merakımı gidermiş olursunuz?
mesela seçimler yaklaşıyor olabilir
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: ayhani - 20 Aralık 2012, 23:32:33
Alıntı yapılan: gerbay - 20 Aralık 2012, 23:28:19
http://www.telespazio.it/Gokturk.asp (http://www.telespazio.it/Gokturk.asp)

bizimkiler "sözde" öğrenmeye gittiler

Verdiğiniz linkte uyduyu biz yaptık Türk'lere sattık diye birşey okuyamadım. Yoksa benmi anlamadım. Ana yüklenici biziz ve Türkiye'de roketsan, tübitak vs gibi firmalarda ortağımız gibi birşeyler anladım.

Doğru yol bu değilmidir? Şimdi uydu yapmak için teknoloji transferi yapmadan bir atölyeye kapanıp çalışmalarımı lazımdı? Ben neyi kaçırıyorum?

ÖZDE değilde SÖZDE öğrendiklerine nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?

mesaj birleştirme:: 20 Aralık 2012, 23:35:08

Alıntı yapılan: esensoy - 20 Aralık 2012, 23:30:28
mesela seçimler yaklaşıyor olabilir

Hocam bunun için bazılarının tabiriyle birkaç ton  makarna yeterdi uygu fırlattık demeye pek gerek yok. Zaten sıradan vatandaş TÜRKSATlarıda biz yaptık bilir. Bu arada AKP'nin sözcüsü vs değilim. Sadece öldürdüğü yiğite hakkınıda vermeye çalışan biriyim.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: ayhani - 20 Aralık 2012, 23:39:05
Alıntı yapılan: gerbay - 20 Aralık 2012, 23:35:52
dünya küçük..

siz, "Türk Malı" bilgisini nereden aldınız?

Heryerde bangır bangır "Bu uyduyu biz tasarladık" diyorlar.

Genel kuraldır. Aksi ispat edilmedikçe söylenenler doğru kabul edilir. Aksini iddia eden iddiasını kanıtlamak zorundadır.

Bu durumda yerli olmadığını kanıtlamak size kalmış.

Özde değilde sözde öğrenmeye gittikleri ayrımına nasıl vardınız hala burayı anlayamadım.

NOT: Ayrıca ben uydu yerli malı demedim. Sadece yapılan çabayı takdir etmek gerektiğini Yılmaz ÖZDİL gibi kahve ağzıyla yazı yazanların bu ülkeye faydadan çok zarar verdiğini belirtmek istedim.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: ayhani - 20 Aralık 2012, 23:47:21
Alıntı yapılan: gerbay - 20 Aralık 2012, 23:43:02
neyse hocam siz istediğinize inanmaya devam edin..  tatlı rüyalar..

ha bu arada, çok daha ucuza bireysel olarak uydu toplayıp, çin e ya da hindistana büyüklüğüne göre 100 k USD nin altında bir fiyata yörüngeye yerleştirtebilirsiniz..

Sizede hayırlı geceler, tatlı rüyalar. Uydu bilgisi iyiymiş. Birgün uzaya uydu gönderecek kadar zengin olursam bu bilgiyi değerlendireceğim.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: uveren - 20 Aralık 2012, 23:53:27
Alıntı yapılan: kudretuzuner - 20 Aralık 2012, 22:20:21
Merhaba
facebookta şöyle bir makaleye rastladım.Buyrun.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/22196121.asp?yazarid=249&hid=22197314 (http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/22196121.asp?yazarid=249&hid=22197314)

Tüm yazarları önyargısız okur pek çoğuna at gözlüğü takmış devekuşu derim. Çünkü maalesef "doğruya doğru, yanlışa yanlış" diyebilen bir gazeteci yok. Kimine göre hepsi doğru, kimine göre hepsi yanlış. Aynı zamanda bu doğru ve yanlışlar yönetimlere görede değişebiliyor. Ama konu bu değil. Eğer bu linkteki vatandaşın yerli olup olmadığı dışında yazdıkları yani GÖKTÜRK-1, Rusyadan fırlatılan ve kaybedilen uydu,  kaybedilen başka bir haberleşme uydusu olduğu, güneş panelleri yanlış olduğu için 3 senede hurda olan başka bir uydu varsa yani bunlar doğru ise vah ki ne vah.

Konunun anketinden anlaşılacağı üzere buradaki konu yerli üretim olup olmaması, bir üretici montajını yaptığı ürünü "YERLİ ÜRETİM" diye satıyorsa kimseyi bağlamaz çünkü o ürünün maliyetini biz karşılamıyoruz, kazancındanda istifade etmiyoruz ama siyasetçiler "YERLİ MONTAJ" yerine "YERLİ ÜRETİM" diyerek bizi kandırıyorsa (ve hatta kendileride kandırılmış olabilir) ve işi azda olsa bilen bizler bu forumda bunu sorgulamıyorsak at gözlüğü takmış devekuşu sıfatı bizede gayet uygundur.

Ve ayrıca lütfen olayı siyasi partiler seviyesine indirmeyelim. Açıklama yapan makam Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yürütme organının başıdır yani Başbakanlıktır. Sanırım asıl konu "Devlet Milletine yalan söylermi, söylerse niçin ?" olmalıydı. Bu durumdada konunun bu başlıkta olmaması gerekir hatta bu forumda olması yanlış olurdu. Konunun BİLİM/TEKNİK ten siyasete kaydığını düşünüyorum, yöneticelerde aynı kanaatte ise konu kilitlenebilir.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: ayhani - 21 Aralık 2012, 00:09:39
Alıntı yapılan: uveren - 20 Aralık 2012, 23:53:27
Eğer bu linkteki vatandaşın yerli olup olmadığı dışında yazdıkları yani GÖKTÜRK-1, Rusyadan fırlatılan ve kaybedilen uydu,  kaybedilen başka bir haberleşme uydusu olduğu, güneş panelleri yanlış olduğu için 3 senede hurda olan başka bir uydu varsa yani bunlar doğru ise vah ki ne vah.

Hepimiz bilirizki AR-GE aşamasında birçok kaza kayıp olabilir. Yani bu durumda bir uyduyla bağlantı kopup kaybettik diye bir daha bu işlere kalkışmamakmı lazım. Hiç uydu fırlatmazsanız hiç uydunuz kaybolmaz mantık bu mudur yani?

Hangi millet ilk denemesinde mükemmel uydu, roket vs vs yaptı. O zaman ar-ge diye birşey olmaz. Mesela çin arabası GELLY diye küçümsediğimiz firma gitti SAABI aldı son arabasıda NCAP'ten 4 yıldız aldı. Bu demektirki adamlar bu işi öğreniyor. Bizimkide böyle birşey olamazmı? Neden bu kadar acımasız?

Alıntı yapılan: uveren - 20 Aralık 2012, 23:53:27
Konunun anketinden anlaşılacağı üzere buradaki konu yerli üretim olup olmaması, bir üretici montajını yaptığı ürünü "YERLİ ÜRETİM" diye satıyorsa kimseyi bağlamaz çünkü o ürünün maliyetini biz karşılamıyoruz, kazancındanda istifade etmiyoruz ama siyasetçiler "YERLİ MONTAJ" yerine "YERLİ ÜRETİM" diyerek bizi kandırıyorsa (ve hatta kendileride kandırılmış olabilir) ve işi azda olsa bilen bizler bu forumda bunu sorgulamıyorsak at gözlüğü takmış devekuşu sıfatı bizede gayet uygundur.


Evet olayı siyasetten uzak tutmak gerek. İşte benimde tam anlamadığım bu.

Bir ülkenin başbakanı ve tübitak gibi kurumları uyduyu biz tasarladık diyor. Burada  biri çıkıp sanki adamların yanındaymış gibi hayır bu yerli malı değil kondansatörü, direnci, kamerası yerli değil gibi komik gerekçelerle yerli olmadığını söylüyor. Yani başbakan tübitakk, tüsaş, roketsan yalan söylüyor bu arkadaşlar doğru söylüyor. İlginç.

Niye bu kadar acımasız eleştiriyoruz. Olamazmı gerçekten yerli tasarım olamazmı? Bu işten anlayan biri olarak sizce çokmu imkansız?

Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: uveren - 21 Aralık 2012, 00:17:57
Alıntı yapılan: gerbay - 20 Aralık 2012, 23:32:07

telezpazia NIN SAYFASINDAN;

Göktürk is the first Earth observation satellite system for the Turkish Defence Ministry equipped with a high-resolution optical sensor.

The Göktürk programme is managed by Telespazio as prime contractor; Thales Alenia Space (Thales/Finmeccanica) which is responsible for the satellite and for the satellite integration and testing centre; and local industrial partners including Tai A.S., Aselsan A.S., Tubitak Bilgem, Roketsan A.S. and TR Tecnoloji. Telespazio is building the ground segment for the system to provide in-orbit operation and data acquisition and processing.

The company will also be responsible for the satellite launch, the early orbit phase and test services.

TÜRKÇESİ;

Göktürk, Türk Askeri Savunması için yüksek çözünürlüklü optik sensörle donatılmış ilk dünya gözlem uydusudur.

Göktürk programı birincil yüklenici olarak Telespazio tarafından yönetilmiştir. Thales Alenia Space (Thales/Finmeccanica) bu uydunun montajı ve testinden sorumludur; ve yerel endüstriyel ortakları Tai A.S., Aselsan A.S., Tubitak Bilgem, Roketsan A.S. and TR Tecnoloji dir.

Telespazio yörünge oparasyonlarını sağlamak (uyduyu yönlendirmek denilebilir) ve data toplama ve işleme için yer bölümlerini (dünya kastediliyor) inşaa ediyor.

Firma erken yörünge aşamasında uydunun fırlatılmasından, servislerin testinden sorumlu olabilecektir.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: eistain_54 - 21 Aralık 2012, 00:31:28
Çok saçma ve garip bir tartışma konusu daha.Hadi bakalım pirince buyurun.Yumurta mı tavuktan çıktı yoksa yerli olması için herşey bize mi ait olmalı?Bu kadar biz geçiyo da gerçekte bahsi geçen "biz" kim?Tr kimliğine sahip kişiler mi?Varsayalım ki hereyi Tr'de üretiliyor.Çalışan müh.lerde Tr vatandaşı.Ancak çeşitli ülkelerden gelmiş bu proje için vatandaşlık almışlar vs.Olmaz da olddu diyelim!O zaman durum ne olacak?Ya bence burada oturup tartışılması gereken yerliydi değildi tartışması değilde varsa uydular hakkında yada benzeri vs konuda bilgimiz diyelim ki "neden onca para verip yaptırdın da şunu eklemedin be devlet" vs vs.Üzerindeki teknolojiden konuşalım,ilerletilebileceği noktaları konuşalım.Neden forddaki,vw deki yada x firmadaki rtoslar örnek gösterilerek tartışma konusu yapılabiliyo da bizim bu tip ürünlerimiz hiç bu yönleriyle konuşulmuyo?Sevgili gerbay rtoslar ile ilgili bilgi düzeyin ortada.Neden bize bu projedeki rtos ile ilgili bilgi vermek yerine "karalama" (gerçekde olsa) yolunu tercih ediyorsunuz?Yada sevgili konuyla bir yerinden ilgili forumdaşlarım burada salakça bi şekilde yerli yersiz tartışmasına girişmek yerine kullandığı güzellikleri yada hataları konuşmuyorz?Basının bizleri nereye yönlendirmek istediğini gayet iyi biliyorsunuz sayın gerbay.Siz neden forumdaşlarımızın bu tip basından aldıkları haberleri doğru yere yönlendirmek yerine tartışmaya dahil oluyorsunuz anlamıyorum.Anlamıyorum çünkü konuyla ilgili bilgili olduğunuz aşikar.En azından ben öyle inanıyorum.Bir anlamda bu konuşmaların olması sizin sorumluluğunuzdur.!Çünkü konuya bir noktada hakimken bu konuşmayı doğrunoktaya taşıyabilecekken sizde aynını yapıyorsunuz!Birinin doğru olanı yapması gerek.Konuya hakim biri olursa daha kolay olur.Abiler,kardeşler,ablalar;bırakın kim nerde neyi yaptırdıysa yaptırdı.Eğer siz o projede yer almadıysanız ve bu ve benzeri yapımlar "yerli" değilse kesinlikle bu devletimizin değil hepimizin suçudur.!Bakın hükümet demiyorum devletimizin diyorum.Kalıcı olan o ve halktır.O yüzden kendi sorumluluğumuzu birilerine yıkmayı bırakalım ve hadi biraz da iş konuşalım.Ben merak ediyorum bu projede en çok kullanılan dil hangisidir?Sadece tek bir ile bu sistem üretilmemişdir sanırım?(C,C++,java,C#)?Kullandıkları ki kullanılmışmıdır onu da bilmiyorum rtos hangisidir?Rtos üreticilerinde yer alan yada görev alan bizden yada bilindik birileri var mıdır?
Sürçü lisan ettiysem özür diliyorum.Bu da benim serzenişimdir!Selametle
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: ayhani - 21 Aralık 2012, 00:38:56
Alıntı yapılan: gerbay - 21 Aralık 2012, 00:04:17
Güneykore nin uzun yıllardır kullandığı kendi özgün uçağı KAI KT1 i HÜRKUŞ adı ile %100 yerli eğitim uçağı diye kakalamaya çalışan ama hazır uçağı bile uçuramayan, ancak hangara sok çıkar - sok çıkar - sok çıkar  dan öteye geçiremeyen adamlar 2 sene de uydu yapıp bir de gönderdiler öyle mi..   komik olmayın lütfen..

bu hürkuş;
(http://img.haberler.com/galeri/91/hurkus-gorucuye-cikti_97819_b.jpg)

bu da KAI KT1;
(http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/c/c0/KT-1_acrobatic.jpg/800px-KT-1_acrobatic.jpg)


http://en.wikipedia.org/wiki/KAI_KT-1 (http://en.wikipedia.org/wiki/KAI_KT-1)


Kendimizi bu kadar yerden yere vurmayalım bence.

http://www.airporthaber.com/kose-yazilari/koenigsegg-ve-vecihi-hurkus-1058y.html (http://www.airporthaber.com/kose-yazilari/koenigsegg-ve-vecihi-hurkus-1058y.html)



İdealistler her zaman sonuca ulaşamıyabiliyor. Vecihi HÜRKUŞ ve Nuri DEMİRAĞ gibi...

Yazının hacmi nedeniyle bu yazıda Sadece Vecihi HÜRKUŞ 'un kısa bilgilerini paylaşıyorum.

Bir başka yazı ile Nuri DEMİRAĞ'ı anarız...

Vecihi HÜRKUŞ'un, pilot olarak ilk uçuşu 21 Mayıs 1916 tarihindedir. Hürkuş,1917 sonbaharında Kafkas Cephesi'ne, 7. Tayyare Bölüğü'ne atandı. Orada bir Rus uçağı düşürerek Kafkas Cephesi'nde uçak düşüren ilk pilot oldu.

Kurtuluş Savaşı'nın ilk ve son uçuşunu yapan, İzmir / Seydiköy Hava Meydanını alan pilot olmuş, TBMM'den üç defa takdirname alarak kırmızı şeritli İstiklal Madalyası kazanmıştır.

İlk uçağı Vecihi K VI'yı imal etmiştir. Uçağı için uçuş müsaadesi istemiş, uçabilirlik sertifikası için bir teknik heyet oluşturulmuş, ancak teknik heyetin içerisinde tayyareyi uçuracak ve kontrol edecek personel bulunmadığından gecikmiştir. Sonunda teknik heyetten birinin "Vecihi, biz sana bu lisansı veremeyiz, uçağına güveniyorsan atla, uç, bizi de kurtar" sözü üzerine Hürkuş, 28 Ocak 1925'de uçağı Vecihi K VI ile ilk uçuşunu yapar.

İzin almadan uçtuğu için cezalandırılınca, istifa ederek hava kuvvetlerinden ayrılır.

Milli Savunma Bakanlığı ile Kayseri'de Tayyare Onarım ve Motor Anonim Şirketi (TOMTAŞ) adında bir fabrika kurmak için anlaşır.

Milli havacılığımız için güzel bir başlangıç olan TOMTAŞ ne yazık ki 1928 yılına kadar çalışmalarına devam edebildi. Kötü yönetimi yüzünden 1928'de iflas etmiş, daha doğrusu iflas ettirilmiştir.

Vecihi HÜRKUŞ ,2.uçağı olan XIV uçağını 1930 yılında inşa etmiştir.Uçağı ile birlikte uçarak İstanbul'dan Ankara'ya gitmiştir. Başbakan İsmet İnönü ve bazı komutanlar tarafından uçağı incelenerek tebrik edilmiştir. Uçabilirlik sertifikası verilmesi için İktisat Bakanlığı'na müracaat ederek müsaade istemiştir.

14 Ekim 1930'da, "Tayyarenin teknik vasıflarını tespit edecek kimse bulunmadığından gereken vesika verilmemiştir" cevabını almış ve istenen belgenin alınması amacıyla Çekoslovakya'ya gönderilmesi için müsaade almıştır.

Hürkuş 23 Nisan 1931'de Çekoslovakyalı yetkililer tarafından uçuş müsaadesini almıştır.

Vecihi Hürkuş, 21 Nisan 1932'de İlk Türk Sivil Havacılık Okulu'nu kurar. 27 Eylül 1932'de eğitim ve öğretime başlanır.Sivil Tayyare Okulu parasal sorunlardan ve yetiştirdiği öğrencilerin diplomalarına denklik verdirememiş olmasından kapanmıştır.

Nuri Demirağ Bey, bir tayyare yapımı için 5.000 TL vermiş, böylece 1933'de adı "Nuri Bey" olan "Vecihi XVI" kapalı kabin uçağı yapılmıştır ve aynı yıl tek satıhlı "Vecihi XV" uçağını da inşa etmişlerdir.

Atatürk, gezdiği her yerde kendisini havadan saygıyla izleyen, gazetelerdeki yazılardan izlediği Hürkuş hakkında da THK Başkanı Fuat Bey'den bilgi ister.
Aldığı cevaplar karşısında Büyük Atamız: "Ya, öyle mi? O halde Türk Kuşu namı ile yeni bir çalışma yolu açın ve Vecihi'den faydalanın" emrini verir.

Türk Hava Kurumu, 1937 sonbaharında mühendislik eğitimi için Hürkuş'u Almanya'ya gönderir. Vecihi Hürkuş, Weimar Mühendislik Mektebi'ne ihtisas sınıfından başlatılmış, bir buçuk yıl sonra da mezun olmuştur. 27 Şubat 1939'da Tayyare Makine Mühendisliği diplomasını almıştır. Türkiye'ye döndüğünde Bayındırlık Bakanlığına başvurarak, "Tayyare Mühendisliği Ruhsatnamesini" almak istedi. Ancak yetkililer, "iki yılda mühendis olunmaz" diye bir gerekçe ile kabul etmemişlerdir. (2.5 yılda işletme mühendisliğini bitiren arkadaşıma okulunun ne kadar zorluk çıkardığını hatırlayınca ahh bürokrasi dedim hiç değişmeyeceksin herkesi sıradan olmaya zorlayacak ve üreteni dışlayacaksın ,e.g)

Mühendisliğini Danıştay kararı ile kabul ettirir. Türk Hava Kurumu'nda da yönetim değişmiş, vazifeleri başkalarına verilmiştir. O günkü koşullarda teknik imkânın olmadığı Van'a tayin edilir. Bunun üzerine istifa ederek kurumdan ayrılır.

1951'te 5 arkadaşıyla birlikte havadan zirai ilaçlama yapmak üzere "Türk Kanadı" adı ile bir şirket kurmuş ve ortaklar arasında çıkan anlaşmazlık üzerine Hürkuş, haklarından vazgeçerek şirketten ayrılmıştır.

29 Kasım 1954'de Hürkuş Hava Yolları'nı kurdu. Türk Hava Yolları'nın seferden kaldırdığı uçaklardan sekiz uçak Ziraat Bankası'ndan kredi ile satın alınmıştı. Bir takım güçlüklerle uğraşarak hava yollarının sefer yapmadığı yerlere seferler koyarak, izin vermediklerinde gazete taşıyarak çalışmak istedi, ama kazalar, kaçırılmalar, sabotajlar sonunda Hürkuş Hava Yolları'nın uçakları uçuştan men edildi.

Buna rağmen elinde kalan son uçağını (TC-ERK) da Maden Tetkik Arama Enstitüsü'nün emrinde kullanarak Güney Doğu Anadolu'da toryum, uranyum ve fosfat arayarak zor doğa koşullarında çalıştı. 16 Temmuz 1969'da vefat etmiştir.(Kaynak:www.kimkimdir.gen.tr)

Bir sonra ki yazı da ( Havacılık ve Ölçü Birimleri ) buluşmak üzere...

Saygılarımla.
Erdal GÜLMEZ


mesaj birleştirme:: 21 Aralık 2012, 00:43:59

https://www.tai.com.tr/tr/haber/tusas-avrupa-havacilik-otoritesinden-tasarim-organizasyonu-sertifikasi-aldi (https://www.tai.com.tr/tr/haber/tusas-avrupa-havacilik-otoritesinden-tasarim-organizasyonu-sertifikasi-aldi)

USAŞ, Avrupa Havacılık Otoritesi'nden Tasarım Organizasyonu Sertifikası Aldı
Share

    Print
    inShare

20 Temmuz 2012

Türkiye'de uçak, helikopter, insansız hava araçları ve uydu gibi hava-uzay platformlarının tasarımı, geliştirilmesi, imalatı, entegrasyonu, modernizasyonu ve satış sonrası hizmetleri alanlarında tek teknoloji merkezi olan Türk havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ), Eğitim Uçağı "HÜRKUŞ" için Avrupa Havacılık Otoritesi'nden (EASA) "Tasarım Organizasyonu Sertifikası" aldı.

Tüm tasarımcı mühendislerin yönergeler ve yönetmeliklere uygun olarak bir uçağı emniyetli olarak tasarlayabildiklerini tescilleyen sertifikaya başvuru 2007'de yapılmıştı.

O tarihten bu yana EASA ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) uzmanlarının yaptıkları denetimlerden başarıyla geçen TUSAŞ'a, her türlü emniyeti gözeterek uçak tasarlayabilir yetkisi verilmiş oldu.

Bu yetki EASA'nın Türkiye'ye verdiği ilk uçak tasarlama yetkisi oldu.

Verilen yetki, fikir aşamasından uçağı uçurana kadar TUSAŞ'ın tüm organizasyonunun uluslararası kurallara göre uyum içinde çalıştığını kanıtlıyor.

Tescil edilen yöntem ve yönetmelikler, TUSAŞ'ın Bölgesel Uçak/Savaş Uçağı, vb. yeni ürünlerin de geliştirilmesinin yolunu açıyor.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: pisayisi - 21 Aralık 2012, 00:44:38
Tübitak başkanı, yazılımının yüzde yüz yerli, donanımının ise yüzde seksen oranında yerli olduğundan bahsetmiş. Bukadar da yalan olmaz sanırım. Türkiyede donanım namına hiç bir üretim olmadığı için, en ufak komponentlerden başlandığında yüzde yüz oranında donanım yabancılara ait oluyor. Devreyi tasarlamak birleştirmek o işleri burda yapmak yerlilik oranını yüzde 80lere çıkartamaz...

Alıntı YapTÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak, GÖKTÜRK-2'nin en önemli özelliğinin yüksek yerlilik oranı olduğunu söyleyerek, "İçerisindeki yazılımların yüzde 100'ü, donanımın ise yüzde 80'i Türk mühendisleri tarafından yapıldı" dedi.
http://www.tubitak.gov.tr/tr/haber/gokturk-2nin-en-onemli-ozelligi-yuksek-yerlilik-orani (http://www.tubitak.gov.tr/tr/haber/gokturk-2nin-en-onemli-ozelligi-yuksek-yerlilik-orani)
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: speak48 - 21 Aralık 2012, 01:03:57
Alıntı yapılan: gerbay - 20 Aralık 2012, 23:50:35
hocam insanlar net de bir araya gelip uydu gönderiyor artık günümüzde..
yani şu picproje üyeleri olarak ortak uydu bile gönderilebilir..

hocam ben varım ne dersiniz?


Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: uveren - 21 Aralık 2012, 01:08:33
Alıntı yapılan: ayhani - 21 Aralık 2012, 00:09:39
Bir ülkenin başbakanı ve tübitak gibi kurumları uyduyu biz tasarladık diyor. Burada  biri çıkıp sanki adamların yanındaymış gibi hayır bu yerli malı değil kondansatörü, direnci, kamerası yerli değil gibi komik gerekçelerle yerli olmadığını söylüyor. Yani başbakan tübitakk, tüsaş, roketsan yalan söylüyor bu arkadaşlar doğru söylüyor. İlginç.

Telespazio, a Finmeccanica (67%) - Thales (33%) company, is building the first Turkey's Earth observation satellite system.

TÜRKÇESİ;

Telespazio, a Finmeccanica (67%) - Thales (33%) firması TÜRKİYENİN İLK DÜNYA GÖZLEM UYDU SİSTEMİNİ YAPIYOR.

67 ile 33 toplanınca geriye bişey kalmıyor. Sanırım "YERLİ MONTAJ" ifadesi bile fazlaymış :(

Psikolojik yönlendirme bu olsa gerek. "YERLİ MALI" ifadesi nedeniyle sadece Türkçe aramıştım. Yukarıda Telespazio web sitesi verilince olay açıklığa kavuştu. İlgilenenlere dosyanın bulunduğu link : http://www.telespazio.it/docs/brodoc/Scheda_Gokturk_Eng_2011.PDF (http://www.telespazio.it/docs/brodoc/Scheda_Gokturk_Eng_2011.PDF)

Ruslar hala 50 yıllık kapsülleri kullanıyorlarken bizim uydunun tasarım ömrü sadece 7 seneymiş.

Yinede yazılımın %100 bize ait olduğuna inanmak istiyorum ve diyorum ki yazılım ruhtur, o olmadan beden bir işi yaramaz :)

HADİ KONUYU DEĞİŞTİRELİM;

GÖKTÜRK-2 yi gerçekten biz üretseydik yörüngede yani uzay boşluğunda nasıl yönlendirirdik ?
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: uveren - 21 Aralık 2012, 01:15:22
Alıntı yapılan: ayhani - 21 Aralık 2012, 00:09:39
Hepimiz bilirizki AR-GE aşamasında birçok kaza kayıp olabilir. Yani bu durumda bir uyduyla bağlantı kopup kaybettik diye bir daha bu işlere kalkışmamakmı lazım. Hiç uydu fırlatmazsanız hiç uydunuz kaybolmaz mantık bu mudur yani?

"İtalyan firmanın 270 milyon euro'luk Göktürk uydusunu 2013'te teslim etmesi bekleniyor."

Bence biraz fazla bir arge maliyeti sonuçta heba edilen 4 uydudan bahsediliyor. Acaba hesap soruldumu ?
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: ayhani - 21 Aralık 2012, 01:22:59
Alıntı yapılan: uveren - 21 Aralık 2012, 01:08:33

GÖKTÜRK-2 yi gerçekten biz üretseydik yörüngede yani uzay boşluğunda nasıl yönlendirirdik ?

Benim bildiğim uydu  yörüngeye bir kere yerleştiğinde dünyanın çekim kuvvetinde dolayı sürekli belirlenen yörüngede dönüp durur. Yani öyle kafamıza göre biraz sağa biraz sola git gibi yönlendirme olmaz. Aya gönderilen kapsüllerin sağı solunda yönlendirici küçük roketlerin olduğunu bir belgeselde izlemiştim ama uydularda böyle birşey yok sanırım.

Yinede detaylı bilgi
http://www.belgeler.com/blg/chr/uydunun-yapisi-enerjisi-ve-yrngesine-yerletirilmesi (http://www.belgeler.com/blg/chr/uydunun-yapisi-enerjisi-ve-yrngesine-yerletirilmesi)

Uydular yörüngeye nasıl oturturlur?
http://biltek.tubitak.gov.tr/merak_ettikleriniz//index.php?kategori_id=4&soru_id=2463 (http://biltek.tubitak.gov.tr/merak_ettikleriniz//index.php?kategori_id=4&soru_id=2463)
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: uveren - 21 Aralık 2012, 01:27:25
Alıntı yapılan: ayhani - 21 Aralık 2012, 01:22:59
Benim bildiğim uydu  yörüngeye bir kere yerleştiğinde dünyanın çekim kuvvetinde dolayı sürekli belirlenen yörüngede dönüp durur. Yani öyle kafamıza göre biraz sağa biraz sola git gibi yönlendirme olmaz. Aya gönderilen kapsüllerin sağı solunda yönlendirici küçük roketlerin olduğunu bir belgeselde izlemiştim ama uydularda böyle birşey yok sanırım.

O zaman dünyanın her noktasından görüntü alabileceğide palavra olur. Sanırım yörüngede ya enlem ya boylam istikametinde dönmek zorundaki sadece aynı hat üzerinde görüntü yakalayacak demektir.

"yönlendirici küçük roketler" boşlukta nasıl bir itme gücü sağlayabilir ?
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: sadogan - 21 Aralık 2012, 01:33:28
Uydu yörungede sabit deyil diye biliyorum yörüngesinde "8" şeklinde hareket etiğini
bu hareketlerinide boşluğa bir gaz bırakıp gaz üzerine yapılan tepkime ile yapıldıgını
bu gaz bitmesiyle uydunun ömrünün bittigini son gazını uydu mezarlıgına part etmek
için kullnıldığını anlatmışlardı.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: speak48 - 21 Aralık 2012, 01:42:58
eskiden mobil iletişim dersinde ödev olarak uydular üzerine sunum yapmıştım
üç farklı udyu yörünge sistemi vardı
bunlar dünya olan uzaklığına göre uydunun özelliği değişiyordu.
tv için kullanılan uydular en uzak olan uydular ve bunların açısal momentumu dünyanın dönüşüne göre ayarlanmıştır ve bunlar dünyayla beraber döner çok az yörünge sapması yaparlar bunlar itici roketlerler tekrar yörüngeye girer.
telefon ve gps sisteminde kullanılan uydular orta ve yakın yörüngelerki uydulardır.
bunların hızı dünyanın hızından fazladır ve dünyayı bir günde bir kaçkez turlarlar.
casus gözlem uydularıda bu türdendir.
yani istediği yere yönledirilebilinir.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: uveren - 21 Aralık 2012, 02:02:22
Alıntı yapılan: sadogan - 21 Aralık 2012, 01:33:28
Uydu yörungede sabit deyil diye biliyorum yörüngesinde "8" şeklinde hareket etiğini
bu hareketlerinide boşluğa bir gaz bırakıp gaz üzerine yapılan tepkime ile yapıldıgını
bu gaz bitmesiyle uydunun ömrünün bittigini son gazını uydu mezarlıgına part etmek
için kullnıldığını anlatmışlardı.

Bende GÖKTÜRK-2 nin ağırlığı niye 1 ton diye düşünmüştüm. Bu ağırlık taşıdığı gaz nedeniyle olabilir, inşaallah zırt pırt "yörüngeyi değiştirde, şu benim Antalyadaki yazlığa bir bakalım" diyen birileri çıkmazda 7 sene kullanırız :)

Bu konuyu araştırırken bir yerde okudum "hergün saat 10:30 da Ankara üzerinden geçecek" demiş birisi. Demekki yörüngeyi değiştirmek gibi bir niyet şimdilik yok. Yarın sabah çatıya çıkıp bi el sallayım bakalım nasıl çekiyor :)
Başlık: Re: GÖKTÜRK-2
Gönderen: metaltrrocker - 21 Aralık 2012, 02:03:23
Yuzde yuz yerli uretimi oldugunu zerre kadar dusunmuyorum olsa olsa yuzde 20 falandır.Turkiye ne zamandandan beri aktif pasif devre elemanları uretmeye basladı.en azından bunu sorarlar tubitaka
Başlık: Ynt: Re: GÖKTÜRK-2
Gönderen: uveren - 21 Aralık 2012, 03:21:05
Alıntı yapılan: metaltrrocker - 21 Aralık 2012, 02:03:23
Yuzde yuz yerli uretimi oldugunu zerre kadar dusunmuyorum olsa olsa yuzde 20 falandır.Turkiye ne zamandandan beri aktif pasif devre elemanları uretmeye basladı.en azından bunu sorarlar tubitaka

Yukarıda linkini verdiğim dosyada bizim neleri yaptığımız yazılmış. Sonuçta herkes bildiğini okuyacak, eskiden olduğu gibi kral çıplak diyen 999 köyden kovulacak. Bu boşa tartışma sona ersin diye ve ingilizce bilmeyenler için buraya yazıyorum;

The Turkish industry will be involved at the system design
and development phase and in supplying some subsystems.
In particular, local partners will assist in the
building of the data acquisition Station, the satellite
integration Centre, mission planning systems and remotelysensed
data processors.

Telespazio will establish a joint venture with local partners
to develop and market Göktürk data and application
services.


TÜRKÇESİ;
Türk endüstrisi sistem tasarımı ve geliştirme evresiyle uğraşacak ve bazı alt sistemleri temin edecek. Dikkate değer, yerel partnerler data toplama istasyonu, data entegrasyon merkezi inşaasına, misyon planlama sistemleri ve uzaktan algılanan data işlemcilerine yardım edecekler.

Telespazio yerel partnerlerle göktürkün datasını (görüntüler kastediliyor) satışa çıkarma, geliştirme ve başvuru hizmetleri için ortak teşebbüs kuracak.

İngilizce bilen diğer arkadaşlardan aşağıdaki iki kullanım içinde yorum istiyorum;

1-İlk cümlede "be involved at" diye bir kalıp var. Ben bunu "uğraşacak" olarak tercüme ettim ama aslında bu kalıp genelde oyalanmak/meşgul olmak manalarına kullanılır. Mesela Türkçede "Oğlum oyuncakları ile oyalanıyor" veya "Ali yeni tasarımıyla meşgul" gibi cümleler için idealdir ki amacı belli bir konu için hiç uygun değildir ve mana muğlak kalmaktadır.

2-İkinci cümle "In particular," ile başlıyor. Bu normal kullanımda "özellikle" demektir. Teknik terim olarak ise "dikkate değer" manası taşır ve orada olmasının hiç bir gerekçesi yoktur ki devamındaki fiil benim "yardım edecekler" diye çevirdiğim "assist" (help değil) dir. Tam olarak Türkçe karşılığı benim bildiğim kadarıyla yok, aslında omuz atmak/destek olmak gibi bir mana taşıyor, Türkiyedeki sigorta şirketleri bu kelimeyi bire bir Türkçe gibi kullanıyorlar belki bu sayede manayı daha iyi kavrayabiliriz. Bir bütünün parçalarını işaret eden ve "Dikkate değer" ifadesiyle başlayan bir cümlede fiil "produce", "carry out" türü birşey olması gerekmezmiydi ?

Sinekten mana çıkartmaya çalışıyor demeyin, bu ikisini gerçekten soruyorum. Sizde ifadelerdeki olayı benim gibimi algılıyorsunuz ?

GÖKTÜRK-2yi %67+ %33 ile ürettiklerini söyleyenler Türklerin yapacaklarınıda bu şekilde yazmışlar. Artık yerli katkı yüzdesini kim ne kadar tahmin ederse etsin.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: a.zorba - 21 Aralık 2012, 08:57:25
 belkide haklısınız  dışarıda yapılmış olabilir ,  taklid de olabilir. bir yerlerden başlamak adına  hepsine sahip çıkıyorum . yalan mı söylenmiş belkide -evet  . yalnızca biz türkiyeliler değil bütün insanlar biraz pohpohlanmak ister.

..........................................
Başlık: Ynt: Re: GÖKTÜRK-2
Gönderen: CoşkuN - 21 Aralık 2012, 10:06:15
Alıntı yapılan: uveren - 21 Aralık 2012, 03:21:05
1-İlk cümlede "be involved at" diye bir kalıp var. Ben bunu "uğraşacak" olarak tercüme ettim ama aslında bu kalıp genelde oyalanmak/meşgul olmak manalarına kullanılır. Mesela Türkçede "Oğlum oyuncakları ile oyalanıyor" veya "Ali yeni tasarımıyla meşgul" gibi cümleler için idealdir ki amacı belli bir konu için hiç uygun değildir ve mana muğlak kalmaktadır.

2-İkinci cümle "In particular," ile başlıyor. Bu normal kullanımda "özellikle" demektir. Teknik terim olarak ise "dikkate değer" manası taşır ve orada olmasının hiç bir gerekçesi yoktur ki devamındaki fiil benim "yardım edecekler" diye çevirdiğim "assist" (help değil) dir. Tam olarak Türkçe karşılığı benim bildiğim kadarıyla yok, aslında omuz atmak/destek olmak gibi bir mana taşıyor, Türkiyedeki sigorta şirketleri bu kelimeyi bire bir Türkçe gibi kullanıyorlar belki bu sayede manayı daha iyi kavrayabiliriz. Bir bütünün parçalarını işaret eden ve "Dikkate değer" ifadesiyle başlayan bir cümlede fiil "produce", "carry out" türü birşey olması gerekmezmiydi ?



Buradaki "involved at" oyalanma değil daha çok "içinde yer almak" anlamında kullanılmış bana göre. "In particular" ile de önceki cümlede subsystem olarak adlandırılan sistemlerin ne olduğu ayrıntılandırılmış gibi yani şunun gibi "Ahmet bey çalışmalarımızda çok yardımcı oldu, özellikle de devre tasarımında büyük katkısı oldu" gibi...

Şu "yerli üretim" konusundaki tartışmalarımız hiç bitmeyecek sanırım.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: muhittin_kaplan - 21 Aralık 2012, 11:11:20
Okumadım Genel Kanı, Ezilmişlik, Biz Yapamayız Çerçevesinde.
Gördüm,Konuştum, Gurur Duydum. Mikrodenetleyici Yapmadık ama yazılımlar bizim.
Kameranın Merceğini Yapabilen birkaç ülkeden biri olduk bununla beraber. Kazanımlar çok büyük.
Siyasi düşünmeyin.
Ama sizler devam edin.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: malpaslan1979 - 21 Aralık 2012, 11:19:53
Burada Göktürk olarak anılan birinci uydu ve bunu İtalyanlar yapıyorlar; teslimat ve fırlatılması ile ilgili problemler var bu da tamam. Yalnız fırlatılan uydunun adı Göktürk 2 diye biliyorum yani farklı bir uydu. Kaldı ki Göktürkten önce de Rasat isimli bir uydumuz vardı o da uzaya fırlatıldı diye hatırlıyorum hatta biri kare fotoğraf alınmıştı ve medya kuruluşlarına verilmişti.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: kiok1 - 21 Aralık 2012, 11:25:26
http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=113795 (http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=113795)


http://acikistihbarat.com/haberkategori.aspx?id=9373&katID=14 (http://acikistihbarat.com/haberkategori.aspx?id=9373&katID=14)


http://acikistihbarat.com/haberkategori.aspx?id=9009&katID=14 (http://acikistihbarat.com/haberkategori.aspx?id=9009&katID=14)
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: fryrmnd - 21 Aralık 2012, 13:57:14
Alıntı yapılan: gerbay - 21 Aralık 2012, 00:56:09
adamın biri savunma sanayii müsteşarlığında çalışıyorken gate elektronikten rüşvet alıp imzaları atıyor, daha sonra durum ortaya çıkınca mason ağabey leri bile ssm den uzaklaştırılmasına engel olamıyorlar ama bu vatandaş ssm de gidiyor, sonra loca üzerinden başka bir savunma sanayii şirketine, hoooooppp, tepeden inme.. aynı tas aynı hamam, yola devam..

http://www.zaman.com.tr/politika/ddkyi-harekete-geciren-ihbar-mektubundaki-vahim-iddialar/2019198.html (http://www.zaman.com.tr/politika/ddkyi-harekete-geciren-ihbar-mektubundaki-vahim-iddialar/2019198.html)
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: t2 - 21 Aralık 2012, 14:21:19
Türk hava kurumu denince aklıma
okullarda zorla toplanan pul parası, kurban derileri ve bilumum yardımların mecburen buraya verilmesi gerektiği ve zengin çocuklarının model uçak eğitimi, eğlencesi, paraşüt bilmemne kursu gibi işler aklıma geliyor
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: Pyrodigy - 21 Aralık 2012, 14:29:07
Alıntı yapılan: t2 - 21 Aralık 2012, 14:21:19
Türk hava kurumu denince aklıma
okullarda zorla toplanan pul parası, kurban derileri ve bilumum yardımların mecburen buraya verilmesi gerektiği ve zengin çocuklarının model uçak eğitimi, eğlencesi, paraşüt bilmemne kursu gibi işler aklıma geliyor
Benimde aklıma Atatürk ün '' İstikbal Göklerdedir, göklerini koruyamayan uluslar, yarınlarından asla emin olamazlar'' sözü ile emir vererek kurdurduğu ve dünya havacılık tarihine adını yazdıran ilk kadın pilot Sabiha Gökçen i yetiştiren kurum geliyor.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: Erol YILMAZ - 21 Aralık 2012, 14:32:42
Alıntı yapılan: gerbay - 21 Aralık 2012, 14:00:53
Aslında şunun altını çok net çizmek lazım;

Ülkede bazı kurum ve kuruluşlar, "belli konularda ülkede birşey yapılmasın, yapılamasın" şeklinde işletiliyor..

Mesela Türkiye de sivil havacılığın gelişmesinin önündeki bir numaralı ve en büyük engel Türk Hava Kurumu' dur..

Hocam tespitiniz için sizi tebrik ederim.

Yer doldurma projesine istinaden açılmış yerlerden birisi sanki...

Burada bu var, o zaman başkasına gerek yok hesabı. Tamam da işe yarar birşey yapılmış mı ? Kısacası YOK.

Bazı organizasyonlar dikkatimi çekiyor bu konuda...


Elektrik üretmeyin, RF yayın yapmayın, Uçurtma uçurmayın, Yurtdışından komponent getirmeyin.
NOT : 1-2$ lıklar olur ama 100$ ı aşmayın ! :)

Arge'ye Üreticiye destek var mı ? Sorarsan, elbette var.

Kandırmaca !
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: t2 - 21 Aralık 2012, 14:35:55
Alıntı yapılan: Pyrodigy - 21 Aralık 2012, 14:29:07
Benimde aklıma Atatürk ün '' İstikbal Göklerdedir, göklerini koruyamayan uluslar, yarınlarından asla emin olamazlar'' sözü ile emir vererek kurdurduğu ve dünya havacılık tarihine adını yazdıran ilk kadın pilot Sabiha Gökçen i yetiştiren kurum geliyor.
gökleri koruma işinde Türk hava kurumunun ne gibi katkısı oluyor?
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: dhan000 - 21 Aralık 2012, 15:24:02
Alıntı yapılan: Pyrodigy - 21 Aralık 2012, 14:29:07
Benimde aklıma Atatürk ün '' İstikbal Göklerdedir, göklerini koruyamayan uluslar, yarınlarından asla emin olamazlar'' sözü ile emir vererek kurdurduğu ve dünya havacılık tarihine adını yazdıran ilk kadın pilot Sabiha Gökçen i yetiştiren kurum geliyor.

domates yetiştirmek için satın aldığınız tarlada patates yetiştiremezsiniz diye bir şey yok , bahsi geçen kurumda bu durumda. sivil havacılığa destek olmak için kurulmuş ama artık köstek oluyor olması şaşırtmasın o zaman atatürk vardı şimdi patates var...
Başlık: Re: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: metaltrrocker - 21 Aralık 2012, 17:33:19
Alıntı yapılan: dhan000 - 21 Aralık 2012, 15:24:02
domates yetiştirmek için satın aldığınız tarlada patates yetiştiremezsiniz diye bir şey yok , bahsi geçen kurumda bu durumda. sivil havacılığa destek olmak için kurulmuş ama artık köstek oluyor olması şaşırtmasın o zaman atatürk vardı şimdi patates var...
Sonuna kadar dogru....
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: AST - 21 Aralık 2012, 21:18:28
patatese bak ya uzaya uydu yolluyor  ;D
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: uveren - 21 Aralık 2012, 21:23:24
Alıntı yapılan: uveren - 20 Aralık 2012, 23:53:27
Ve ayrıca lütfen olayı siyasi partiler seviyesine indirmeyelim...

...Konunun BİLİM/TEKNİK ten siyasete kaydığını düşünüyorum, yöneticelerde aynı kanaatte ise konu kilitlenebilir.

Alıntı yapılan: a.zorba - 21 Aralık 2012, 08:57:25
uveren  ve *  ın siyasi mesajlarından bıkdım artık .........

* : "konuya hiç bulaşmamış olduğum halde benim de nickim geçmektedir" uyarısı nedeniyle kaldırılmıştır.

Her zaman söylerim "OKUMUYORUZ" diye, okumuyoruz ama nasıl oluyorsa her şeyide biliyoruz. Başka okumayan varsa diye tekrar yazıyorum. İsteniyorsa yöneticeler tarafından konu kilitlenebilir yada mesajlarımın tümü silinebilir.




Alıntı yapılan: Pyrodigy - 21 Aralık 2012, 14:29:07
''İstikbal Göklerdedir, göklerini koruyamayan uluslar, yarınlarından asla emin olamazlar''

Keşke kalksa, keşke gelse, gelsede muasır medeniyet seviyemizi bir görse, kendi ne demiş, geride bıraktıkları ne yapmış bir görse, görseydi herhalde nüfusumuzun 50 milyon kadarını tokatlardı. Şahsen harf devriminin gerekçelerini özellikle kendinden dinlemek isterdim, bugün aynı kararı alırmıydı, görüşü ne olurdu bilmek isterdim.




Alıntı yapılan: dhan000 - 21 Aralık 2012, 15:24:02
domates yetiştirmek için satın aldığınız tarlada patates yetiştiremezsiniz diye bir şey yok

+1

Bugün Avustralyada helikopterle sürü güdülüyor, bu çobanların arazilerinde kendilerine ait baz istasyonları var. Bırakın bunu Rusyada köylüler kendi köylerine baz istasyonları kurmuşlar. Kilisede veya başka bir evde bir merkez istasyon, köy alanını/tarlalarını kapsayan baz istasyonları. Kurulum +enerji +bakım +sim masrafları dışında masrafları yok. Bizde ise bunların yedek parçasını bile ithal edemezsiniz çünkü evrensel insan hakları haberleşme özgürlüğü sunar, bizim kanunlarımızda bunu sonuna kadar kullanmamıza imkan tanır.




Yorum için teşekkürler;

Alıntı yapılan: CoşkuN - 21 Aralık 2012, 10:06:15
Buradaki "involved at" oyalanma değil daha çok "içinde yer almak" anlamında kullanılmış bana göre. "In particular" ile de önceki cümlede subsystem olarak adlandırılan sistemlerin ne olduğu ayrıntılandırılmış gibi yani şunun gibi "Ahmet bey çalışmalarımızda çok y
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: ayhani - 21 Aralık 2012, 21:42:13
 ;D ;D ;D ;D ;D ;D

Dünden beri birşey yazmayıp başlığı okuyorum acaba neler yazacaklar diye. Maşallah okumuyoruz okumuyoruz diye yazanların biri patates biri domatesten tutturmuş uydu üzerine döktürüyorlar. Allah böyle ilimden bizim gibi cahilleri korusun. Ziraat okuyup elektronik tartışmakta bize özgü bir durum galiba.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: t2 - 21 Aralık 2012, 21:46:40
+1,  -1, 0
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: Stylas - 21 Aralık 2012, 21:50:06
Buda MuratBardakçının yorumu
http://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/805205-uydu-ve-korluk (http://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/805205-uydu-ve-korluk)

Herkes farklı pencereden bakıyor herkes kendince haklı.Ama bence %100 demek yanlış ama yapılanıda çürütmeye gerek yok.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: FİRE BİRD - 21 Aralık 2012, 22:04:57
Alıntı yapılan: uveren - 21 Aralık 2012, 01:27:25

"yönlendirici küçük roketler" boşlukta nasıl bir itme gücü sağlayabilir ?

Boşluktan kasıt hiçbirşeyin olmama durumumu, öyle bir yer yok...
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: CoşkuN - 21 Aralık 2012, 22:11:51
iPhone örneği gerçekten iyi bir örnek. Kimse tek bir parçası bile Amerika'da üretilmeyen iphone amerika malı mıdır diye sorgulamıyor. Nedense Türkler birşey yapınca yabancılardan önce biz rahatsız oluyoruz bundan.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: Stylas - 21 Aralık 2012, 22:33:18
Tasarım Türk Mühendislere ait parçalarda yabancı diye biliyorum.Biz Göktürk3 yada başka birşeyi yapmayı planlamak yerine farklı olaylara daldık gibi geliyor.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: t2 - 21 Aralık 2012, 22:38:17
Alıntı yapılan: gerbay - 21 Aralık 2012, 22:18:31
hocam adamlar iPhone u dizayn etmiş... biz neyi dizayn ettik söyleyin de bilelim, kaçırdığımız birşeyler mi var...
biz birşeyler dizayn ettik de haberimiz mi olmadı..
Peki dizayn etmiş olsaydın ne değişecekti? iphonu biz dizayn etseydik vatanı mı kurtaracaktık?

Uydunun teknolojisi dünyada mevcutken  bunu oturup kendin dizayn etmek niye? haa güvenliğimiz başkasına emanet olmaz diyorsan işte onun önlemini alırsın.  ne bileyim kriptosu anahtarı filan vardır heralde.

bu uyduyu dizayn edecem derken modası geçecek daha alangirli uydular çıkacak teknolojiyi bilmemkaç onyıl geriden takip edeceksin. iyi bir şey mi bu?

Yani, kullandığın şeyi mutlaka kendin dizayn etmezsen değeri yok, 5 para etmez mi demek istiyorsun?
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: Stylas - 21 Aralık 2012, 22:39:36
Sizin daha kesin ilgileriniz varsa paylaşın bizde öğrenelim hocam
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: t2 - 21 Aralık 2012, 23:19:00
:) biraz daha karmaşık izah edeyim:

X lazım, yapar mıyız?
yaparız. 10da bir fiyatına yaparız.
ne kadar sürer?
10 sene.
ne zaman lazım ?
şimdi.

o zaman 10 kat fazla öder alırsın.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: ayhani - 21 Aralık 2012, 23:33:33
Alıntı yapılan: gerbay - 21 Aralık 2012, 23:21:51
hocam şaka mı yapıyorsun

Gerbay sizinle aynı fikirdeyim. T2 şaka yapıyor olmalı.

Eğer japonlar koreliler böyle düşünseydi ford otomobil yapıyor diye toyota-hyundai gibi firmalar olmazdı. Nokia nasılsa en iyisini yapıyor diye samsung telefon üretmezdi.

Bu mantıkla hareket eden sözde büyüklerimiz hyundaiden 5 yıl önce otomobil ürettiğimizde ne gerek var amerikalılar yapıyor, 1930'lu yıllarda uçak ürettiğimizde yine amerika üretiyor deyip köküne kibrit suyu dökmüşler güzelim projelerimizi.

Birde evet uçağı alırsın adam uydudan bir kod basar senin uçağın düşüverir. Sen günlerce araştırırsın füzemi vurdu, yerden ateş edilerekmi düşürüldü diye ararştırır durursun. Hasbel kader Amerika veya İsraille savaşsan sanıyormusun ki senin uçakların füze atabilir?
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: z - 21 Aralık 2012, 23:36:11
@ayhaniye + 1000
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: uveren - 22 Aralık 2012, 00:52:48
Arkadaşlar Irak Hava Kuvvetlerinde "öldüğümde şehit olurum" diyebilecek tek bir tane diktatör/vatansever sever pilot yokmuydu ki Amerika bu ülkeye girdiğinde tek bir tane savaş uçağı havalanmadı ?

Bunu iyi düşünün, bu tür sistemler yerli olmak zorunda ama yapamıyoruz, yaptırılmıyor. Şimdi ihtiyacımız varsa elbette satın alırız, geçmişte aldıkta ve hala alıyoruz. Niçin bu güne kadar Devrim otomobillerinde olduğu gibi tek bir tanesini donanım/mekanik olarak kopyalayıp benzerini yapamadık ? Devresini tasarlayamayız veya yazılımını geliştiremeyeceğiz diyemi ? Buna inanıyormusunuz ? İşin içinde olanlar peşpeşe öldüğünde "şaibelimi" diye tartışmıyormuyuz ? İntihar ettiği söylenen askeri personelin yıllar sonra bilimsel olarak intihar etmediği ispatlanıyor, böyle bir şey nasıl olabilir ?

Devrimde ne oldu ? Samsunda uçak üretip uçmayı başaran kişi bu uçağı yakmadımı ?

İnanınki bu ülkede vatanseverliğini, imanını neyi varsa satın alabileceğiniz çok sayıda insan var, hemde çok küçük bedellerle. Örneğin ihracat yapıyorsanız bir 50 TL sayesinde ne yükleme nezareti yapılır ne başka bir şey, mühürü bile kendiniz takarsınız, işin kötüsü bunu vermezseniz en az 300TL yi size resmi olarak harcatırlar, dahada yetmez 20 yıl önce yayınlanmış bir yönetmeliği önünüze koyarlar ve "ha buda varmış" diyerek sizi 21 ton malı tırdan veya 26 ton malı konteynırdan boşaltıp/tekrar yüklemek zorunda bırakırlar. Daha kötüsü ise her şey bitti sanırsınız ve ertesi gün tır şöförü sizi çıkacağı kapıdan arar "abi evrakta bi yer okunmuyormuş 'dön değiştir' dediler ne yapacaz" diye aramasıdır. Anlayacağınız bu kadar organizedir bu işler.

Vatan hainliği olmasa ben duydusu ülke menfeaatinin önüne geçiyor "ben mühendisim", "doktora yaptım" vb. gerekçelerle statü aşağılaması, "Sen kimsin ki bunu yaparsın" olayı var. Kimse kusura bakmasın ama Türkiyede bir kaç defa sistem montajı yapmış www.masa-group.com (http://www.masa-group.com) (Müdürleride Türktür) firmasında çalışan bir makine mühendisi aynen şu ifadeyi kullandı; "Siz Türkler inanılmazsınız, çalışması için yetiştirdiğiniz mühendisler önlüklerini giyip oturuyorlar, anahtar tutmasını bilmeyen vasıfsız işçiler onların yerine çalışıyor, fabrikayı çalıştıracak mühendisleriniz montaj bittiğinde bile gelip kontrol etmiyor" Arkadaşlar bir düşünün 1 milyon eurodan fazla para ödenip kurulan bir sistemin montajını, yabancı mühendis Türk işçilerin sıktığı her bir somunu tek tek kontrol ederken, bırakın aynı kontrolü firmanın tek bir mühendisi izlemiyor bile, izleyende patron geldiğinde onunla birlikte aşağıdan izliyor. Bu nasıl iştir ya ? Bu montajı bir köyde yapsanız hiç anlamadığı halde köy halkı toplanır seyreder.

Devlet personelinde ise durum çok daha kötü. Kapağı devlete bir at sonrası garanti, hele birde hükümetten arkan varsa keyfine diyecek yok, yapanada istediğin kadar engel ol. Bu insanlarla hiç bir yere gidemeyiz, bu yüzden 657 kesinlikle değişmelidir, işini yapmayana/yapamayana özel sektörde olduğu gibi davranılmalıdır.

Söylesenize devlet/üniversite personelinden veya özel sektörden 300 milyon dolarlık bir sistemi bu ülkede 150 milyon dolara hatta ithal fiyatına üreten birileri çıksa ve onlara her bir üretim için mesela maliyetin %10u ödense olmazmı ? Düşünsenize Devlet kendine ilk etapta 5 tane bu sistemden yapacak ve bunu başaranlar bundan daha ilk etapta 75 milyon dolarlık bir servet sahibi olacak. Devletin böyle bir yaklaşımı olsa bu insanlardan bir kaçı hariç kaçını satın alabilirsiniz ?

Kanaatimce sonsuza kadar Muasır medeniyet rahmetlinin lafı olarak kalacak ve bizden sonraki nesillerde bizim gibi boşa yazmaya devam edecekler.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: esensoy - 22 Aralık 2012, 00:59:37
Big brother bizi "Terörist Devlet" ilan etmedikçe gerçekten ürettiğimiz, kalkındığımız hissiyatına kapılabileceğimi düşünmüyorum,
Belli bir seviyede tutuyorlar işte
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: yusuffyk - 22 Aralık 2012, 01:12:44
olaya siyasi yaklaşıyorsunuz. başka şartlarda bu projeyi destekleyeceğinizi herkes biliyor.
biraz profesyonelce bakmalı olayları o açıdan görmelisiniz.
bence bu projenin gerçekleşmesi büyük bir gururdur.
paramız cebimizde kalsın, ucuza alıp kriptolayalım gibi fikirleri savunanlar devrim arabalarında "fındığımızı almazlar" diyenle aynı zihniyette.
her ne olursa olsun bu ülkeden birşeyler çıkması lazım.
olumsuz eleştiri yapıp yeni başlayanların ve böyle hayali olanları soğutmayın.
bu ülke bu haldeyse işte bu zihniyet yüzünden.
zamanında paramız yoktu savaştan çıkmıştık neyse tamam dersin ama şimdi şartlar tamda gelişecek kadar düzeldi. eleştireceğinze nasıl daha iyisini yaparızı tartışın.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: Kazım - 22 Aralık 2012, 01:32:25
Bu Projede Emeği Geçen  Herkesi Tebrik Ederim. Siyasette Memleketin Menfaati İçin Yapılır. Kim Yaparsa Yapsın Hayırlı ise, Bizede Takdir Etmek Düşer

Bir de Allah Aşkına sonuçta bir şeyler yapılmaya çalışılıyor. Eski sistemimiz neydi ? Zengin isen, git paranı bankaya yatır - faizi götürrr - Memleketin yarısı kiracı - Bırak kira arasan - kirlanacak ev de yok - Banka faizleri uçuk - Garibanın kredi çekip birşeyler alması - yapması mümkün değil -  Para yendi bitti - sonrası malum - ----- kızıyorum - susmalıyım
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: speak48 - 22 Aralık 2012, 01:42:12
Alıntı yapılan: graski - 22 Aralık 2012, 01:32:25
Siyasette Memleketin Menfaati İçin Yapılır.

bende marsta yaşıyorum.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: Kazım - 22 Aralık 2012, 01:45:06
@speak48     --   Gücünüze giden birşey mi oldu ? Neden Alındınız ?
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: berat23 - 22 Aralık 2012, 02:13:09
konudaki görüşüm zaten malum ama burada yapılan eleştiriler bana siyasi geliyor. neticede başka projelerde böyle tepki gelmedi şimdiye kadar. tübitak,işin ucunda devlet var diye vuruyor birileri. aynı tepkileri başka projelerde de görmek isterim şahsen.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: speak48 - 22 Aralık 2012, 02:24:48
niye gücüme gitsin zaten masta yaşıyorum
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: yusuffyk - 22 Aralık 2012, 02:39:53
vatan hainliğine kadar gider bu tartışma. ki bence de öyle.
bir şey yapacak kabiliyeti, zekası olmayan insanlar hep bir şeyleri eleştirir durur.
ee yap daha iyisini. ama hakgetire.
bırakın artık şu zihniyeti.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: esensoy - 22 Aralık 2012, 09:56:51
evet, benim görüşüm siyasi,
göktürk 2 nin nerede nasıl üretildiği konusunda net bir bilgim yok ve inanışım da oluşmadı,
ülkemizden de kimin ne kadar emeği geçtiyse eline koluna sağlık, allah razı olsun hepsinden,
benim takıldığım nokta farklı,
nerede ve nasıl yapıldığından daha önemli olan siyasilerin ve ülke yönetiminde söz sahibi olanların bunu halka nasıl yutturduklarıdır,
Hani Kuzey Irak'ı bbgg evi gibi izliyorduk?
bir yerde yüzde yüz bir başka yerde yüzde seksen diye lanse ediliyorsa,
kusura bakmayın ama ne oluyor, bu nedir demeyenler yanlış içindedir
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: muhittin_kaplan - 22 Aralık 2012, 10:12:34
Hocam Bu ve Geçmişte Yazdıklarınızın birtanesini ispatlayın. Ortalığı Ayağa Kaldırayım.
İstihbarat ın ve Propangadanın çeşitleri vardır. İstihbarat olduğu gibi İKK yani istihbarata karşı koyma, konu üzerinde Yapılan Olumlu Yayın vs Propaganda, karalamayada KaraPropaganda denir. Gerbay Hocam Türkiyede Yapılan Neredeyse herşey hakkında artık Kara propaganda yaptığını düşünür oldum.
Kurtlar vadisine bir aralar danışmanlık yapan Soner YALÇIN gibi hep bir komplo teorisi var. Neden Komplo teorisi diyorum;
herkes biliyor,
Araştırın biraz,
Böyle olduğu biliniyor,

gibi biten yada başlayan cümleler, başka int. sayfalarından yapılan alıntılar ile "belgesiz" ortaya önermeler komplo teorisidir. kaldıkı bu ülkede rüşvetin bile belgesi var.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: t2 - 22 Aralık 2012, 10:17:35
Bukadar bilgin varsa savcıya git ihbar et.

Kimseden ses  çıkmazsa medyaya bildir. O da olmadı blog aç foruma yaz.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: ULAGA - 22 Aralık 2012, 10:32:12
Alıntı yapılan: t2 - 22 Aralık 2012, 10:17:35
Bukadar bilgin varsa savcıya git ihbar et.

Kimseden ses  çıkmazsa medyaya bildir. O da olmadı blog aç foruma yaz.

Bu bahsettiğimiz medya, şuanki Türkiye Cumhuriyeti'nin medyası, değil mi? :)
Kimi, kime ihbar edeceğiz, çok merak ettim açıkçası. :)
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: t2 - 22 Aralık 2012, 10:36:56
bedava sitelerden bir site aç amerikada yada isviçrede vikiliks gibi. orada aç ağzını yum gözünü.. ona buradan erişimi yasaklarlarsa daha bir merak uyandırır. proxy içinden bakanlar bilinçlenenler olacaktır. sonra seve seve vergisini verdiğini iddia eden bu millet zamanla sevgisini azaltacak ilgili birimlere cezasını verecektir  akşam bşilgisayardan  çıktı al 100 tane kağıt. arabaların camlarına apartman kapılarına bırak meclis bahçesinde ağaca çık .

gerbay, ama bütün bunlar bana sizin bir işinizi aksatmışlar saygıda kusur etmişler, tenzili rütbe yapmışlar gibi bir his uyandırdı. ya da ihaleyi başkası almış gibi durum olabilir. böyle bir durumda bu iddiaların hortlaması normaldir. yani sizin acayip vatan millet sakarya duygularıyla bunları yazdığınızı  sanmıyorum.  Kişisel menfaatinize uymayan durum nedeniyle olduğunu zannediyorum.  Tabi dedikleriniz doğru da olabilir.  bunları nereden biliyorsunuz, nasıl öğrendiniz ? niçin bu kadar dertlisiniz?
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: speak48 - 22 Aralık 2012, 10:38:36
Alıntı yapılan: yktronik - 22 Aralık 2012, 02:39:53
bir şey yapacak kabiliyeti, zekası olmayan insanlar hep bir şeyleri eleştirir durur.

tam tersi
bir çokşeyi yapabilecek  ken gerekli imkan verilmeyen
ve neler döndünü anlayacak kadar zeki olan insanlar eleştirmektedir.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: ULAGA - 22 Aralık 2012, 10:44:45
@t2

Başımızdakileri bir tek yönden tebrik ediyorum, o da;
Dünyanın hiçbir ülkesinde yapılamayan şeyi yaptılar.
Helal olsun onlara, durum böyle iken aslında pek de konuşabileceğim bir şey kalmıyor geriye.
Saygılarımla...
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: muhittin_kaplan - 22 Aralık 2012, 10:47:01
impatorluktan gelmiş bu millet e
"Biz yapamayız", "Alın kardeşim", "Bak Devrim Arabaları", "Bak uçak Fabrikasını Tencere Fabrikası Yaptılar", "Devlet Ket Vurur", "Önünü Keserler", "Hiçbir İyilik Cezasız Kalmaz Bu Ülkede", "Önden Gitme, Arkada Kalma", "Sabah Sekiz Akşam Beş" gibi olmadık meziyetler kazandırdılar zamanında. hatta ileri gittiler "devletin malı deniz yemeyen domuz" diye atasözü türettiler.

Bu millet Bir şekilde Bizde yaparız kardeşim, hatta iyisini yaparız dedi. İnşallah devamı gelir. Japonya Konserve kutusundan Oyuncak Yaparak Japonya oldu.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: ULAGA - 22 Aralık 2012, 11:02:53
Alıntı yapılan: muhittin_kaplan - 22 Aralık 2012, 10:47:01Japonya Konserve kutusundan Oyuncak Yaparak Japonya oldu.

İşte bu sözdeki anlatılmak istenen, gerçeği ile uygulanırsa, dediğin gibi bir Japonya olur.
Yoksa bağımsızlık naraları için bağımlılık olur...
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: berat23 - 22 Aralık 2012, 11:08:19
bence bu konuda gerbay,10 wikileaks gücünde konuşuyor.kendisini site aç,savcılığa git gibi söylemlerle eleştirmek manasız. söylediklerinide bilen biliyor ama ispatlayamaz,konuştuğuyla kalır. haddim değil ama bence konuşmasıda gereksiz,kime neyi anlatacak...bu arada gerbay hocam siyaset meselesinde sizi kastetmedim,genel konuştum.mesela yozdil şimdiye kadar neyi yazmışta aklına uydu gelmiş?

bir süre önce kirlioyunlar diye bir site vardı,kaç kişinin haberi oldu? kral çıplak diyenler var ama kimse görmek istemiyor malesef.

son olarak,artık şu x yapa yapa y oldu muhabbetini ısıtıp ısıtıp önümüzede koymayın. bizim y yapma zamanımız geldi, geçti bile çoktan...
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: t2 - 22 Aralık 2012, 14:20:33
sen onu bırak da gocunma durumu var mı onu anlat. sana yapılan yanlış mı var . kim yaptı söyle biz de ayağımızı denk alalım.
Alıntı Yapgerbay, ama bütün bunlar bana sizin bir işinizi aksatmışlar saygıda kusur etmişler, tenzili rütbe yapmışlar gibi bir his uyandırdı. ya da ihaleyi başkası almış gibi durum olabilir. böyle bir durumda bu iddiaların hortlaması normaldir. yani sizin acayip vatan millet sakarya duygularıyla bunları yazdığınızı  sanmıyorum.  Kişisel menfaatinize uymayan durum nedeniyle olduğunu zannediyorum.  Tabi dedikleriniz doğru da olabilir.  bunları nereden biliyorsunuz, nasıl öğrendiniz ? niçin bu kadar dertlisiniz?
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: mistek - 22 Aralık 2012, 14:58:11
Alıntı yapılan: gerbay - 22 Aralık 2012, 14:30:05
görün bakın bakalım ANKA nın akibeti ne olacak.. uçamayan ANKA nın şimdi silahlısını yapmaya soyundular, silahsızını ekipman ile uçuramadılar daha..  bunlar sadece kral çıplak dememek için yapılan ötelemelerdir, başka birşey değil..

Geçenlerde düşen ANKA'nın uçuş bilgisayarı ile bizim yazdığımız yazılımın uyuşmaması sonucu düştüğü açıklandı. Bilgisayar israilden alınmış. Bunun üzerine genelkurmaydan yapılan açıklamada ANKAnın uçuş bilgisayarınında yerli olması gerektiği kararı çıkmış ve çalışmalar başlatıldı diye açıklamalar yapılMIŞ diye haberler okudum. Yani ANKA'yada işin başında pislik bulaşmış.
Ben bu ülkede biz yapıyoruz denilen herşeyin veya birçok şeyin aslında diğer ülkeler tarafından bize "yaptırtılıyor" diye düşünüyorum. Çocuğun eline oyuncak vermek gibi bişey, al sen bununla uğraş ağlama annen gelir birazdan...
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: vedo35 - 22 Aralık 2012, 15:48:45
Bizde bir laf vardir " kotu komsu adami mal sahibi yapar " diye. Simdi  bu bir baslangic  yuzde yuz yerli mali olmasi icin ne yapalim yani. Direnc entegre, kondansator fabrikasimi acalim? Yuzde yuz uydu yazilimi icin bekleyelimde  o uydunun yaziliminini ogrenip gelistirecek muhendislerin yetsimesini bekleyleim (belkide en az 8- 10 yil) Ati alan uskudari gecmis dogu ve guneydoguda teroristleri uzaydan da takip etmek icin boyle birsye ihtiyac var, insansiz  ucaklara ihtiyac var var oglu var. Elin israillisi bu isi gelistirip bize avuc dolusu paralara satiyor. Yaptiklarida arizalaniyor dusuyor bilmem ne.  Amerikali yada alman sana satmiyor bu teknolojiyi yada senatodan , meclisten gecirmesi lazim. Hatirlarsaniz bundan 15 -20 yil once almanya leopar tankini turkiyeye sartli olarak satiyordu oda guney doguda terorle operasyon adi altinda " kurtlere soykirim!!!! " uygulandigini idia ederek satarken guneydoguda kullanmama sarti  koymustu ne cabuk unuttunuz!!!  Simdi tankimizda  uydumuzda ilk baslangic olarak  belki yuzde 50 bile olmayacak ama bir 10 yilin sonunda belki 75-80  oranina kavusmus olacagiz meseleyi birde boyle inceleyin. Belki partiler bu bir onlar icin urun oldugu icin reklam olarak kullaniyor buda dunaynin heryerinde boyle. Vestel ve beko tv fabrikalarinda % 100 tv imal edildigini reklam ederdi. Halbuki tupu, icinin malzemesi koreden, cinden geliyor eeeee ne demesi gerekirdi yok biz sadece burada monte ediyoruzmu diyecekti. Bu bir ticari gosteridir, reklamdir. Hem el aya gidiyor biz hala yayayiz diyecegiz sadece abartili belki ama uzaya kendi uydumuz atildigindada yapanlari yerlere vuracagiz ne mantik bu anlamadim.  Ben hollandada yasiyorum calistigim firma kimyasal analiz, dedektor cihazlari uretiyor.  Icinin elektronik karti hollandada  monte ediliyor. Ama entegresi, direnci cinden !!!! Sadece dis metal kasasi susu busu hollandada uretiliyor. Ama cihazin kutusunda hollanda mali yazar. Mudurler ve patron gelen musterilerede herseyi kendimiz yapip monte diyoruz diyor. Yani sizin ve su hurriyet gazetesinin yazari mantigi ile gidersek yok agam biz sadece montaj yapariz butun ana beyni cinden geliyormu diyecegiz? Turkiyedeki koylu safligi ile  yok valal ne yalan soyleyem asli astari cin malimi diyelim  :) :)  Benim gordugum kadari ile turk halki fazlasi ile asagilik kompleksi var. Kendimizi aptal deve kusu gibi hissetmekten ve  yerden yere vurmaktan vazgecelim. Haa bu arada elestirsel gazeteci olarakta hollandada hicbir gezetede bu hurriyet gazetesinin  palyaco gazetecisi gibi ulkesindeki yanlisliklara bu sekilde alayli ve asaglayici bir uslupla yazi yazan gezeteci goremessiniz. Ciddi soyluyorum.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: berat23 - 22 Aralık 2012, 16:35:06
bu entegre direnç muhabbeti doğru değil.kimse her parçası yerli olsun gibi bir iddiada değil. burda itiraz edilen şey,doğrudan yabancılara yaptırılan bazı projelerin(ki neredeyse hepsine tekabül eder) %100 milli etiketlerle gösterilmesi. bu şirketlerin bu projelerden edindiği hiçbir bilgi birikimi yok,kaba montaj proje mühendisliği sadece.yapılan bu iş hazır alımdan farksız,bunu anlatamıyoruz.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: uveren - 22 Aralık 2012, 20:50:07
Alıntı yapılan: muhittin_kaplan - 22 Aralık 2012, 10:47:01
Bu millet Bir şekilde Bizde yaparız kardeşim, hatta iyisini yaparız dedi
Her zaman der ve yaparda. Samsunlu vatandaşımızın uçak yapması gibi, Devrim gibi, biliyormusunuz geçmişte bir akarsudan elektrik üretip bu enerjiyi bir motorda kullanarak tarlasına su basanlara kaçak üretim ve kaçak elektrik kullanımı cezaları yazıldı, ve yakın tarihimiz bunlar gibi örneklerle dolu.

2000 marklık ericcson 337 telefonum varken SIM kartlar 500 mark gibi bir rakamla satıldığı için ikinci hattım olmadığı halde sırf Türkiyede üretildi diye 1997 yılında Netaş marka cep telefonu almıştım. Şimdiye kadar en azından 8210 gibi bir telefon üretemezmiydik ? Üretemedik, yapamadık, yaptırılmadı ve silindi gitti.

Testaşın akide şekeri görünümündeki devasa kondansatörlerini hiç hoşuma gitmedi halde tasarımlarımda kullandım. Ne kadar ilerleyebildi ? Piyasada pazar payı en çok kaça kadar yükseldi ?


Alıntı yapılan: gerbay - 22 Aralık 2012, 14:14:18
unutmayın ki başbakan da kandırılabilir


Geçmişte sarı paketli ingiliz markası, çay sektörünün kaymağını götürürdüğü sıralarda çernobilden dolayı "Benim hanım çayı demlemeden önce yıkıyor", "Benim hanım çayı en az yarım saat demliyor" ve "bu şekilde radyasyon falan kalmıyor" açıklamaları yapan bakanımız bile oldu. Siz bir bakan olsaydınız bu lafları edermiydiniz ? Düşünün !


Alıntı yapılan: gerbay - 22 Aralık 2012, 16:28:44
bizim memlekette çok zeki insanlar var, hatta bence bir çok ülkenin ortalamasının üzerinde
İlk üçe gireriz diyecek kadar iddialıyım.


Alıntı yapılan: gerbay - 22 Aralık 2012, 16:28:44
bizim problemimiz bu ülkeyi kendi ülkesi olarak görmeyen birileri sistemin damarlarında dolaşıyor ve birşeyleri sabote ediyo

Geçmişte yaşadığım sıkıntıların benzerlerini kendisininde yaşadığı tahminimle gerbayı sonuna kadar destekliyorum. Burada menfeat çakışması/engellemesi olduğu için yazdığınıda zannetmiyorum.

Bakın gerbayın bahsettiği olayın nereden başladığını meraklısı için yazayım. Rahmetli dedem 1909 doğumluydu, babası ise savaşmak için yola çıkanlardan biri. Nerede şehit olduğunu ve mazarının yerini hiç öğrenemedik belki Trablusta belki Çanakkalede.

Dedem 4 yıl askerlik yapıyor ve teskeresinin ertesi günü İstanbulda Polisliğe başlıyor. Polis olmak o dönemde o kadar kolayki, çünkü İstanbul berbat bir durumda. Hava karardıktan sonra tek bir namuslu insan dişarı çıkamıyor. Mahalle aralarında neredeyse her 2-3 sokakta bir yabancı uyruklu hayat kadını var.(Uyruklarını geçmişte vergi rekortmeni olan isimden anlarsınız) Ancak bu hayat kadınlarının çalışma yöntemi çok ilginç, eğer birine denk gelinir ki gelinmemesi mümkün değil ve kendileriyle ilgilenilmezse "Gel koçum paran yoksa benden olsun" diyor. Ülkede ev camı yokken hasır örgülü sepet içinde 4-5 litrelik renkli cam şişelerde satılan şarap o eski 1 kiloluk ekmekten daha ucuz. Bir diğer konu dilenciler ve bir diğeri gaspçılar ve hırsızlar. Gündüzleri bir gurup geceleri üç gurup milletin başına bela. Daha fazla detaya girmeyeceğim anlayacağınız Polis hiç boş durmuyor.

Dedemin ağzından deva edeyim "Savaştan çıkmış bir ülke kim nereden gelmiş, nereye gitmiş, kim öldü, kim yaşıyor bilen yok, milletde ne doğru dürüst mal var ne ellerinde belge var. 1934 yılında soyadı kanunu çıktığında neredeyse tümü yabancı uyruklu olan bu tiplerin hepsi Türkiye vatandaşı kimliği sahibi oldular. 1928 de harf devrimi yapıldığı için bizim gibi asker/polis/memur olanlara Türkçe okuma/yazma öğrettiler ama halk öğrenemedi. Fakat bu yabancılara aynen bize öğretildiği şekilde Türkçe okuma/yazma öğretilmişti, konuşma şivesi berbat durumda olanlar bile bizden iyi okuyup, yazıyordu. Öyle bir döneme girdikki o bacaklarını otomobil lastiği takıp ipini beline bağlayarak dilenenler, geceleri insanları gaspeden, bağımlılar, hırsızlar, hayat kadınlarının neredeyse tümü bir yıl içinde ortadan kayboldu ortalık süt liman oldu, bize doğru dürüst iş kalmadı."

Ve devam ediyor "Sonradan öğrendikki bu insanların hepsi Ankaraya gitmişler ve çoğu Memur olmuş, önce nasıl olur dedik inanamadık fakat sonradan öğrendikki tek parti döneminin partisi Ankara garında trenden inen iyi giyime sahip, fötr şapkalı insanlara direk memurluk teklif ediyor ve Türkçe bilenler memur oluyor. İyi iyiyi, kötü kötüyü tanır derler, bu bilgi bu insanlar arasında hızla yayılmış."

Bu memur alımına inanmayanlar için yazıyorum "Ana muhalefet partisi lideri yaklaşık bir yıl önce memur alımınının bu şekilde yapıldığını canlı yayında açıklamıştır." Ve birde not eklemek istiyorum aynı dönemlerde "Meclis önünden şalvarla geçmek yasaktı" (şimdide bu partililer siyaset yapma diyecekler, arkadaşlar benim tuttuğum ne bir parti nede bir futbol takımı var, oy pusulasında hiçbiri seçeneği olmadığı içinde 8 yıldır oy kullanmadım.)

O zamanki memurların yarısı dedemin anlattıkları tipler ise diğer yarıyı bozmaları çok kolay olmuştur. Kaç kişi cilveli bir hayat kadınının elinden kurtulabilir ki ? Kurtulan azınlık olursada sırtından kurşunu sıkar intihar etti derler. Bunlar tüm noktalara yerleşmişler ise alınacak yeni memurların düzgün olmasını bekleyebilirmisiniz ? Bence memurlar sınavla alınmaya başlayıncaya dek bu durum maalesef böyle gitmiştir, az sayıda düzgün insan memur olabilmiştir.

Konuyla alakası yok ama size düşünmeniz için başka bir konu daha vereyim; niçin akaryakıta,sigaraya, alkol ürünlerine yüksek zamlar yapılıyor ?, ikiside aynı etkiye sahip olduğu halde alkol ürünleri serbestken diğer uyuşturucu maddeler niçin yasak ? Bakın uyuşturucu maddeler yasağı ve son yıllarda yapılan sigara/akaryakıt zamları açıkça terör örgütüne maddi destek oluyor. Sigaranın zarar verdiği, ölüme sebep olduğu doğrudur fakat bu fahiş fiyatlar sayesinde kaçak akaryakıt/sigara/alkol/uyuşturucu/çay/et ticaretinden elde edilen anormal karlar bu dünyada kimyasal/nükleer silah edinmeye bile yeter ve bu silahlar bu ülkeye sigaradan çok zarar verirler. Haber seyrediyormusunuz ? Milyonlarca paket sigara, tonlarca akaryakıt/alkol/uyuşturucu/çay/et yakalanıyor. Bu kaçakçılığı biz yapmıyorsak kim yapıyor ? Benim kuş beynimle düşünebildiğim bu konuyu bizi yönetenler düşünemiyormu, niçin terör örgütüne bu fırsat bizzat devletimiz tarafından veriliyor ? Niçin bu devlet suçu ve suçluyu para takibi yaparak kolayca yakalama imkanı varken istihbarat/ihbar bekleyip onbinlerce polisi suçlu peşinde koşturuyor ?

Tekrar düşünün!
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: muhittin_kaplan - 22 Aralık 2012, 21:40:29
Boş Laf.
Ağır oldu farkındayım ama bu ne be kardeşim. o zamanki memurların hepsini o.çocuğu vatan hayini, onları işe alanları ki "kurtuluş savaşı vermiş, cephede bulunmuş" insanları onların yaltakçısı yapmışsınız.
bırakın bu işleri.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: speak48 - 22 Aralık 2012, 22:05:09
hocam "örümcek kafalılar"   "nato kafa nato mermer" kavramları boşuna çıkmadı.
siz ne anlatırsanız anlatırsanız anlatın kulakları duymaz gözleri görmez kafaları anlamaz.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: imuhtar - 22 Aralık 2012, 22:09:19
meclisin kurulacağı vakit bizim köyede gelmişler dedemin babasına milletvekilliği teklif etmişler.gelenler sormuşler efendi sen ne işyaparsın ne eylersin diye büyük dedemde  bir iş yapmam at üstünde gezerim demiş.sonra köyden en fakirini seçip milletvekili  yapmışlar.büyük dedem beni seçmediler diye çok kızardı rahmetli
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: muhittin_kaplan - 22 Aralık 2012, 22:13:34
@gerbay @speak48
Alıntı Yap
Dedem 4 yıl askerlik yapıyor ve teskeresinin ertesi günü İstanbulda Polisliğe başlıyor. Polis olmak o dönemde o kadar kolayki, çünkü İstanbul berbat bir durumda. Hava karardıktan sonra tek bir namuslu insan dişarı çıkamıyor. Mahalle aralarında neredeyse her 2-3 sokakta bir yabancı uyruklu hayat kadını var.(Uyruklarını geçmişte vergi rekortmeni olan isimden anlarsınız) Ancak bu hayat kadınlarının çalışma yöntemi çok ilginç, eğer birine denk gelinir ki gelinmemesi mümkün değil ve kendileriyle ilgilenilmezse "Gel koçum paran yoksa benden olsun" diyor. Ülkede ev camı yokken hasır örgülü sepet içinde 4-5 litrelik renkli cam şişelerde satılan şarap o eski 1 kiloluk ekmekten daha ucuz. Bir diğer konu dilenciler ve bir diğeri gaspçılar ve hırsızlar. Gündüzleri bir gurup geceleri üç gurup milletin başına bela. Daha fazla detaya girmeyeceğim anlayacağınız Polis hiç boş durmuyor.

Dedemin ağzından deva edeyim "Savaştan çıkmış bir ülke kim nereden gelmiş, nereye gitmiş, kim öldü, kim yaşıyor bilen yok, milletde ne doğru dürüst mal var ne ellerinde belge var. 1934 yılında soyadı kanunu çıktığında neredeyse tümü yabancı uyruklu olan bu tiplerin hepsi Türkiye vatandaşı kimliği sahibi oldular. 1928 de harf devrimi yapıldığı için bizim gibi asker/polis/memur olanlara Türkçe okuma/yazma öğrettiler ama halk öğrenemedi. Fakat bu yabancılara aynen bize öğretildiği şekilde Türkçe okuma/yazma öğretilmişti, konuşma şivesi berbat durumda olanlar bile bizden iyi okuyup, yazıyordu. Öyle bir döneme girdikki o bacaklarını otomobil lastiği takıp ipini beline bağlayarak dilenenler, geceleri insanları gaspeden, bağımlılar, hırsızlar, hayat kadınlarının neredeyse tümü bir yıl içinde ortadan kayboldu ortalık süt liman oldu, bize doğru dürüst iş kalmadı."

Ve devam ediyor "Sonradan öğrendikki bu insanların hepsi Ankaraya gitmişler ve çoğu Memur olmuş, önce nasıl olur dedik inanamadık fakat sonradan öğrendikki tek parti döneminin partisi Ankara garında trenden inen iyi giyime sahip, fötr şapkalı insanlara direk memurluk teklif ediyor ve Türkçe bilenler memur oluyor. İyi iyiyi, kötü kötüyü tanır derler, bu bilgi bu insanlar arasında hızla yayılmış."

siz ne anladın bu yazılanlardan?
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: Stylas - 22 Aralık 2012, 22:23:26
Allahım ya konu nerden nerelere gelmiş.Biz bunlara konuşacağımıza daha iyisini nasıl yaparız diye kafa yorsak burda bilim-teknoloji konuşsak olmuyor mu?
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: muhittin_kaplan - 22 Aralık 2012, 22:24:09
Olmaz bu daha keyifli.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: Stylas - 22 Aralık 2012, 22:25:03
Haklısın hocam burda birbirine laf atak daha kolay geliyor.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: uveren - 22 Aralık 2012, 23:16:05
Alıntı yapılan: muhittin_kaplan - 22 Aralık 2012, 21:40:29
Boş Laf.
Ağır oldu farkındayım ama bu ne be kardeşim. o zamanki memurların hepsini o.çocuğu vatan hayini, onları işe alanları ki "kurtuluş savaşı vermiş, cephede bulunmuş" insanları onların yaltakçısı yapmışsınız.
bırakın bu işleri.

Arkadaşlar yazılarımdan "Neredeyse tümü ölmüş insanlara iftira atacak, dedemin ağzından yalan söyleyecek kadar karaktersiz biri olduğum" kanısınamı vardınız ?

Önyargınız olmadan düşünün, araştırın ve yeri geldiğinde doğru bilgi ile sesinizi yükseltin diye bu kadar şey yazıyorum. Yeri geldiğinde sesinizi yükseltinki gelecek nesillerde bizim gibi boşa kürek çekmesin.

Size başka bir örnek daha vereyim, içinizde ilk/orta eğitim öğretmeni varsa cevap versin ;

Ülkede 3 milyona yakın işsiz varken "atanamayan öğretmenler" diye bir gurup var ? Bu insanlara üniversiteye girerken iş garantisimi verildi ? Hiç düşündünüzmü ?

Ben size açıklayayım;

Nufusumuzun %1den biraz fazlası öğretmen yani 765.000 kişi. Bu oranı Çinle kıyaslarsak 10 katı öğretmenimiz var. Çinde en az yüz kişilik sınıflarda eğitim veriliyor. Birde öğrencilere bakalım 16 milyon. Öğrenci öğretmen oranına bakarsanız her 21 öğrenciye bir öğretmen düşüyor, peki niçin 50 kişilik sınıflarda eğitim veriliyor ?

Yüksek oranda öğretmenimiz olduğu halde niçin öğretmen açığımız var ? Çünkü bir öğretmen haftada 20 saat çalışırsa görevini yapmış sayılıyor, fazla derse girerse ek ders ücreti alıyor. Bu 20 saat çalışma süresi günde 4 saate denk geliyor ve bununda 15 dakikası teneffüste geçiyor. Yani gerçek çalışma süresi 3 saat. Diğer ülkelerdeki durumu araştırıp karşılaştırın bakalım durum böylemi ? Biliyormusunuz gelişmiş ülkelerin mesai saatlerinin ortalamasını alırsak en az 100 bin öğretmen fazlamız var. Belki diyeceksinizki "Türkiyede öğrenciyle uğraşmak zor" 12saat çalışma/24saat istiharat esasına göre hayati tehlike altında çalışan polisimizin işi daha mı kolay ? Bir diğer konu ise ihtiyaç olmayan yerlerde örneğin Ankarada yığılmalar var. Sebep eş durumu, boşanma nedeniyle tayin isteme vs. vs. Siz bir marketler zincirinde çalışırken eşiniz başka bir ilde iş bulsa patronunuz sizi ihtiyacı olmadığı halde o ildeki işyerinde çalıştırırmı ? Gösterdiği yerde çalışmıyorsanız kapıya konursunuz.

Gelelim diğer konuya; Öğretmenlerimizin içinde okulda namaz kılıyor diye gazeteye manşet olanlar, "ya sev ya terket" diye bağıranlar, Cumhuriyet mitinglerine katılanlar vb. her siyasi kimliğe sahip, Türk,Kürt,Çerkez,Abaza vb. etnik kimliğe sahip, Müslüman, Hristiyan, Ateist her türlü dini kimliğe sahip insanlar vardır, değilmi ? 765.000 kişi, öğretmen kimliği ve TC vatandaşı olmanın dışında ortak bir paydada buluşabilirmi ? Bu aslında mümkün olmayan bir durumdur, 3 kişi bile kolay kolay buluşamaz. Ama bu 765.000 kişi her yıl 6.ayda okullar kapağında aynı ortak noktada buluşuyor ve hepside o ay tam çalışmış gibi ödenen ek ders ücretini alıyor ve itiraz etmiyor. Bu fazla ödeme hangi kanunla düzenlenmiş ? Öyle bir kanun yok. Acaba öğretmenlerimizden tek bir tanesi bu güne kadar sırasıya okul müdürlüğüne, ilçe, il müdürlüğüne, Milli eğitim bakanlığına, Başbakanlığa bu konuda itiraz dilekçesi vermişmidir ? Veripte sonuç alamadılarsa savcılığa gidip suç duyurusu yapmışlarmıdır ? Hayır, çünkü yapılsaydı ya kanunla düzenlenirdi, yada iptal edilirdi. Bu durum, satıcıya 50TL verip, 100TL üzeri verdiğinde sesini çıkartmayan birinin durumundan farklımı ?

İşte böylesine rant olduğu için atanamayan öğretmenler diye bir gurup var. Mimarların, aşçıların, mühendislerin şöförlerin, vasıfsız işçilerin kafası çalışmıyormu ?

Ve her yıl üniversite sınavında sıfır çeken öğrenci sayısı artarken ki bildiğim kadarıyla bu yıl 800 bin kişiye ulaştı, öğrenciyi, öğretmeni sınava sokamazsınız diye bağıran bir eğitim sendikamız var. Ve devlet bu 800 bin öğrencinin geriye dönük kimler tarafından yetiştirildiğine bakmıyor, baksa belki işini yapmayan 100 bin öğretmen öne çıkacak. Bu ülkede ev ekonomisi, ziraat fakültesi vb. mezun olmuş o kadar çok sınıf öğretmeni varki inanamazsınız, işte bunların öğretmen olduğu tarihlere bakarsanız, yetiştirdikleri öğrencilerin son 5 yılda üniveriste sınavına giren öğrenciler olduğunu anlarsınız.

Bu kadar öğretmene karşılık, çinin ne kadar gerisindeyiz, hiç düşündünüzmü ?

Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: uveren - 23 Aralık 2012, 00:26:27
Alıntı yapılan: gerbay - 22 Aralık 2012, 23:24:19
hocam Marshall yardımından beri Türkiye nin eğitim sistemini ABD belirliyor. Sürekli bir ABD li danışman heyeti var. Maaşlarını da biz veriyoruz.. Onlar ne derse o oluyor eğitim konusunda.. Ne bekliyorsunuzki..

Eğitim sistemi üzerine çok fazla araştırma yaptım ama bunu ilk defa sizden duydum. Detaylarını okumak isterim, kanuna dayanan birşeymi acaba, kaynak verebilirmisiniz ?


Son olarak bu linkteki (https://www.picproje.org/index.php/topic,44125.0/topicseen.html (https://www.picproje.org/index.php/topic,44125.0/topicseen.html)) gibi düzgün Türkçeye sahip öğrenmeye meraklı genç arkadaşlar için bu konuya yakın birşeyler yazmak istiyorum.

Şu an 45 yaşında değilde 12 yaşında olsaydım, kesinlikle meslek lisesini tercih eder ve ardından elektronik mühendisliği okurdum. Meslek lisesiyle birlikte ingilizce kursuna başlar ve üniversiteyi bitirene kadar devam ederdim. Benim zamanımda olmayan interneti kullanarak bu dili bilen insanlarla vakit geçirir, imkanım olursa onları ülkelerinde ziyaret ederdim.

Üniversite 1.sınıftaki boş zamanlarımda ise istatistik-1 derslerini ayrıca takip ederdim.

2. sınıfta bir model uçak alır öncelikle yine benim zamanında olmayan XBee‐PRO868 gibi bir RF modulle alıcı vericiyi modifiye ederek sinyal mesafesini artırır, koordinat belirleme için bir GPS modülü ekler ve vericiye bir LCD yerleştirirdim.

3. sınıfta iki kanat ucuna birer altimetre takarak yüksekliği kontrol eder/doğrular GPS bilgisi ile karşılaştırır, belli aralıklarla verici sinyalini alamazsa/güç seviyesi dönüş ihtiyacının altına düşerse kalkış noktasına gelmesini sağlar ve manuel kumanda olmadan önceden programlanmış bir rotayı izlemesini sağlardım.

4. sınıfta yine benim zamanımda olmayan bir teknolojiyi yani F-35 lerde olan dikey kalkış yeteğini kazandırmak için modele 2-3 motor ekleyerek modifiye ederdim. Vaktim kalırsada bir kamera yerleştirir ve saniyede tek karede olsa vericiye data akışı sağlardım.

ve bunu bitirme projesi olarak tezimde kullanırdım.

Aslında yapamadığımız şeyler bu kadar basit (bu arada Şanlıurfa emniyet teşkilatınıda tebrik ederim). Elbette bu projenin hava akımlarına göre koordinat düzeltme gibi pek çok eksiği olurdu ancak tümü yazılımla halledilebilecek detaylardan öteye gitmezdi.

Forumda bu kadar yazıyı okuyan ve ne olduğunu anlamaya çalışan genç arkadaşlarımız varsa hiç birini kafaya takmasın. Kendilerine yukarıdakine benzer  bir proje belirlesinler ve azimle üzerinde çalışsınlar. Her ne kadar malzeme temini gibi konularda sıkıntı yaşasalarda eminim bu tip forumlar oldukça ve azimle üstesinden gelirler.

Arkdaşlar bence artık konuyu uzatmayalım. Zaten yerlimi değilmi diye başladık, yakın tarihimize kadar girdik çıktık. Yazdıklarım nedeniyle kalbi kırılan bir arkadaş varsa özür dilerim. Lütfen bilinizki amacım ülkemizin daha iyi bir noktaya ilerlemesi. Bunun içinde doğruya doğru, yanlışa yanlış diyebilmeliyiz. Hiç bir zaman tümü doğru veya tümü yanlış olamaz. Doğru politikaların arkasında, yanlişların karşısında durabilmeliyiz hatta oy verdiğimiz insanlar yanlış yapsalar bile/oy vermediklerimiz doğru yapsalar bile.

Unutmayın bu ülkede sorulması gerekenleri soramayan/hakkında hiç bir fikri olmadığı halde sırf siyasi olarak karşı tarafta olduğu için kara propaganda yazıları yazan, "kedi ağaca çıktı", "av mevsimi başladı", "kar kış kıyamet", "sıcaklıklar bezdirdi, pes 45 derece olurmu?" diye gündem oluşturan/haber yapan, bazı haberleri görmezden gelirken bazılarında pireyi deve yapan, yeri geldiğinde ayakkabısını atamayan bir sürü sarı basın kartı sahibi insan var. Bu ülkede bakanlara "çayı uzun süre demlerseniz radyasyon uçar gider", başbakanlara "bahtsız bedevi" dedirttiren bir güç var ki ben Başbakanımızın bunun gerçek manasını bilerek söyleyecek bir karakterde olduğunu sanmıyorum.

İşte bu ve benzer nedenlerle yeri geldiğinde doğru bilgi ile sesinizi yükseltmelisiniz, sesinizi yükseltmeden öncede acaba doğru açıdan bakabiliyormuyum diye çokca düşünmelisiniz. Laboratuar ortaminda çoğaltılan bir bakteri kolonisini bir lam üzerine yerleştirseniz ve zamanla insanoğlunun teknolojisine sahip olsalar o lamın adı dünya ve o 20 metrekarelik laboratuarın adıda evren olurdu. Onlar düz ve şeffaf bir dünyada biz ise yuvarlak ve mavi bir dünyada yaşıyoruz derdik. Fakat onlarda bizde evreni sonsuz sanırdık. Belkide evrendeki büyüklüğümüz aslında o lam üzerindeki dünyadan daha küçüktür. Belki zaman ve mekan aklın sınırlarını belirleyen iki temel kuraldır.


Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: Kazım - 23 Aralık 2012, 01:24:34
sevgili @gerbay;

Sizin görüş biçiminizi AYDINLIK gazetesi okuyan kesimden ve sizi desteklemeyenlerin görüşülerini de TRT kaynaklı kesimden ( tartışılan konu herhangi bir konu da olabilir ) oluşan kişilerin, tartışma biçimine benzettim.Sonuçta heriki tarafta kendi informasyon kaynaklarından alıntılar yaparak burada onu doğru imiş gibi gösterebilir. Tabi konu hangi tarafın samimi olduğu ile ilgili.

Yukarıda yayınladığınız maddeleri içeren anlaşmaları kabul eden kesim GÖKTÜRK2 yi ülkemize kazandırna kesim değil.Bu noktaya da vurgu yapmak isterim.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: hgs - 23 Aralık 2012, 01:42:59
Eğitim konusundan önceki, trenden inip memur olma meselesi, ve gerbayın yazdığı 600 kişi iken sadece 150 tanesi sürgün edilebilen, kalanları önemli yerlere getirilen adamlar meselesi için; kritik bir yorum yapayım.

1) Kurtuluş savaşı yapılmış, silahlı kuvvetleri başkomutan olarak Atatürk yönetmiş. Silahlı kuvvetlerin başı olarak en yetkili ve bilgili kişi.
2) Yine Atatürk türkiye cumhuriyeti devletini her anlamda kuran kişi  ve en yetkili kişi olarak devletin başına geçip kendi bildiği gibi yönetmeye başlıyor.

İddia ediliyorki ; her türlü yaramaz kalitesiz kişiler ve millet düşmanları kadrolaştırıldı. Ülkeye o günlerden bugünlere tesir eden bir kanı bozukluk enjekte edildi.

Sonuç; Eğer bu iddia gerçek ise bunu yapan kişi Atatürk oluyor.

Benim görüşüm bu değil, ama çıkan sonuç bu oluyor. İddia sahipleri iddialarını tekrar değerlendirmelidirler... (Teorilere belkide Atatürk pasifize olmuştu onun etkisi yoktu yardımcıları yahudi idi gibi satırlar eklenebilir mesela..)


******************
Kişilerin bireysel olarak bir yerlere getirilmesi ile bir takım şeyler belki elde edilir. Teknoloji yurtdışına bağımlanır, vatan hainleri satın alınarak her türlü ihanet gerçekleştirilebilir. Ancak bunların hepsinin etkisi çok yüksek olamaz kanaatindeyim. Bir satılmış varsa 10 tane düzgün vatan evladı olmalıdır.
Bu öyle yeraltı örgütlenmeleri ile sadece kendi adamlarını yükseltme ile elde edilebilecek bir olgu değil. En azından son 10 yılda millet oyları ile farklı bir kadroyu getirip tüm kadroların tekrar güç değişimine ugramasını sağladı. Bir zamanlar birileri tepede ise şimdi başkaları bu kodları işgal etti.

(Tabii diğer konularda geçen komplo teorilerine göre akp yada diger partiler değil tamamında bir gizli yapılanma var ve kim gelirse gelsin sonuçta hep yahudilere çalışıyoruz. Bu iddia gerçek ise neden kasıyoruz ? ABCD partisi farketmeksizin sonuçta zaten yahudi olmuşuz....)

*******************

Bence bu iddialar gerçeklerle çok alakalı değillerdir. Ancak bu iddialar neden çok fazla ortaya çıkıyor ve akla yatkın oluyor?
Kişisel görüşümdür;

Türkiyede ezik, yetersiz, asla milliyetçi olmayan, tamamen paraya değer veren, tek derdi maddiyat, lüks şehvet düşkünü olan bir toplum oluşturulmuş durumda. Bizim için türklük birliği bilinci gibi şeyler yok. Türkler ile çalışmanın türk firmaların mallarını almanın zerre kadar önemi yok.
Bizim sektör için mantık; türkiyede elektronik alt yapı yok, e o zaman her yabancı firma ile çalışırım. İsrail olmuş abd olmuş nasıl olsa farketmiyor. Herkesle çalışıyorlar.
Devlet yetersiz kaynaklarla düşük profilli hedeflerle, rakamlara dayanan ilerleme hedeflerine sahip. Teknolojik gelişmenin nasıl olacağı konusunda gerçekten bilgiye sahip bir kadro çıkartamıyoruz. Tüccar, para babası, siyasetten gelen, hatta açık açık bölücü hedefli bir takım adamlar yönetimlere geliyor.

Sebep; yetiştirilen kalitesiz dejenere toplum bireylerinin, kişisel ihtiraslarıdır. Bu adamlar satın alınabiliyorsa bunun sebebi satın alanlar değildir. Bu toplumu bu şekilde yetiştirilmesinin sonucudur. Toplumun hedeflerini, eğitimini, tek yönde yönlendiremedikçe hiç bir şey düzelmez. Yedek oyuncu olarak 2. sınıf devlet olarak oradan oraya savrulup sömürülürüz.

Ek= yukarıda bahsettiğim ezik toplumu milli eğitimin başına 3-5 kişi getirerek olduğunu kastetmiyorum. 3-5 kişilnin oluşturacağı müfredatlarla, imparatorluk karakterine sahip toplum bu kadar ezik olacak şekilde pasifize edilemez...
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: Kazım - 23 Aralık 2012, 04:08:30
sevgili gerbay;

Sizi herhangibir kesimli olmakla kategorize etmedim. Siyasete girmek istemiyorum.Görüşlerinize saygı duyuyorum. Deyip bitireyim
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: uveren - 23 Aralık 2012, 04:22:30
Alıntı yapılan: graski - 23 Aralık 2012, 01:24:34
Sonuçta heriki tarafta kendi informasyon kaynaklarından alıntılar yaparak burada onu doğru imiş gibi gösterebilir. Tabi konu hangi tarafın samimi olduğu ile ilgili.
Sayın graski; Ben eğitim sistemi üzerine çok şey okuduğumu ve böyle bir şey duymadığımı belirterek iddia sahibinden kaynak istedim iddia edende tarih ve anlaşma adını buraya yazdı. Bu bilgiyi aldım, nette yaklaşık iki saat araştırdım ve bu linkten (http://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/7460.pdf (http://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/7460.pdf)) bu bilginin doğru olduğunu teyit ettim ve yetmedi anlaşma eski tarihli olduğu için kaldırılmış olma ihtimaline karşı araştırma yaptım fakat böyle bir bilgiye ulaşamadım.

Siz hangi kaynağa dayanarak bu bilginin "informasyon kaynaklarından alıntılar yapılarak burada doğru imiş gibi gösterildiğini" iddia ettiniz ? Bu anlaşmanın olmadığına veya iptal edildiğine dair kaynağınız nedir? kaynak verirseniz yanlış bilgi sahibi olmamı engellersiniz. Konu kilitlenirse mesaj atabilirsiniz.


Alıntı yapılan: hgs - 23 Aralık 2012, 01:42:59
Sonuç; Eğer bu iddia gerçek ise bunu yapan kişi Atatürk oluyor.
Benim görüşüm bu değil, ama çıkan sonuç bu oluyor. İddia sahipleri iddialarını tekrar değerlendirmelidirler...
1934 de bu kişilerin soyadı kanunuyla birlikte kimlik sahibi olması sonrası, "Öyle bir döneme girdikki" sözünden benim anladığım 1934 başlangıcı olan bir süreç sonrası bunların memur olduğudur. Belki Atatürk'ün hasta olduğu dönem, belki vefatından sonra. Bu tarihleri en iyi ana muhalefet partisi bilir ama sitelerinde bu konuda bir bilgi yok.
Alıntı yapılan: hgs - 23 Aralık 2012, 01:42:59
Sebep; yetiştirilen kalitesiz dejenere toplum bireylerinin, kişisel ihtiraslarıdır. Bu adamlar satın alınabiliyorsa bunun sebebi satın alanlar değildir. Bu toplumu bu şekilde yetiştirilmesinin sonucudur.
Farkındamısınız kendi yazdıklarınızı burada eziyorsunuz. İşte bu yetiştirme işini başka hiç bir ülkede örneği olmayan bir şekilde işe alınan memurlar yaptı.
Alıntı yapılan: hgs - 23 Aralık 2012, 01:42:59
3-5 kişilnin oluşturacağı müfredatlarla, imparatorluk karakterine sahip toplum bu kadar ezik olacak şekilde pasifize edilemez...
Olay bu kadar basit değil. Bakın bu ülkede ilkokulda okurken 29 Ekim, 10 Kasım ve hatta 23 Nisanda bizleri yağmur/kar altında bekletir, soğukta titretirlerdi, öyleki bayılan/altına işeyenler olur ve bu yüzden dayak yerlerdi. Okul bahçesinde boş kovanlarla oynar, bahçeye gömülmüş silah arardık. Askere gittik dayak/küfür yedik, bir şey yapamadık ki ben üst rütbeli bir subayın sivil şöförüydüm ve başıma bunlar gelmedi ama çok gördüm. Resmi dairelerde haklı olduğumuz halde azarlandık, kovulduk, vergimizi yatırmak için gittiğimizde bile aşağılandık. Bu devlete bu güne kadar dolaylı olanlar hariç 400bin TLye yakın vergi ve 64bin mark vergi cezası (ki aslı 186bin marktı, uzlaşmaya girdik. İçinde bulunduğum sektörü bitirmek için yapılan siyasi manevralardan biriydi, yani vergi kaçırdığım yoktu -bakınız 57.hükümet ve otomobillerde LPG konusu-) yatırmış biri olduğum halde her vergi dairesi işim problemliydi. İhracattan doğan yani Türkiyede ödediğimiz ama yabancı ülkedeki müşterilerden tahsil edemediğimiz KDV iadelerini almak için gittiğimizde devleti soyan aşağılık muamelesi gördük.

Birde maddi boyut var, benim yaşadıklarım çocukken 12 eylül darbesi, ilk çalışmaya başladığım dönemde 91 körfez krizi (borcum yoktu), ardından 94 5 Nisan kararları (aslı çok düşük olan bir krediyi ödemek için 3 broadway marka arabamı sattım) ki kredi kullandığım banka faiz oranının %8000 olduğuna dair işyerime faks çekmiş ve peşpeşe gelen fakslar nedeniyle faksın kağıdı bitmişti, 2001 surata anayasa fırlatma krizi (ithalat yapıyordum ve 200 milyonTL alacağa karşın 400 bin mark borçluydum ama alacağım bir gecede borcumu karşılamaz duruma düştü,yurt dışında çalıştım ve ödedim), 2009 küresel kriz (ihracat yapıyordum ve kriz aslında 2008de başlamıştı, aptalca uygulanan sürekli düşürülen ve yükseltilen kur politikaları nedeniyle stabil iş yapmak mümkün değildi, hala borç bitmedi). 45 senede 5 büyük olay, ortalaması 9 yılda bir.

Tüm bunları yaşadım ve zaman zaman deli oldum, intikam almak istedim, sonra sordum kendime kimden alacaksın intikamını ? Milletinden mi, Devletinden mi? İşte bu sorunun cevabı ve 3.seçenek olmayışı hep durdurdu beni. İnsan hain değilse hangisine kötülük yapabilir ki ?

Ve benim yaşamadığım eski tarihli benzer olaylar. İşte o imparatorluktan geriye kalanlar böyle pasifize edildi. Ya dövülerek, ya iflasa sürüklenmeye çalışılarak, yada aç bırakılarak. Böylesine yöntemler hangi toplumları pasifize etmezki ? İşte bunun için gözümüzü açmamız, at gözlüklerinden kurtulmamız lazım.


Alıntı yapılan: gerbay - 23 Aralık 2012, 01:03:40
27 Aralık 1949 ABD ile Eğitim Komisyonu Antlaşması;
Şimdi niye bu güne kadar bu konuyu bilmediğimi anlıyorum. Hangi ülke vatandaşı kendi eğitim sistemi hakkında araştırma yaparken başka bir ülkenin adınıda arama kelimeleri içine katarki ?


Alıntı yapılan: gerbay - 23 Aralık 2012, 01:03:40
Ilımlı İslam Projesi doğrultusunda imam-hatip okulu açılmasından Yüksek İslam Enstitülerinin yaygınlaştırılmasına

İnancıma göre; Şimdi anlıyorum, "tavuktan kurban olur" diyenlerin nasıl yetiştirildiğini,

Şimdi anlıyorum, Allah; "Ey İnananlar! Yahudileri ve Hristiyanları dost olarak benimsemeyin, onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onlara dost olursa o da onlardandır..." (MAIDE/51) dediği halde dinler arası diyalog diye çabalayan müslümanları,

Şimdi anlıyorum, Allah; "Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi insanlara Allah'ı bırakarak beni ve anamı iki ilah edinin dedin?..." (MAIDE/116) buyurarak Hristiyanların kendini ilah olarak tanımadığını beyan etmesine rağmen aynı Tanrıya inanıyoruz diye ortada dolaşan müslümanları,

Hep düşünürdüm, Allah; "...Bu Dabbe, onlara, insanların âyetlerimize kesin olarak iman etmediklerini söyler." (Neml 82) ayetinde ne demek istedi diye. "İnanmayan zaten bilir kendini" diyordum kendi kendime. Şimdi anlıyorum aslında inandığını zannedenler yukarıdaki iki gurup insan gibi olacaklar ve Dabbe onlara aslında iman etmediklerini söyleyecek.

Ve artık başlığı kilitlesek, konu her tarafa gitmeye başladı.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: OG - 23 Aralık 2012, 06:06:04
Maaaaşşşallah, Yurdum Köşe Yazarları gibi her şeyi en iyi bilen forum üyelerimiz var.

Çoğunu okuma fırsatım şu an için yok, son ve sondan birkaç önceki mesajda dikkatimi çekti,  "DOST EDİNME".

"Meveddet" kelimesi nedir, bilen varmı?
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: t2 - 23 Aralık 2012, 09:38:40
Alıntı Yap.. Siyasetin hiç bir parçası ile ilgi ve alakam yoktur..

Galiba bunu övünerek söylüyorsunuz.  Fakat siyaset beğenmediğiniz şeyleri değiştirmenin bir yolu gibi görünüyor. Neden siyasetten uzaksınız? yeriniz mi dar ?

Alıntı YapTarihimizde kim bu ülkeye hayinlik yapmışsa bugün de onların torunları aynı yoldan devam etmektedir...   onlar temizlenmeden de hiç bir şey yapılmadığı halde siz "milli uydu yapıldı" sanırsınız..

Kendi dedenin dedesi kimdir. tanıyor musun?  bu zaat hiç bir hayinlik yapmamış mıdır? dört dörtlük insan mıdır?  emin misin?

Sence  ... torunları da hayin olabilir. hatta onların torunları da. gizli bir teşkilat kurup hepsini öldürmeli. böylece süzme kaliteli vatandaş kalacak,  %100 milli, uydu, tank, anka uçağı  yapacaz..   kimin atası bu ülkeye hayinlik yapmış ise, hemen devletteki görevini bıraklamlı ve yaşamaya hakkım yok deyip intihar etmesi mi gerek ya da ne ?  dedesi şunu yapmış, onun dedesinin dedesi bunu yapmış . Kendisi ne yapsa boş. dedesi yapmış ya o yeter . O zaman bu adam beş para etmez mi diyeceğiz?


Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: uveren - 23 Aralık 2012, 17:46:41
OG hocam meveddeti işaret ettiğinize göre sizin şarjda %50 lerin altına inmiş herhalde benim gibi, Osmanlıcada nasıl kullanıldığınımı araştıralım yoksa direk Şura suresinin 23. Ayetinimi okuyalım ?
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: kudretuzuner - 23 Aralık 2012, 18:54:21
Alıntı yapılan: OG - 23 Aralık 2012, 06:06:04
Maaaaşşşallah, Yurdum Köşe Yazarları gibi her şeyi en iyi bilen forum üyelerimiz var.

Çoğunu okuma fırsatım şu an için yok, son ve sondan birkaç önceki mesajda dikkatimi çekti,  "DOST EDİNME".

"Meveddet" kelimesi nedir, bilen varmı?
Merhaba
Hocam sizin bildiğinizi varsayarak bilmeyen arkadaşlar için link vereyim.
http://meal.ihya.org/kurani-terimler/meveddet.html (http://meal.ihya.org/kurani-terimler/meveddet.html)
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: t2 - 25 Aralık 2012, 23:34:47
Sizce yeterli sayılması için, neyin ne kadar milli olması gerek?
Yabancı  futbolcu oynatma sınırı gibi bir sınır mı olması gerek? belki vardır.
Bu konudaki anayasa maddesi, kanun, kararname, ne ki?
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: t2 - 25 Aralık 2012, 23:46:38
Senin mantığınla gidecek olsak baya bir geriden gideriz. kuzey kore bile bizi geçer... her şey milli. sibop, toplu iğne, kürdan, kulak kurcalama çubuğu..

rüzgar enerjisi için pervane yapalım.. off her şey %100 milli olacak. hollandadan inek gelmez. geniyle oynanmıştır. yerli inek kullanılacak. muz yerli düdük gibi tatsız. tahıl hububat... tohum hepsi milli. 

windows tükaka milli işletim sistemilazım. pardus.. o baya millidir, bilirsin.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: uveren - 26 Aralık 2012, 00:27:56
Alıntı yapılan: t2 - 25 Aralık 2012, 23:46:38
hollandadan inek gelmez. geniyle oynanmıştır. yerli inek kullanılacak. muz yerli düdük gibi tatsız. tahıl hububat... tohum hepsi milli. 

Ben olmadan ne yapıyonuz ya ?!@ Ben meveddetten gideriz sanıyordum, konu uçmuş başka tarafa.

%45 yağlı, verimi sıfırın altında (hayatı boyunca yediğini hayatı sona erdiğinde alamazsınız) anadolu ırkını niçin üretmeye çalıştığımızı hala anlayamamışımdır. (aklıma gelenler; et az çıksın, arz az olduğu için pahalı olsun, pahalı olduğu için millet yiyemesin ve yiyemedikleri için protein eksikliği nedeniyle mankafa olsunlar)

Birde genelde karayollarının kenarında kurulmuş ve içinde bu güne kadar hayvan göremediğim terkedilmiş besihanelerdeki tokaların (hayvan bağlanır) aralığının 30-50cm olduğunu anlayamamışımdır. (aklıma gelenler; bizde 10-20cm ene sahip bir inek ırkı var, hayvanlar yatacağı için tokalar 30-50cm arayla çakılmış)

Kaç defa karayolu kenarında gördüğüm otlayan ineklerin enine boyuna baktım gözüme daha büyük geldiler, kendi kendime mesafe aldatıyor dedim ve bir kaç veterinere "bizde 10cm genişliğinde inek ırkı varmı?" diye sordum, bana "pet-shoplardan kaniş cinsi köpek veya kedi al, inek evde beslenmez dediler" ve deli muamelesi yaptılar. :)

Adı üzerinde buralar BESİHANE, birileri zamanında besicilik gelişsin diye toka sayısına göre hibe dağıtmış, önlerine *ok koysan yemeye hazır hayvanlar 10-15000 briketle buralara yapmış temelsiz, betonsuz uyduruk yığma binaları, çakmış kediyi zaptedemeyecek tokaları, vatan hainleride gelmiş tokaları saymış ve onaylamış yapıyı, kredileri alıp hep beraber BESLENMİŞLER. Keşke birileri hayvan yemiyle beslenmeyeydide anguslarımız falan olaydı, helikopterle sürü güden çobanlarımız olaydı. (Bi uçan alet ekledik yazıya, olay konu başlığına bağlandı !)

Birde bu ülkede çiftçinin kendi tohumunu üretmesinin neden yasaklandığını anlayamıyorum, illa tohumculuk firması olacak, bahçende domates ekip seneye tohum ayırsan suç, anlamak imkansız. Herhalde nevşehir bölgesinde "meyvesi yeraltında olan" bitkilerinin ekiminin yasaklanmasına sebep olan hollandadan ithal (isteyen olursa ithalatçı firma adınıda verebilirim) HASTALIKLI patetes tohumlarını, bizim çiftçilerin ürettiği yerli tohum sandılar.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: OG - 26 Aralık 2012, 02:37:52
Alıntı yapılan: uveren - 23 Aralık 2012, 17:46:41
OG hocam meveddeti işaret ettiğinize göre sizin şarjda %50 lerin altına inmiş herhalde benim gibi, Osmanlıcada nasıl kullanıldığınımı araştıralım yoksa direk Şura suresinin 23. Ayetinimi okuyalım ?
Yahudi Ve Hristiyanları "Dost Edinmemek" Ne Demektir? (http://www.youtube.com/watch?v=EuEUwBZUBTU#)

mesaj birleştirme:: 26 Aralık 2012, 03:00:22

gerbay, yeni birşey yakaladım gibi heyecanla yazdığın şeyleri herkes biliyor, ama konuyu "yazdığın şekilde değil" olduğu şekilde biliyor. TCMB sitesinde de açık açık yazar.

Birileri ülkenle hep uğraştı, hep de uğraşacaktır, hep uyanık olmak gerek, bunda tamam ama, ULUSAL kanala çıkıp sallayan tipler gibi konuşuyorsun.

Linklerindeki bazı videoları izleyeyim dedim, hele şu "Atatürkçü Eğitim Sisteminden Nasıl Uzaklaşıldı?" videosu, sonuna kadar katlanamadım. Yok bilmem kaç adet imam MEB'e atandı falan. O anlamda Başbakan da imam (ihl ci). Bilmem  Hani eleştirdikleri kişilerin 1/100 ünü kendileri yapmış adamlar olsa neyse. Bir sürü zırvacı.

Göktürk "şu oranda" mı, "bu oranda" mı yerli.
%0 yerli, varmı diyeceğin.
Bu tartışmalarda amaç yerlilik oranını arttırmaya çözümler aramak için değil, kara gürültüler çıkararak yapılan işlere engel olmaya çalışmak.

http://www.haberturk.com/dunya/haber/609451-gokturk-uydusu-israili-korkuttu (http://www.haberturk.com/dunya/haber/609451-gokturk-uydusu-israili-korkuttu)

http://www.trt.net.tr/Haber/HaberDetay.aspx?HaberKodu=67619f47-e3eb-4ed5-af86-d8b0ee30c3c5 (http://www.trt.net.tr/Haber/HaberDetay.aspx?HaberKodu=67619f47-e3eb-4ed5-af86-d8b0ee30c3c5)

F16 da da öyle oldu, köprülerde de öyle oldu, helikopterde de öyle oldu, ufak tefek İHA'lar yapmaya çalışırken de oldu, hemde alaya alınarak, dalgalar geçilerek,
Bizim sıkıntımız yok devam etsinler, çünkü beyinleri kadar iş yapıyorlar, bu beyinler oldukça bu tip muhabbetler de hep olacak. Dedik ya İblis boşa yaratılmadı, işini yapıyor.

Çünkü esas amaç farklı. İstihza, propoganda yaparak, gürültü çıkararak işe engel olmak. Medya da bu konuda uzmandır, iyi araç olur, hattâ suyun başıdır, içinden geldim bilirim. Hem de iyi bilirim. Medyadaki hükümranlıklarını kırmanın ne derece önemli bir gayret olduğunu da iyi bilirim. Birileri varsın desin dursun, Tayyip şu kanalı da aldırdı, şu gazeteyi de susturdu diye. Vatandaş 100 yıldır onları dinledi de ne oldu.

Bir yerden başlamak ne derece önemlidir bilen bilir. Bir kere bu "yapamıyoruz" psikolojisini kırmak gerek ki insanlar yapacağına inansın.


mesaj birleştirme:: 26 Aralık 2012, 03:16:30

Yerliliğe gelince, okus pokus ile olmuyor,havadan gelmeyecek, yine bizim insanımız yapacak. Sen ne yaptın onu anlat.

Bak, birileri, "insanlarımız bu konuda gayret etsin" diye çabalayıp duruyor.

https://www.google.com.tr/search?q=YERLİLEŞTİRME+SERGİSİ (https://www.google.com.tr/search?q=YERL%C4%B0LE%C5%9ET%C4%B0RME+SERG%C4%B0S%C4%B0)
Başlık: GÖKTÜRK-2
Gönderen: birkan - 26 Aralık 2012, 09:03:46
Başlığı zaman zaman okuyorum. Transistör direnç entegre üretmediysen o aleti sen uretmemişsindir fikri dısında kalan yorumlar güzel. Burdaki insanlar ülkesinin birşeyler ürettiğini görme arzusu ile birşeyler yazmışlar. Bu buradaki insanların isteyebilecegi bir şey. Çünkü buradaki insanlar genelde ya bir seyler üreten, Yada üretmeye başlamak için ilk adımı atmış insanlar. Yoksa bu forumda ne işleri var. Haliyle bu forumdaki adam ürettiğine bakıp , ben bireysel olarak bunu yaptıysam devletim de uydu yapabilmeli demekten kendini alamıyor.
Fakat Bu uydunun ne işe yaradığını, yeteneklerini, bize neler kazandıracağını kimse konuşmuyor. Yoksa asker oldugum için bir tek ben mi umursuyorum yada merak ediyorum bunu.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: CoşkuN - 26 Aralık 2012, 09:05:52
Alıntı yapılan: birkan - 26 Aralık 2012, 09:03:46
Başlığı zaman zaman okuyorum. Transistör direnç entegre üretmediysen o aleti sen uretmemişsindir fikri dısında kalan yorumlar güzel. Burdaki insanlar ülkesinin birşeyler ürettiğini görme arzusu ile birşeyler yazmışlar. Bu buradaki insanların isteyebilecegi bir şey. Çünkü buradaki insanlar genelde ya bir seyler üreten, Yada üretmeye başlamak için ilk adımı atmış insanlar. Yoksa bu forumda ne işleri var. Haliyle bu forumdaki adam ürettiğine bakıp , ben bireysel olarak bunu yaptıysam devletim de uydu yapabilmeli demekten kendini alamıyor.
Fakat Bu uydunun ne işe yaradığını, yeteneklerini, bize neler kazandıracağını kimse konuşmuyor. Yoksa asker oldugum için bir tek ben mi umursuyorum yada merak ediyorum bunu.
Bence de önemli bir nokta. Belki önce "kendi uydumuz olmazsa ne olur" sorusunu sorarak başlarsak durumun önemi ortaya çıkar.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: yamak - 26 Aralık 2012, 09:14:46
Bana da yok "transistörü,işlemciyi,direnci,diyotu ... üretmezsek yerli olmuyo" lafı çok saçma geliyo.O zaman Türk yapımı hiçbir teknoloji alet yok.Vestel in Arçeliğin,Beko nun ... ürünlerinin hiçbiri yerli yapım değil mi?Göktürk'te %100 yerl, yapım olmayabilir.Ben de %100 olduğuna inanmıyorum ama bunları bahane etmek saçma.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: CoşkuN - 26 Aralık 2012, 09:18:59
Şu "yüzde yüz yerli" geyiğini ilk kim çıkardıysa onu bulup bir benzetmek lazım. Bizden başka kimse var mı acaba %100 yerliyi konuşan?
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: t2 - 26 Aralık 2012, 09:51:43
Bangladeşte vardır.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: zaga - 26 Aralık 2012, 10:05:34
dunyada yari iletken teknojisi kac yildir kullaniliyor kesin olarak bilmiyorum. 60 yildan cok fazladir tabi ama hadi biz 60 yil olarak dusunelim. ulkede 60 yildir yari iletken uretilememesi, teknolojide bu kadar yil geri kalinmasi ne kadar aci.......
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: t2 - 26 Aralık 2012, 10:08:18
Neden acı olsun. burda yarıiletken yapıp daha fazla para harcayacaksan yapma daha iyi. kaldı ki "yapmış olmak için" üretmişlerdi. Üretilen BC337 gibi bazı transistörler olsa gerek.

Geçenlerde yeni bir keşif yapıldı. laboratuvar ortamında altın üreten bakteri keşfedilmiş. Simya !
fakat bu altın pahalıya maloluyormuş. bunu üretmek için tesis yapmanın sence anlamı var mı?
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: OG - 26 Aralık 2012, 10:17:50
Alıntı yapılan: zaga - 26 Aralık 2012, 10:05:34
dunyada yari iletken teknojisi kac yildir kullaniliyor kesin olarak bilmiyorum. 60 yildan cok fazladir tabi ama hadi biz 60 yil olarak dusunelim. ulkede 60 yildir yari iletken uretilememesi, teknolojide bu kadar yil geri kalinmasi ne kadar aci.......
İşte "ee bunun neresi yerli" türü muhabbetlerle insanlar yıldırılıyor.

@t2 bilir, Ümraniye Organize Sanayi'de insanlarla biraz içli dışlı oldunmu şunu görürsün, "biz işi ve iş yapmayı NETAŞ gibi yabancı firmalarda çalışarak öğrendik, sonra bizi şutladılar, şimdi kendimiz yapıyoruz" derler.

Diğerleri de YABANCI SERMAYE'ye HAYIR  naraları atarlar.

Tamam benden de Hayır ama bir süre için evet.

-------
Kamu kurumları kâr amaçlı işletmeleri asla beceremezler, becerenlerin istisnaları binde birdir. Çünkü devlet memurluğu ile üretim ve rekabet olmaz.

Peki Cumhuriyet'in ilk yıllarında bir sürü işletme (KİT) kuruldu niye, çünkü bu halk işletme çalıştırmayı da bilmiyordu, sermaye sahibi de değildi. Bu işleri genelde azınlıklar yürüttüğünden.

Bir yerden başlanması gerekiyordu ve devlet bu işe girdi. Ama o hali ile kalmamalıydı, kaldı, hepsi İSRAF kapısı oldu.

Yani başlangıç için bazı yöntemler farklı olabilir. Mecbursundur.

Çin iş yapmayı HONG KONG daki 100 yıllık sömürü ile öğrendi.

Gibi.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: CoşkuN - 26 Aralık 2012, 10:19:47
Alıntı yapılan: gerbay - 25 Aralık 2012, 23:32:12
Arkadaşlar şu anda Türkiye Cumhuriyet (i yok dikkat edin) Merkez Bankası nın ( http://www.tcmb.gov.tr/ (http://www.tcmb.gov.tr/) )  en az %12 si "Bank of England" a ait.. Bank of England da Rothschild hanedanına ait.. Eğitim ne ki.. hiç bir konuda bağımsız değiliz.. Aselsan ın "milli olarak üretiyoruz" dediği alet edavatın orjinal üreticileri ile linklerini versem aklınız hayaliniz durur..
%12 konusuyla ilgili bilgi nerede yer alıyor acaba?
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: SERRO EFE - 26 Aralık 2012, 10:39:11
http://muzafferdeligoz.blogcu.com/merkez-bankasi-milli-bir-banka-mi-ortaklari-kim/3423089 (http://muzafferdeligoz.blogcu.com/merkez-bankasi-milli-bir-banka-mi-ortaklari-kim/3423089)
(http://img2.blogcu.com/images/m/u/z/muzafferdeligoz/cevap_2_den_1.jpg)
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: OG - 26 Aralık 2012, 11:36:23
Alıntı YapYahudileri dost edinmeyin videosu koyup gidip yahudi kabalasının islamiyet içine soktuklarının peşinden de koşmuyorum..
Tasavvuf konusunda bilgisizliğin zırrr seviyesinde olduğu için artık o konuya girmeyeceğim.

Alıntı Yapben böyle bir link vermedim.. siyasetden uzak bir insanım ama nedense siz benim notlarımı "tam okumadan" hep bir şekilde bana birşeyler yazmaya çalışıyorsunuz.. önce bir okuyun.. "İkra" nın sadece kelime anlamını uygulayın en azından benim mesajlarıma karşı..
Verdiğin link burada,
https://www.picproje.org/index.php/topic,44093.msg323463.html#msg323463 (https://www.picproje.org/index.php/topic,44093.msg323463.html#msg323463)
yoksa ne yaptığının farkında değilmisin?

Alıntı Yaphocam bir sakin olun, bu ne şiddet ne celal.. Benim amacım sizin yazdığınız değil.. Hasta olduğunuzu bilirseniz tedavi yolları ararsınız, eğer hastaysanız ama bunu bilmiyorsanız hastalık iyice yayılır, daha sonrasında tedavi olamayacağınız boyuta ulaşır..
Şiddet celal yok, devamına yazdığım konunun açıklaması. Okuduysan anlaşılır dille olduğu görülür.

Alıntı Yapiblis in sağdan yaklaşması nı ve "şeytanın velileri" ni de unutmayın..
Yapılan işleri sürekli baltalayanlar gibi.

Üreten, üretmenin ne demek olduğunu bilir, baltalamaz destek olur, en önemlisi hamam muhabbetlerini geçip çözüm getirir.


http://tr.wikipedia.org/wiki/M%C4%B0LGEM_Projesi (http://tr.wikipedia.org/wiki/M%C4%B0LGEM_Projesi)

http://www.ssm.gov.tr/anasayfa/projeler/denizAraclari/harpGemisi/Sayfalar/YeniTipDenizaltiProjesi__D.aspx (http://www.ssm.gov.tr/anasayfa/projeler/denizAraclari/harpGemisi/Sayfalar/YeniTipDenizaltiProjesi__D.aspx)

Madem bu projelerle bağlantın var şunu da bilmelisin, cevaplayabilirsin?

Gemilerin boyası hangi firmaya ait?




mesaj birleştirme:: 26 Aralık 2012, 11:44:21

Alıntı Yap"Bana bir ülkenin para kontrolünü verin, kanunları kimin koyduğu umurumda bile olmaz."
Şu an nerede var böyle bir ülke?

Bankonot ve kağıt baş belası bir oyun.

Çin, elindeki kağıtlar ve döviz rezervi sayesinde USA ile kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: CoşkuN - 26 Aralık 2012, 11:56:12
Burada bazen öyle noktalara geliyor ki konu neyi tartıştığımızı kaçırıyorum:

Şimdi durumu özetlersek (beni düzeltin):

1. Grup mill projeler yapıldığını düşünüyor
2. Grup milli birşey yok kandırılıyoruz diyor

Doğru mu anlıyorum?

Peki 2. maddenin doğru olduğunu kabul ederek, neden Amerikalısı, Fransızı, Yahudisi, Alman'ı milli işler, ürünler yapabiliyor da biz hep böyle "yapamıyoruz, yaptırtmıyorlar, bizi sömürüyorlar, yabancıların kontrolündeyiz" şeklinde ağlama konumundayız. Bu döngüden çıkış yok mu? Ya da 2. maddeye inanacaksak "yapacak birşey yok, hiçbirşey yapmaya da gerek yok, yapsak da yaptırmazlar" deyip oturacak mıyız? Ya da ne?
Başlık: GÖKTÜRK-2
Gönderen: birkan - 26 Aralık 2012, 11:57:11
Arkadaslar %100 yerli yaparsın. Bir hain çıkar kodları casuslara satar. Yada şantaj yapar alırlar kodları. Tümden yerli yapmakta çözüm değil büyük ülke değilden. Kodlar gizli olsa büyük ülkeler izin verir mi uyduyu yukarıda tutmana. Onların Guvenlik ilkesi buna izin vermez ki. Ben dunyanin en güçlü ülkesi olsam kimsenin gizli kodları olan uydusunu tepemde tutmasına müsaade etmem. bunları düşünemiyor musunuz?
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: OG - 26 Aralık 2012, 11:58:21
Alıntı Yaptasavvuf konusunda kimin "sizin ifadenizle zırr" seviyesinde olduğunu öldüğümüzde anlayacağız hocam.. burada ne siz beni, ne de ben sizi ikna edebilirim..  tasavvuf diye ayrı bir din varsa ve siz de buna inanıyorsanız saygı duyarım.. ama kesinlikle islam a ait değil, yahudilere ait bir mevzu..
Tamam sen öyle devam et, edeceksin de. Temcit pilavı gibi sürer durursan cevap vermek zorunda bırakırsın, uyan cevap da o.

Alıntı Yaphocam sen geminin boyası ile ilgilenirsin ben içindeki kritik bir sistem ile, farkımız da bu sanırım..
Evet aramızdaki fark bu. SALLAMAK kelimesini de o sebeple kullanmıştım, boş yere değil. O boya belki de geminin en kritik komponentlerinden.

mesaj birleştirme:: 26 Aralık 2012, 12:02:32

Alıntı Yap1. Grup mill projeler yapıldığını düşünüyor
2. Grup milli birşey yok kandırılıyoruz diyor

Problem bu, yani herşeyi tam AK ve KARA diye ayırtetmeye çalıştığımızdan.
Başlangıçta ondan da bir parça, bundan da bir parça olur, zaman içinde çabalar ve daha AK laşırsın. Daha milli olursun.

Keskin ayırımlar yapılıp bu gevelenip durulursa bir yere gidilemez. Tüm bu yaygaradaki amaç da o zaten. Atılan adımı kesmek. Çünkü o adımların arkası daha büyüklerini getirir.

Medya dünyada neden yahudilerin kontrolunde. İstedikleri gibi düşündürüp yönlendirebilmek için. Kopan yaygara da onların işi.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: berat23 - 26 Aralık 2012, 12:05:03
OG hocam anlayacağınız bir örnek vereyim.

malumdur hz. muhammede peygamberlik ilk nazil olduğunda müslümanlar kendilerini gizlediler,ta ki 40 kişi olana kadar.şimdi yıl olmuş 2012,artık bazı işler lisans bitirme projesi seviyesine gelmişken biz neden hala israilden,fransadan lisans alıp,85 model murat gibi yerli isimle satıyoruz?
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: SERRO EFE - 26 Aralık 2012, 12:06:47
@OG hocam sonuçta boya yani görünmezlik iksiri değil :) http://tr.wikipedia.org/wiki/M%C4%B0LGEM_Projesi (http://tr.wikipedia.org/wiki/M%C4%B0LGEM_Projesi)  Boyaya gelene kadar teknik donanımlara bakarsanız hangisinin önemli olduğu zaten aşikar. Siz suya indirdiniz gemiyi radarlarınız silah sistemleriniz düşmanı dost sayarsa haberleşmeniz bloke edilirse hepsi boyadan kaynaklıdır kesin.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: OG - 26 Aralık 2012, 12:09:24
Alıntı YapOG hocam anlayacağınız bir örnek vereyim.

malumdur hz. muhammede peygamberlik ilk nazil olduğunda müslümanlar kendilerini gizlediler,ta ki 40 kişi olana kadar.şimdi yıl olmuş 2012,artık bazı işler lisans bitirme projesi seviyesine gelmişken biz neden hala israilden,fransadan lisans alıp,85 model murat gibi yerli isimle satıyoruz?

İşte ben de onu diyorum,

Yerli OTOMOTİV SANAYI şart.

Siyasi irade bunun için bir girişim başlattı, üreticileri gayrete getirme girişimi. Onlar ise türlü türlü engeller çıkardılar.

Sebep ne. Çünkü AĞIR SANAYİ, OTOMOTIV SANAYI ile gelir. Nasıl da engel olmak için türlü türlü fırıldaklar çeviriyorlar.


mesaj birleştirme:: 26 Aralık 2012, 12:10:35

Alıntı yapılan: SERRO EFE - 26 Aralık 2012, 12:06:47
@OG hocam sonuçta boya yani görünmezlik iksiri değil :) http://tr.wikipedia.org/wiki/M%C4%B0LGEM_Projesi (http://tr.wikipedia.org/wiki/M%C4%B0LGEM_Projesi)  Boyaya gelene kadar teknik donanımlara bakarsanız hangisinin önemli olduğu zaten aşikar. Siz suya indirdiniz gemiyi radarlarınız silah sistemleriniz düşmanı dost sayarsa haberleşmeniz bloke edilirse hepsi boyadan kaynaklıdır kesin.
Tam üstüne bastın. İşte aynen o. Üstelik TR de imal ediliyor.

Alıntı YapGel de gör radar da nasıl iz bıraktığını..  hocam çok komiksiniz..  kimin "SALLADIĞINI" da bilen biliyor, forumda da şahitleri var zaten..
Benim şahit aramaya ihtiyacım yok, zira üreticisi arkadaşım. Ben, bu kadar, bilmeden, bolca yazma sebebini hala anlayamadığımdan komik bile bulamıyorum.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: berat23 - 26 Aralık 2012, 12:18:02
otomotiv dersek o iş karışık.türkiyede ciddi bir yan sanayi potansiyeli var,bunu biliyor görüyorum.fakat bu iş birazda sosyal bir iş.diyelim yerli araç yaptınız,tutulmadı.bu durumda yapılan onca işi çöpe atma ihtimaliniz var ki zaten bu sebepten sıcak bakılmıyor.yoksa türkiyenin ne bilgi ne de tecrübede eksiği var.mesela doblonun bu kadar tutulması tesadüf değil. gereken risk alabilecek birinin olması. zaten ben murat derken aselsanla bir analoji kurmuştum,onlarda yerli isim koyuyor nihayetinde.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: OG - 26 Aralık 2012, 12:22:52
Alıntı YapEğer memleketin iyiliğini istiyorsanız "kral çıplaksa" "çıplak" deyin.. sizin destek olduğunuz siyasi parti iktidardayken her şey "güllük gülistanlık" muhabbetine dönüştürmeyin olayı..
Gerbay çok da iyi demogoji yapıyorsun ve bu söz ile zırvalayıp sinir bozuyorsun, nereden çıkardın bunu. Doğru olan işi desteklemek, yanlış olan işi yermek imanın esasıdır. Bunun parti ile partizanlıkla falan ilgisi yok. O günler çok eski senelerde kaldı.

Siyaset = SONUCA ULAŞMA SANATIDIR. 


mesaj birleştirme:: 26 Aralık 2012, 12:27:32

Alıntı Yapotomotiv dersek o iş karışık.türkiyede ciddi bir yan sanayi potansiyeli var,bunu biliyor görüyorum.fakat bu iş birazda sosyal bir iş.diyelim yerli araç yaptınız,tutulmadı.bu durumda yapılan onca işi çöpe atma ihtimaliniz var ki zaten bu sebepten sıcak bakılmıyor.yoksa türkiyenin ne bilgi ne de tecrübede eksiği var.mesela doblonun bu kadar tutulması tesadüf değil. gereken risk alabilecek birinin olması. zaten ben murat derken aselsanla bir analoji kurmuştum,onlarda yerli isim koyuyor nihayetinde.
Konu bu kadar sınırlı olsa yine iyi.

SİLAH SANAYİ, AĞIR SANAYİ gerektirir.
AĞIR SANAYİ, "finansmanı çok yüksek" olan bir iştir.

Bunu kolayca atlatmak isterseniz AĞIR SANAYİ'nin giriş kapısı olan OTOMOTİV SANAYI yi hayata gecirirsiniz. Çünkü giderini geri getiren bir sektördür OTOMOTIV Sanayi. Finansman sorununu böyle aşarsınız.

Rahmetli Erbakan zırvalar dururdu ama AĞIR SANAYİ konusunun önemini çok iyi bilen kişiydi. Fakat çözüm için somut akılcı adım yerine zırvalardı işte. Şimdi ise somut adımlar atılmaya çalışılıyor. Birileri de engel olmaya çalışıyor. Çeşitli bahanelerle.

Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: OG - 26 Aralık 2012, 12:50:39
Alıntı Yapmadem arkadaşınız sorun bakalım radarda ne kadar iz bıraktığı ile ilgili durum neymiş?
Kocaman stadyumda denenip görünmeyen boya gemide mi görünüyor, hayret doğrusu.  ;)
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: CoşkuN - 26 Aralık 2012, 13:48:58
Öncekileri bilmem ama valla açıkçası ben şu saatten sonra gerçekten milli birşey üretebileceğimize de inanmıyorum artık. Mühendislik, üretim tamam bunlar var da milli birşey için önce bir "millet" lazım. Kendimize bakıyorum millet diye birşey göremiyorum. Birbirini bir kaşık suda boğmaya hazır insan grubuyuz gibi geliyor bana...
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: speak48 - 26 Aralık 2012, 14:21:09
ülkeyi babalar gibi satan bir iktidar %100 yerli yada milli birşey yapacakmış buna şüpeyle yaklaşırım.

4000 bin yıllık geçmişi ve devrimleri olan çinin işleri sömürge hongkong dan öğrendi demek ayıptır.

hem basıl ele geçirildi deniyor hemde bu basının dediklerine %100 inanılıyor bu nasıl iş.
birde birde milli olan tek kanal ulusal kanalada laf atılıyor.

biride yarı ilitken olmasa olur denmiş.maliyetten bahsetmiş.
makine sanayinde demir çelik fabrikası neyse teknolojide yarıiletken fabrikası odur.

eğer ülke milli birşeyler yapmak istiyorsa önce kendisi milli olmalıdı.
tam bağımsız olmadan bu tür işler boşa kürek çekmektir.
ülkeyi dış dünya ile bağlantıyı kesin 20-30 yıl içinde ne milli üretimler ortaya çıkar görün.
şimdi veya geçmişte yerli üretimler ya savaş zamanında yada ambargo zamanında olmuştur.

herkes iran veya kuzey koreyi kötüler ben diyorumki keşke bari bu ülkeler kadar olabilsek çini rusyayı geçtim.
ama küçük amerika peşinde koşanlar ülkeyi bop eşbaşkanlığına getirdi.






mesaj birleştirme:: 26 Aralık 2012, 14:29:55

göktürk2 %100 yerliyse bile kozmik odaya girdikleri gibi almışlardır tüm haberleşme komuta kodlarını yakında düşürürler.
Başlık: GÖKTÜRK-2
Gönderen: birkan - 26 Aralık 2012, 14:55:30
Ülke biraz güçlü olsa demir Çelik'ten çıkan ham demirin dışarı satılmasına izin vermez zaten. Önce işlenip ürün haline getirilecek dışarı öyle satılacak seklinde kanun getirir. ABD den ürün haline getirilmemiş kereste ve demir, bakır vs. çıkaramazsınız dışarıya. Fabrikayı ABD'ye kurarsınız orada işlersiniz.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: speak48 - 26 Aralık 2012, 15:08:47
ülke işgal altında olmasa bırak demir hammaddesini demir-çelik fabrikasını satarmı.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: subram - 26 Aralık 2012, 19:28:14
TÜBİTAK Çalışanı Anlatıyor (http://haber.sol.org.tr/bilim-teknoloji/eski-bir-tubitak-calisani-anlatiyor-gokturk-2yi-yapanlar-nasil-tasfiye-edildi-haberi)
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: OG - 26 Aralık 2012, 19:50:48
subram, verdiğin linkte bence çok önemli iddialar var. Bu iddiaların dedikodudan öte geçip gerçekçi olması için, kişi kimliği ile çıkıp açık açık bunları anlatması gerekir ki ortalık şöyle bir karışsın, kimler ne haltlar etti ortaya çıksın. Altında niçin ismi yok.. Burada farklı isimlerle yazan gizli vatandaşlar gibi. Hayalet avcısı değiliz ki.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: Klein - 26 Aralık 2012, 19:51:47
Gizli tanıktır belki!
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: OG - 26 Aralık 2012, 19:54:45
Tanık değil meful gibi konuşmuş.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: speak48 - 26 Aralık 2012, 20:06:31
Alıntı yapılan: OG - 26 Aralık 2012, 19:50:48
subram, verdiğin linkte bence çok önemli iddialar var. Bu iddiaların dedikodudan öte geçip gerçekçi olması için, kişi kimliği ile çıkıp açık açık bunları anlatması gerekir ki ortalık şöyle bir karışsın, kimler ne haltlar etti ortaya çıksın. Altında niçin ismi yok.. Burada farklı isimlerle yazan gizli vatandaşlar gibi. Hayalet avcısı değiliz ki.
tabi ismini versinde silivriye atsınlar yada ömürboyu iş bulamasın.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: OG - 26 Aralık 2012, 20:12:06
İçeriği bomboş yazan insanların yazdıklarını, her yeni yazdığında, belki dişe dokunur birşey vardır diye yine okuyorum, sonra da zaman kaybına pişman oluyorum.

Birşey yazsan da öğrensek, ibret alsak.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: kudretuzuner - 26 Aralık 2012, 20:50:46
Merhaba
Konu hakkında teknik olarak bilgi sahibi olmadığım için ancak yazılarına ve de düşüncelerine saygı duyduğum kişilerin yazılarını paylaşmakla yetiniyorum.Karar tabii ki okuyucunundur.
http://ekonomi.milliyet.com.tr/gokturk-2-uydusundan-ilk-goruntu-geldi/ekonomi/ekonomiyazardetay/26.12.2012/1647092/default.htm (http://ekonomi.milliyet.com.tr/gokturk-2-uydusundan-ilk-goruntu-geldi/ekonomi/ekonomiyazardetay/26.12.2012/1647092/default.htm)
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: uveren - 26 Aralık 2012, 21:13:14
Alıntı yapılan: OG - 26 Aralık 2012, 02:37:52
Yahudi Ve Hristiyanları "Dost Edinmemek" Ne Demektir?

Mobil bağlantı ile izlemem imkansız, ilk fırsatta bakacağım.



Alıntı yapılan: birkan - 26 Aralık 2012, 09:03:46
Fakat Bu uydunun ne işe yaradığını, yeteneklerini, bize neler kazandıracağını kimse konuşmuyor. Yoksa asker oldugum için bir tek ben mi umursuyorum yada merak ediyorum bunu.

Alıntı yapılan: CoşkuN - 26 Aralık 2012, 09:05:52
Belki önce "kendi uydumuz olmazsa ne olur" sorusunu sorarak başlarsak durumun önemi ortaya çıkar.

Umursadığımız için konu bu kadar uzamıştır diye düşünüyorum. Cevabınız burada; 100 kişilik gurup ağır silahlarla kuzeye ilerlerken yetkililer batıya giden üç çobanı izleyebilir.



Alıntı yapılan: yamak - 26 Aralık 2012, 09:14:46
Ben de %100 olduğuna inanmıyorum ama bunları bahane etmek saçma.

Bencede



Alıntı yapılan: t2 - 26 Aralık 2012, 10:08:18
Geçenlerde yeni bir keşif yapıldı. laboratuvar ortamında altın üreten bakteri keşfedilmiş. Simya !
fakat bu altın pahalıya maloluyormuş. bunu üretmek için tesis yapmanın sence anlamı var mı?

Milli menfeatler sözkonusu olduğunda maliyet gözönüne alınmaz. Tabi öncede 4 uydunun kaybolduğu iddiasına karşı yazdığım gibi milletin parası çarçur edilmez. Yer testleri ile uydu kaybedilmeden önlem alınır belki 1 tanesini yinede kaybedersin ve yediğin bu kazık tecrübe olur ikincisini kaybetmezsin.



Alıntı yapılan: CoşkuN - 26 Aralık 2012, 11:56:12
Bu döngüden çıkış yok mu? Ya da 2. maddeye inanacaksak "yapacak birşey yok, hiçbirşey yapmaya da gerek yok, yapsak da yaptırmazlar" deyip oturacak mıyız? Ya da ne?

Var, öncelikle 657 değiştirilmeli, niçin bir defa memur olmuşsan bir kaç istisna hariç işten atılamıyorsun ? Siyasi nedenlerle mi ? Bu ülke hukuk devleti değilmi ? Siyasi düşüncenden dolayı memurluktan atıldıysan gider hakkını hukuk kuralları içinde ararsın. Hukuk devleti olduğuna inanmıyorsan o zamanda o hukukçuları yetiştirenleri sorgulaman gerekir iş döner dolaşır yine memurlara takılır. Clinton yönetimi zamanında o meşhur kongre kütüphanesinin çalışanlarını bile işten çıkartmıştı, sebep ise sadece ekonomik gerekçelerdi. Biz şu anda 3 milyon memuru olan bir canavar devlete sahibiz. Nüfus/memur oranını diğer ülkelerle kıyaslayın bizde her 17 seçmenden biri memur. Bu kadar memurumuz olmasına rağmen tüm süt ürünleri hala Süt ve Süt ürünleri adı altında tek tebliğde yer alıyor bizlerde gıda terörü varmı diye tartışıyoruz. Hala TDK yeni kelimeler türetmiyor ve bizler bir katalogdaki kelimeyi Türkçe nasıl yazsak diye debeleniyoruz. Ve neredeyse tüm memurlar yatmaya devam ettiği için bu tartışmalar bitmeyecek.



Alıntı yapılan: birkan - 26 Aralık 2012, 11:57:11
Arkadaslar %100 yerli yaparsın. Bir hain çıkar kodları casuslara satar. Yada şantaj yapar alırlar kodları. Tümden yerli yapmakta çözüm değil büyük ülke değilden. Kodlar gizli olsa büyük ülkeler izin verir mi uyduyu yukarıda tutmana. Onların Guvenlik ilkesi buna izin vermez ki. Ben dunyanin en güçlü ülkesi olsam kimsenin gizli kodları olan uydusunu tepemde tutmasına müsaade etmem. bunları düşünemiyor musunuz?

Kodları siz yazdıysanız onların eline geçse sadece kopya üretim yapabilirler, asıl mesele iletişimin heklenmesidir ki bununda pek çok koruma seçeneği vardır. Ama hiç biri kırılmaz değildir.

Niçin Amerika ve Rusya tüm uzay operasyonlarını birleştirdi ? Niçin Amerika insanlarını Rusyadan gönderiyor ? Tarihin en büyük düşman komşuları nasıl olurda böyle önemli bir konuda ortak hareket edebilir ? Sizin düşünce yapınıza göre Amerikanın Rusyaya teslim olduğu gibi bir sonuç çıkıyor.



Alıntı yapılan: berat23 - 26 Aralık 2012, 12:05:03
şimdi yıl olmuş 2012,artık bazı işler lisans bitirme projesi seviyesine gelmişken biz neden hala israilden,fransadan lisans alıp,85 model murat gibi yerli isimle satıyoruz?

Çünkü kapitalist yönetim politikaları bizi sömürenlerin en basit şekilde en çok karları elde etmesini hedefler. Argesi daha önceden yapılmış bir ürünün satış fiyatı yerli üretimi engelleyecek kadar düşük olabilir ve bu satış fiyatıyla bile oldukça fazla kar getirir.



Alıntı yapılan: OG - 26 Aralık 2012, 12:09:24
Yerli OTOMOTİV SANAYI şart.

Siyasi irade bunun için bir girişim başlattı, üreticileri gayrete getirme girişimi. Onlar ise türlü türlü engeller çıkardılar.

Sebep ne. Çünkü AĞIR SANAYİ, OTOMOTIV SANAYI ile gelir. Nasıl da engel olmak için türlü türlü fırıldaklar çeviriyorlar.

Hocam otomotivde şu anda neredeyse helva yapacak durumdayız. Ankara/Ostim de yapılan pistonlar İtalyaya ihraç ediliyor, orada sadece üzerine marka basılıp, ambalajlanıyor ve onları tekrar ithal ediyoruz. Yetkili servislerde 25 kat daha pahalı alıp kullanıyoruz.

Bu sektörde üretim yapmak için tek eksiklik koordinasyon ve hala yok.



Alıntı yapılan: OG - 26 Aralık 2012, 20:12:06
İçeriği bomboş yazan insanların yazdıklarını, her yeni yazdığında, belki dişe dokunur birşey vardır diye yine okuyorum, sonra da zaman kaybına pişman oluyorum.

Birşey yazsan da öğrensek, ibret alsak.

OG hocam bakın başkası ne yazar bilmem ama ibret alınacak bir konuyu ben size vereyim ve bir soru sorayım;

Bakın arkadaşımız başka bir başlıkta ne yazmış;
Alıntı yapılan: skara1214 - 20 Aralık 2012, 21:15:54
biz şu anda alıyoruz destek %75 ini veriyorlar bize daha doğrusu vermiyorlar şu ara kosgeb ödemeleri ödenmiyor

Sorum şu; Merkez bankasında 121 milyar dolar rezervi olan bir ülke KOSGEB ödemelerini niçin durdurur ?

Para olduğu halde, bizzat ülkenin ilerlemesini hedeflediğini söyleyenler tarafından ödemelerin durdurulması için "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu" denmezmi ? Benim inancım Başbakanımız dahil bir şeyler yapmak isteyenlerin etrafına ağlar örüldüğü yönünde ki bu kişilere istenenler söyletiliyor, istenilenler gizleniyor veya farklı lanse ediliyor. Dolayısıylada kararlar bu ağ tarafından aldırılıyor. Belki 5 sene önce bir kaç mesele hariç böyle bir şey yazmam imkansızdı ama şimdi durum maalesef böyle. Tıpkı rahmetli Ecevitin Mali Milat olayında olduğu gibi çok şey zamana bırakılarak o zaman içinde belli olaylar yaratılarak/empoze edilerek kararlar ve sonuçları değiştiriliyor.

121 milyar dolar rezervini buraya yazdım inanmayan varsa sayın Başbakanımızın birkaç gün önce stardaki programını seyreder ve en yetkili ağızdan doğrular.

Başbakanımız bu uydunun "yerli üretim" olduğunu halka duyurmak yerine "yazılımını yaptık, fakat en azından %60-70 yerli yapmalıyız" bunun içinde üniversitelerimize/kurumlarımıza/halkımıza ihtiyacımız var, her türlü desteği vereceğiz deseydi daha iyi olmazmıydı ?



Anlatılanlar, anlanılanın ötesine geçemez.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: OG - 26 Aralık 2012, 21:27:37
Alıntı YapBenim inancım Başbakanımız dahil bir şeyler yapmak isteyenlerin etrafına ağlar örüldüğü yönünde ki bu kişilere istenenler söyletiliyor, istenilenler gizleniyor veya farklı lanse ediliyor. Dolayısıylada kararlar bu ağ tarafından aldırılıyor. Belki 5 sene önce bir kaç mesele hariç böyle bir şey yazmam imkansızdı ama şimdi durum maalesef böyle.
Belki forumda ilk defa uzun bir oooofff çekeceğim. Aynıyla haklısın. Ve şu cürmüm ile bununla ne kadar mücadele ediyorum bir bilsen. Düşmanın ince bir oyunudur bu.

Alıntı YapBaşbakanımız bu uydunun "yerli üretim" olduğunu halka duyurmak yerine "yazılımını yaptık, fakat en azından %60-70 yerli yapmalıyız" bunun içinde üniversitelerimize/kurumlarımıza/halkımıza ihtiyacımız var, her türlü desteği vereceğiz deseydi daha iyi olmazmıydı ?
İşte üstte söylediğin sebeplerle oluyor bunlar.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: FİRE BİRD - 26 Aralık 2012, 22:05:27
Görünmezlik olayı boyada değil ,gemi gövdesi dik olmayan açılarla kesişen birçok düzeyle tasarlanarak, çarpan radar sinyallerinin sağa sola, hatta yukarı saçılarak antene dönmemesi ile sağlanır.

Örnek
Alıntı Yaphttp://4.bp.blogspot.com/-fX_hSS3dbUY/UDkMqF9EIVI/AAAAAAAAHy8/su1lZNCfdLM/s1600/FALAJ-2+Fincantieri-Launches-First-Stealth-Patrol-Vessels-Built-for-UAE-Navy.jpg
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: FİRE BİRD - 26 Aralık 2012, 22:35:05
Maalesef berk ve peykin devamı gelmedi ,  gelseydi bugün çok daha iyileri olacaktı elimizde..hep öyle olmadımı?
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: muhittin_kaplan - 26 Aralık 2012, 22:41:41
Hocam o iş, Radar a yakalanmama şeysi farklı,
örneğin hangi radarın hangi frekansında bu boya şeysi absorp edecek. Önce radarı yapalım da :)
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: FİRE BİRD - 26 Aralık 2012, 22:47:25
Binaenaleyh radar şeysinide yaparız muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: FİRE BİRD - 26 Aralık 2012, 23:17:13
O israile yapılan denizaltılar 214 tipi olanlarmı? Yunanistan mali sıkıntıntı yüzünden satıyor, biz inşasına yeni başlıyacağız.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: FİRE BİRD - 26 Aralık 2012, 23:37:00
Alıntı yapılan: gerbay - 26 Aralık 2012, 23:22:21
209 un değiştirilmiş, modifiye edilmiş, gelişmiş versiyonu var "Dolphin-Class" onlardan..   Yunanlıların asıl satmak isteme sebebi problem yaşamaları.. Onların denizaltılarda yan yatma problemi var, o nedenle satmak istiyorlar.. ama biraz zor satarlar..

HDW hiç boş durmuyor ,Blohm + Voss da öyle adamlar dünyaya denizaltı ,fırkateyn satıyorlar.ABD de yandaşlarına 2. elini satıyor.Yanyatma olayı 214 tipinin tipik özelliği galiba.Bizimkilerde yanyatar  çamura batarmı göreceğiz?
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: uveren - 26 Aralık 2012, 23:50:41
Alıntı yapılan: OG - 26 Aralık 2012, 21:27:37
Ve şu cürmüm ile bununla ne kadar mücadele ediyorum bir bilsen.

İnsanın inancı varsa yaşı arttıkça daha çok ölümü ve sonrasını düşünmeye  başlıyor ve bazı pişmanlıklar ortaya çıkıyor. Biraz siyasi yazayım; Pek çok değişik partiye ve bağımsıza oy verdim. İktidar olan partilerin geçmişte tek ortak noktada buluştuğunu bildiğimden oy verirken çoğunlukla en yüksek oyu alacak/tek başına iktidar olabilecek partileri sezmeye çalıştım ve öyle karar verdim. Fakat öyle durumlar olduki oy vermeyi düşünmediğim bir partinin seçilme riski bulunan sırasında çok daha kaliteli adaylar oldu, o insan meclise girsin diye gittim o partiye oy verdim, sırf Mecliste bir tane kaliteli insan fazla olsun diye.

Maalesef son oyumu o zaman ilk defa seçime giren ve şu an iktidarda olan partiye verdim. O tarihten sonra alternatif göremediğim için bir daha oy kullanmadım. Maalesef diyorum çünkü Müslüman olduğunu iddia etmelerine rağmen idam cezasını kaldırdılar, zinayı suç olmaktan çıkardılar, resmi nikah olmazsa dini nikah yapamazsın dediler yani nikahsız yaşamanın serbest, dini nikahla yaşamanın suç olduğu bir ortam yarattılar ve Rahşan affı diye bilinen affı bile alt edecek bir düzenleme yaptılar. Ama çok kimse bu affı duymamıştır bu güne kadar, malum at gözlükleri sebebiyle. Verdiğim hiç bir oy, son verdiğim oy kadar düşündürmedi/rahatsız etmedi beni.

Uzun zamandır son verdiğim oy nedeniyle kendimi sürekli sorguya çekiyorum, çünkü internette pek çok dilde aşağıdakine benzer reklamlar karşıma çıkıyor, diller farklı olsada hedeflenen (aldatmak artık suç değil) benim ülkem. Acaba "Rusya ve Ukraynadan sonra fuhuş sektöründe 3. olma" gibi bir "gizli hedef" imizmi var diye soruyorum kendime. "Niçin uyduruk sitelerdeki bir iddia için bu sitelerin erişimleri engellenirken fuhuş çığırtkanlığı yapan bu reklamlara/sitelere erişim izni veriliyor" diye soruyorum tekrar, tekrar.

(http://f1212.hizliresim.com/14/u/hb4wv.png)

Düşünmeden edemiyorum "Driver indirmeye çalışan yaşları küçük, akıl erdiremeyen masum çocuklar bu ilanları gördüklerinde annelerine sesleneceklermi acaba 'Anne tam sana göre bir site buldum, evli kadınların olduğu bir siteymiş' " diye,

Sonra kendime soruyorum yine; "Acaba idam cezası kalkmasaydı Kayserideki şerefsiz gibi olanlar çocuklara tecavüz edip öldürebilirmiydi onları" diye,

Bir daha soruyorum kendime "Acaba 1992-95 yılları arasında 11 yaşlı kadını balta ile vahşice öldürmüş, beşinede tecavüz etmiş, adli belgesellere konu olmuş Artvin Canavarı lakaplı AÇ adındaki şahıs ve onun gibi olupta bu iktidar tarafından yapılan düzenlemeyle 10 yıl yatmadan tahliye edilenler, benzer suçları işlemişlermidir tekrar ve tekrar" diye,

İşte cevapsız kalan bu sorular beni mahvediyor halen. Mahvediyor çünkü tahmin edebiliyorum cevapların olumsuz olduğunu. Ve geriye ne cürüm kalıyor, ne derman, nede ruh ! Biliyorum ki bu düzenlemeler bu haliyle kalırsa kıyamete kadar işlenecek her bir günahtan banada pay çıkacak verdiğim oy sebebiyle, işte bundan dolayı hesap günü takas edebileceğim ve kıyamete kadar devam edecek iyilikler yapmaya çalışıyorum.

Sonra biraz rahatlatıyorum kendimi "zararın döndüğün noktası senin için kardır" diye. Çünkü devam eden süreçte aylar sonraya yazılan çekler karşılıksız çıktı diye insanlara çek tutarı kadar cezalar yazıldı, cezaları devlete ödeyemeyenler hapse atıldı, sırf hapisten kurtulmak ve o psikoloji ile kendilerini hapse attıran alacaklılar sorumlu tutulduğu için bazı insanlar bu cezaları ödedi, alacaklılarına ödeme yapmadı. Bazı alacaklılarda alacaklarını alamadıkları için iflas edip aynı duruma düştüler, kısır döngü başladı ve piyasada zar zor iş yapanların büyük çoğunluğu güme gitti. Neyseki hapisteki ve aranan insan sayısı bir hayli arttığı için bu yanlıştan döndüler ama hala nafaka borcu gibi maddi suçlardan dolayı hapiste olan insanlarımız var. "Serbestken borcunu ödeyemeyen bir insan hapiste borcunu ödeyebilirmi?" diye kimse sormadı bu süreçte ve hala soran yok. Hatta öyle bir durum sözkonusuki nafakasını ödeyemeyipte hapiste yatan insanların bu devlete masrafları nafaka borcundan daha fazla tutuyor, böylesine garabet kanunlar çıkarttılar maalesef. Çünkü temel amaç küçükleri piyasadan silmek ve bu sayede büyüklerin karlılığını artırmak. Çek kullanımı sırf tefeciler para kazansın diye dünyada olduğu şekilde düzenlenmiyor, çek dünyada nakit ödeme aracıdır, vadeli işlemler senetle yapılır. Aslında yapacaklardı ama tıpkı mali milatta olduğu gibi o da ertelendi 2017 yılına.

Forumdaki yazıları inceliyorum bir aydır, kendilerini hiç tanımadığım halde burada pek çok insanın klavye kullanımlarından çok iyi programcılar olduğunu, bu güne kadar çok fazla kod yazdıklarını anlayabiliyorum. Yabancı dil bilenler bile hemen anlaşılıyor devrik cümlelerinden.  Akıllıca yaptıkları manevralarından pratik zeka sahibi arkadaşlar "ben buradayım" diye bağırıyorlar adeta. Bazı arkadaşlarımızın konu hakkında yazmak istediklerini fakat olumsuz bir durumla karşı karşıya kalmak istemedikleri için geri durduklarınıda tahmin edebiliyorum konunun okunma sayısına bakınca. Bir kaç konu dışı olan mesaj hariç her bir yazının ülke menfeati için yazılmış olduğunuda görüyorum, sadece açılar farklı. Aslında bu değişik bakış açıları bizlerin işyapabilirliğini, farklı fırsatları yakalama şansını artırıyor ancak her nedense birleştiremiyoruz. Fakat tüm bu olumlu durumlara rağmen araştırma konusunda ne kadar zayıf olduğumuzuda görüyorum forumlardaki tekrarlardan ve taleplerden. Ve çok ciddi bilgi isteyen problemlerin doğru çözümünü öneren arkadaşların bile bazen temel konularda yardım istediklerinide görüyorum olumsuzluk olarak.

Yinede bu ülkenin her şeye rağmen ileri bir tarihte çok iyi yerlere geleceğine inanıyorum. Sadece zamana ihtiyaç var, eğer bir dil/alfabe değişikliği yapılıpta geçmişle bağlar kopartılmazsa sanırım çocuklarımın kuşağı bu atılımları görecekler. Ancak dikkatinizi çekmek istediğim çok önemli bir konu var; Bu ülkede Sağ/Sol, Türk/Kürt, Alevi/Sunni gibi pek çok oyun oynandı ancak başarılı olamadılar. Çünkü nüfusumuzun büyük bir çoğunluğu hiç bir dini görevini yerine getirmesede kendini müslüman olarak görüyor yani inanç sahibi olmak gibi ortak bir paydada buluşuluyor. Bir yıl kadar önce sahneye konulduğunu düşündüğüm senaryo işte bu ortak inanca sahip kitlelerin  bölünmesi üzerine. Yani "Müslümansan Milliyetçi olamazsın", "hem müslüman hem kapitalist olamazsın", "Müslümansan kominizmin sosyal yönünü bile kabul edemezsin" gibi ayrıştırmalar yaşanabilir. Kanaatimce beş yıl kadar sürecek bir zaman diliminde bu iddiamı destekleyecek olaylar net bir şekilde ortaya çıkacaktır.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: kudretuzuner - 27 Aralık 2012, 00:26:00
Merhaba
İnanın,bu yazılanlardan son derece memnun kalmaktayım.Ülke insanımın ufkunun ne kadar geniş olabileceğini ve de bazılarının sır bile sayılabilecek konulara bu kadar derin bilgi sahibi olmaları benim için hayret verici bir durum.Ben de naçizane minik bir katkıda bulunayım. Ufkumuzu biraz daha genişletelim.Buyrun.
http://www.google.com.tr/#hl=tr&gs_rn=1&gs_ri=hp&cp=26&gs_id=25&xhr=t&q=israil+vetosu+neden+kalkt%C4%B1&pf=p&tbo=d&sclient=psy-ab&oq=israil+vetosu+neden+kalkt%C4%B1&gs_l=&pbx=1&bav=on.2,or.r_gc.r_pw.r_qf.&bvm=bv.1355534169,d.d2k&fp=36b189255373dc4&bpcl=40096503&biw=1024&bih=571 (http://www.google.com.tr/#hl=tr&gs_rn=1&gs_ri=hp&cp=26&gs_id=25&xhr=t&q=israil+vetosu+neden+kalkt%C4%B1&pf=p&tbo=d&sclient=psy-ab&oq=israil+vetosu+neden+kalkt%C4%B1&gs_l=&pbx=1&bav=on.2,or.r_gc.r_pw.r_qf.&bvm=bv.1355534169,d.d2k&fp=36b189255373dc4&bpcl=40096503&biw=1024&bih=571)
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: FİRE BİRD - 27 Aralık 2012, 00:36:45
Alıntı yapılan: kudretuzuner - 27 Aralık 2012, 00:26:00
Merhaba
İnanın,bu yazılanlardan son derece memnun kalmaktayım.Ülke insanımın ufkunun ne kadar geniş olabileceğini ve de bazılarının sır bile sayılabilecek konulara bu kadar derin bilgi sahibi olmaları benim için hayret verici bir durum.Ben de naçizane minik bir katkıda bulunayım. Ufkumuzu biraz daha genişletelim.Buyrun.
http://www.google.com.tr/#hl=tr&gs_rn=1&gs_ri=hp&cp=26&gs_id=25&xhr=t&q=israil+vetosu+neden+kalkt%C4%B1&pf=p&tbo=d&sclient=psy-ab&oq=israil+vetosu+neden+kalkt%C4%B1&gs_l=&pbx=1&bav=on.2,or.r_gc.r_pw.r_qf.&bvm=bv.1355534169,d.d2k&fp=36b189255373dc4&bpcl=40096503&biw=1024&bih=571 (http://www.google.com.tr/#hl=tr&gs_rn=1&gs_ri=hp&cp=26&gs_id=25&xhr=t&q=israil+vetosu+neden+kalkt%C4%B1&pf=p&tbo=d&sclient=psy-ab&oq=israil+vetosu+neden+kalkt%C4%B1&gs_l=&pbx=1&bav=on.2,or.r_gc.r_pw.r_qf.&bvm=bv.1355534169,d.d2k&fp=36b189255373dc4&bpcl=40096503&biw=1024&bih=571)

Bilgi alakaya tabidir üstadım.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: Eren Eraslan - 27 Aralık 2012, 00:53:12
ülkenin gönderdiği uydu konusunun bop mop gibi saçma konulara nasıl gelmiş hiç mi hiç akıl erdiremiyorum ..
ütopik fikirleri olan insanlara acıyorum doğrusu
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: muhittin_kaplan - 27 Aralık 2012, 00:56:54
gerbay a bu konuda katılıyorum.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: FİRE BİRD - 27 Aralık 2012, 00:58:50
Siyon protokollerini okumayan okusun, büyük gün gelmeden önce.....
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: OG - 27 Aralık 2012, 01:11:39
Oooof Off gerbay, öğrettin bunları, yaktın beni , bittim yıkıldım.
aynen böyle oldum  ;D

Kedinin Yıkıldığı An (http://www.youtube.com/watch?v=ZJVopnoMN2s#)


------------
Lambur lumbur yonetime gecen bir ekip türlü türlü hatalar yaptı. Bazıları da çok kritik hatalardı. BOP gibi, Tezkere gibi, mayınlı saha kanunu gibi vs vs. Şükür ki çoğunda direkten donuldu.

Dünyanın en kritik coğrafik noktası Türkiye
Geçmişi sebebiyle en çok gözönünde tutulan ülke Türkiye
Tarihte bıraktığı izler sebebiyle hiç bir zaman sarfı nazar edilmeyecek Türkiye

yetmedi,
Cumhuriyet ile beraber ulus devleti kuracağım diye ( biraz da o yılların dünyada yaygınlaşmış kafatasçı haraketleri etkisiyle) insanlarının kimliklerini asimile etme zulmu yaşatmış ülke Türkiye

Ekonomi, borçlar, sefalet ile bu günlere yaşamını devam ettirebidiğine şükreden insanları olan Türkiye


Sonra birileri geliyor, hiç bir birikimi yok, belediyecilikten başka
hooop en iyisini umuyorsunuz.

Mümkün değil.
Eskileri de gördük. Varsa daha iyisi hemen.

Partiler değil kişiler seçilmeli. Karakterli kişiler.

Mevcut sistemde bu mümkün değil. Seçilenler partisine, başkanına göbek bağıyla bağlı. Problem sistemde.

USA gibi olmalı. Orada seçimler çok gayretli geçer. Sebebi, aday kendisini halka kabul ettirdi ise problem yok, partisinin başkanı ona engel olamaz, o sebeple göbek bağı da yoktur, gerektiğinde başkanının önergesine rahat şekilde veto oyu kullanır.

Ama orada başkan da gensoru gibi ıvır zıvırlarla devrilemez. Çünkü onu oraya, o kadar yıl için başkan secen HALK tır.

Varsa başka daha iyi sistem ben bilmiyorum.

-----
Bizde ise muhalif düşünen yandı. Sistem böyle, bu kadar demokratik.

Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: speak48 - 27 Aralık 2012, 02:17:37
Alıntı yapılan: OG - 27 Aralık 2012, 01:11:39
Lambur lumbur yonetime gecen bir ekip türlü türlü hatalar yaptı. Bazıları da çok kritik hatalardı. BOP gibi, Tezkere gibi, mayınlı saha kanunu gibi vs vs. Şükür ki çoğunda direkten donuldu.

bukadar olur.
adam kendisi diyor ben bu projede görevliyim diye.
bunlar hata değil içra ettikleri görevlerdir.

biiride 
Alıntı Yapbop mop gibi saçma konulara
gibi bir şey demiş
bop bu ülkenin ne yazıkki gerçeğidir.
bu gerçeği görememe asıl saçmalıktır.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: OG - 27 Aralık 2012, 02:30:03
He ya o kadar.

Ne demişim bir daha göz at istersen.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: OG - 27 Aralık 2012, 12:21:26
Yerli mi Yabancı mı diye tartıştırarak uyutup dursunlar, bunları görmemek için.
http://ekonomi.haber7.com/ozel-haber/haber/970002-israil-gokturk-2yi-kor-etmeye-ugrasiyor (http://ekonomi.haber7.com/ozel-haber/haber/970002-israil-gokturk-2yi-kor-etmeye-ugrasiyor)
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: CoşkuN - 27 Aralık 2012, 12:34:43
Alıntı yapılan: OG - 27 Aralık 2012, 12:21:26
Yerli mi Yabancı mı diye tartıştırarak uyutup dursunlar, bunları görmemek için.
http://ekonomi.haber7.com/ozel-haber/haber/970002-israil-gokturk-2yi-kor-etmeye-ugrasiyor (http://ekonomi.haber7.com/ozel-haber/haber/970002-israil-gokturk-2yi-kor-etmeye-ugrasiyor)

Demek ki hala gidilecek yol var, kritik parçaların da üretilmesi lazım...
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: CoşkuN - 27 Aralık 2012, 14:22:53
Alıntı yapılan: gerbay - 27 Aralık 2012, 13:45:46
hocam artık yeryüzünden ateşlenen füzeler ile uydu vurulabiliyor. bazı ülkelerde bu tür silahlar var.. adam ciddi ciddi uğraşsa bir gece atar füzeyi uydu muydu bırakmaz.. sizin de ruhunuz bile duymaz..  kayboldu sanırlar..

sizin verdiğiniz haberler ile de insanları uyutuyorlar..

O zaman artık birşey üretmeye uğraşmaya da gerek yok, bu sonucu mu çıkarmalıyız?
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: z - 27 Aralık 2012, 14:27:29
Alıntı yapılan: CoşkuN - 27 Aralık 2012, 14:22:53
O zaman artık birşey üretmeye uğraşmaya da gerek yok, bu sonucu mu çıkarmalıyız?

Bizim uydumuzu vuranın uydusunu vuracak teknolojiye sahip olmamız gerekir.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: OG - 27 Aralık 2012, 14:29:00
Yapılmadı veya yapılamaz demiyorum, bilgim de yok.
Ama Gerbay'ın söylediği artık paranoya seviyesine geldi.


Sesli düşünürsek
-O zaman bu güne kadar birileri diğerinin uydusunu düşürmüş olmalı
-Bu uydular sabit yorungeli uydular değil, eliptik uydular, çok hızlı bir şekilde dünya etrafında dönerler. Ebatları da çok küçük. Yakalayıp vurmak çok zor.
-Yine tam hatırlamıyorum, tekrar bakmak gerek, balistik füzelerin (atmosfer dışına çıkan füzeler) hızı ve manevra kabiliyeti nedir, bu uyduların hızı nedir bakmak lazım. Füzelerin bunu takip edip vurmaya yakıtları yetermi vs vs.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: z - 27 Aralık 2012, 14:30:22
100 bin tane kızkovalayan versinler ben bu uyduları düşürürüm.

(http://www.gizemhavaifisek.com/resimgoster.php?resim=objeler/urunler/GizemHavaiFisek_-_Kiz_Kaciran.jpg&genislik=300&yukseklik=212)
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: OG - 27 Aralık 2012, 14:33:13
Bir ilave,
Uyduyu yörüngeye götürüp, yanlızca oraya bırakmak, yani yerleştirmek için kullanılan roketlerin yakıt tankı buyukluğunu goruyoruz. Balistik fuzelerin de ebatlarını görüyoruz. Arada ciddi yakıt tankı farkı var. (Ebat=Yakıt tankı denebilir)
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: mufitsozen - 27 Aralık 2012, 14:51:48
Alıntı yapılan: OG - 27 Aralık 2012, 14:29:00
Yapılmadı veya yapılamaz demiyorum, bilgim de yok.
Ama Gerbay'ın söylediği artık paranoya seviyesine geldi.

2008 yilinda yazilan bir rapor soyle yazmis http://www.ausairpower.net/APA-DEW-HEL-Analysis.html (http://www.ausairpower.net/APA-DEW-HEL-Analysis.html)

Alıntı YapThe capabilities of the ABL system have raised the prospect of another operational application, which is the Anti-Satellite (ASAT) role. In this role, the AL-1A would fly an intercept profile to intersect the ground track of a low orbit reconnaissance or surveillance satellite, or manned space vehicle, and damage or destroy it. While satellites are more robust structurally than ballistic missiles, the ABL delivers more power over the same distance when attacking an orbital target, due to the much lower atmospheric density along the beam path, compared to an atmospheric target. Satellites are also equipped with sensitive optics and vulnerable solar panels.

buda 2010 yilindan bir haber: http://www.sciguru.com/newsitem/1433/high-energy-laser-beam-destroying-a-boosting-ballistic-missile-target (http://www.sciguru.com/newsitem/1433/high-energy-laser-beam-destroying-a-boosting-ballistic-missile-target)

Alıntı YapLockheed Martin announced today that the Beam Control/Fire Control system for the U.S. Missile Defense Agency's Airborne Laser Testbed (ALTB) successfully aimed the High Energy Laser beam in an experiment Feb. 11, in which a boosting ballistic missile target was destroyed.


Rusya (Sovyetler Birligi), ABD ve Cin cesitli sekillerde son 25 yildan beri yorungedeki uydulari dusurmek icin sistemler kullanmaktadirlar. bu konu askeri bir terim olarak ASAT basligi altinda gecer. Hindistan ve Israilinde bu konuda calismalari vardir.


Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: OG - 27 Aralık 2012, 14:52:54
Alıntı Yapsiz siz olun İsrail - Türkiye ya da İsrail - İran arasındaki çekişmelere hep şüphe ile bakın..

Mesela İran ın en büyük kankası İsrail dir.. Size inanılmaz ya da uçuk gelse de bu böyle.. Adamlar teknolojik yardım da yapıyorlar İran ordusuna..
Bunları bırak da biz karar verelim.

--------

F15 den atılanın cürmü ne ki ne kadar mesafe gidecek,  F15 veya diğer uçaklar ne kadar yükseğe çıkabiliyor ki uçaktan atılsa ne kadar mesafe kazandırır..  Devasa yakıt tankı ile yerden fırlatmak daha mantıklı.

Bu uydular 100km-400km arası dolaşır diye hatırlıyorum.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: mufitsozen - 27 Aralık 2012, 14:59:28
Alıntı YapThe first launch of the new anti-satellite missile took place in January 1984. The first, and only, successful interception was on September 13, 1985. The F-15 took off from Edwards Air Force Base, climbed to 80,000 feet (24,384 m) and vertically launched the missile at the Solwind P78-1, a US gamma ray spectroscopy satellite orbiting at 555 km (345 mi), which was launched in 1979



Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: mufitsozen - 27 Aralık 2012, 15:01:16
Alıntı YapOn 13 September 1985, Maj. Wilbert D. "Doug" Pearson, flying the "Celestial Eagle" F-15A 76-0084 launched an ASM-135 ASAT about 200 miles (322 km) west of Vandenberg Air Force Base and destroyed the Solwind P78-1 satellite flying at an altitude of 345 miles (555 km). Prior to the launch the F-15 flying at Mach 1.22 executed a 3.8g zoom climb at an angle of 65 degrees. The ASM-135 ASAT was automatically launched at 38,100 ft while the F-15 was flying at Mach .934.[7] The 30 lb (13.6 kg) MHV collided with the 2,000 lb (907 kg) Solwind P78-1 satellite at closing velocity of 15,000 mph (24,140 km/h)
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: OG - 27 Aralık 2012, 15:31:40
Paronayaksın demedim,
her insan bazen, bazı konularda paronayaklaşır. Uyduyu vurma işinde şöyle yaparlar böyle yaparlar demen, o konuda paronayaklık seviyesi dedim. Konuyu bilmediğimi de söyledim, ama hız, yükseklik, kaabiliyet ve kütleleri az çok bildiğimden o şekilde söyledim. İkisi farklı şey.

Ben de senin yazdığın şeylere artık paronayakca yaklaşmaya başladım, neden, gerçekten bilmediğin konularda ısrarla konuşmalarını gördüm ve yazdıklarına paronayakca bakmaya başladım.

Nedir o konular,
Tasavvuf, hiç bilmiyorsun, haberdar bile değilsin. Senin bilmemenin benim için önemi de yok.
Hadi bunu bilmeyebilir dedim geçtim,

Geminin radarda görünmemesi meselesi, konudan haberdarım, yapanları, aşamaları biliyorum, buna rağmen şöyle böyle yazman, artık bende yazdıklarına karşı paronayakca yaklaşma eğilimi oluşturdu.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: OG - 27 Aralık 2012, 15:39:26
Evet, ama senin yazdıklarına karşı.
Buna Türkçe'de "şüpheyle bakmak" denir.

Zaten çok mesajı okumaya vaktim olmuyor. Okuduklarım için söylüyorum.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: OG - 27 Aralık 2012, 15:45:34
Yazdığım öyle anlaşıldıysa öyle olsun.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: FİRE BİRD - 27 Aralık 2012, 19:02:27
ABD, Aralık 2006'da uzaya gönderdikten sonra arızalanan bir istihbarat uydusunu, Büyük Okyanus'taki bir savaş gemisinden ateşlediği füzeyle vurdu.ABD'nin Büyük Okyanus'ta Hawaii açıklarındaki savaş gemisi USS Lake Eire'den ateşlenen SM-3 tipi füze, yaklaşık 3 dakika sonra 210 km irtifadaki "USA 193" adlı istihbarat uydusunu vurdu.

http://www.milliyet.com.tr/2008/02/22/dunya/resim/adun2.jpg (http://www.milliyet.com.tr/2008/02/22/dunya/resim/adun2.jpg)

http://www.navsource.org/archives/04/1170/04017004.jpg (http://www.navsource.org/archives/04/1170/04017004.jpg)

US Navy SM-3 Missile Intercept a damaged spy satellite (http://www.youtube.com/watch?v=RaKpJ7i-JXA#)
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: erkan - 27 Aralık 2012, 22:14:29
arkadaşlar bu başlık altında yazdığınız herşeyi inanarak yazdığınızı biliyorum ve saygı duyuyorum. yaklaşık 15 sayfayı da okudum ve devlete karşı olan güven problemimizin bizi hepimizi nasıl paranoyak hale getirdiğinin özetini gördüm ... ve evet belki bir oranda paranoya iyidir ama bence bu elektronik/teknolojinin konuşulduğu bir site için çok fazla olmamış mı sizce?

şimdi sizlerden rica etsem projelerinize dönseniz ? burada yayınlasanız ve bende faydalansam/hep beraber faydalansak enerjimizi daha iyi harcamış olmaz mıyız? zira inanılmaz bir kurgu ve magazin var burada...
tesekkurler
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: Eren Eraslan - 27 Aralık 2012, 23:05:28
şuan aktif olarak çalışan 560 tane uydu olduğu söyleniliyor şurda 1 tanesini biz göndermişiz yerli yada değil sığınma delici roketlerden tut uyduyu bombalıycak sistemlerden bahsedilmiş
bu kadar paranoya fazla sanki
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: subram - 27 Aralık 2012, 23:20:40
Göktürk-2 yarın Manşette (https://www.facebook.com/photo.php?pid=2291399&l=6b6dd1b98e&id=488926877800107) okumak isterseniz.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: berat23 - 27 Aralık 2012, 23:46:31
Alıntı yapılan: subram - 27 Aralık 2012, 23:20:40
Göktürk-2 yarın Manşette (https://www.facebook.com/photo.php?pid=2291399&l=6b6dd1b98e&id=488926877800107) okumak isterseniz.

yanlış bakış açısı,hatta hep eleştirdiğimiz zihniyetten farksız bence.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: subram - 28 Aralık 2012, 00:03:12
Alıntı yapılan: berat23 - 27 Aralık 2012, 23:46:31
yanlış bakış açısı,hatta hep eleştirdiğimiz zihniyetten farksız bence.

baktığınız yer ile alakalı bir durum. yanlış yerde durursanız yanlış görürsünüz.
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: z - 28 Aralık 2012, 01:35:50
Impossible motion (http://www.youtube.com/watch?v=4q0zBWG-Sso#)

Incredible Illusions! (http://www.youtube.com/watch?v=QWva0tg-iMk#ws)
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: uveren - 30 Aralık 2012, 20:50:27
Öğretmenlerin okul kapandığında tam ek ders ücreti almaları ile ilgili yazdıklarımdan rahatsız olan arkadaş; Önce kendinizi ilgilendiren konuda araştırma yapın, ondan sonra uyduruk adreslerden e-posta atarsanız. Rant bir şekilde engellenseydi şimdiye dek kanunu okurdunuz ama okumamışsınız. Müsteşarlara, müdürlere, müfettişlere bile ek ders ücreti ödenebildiğini biliyormuydunuz ? Kanunun tümünü okuyun ve ibretlik maddeleri görün. Mesela aşağıdaki altı çizili yerleri dikkatle okuyun. Sayıları 800 bine ulaşmış sıfır çeken öğrencilerin bir kısmı belkide ek ders rantı uğruna alanı dışında eğitim veren eğitimcilerimizin öğrencisidir, kimbilir ?

Bakın kanun ne diyor;

http://mevzuat.meb.gov.tr (http://mevzuat.meb.gov.tr)

Bakanlar Kurulu Kararı: 1/12/2006-2006/11350 (Son değişiklik : 24/9/2012-2012/3673)

Alıntı yapılan: KANUN
MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
YÖNETİCİ VE ÖĞRETMENLERİNİN DERS VE EK DERS SAATLERİNE İLİŞKİN KARAR

İKİNCİ BÖLÜM
Aylık karşılığı ders görevi

MADDE 5- (1) Kapsama dâhil örgün ve yaygın eğitim kurumlarında görevli;

a) Örgün ve yaygın eğitim kurumlarının müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcıları haftada 6 saat,
b) Okul öncesi ve sınıf öğretmenleri haftada 18 saat,
c) Genel bilgi ve meslek dersleri öğretmenleri haftada 15 saat,
ç) Atölye ve laboratuvar öğretmenleri haftada 20 saat,

ders okutmakla yükümlüdürler. Bu yükümlülük öncelikle alanlarında, alanlarında ders bulunmayanlara ise ihtiyaç hâlinde ve istekleri üzerine alanları dışında ders görevi verilmek suretiyle yerine getirilir.

Ek ders görevi
Ders ve Ek Ders Görevi ile İlgili Hükümler

MADDE 6-(1) Kapsama dâhil örgün ve yaygın eğitim kurumlarında görevli olup, aylık karşılığı ders görevini tamamlayan;

a) Müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcılarına haftada 6 saate,
b) Genel bilgi ve meslek dersleri öğretmenlerine 6 saati zorunlu olmak üzere haftada 15 saate,
c) Atölye ve laboratuvar öğretmenlerine 20 saati zorunlu olmak üzere haftada 24 saate,

kadar alanlarında, alanlarında ek ders görevi verilemeyen veya kısmen verilebilenlere, ihtiyaç halinde ve istekleri üzerine alanları dışında da ek ders görevi verilebilir.

(2) Okul öncesi ve sınıf öğretmenleri ile okuma-yazma kurs öğretmenlerinin aylık karşılığı okutmak zorunda oldukları ders saati dışında ilgili mevzuatına göre fiilen okuttukları her ders saati zorunlu ek ders görevi sayılır. Ancak, bu şekilde verilecek ek ders görevi haftada, okul öncesi öğretmenlerinden anaokulları ile kız teknik öğretim okul ve kurumları bünyesindeki uygulama sınıflarında görevli olanlar için bir sınıfta bir öğretmenle tam gün eğitim yapılması şartına bağlı olarak 24 saati, diğer ana sınıflarında görevli öğretmenler ile sınıf ve okuma yazma kurs öğretmenleri için 12 saati geçemez.

(3) Öğretmenlere, ilgili mevzuatına göre öğretim yılı başında ve sonunda yaptıkları meslekle ilgili çalışma sürelerinde iki haftayı geçmemek üzere ve fiilen görev yapmaları kaydıyla haftada 15 saat ek ders ücreti ödenir.


  • öğretim yılı başında ve sonunda : "ayrı ayrı olmak üzere" demiyor "ve" bağlacı ile her iki periyod birleştiriliyor,
  • iki haftayı geçmemek üzere : Maksimum süre,
  • fiilen görev yapmaları kaydıyla : Meslekle ilgili çalışmaya bizzat katılırsan (rapor falan alıp memlekete kaçtıysan olmaz),
  • haftada 15 saat : 14 veya 16 saat değil, okul açıkken girdiğin ek ders süresi kadarda değil tek zaman dilimi : 15 Saat,

Okul 8 Haziranda kapanır ve öğretmenler 1 Temmuza kadar çalışırsa, öğretmenler 1 Eylülde işbaşı yapar ve eğitim 13 Eylülde başlarsa; 3 hafta ordan 2 hafta burdan toplam 5 hafta tam ek ders ücreti ödenir demiyor. Maksimum ödenecek süre haftada 15 saat ve en fazla 2 hafta süresince geçerli yani toplam 30 saat. Bu 5 haftada 120 saate kadar ek ders ücreti alabilme imkanı olan/alan tam gün eğitimdeki sınıf öğretmenleri, Bu 5 haftada 60 saate kadar ek ders ücreti alabilme imkanı olan/alan diğerleri; tam ek ders ücreti ödemesinin hiç bir kanuni dayanağı yok, varsa cevabınızı buraya yazın herkes okusun.

Belki buda ilginizi çeker;

Alıntı yapılan: KANUN
Ders görevinin yapılmış sayılacağı hâller

MADDE 16- (1) Bir öğretim yılında 90 günü geçmemek üzere, bu Karar kapsamında bulunan personelden;

a) Bakanlıkça veya verilen yetki uyarınca valiliklerce yurt içinde düzenlenen her türlü eğitsel gezi, konferans, kurs ve seminerlerde görevlendirilenler; fiilen yerine getirdikleri bu görevleri süresince, görevlendirildikleri tarihte kendilerine verilmiş ek ders görevleri varsa bu görevlerini yapmış sayılırlar ve buna ilişkin ek ders ücretleri kadrolarının bulunduğu kurumca ödenir.

b) (Değişik  :13/7/2007-2007/12399 B.K.K.) İl düzeyinde millî ve mahallî bayramların kutlamaları için kurulan hazırlık komitelerinde görevlendirilen yönetici ve öğretmenler, millî ve mahallî bayramların hazırlık çalışmalarına katılan yönetici ve öğretmenler, söz konusu bayramların hazırlık çalışmalarına ve törenlerine sınıf veya okul bütünlüğünde katılan öğrencilerin öğrenim gördüğü eğitim kurumlarının yönetici ve öğretmenleri ile millî bayramlar nedeniyle tatil edilen günlerde ders görevlerini yerine getiremeyen yönetici ve öğretmenler, bu sürelerde üzerlerinde bulunan aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim ve hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılırlar.

(2) (Ek fıkra :24/11/2008-2008/14575 B.K.K.)  Bakanlık merkez teşkilatında Bakan veya yetkili kıldığı makam, taşra teşkilatında ise Bakan veya valilik onayı ile ilgili mevzuatı uyarınca verilen görevleri yapmak üzere görevlendirilen yönetici ve öğretmenler ile Bakanlığa verilmiş bir görevi yürütmek üzere diğer kurumlarda Bakan onayı ile görevlendirilen yönetici ve öğretmenler, Bakanlık merkez teşkilatındaki görevlendirmeler için 1 yıl, diğer görevlendirmeler için ise her altı ayda yeni bir onay alınmak ve fiilen görev yapmak kaydıyla, yarıyıl ve yaz tatilleri de dahil olmak üzere aylık karşılığı ders görevi ile görevlendirildikleri tarihte kendilerine verilmiş ek ders görevi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın göreve başladıkları tarihten itibaren haftada 18 saat ek ders görevi yapmış sayılırlar ve buna ilişkin ek ders ücretleri kadrolarının bulunduğu kurumca ödenir. Alınacak onayda görevlendirilecek personelin adı, soyadı, unvanı, görevin mahiyeti ve görev süresi ile diğer hususlar açıkça belirtilir. Bu kapsamda ek ders ücretinden yararlanan personele ayrıca asli görevi için öngörülen ek ders ücreti ödenmez. Öğretmenlerin ilgili müfredatı kapsamında ders okutmak üzere diğer eğitim kurumlarında geçici olarak görevlendirilmeleri bu fıkra kapsamında değerlendirilmez.

Ortada ders yokken ek ders ödemesini anlamak mümkünmü ?

ATANAMIYORUM !


  • 4+2 yıl üniversite okudum
  • Biri sertifikalı iki dil biliyorum
  • Incoterms ve Akreditifin kitabını yazarım
  • Süper programcıyım
  • Başkasının ekmek yediği benim içinse sadece hobi olan pek çok iş bilgisine sahibim
  • Ağır vasıta şöförüyüm, 25 yıllık E sınıfı ehliyetim var
  • Yediğim kazıkların fazlalığından oldukça fazla tecrübe sahibiyim
  • Kimse kakaolu keki benim kadar kabarttıramaz
  • Ne iş olsa yaparım

Ama devlete kapağı atmak için kimseyi kışkırtmıyor ve örgütlenmiyorum.  >:(
Başlık: Ynt: GÖKTÜRK-2
Gönderen: CoşkuN - 31 Aralık 2012, 16:16:16
Bence foruma "memleket meseleleri" diye bölüm açılsın ve bu başlıkta tartışılan alt konular için de tek tek başlık açılarak orada tartışılsın. Göktürk ile alakası kalması bu başlığın da zaten.